KÜÇÜK DANIŞAN VAKASI: UYKUSUZLUK ( SADECE ANNEYLE UYUMA VE SÜREKLİ UYANMA )

Standard

İsmine Fırat diyeceğim küçük danışanla hiç karşılaşmadık ancak kendisinin 6 yaşında olduğunu ve doğduğundan beri uyku sorunu yaşadığını annesinin aşağıdaki emaili ile öğrendim:

” ……… ………………… ………………………… …………..

Ama oğlumuz ile ilgili neredeyse dogdugundan beri aşamadığımız bir uyku problemi var. Pedegog ve çocuk psikiyatristleri ile hep çalıştık yıllardır. Sonuç anneye yanlış bağlanma, kaygı, anksiyete, sık taşınma sendromları, anal döneme dönme ve o dönemden iletişim kurma çabaları gibi daha bir sürüTeşhis sayabileceğim şekilde. Oyun terapi ile yol katedebiliyoruz fakat çok ağır. Psikiyatrist direkt prozac veriyor oğlum 6 bucuk yaşında kullanmak istemiyorum. Ama artık çok çok yıprandık. 8 yıllık evliyiz eşim 2 yıl uzak bir yerde görevliydi. Geri kalan 6 yıldır da asla aynı yataktaYatmadık. Oğlum benimle uyumazsa asla uyumuyor. Kendi odasında onunla yerde yattığım zaman bile.sorun ne kadar yorgun ve Uykusuz olursa olsun 6 yıldır deliksiz uyumaması. Organik bir problemi yok. Ama gece de 6 yaşında bir çocuk 5 6 kere. Muhakkak uyanıyor. Eğer odasında ise ve onu yatak odasına almamak konusunda ısrar edersem asla uyumuyor. Yanlışlıkla dalsa bile 10 dak. İçinde sürekli uyanıyor. Pandemi sebebiİle online seans yaptıgınızı farkettim. 6 yaşında bir çocuk ile online çaşılabilir mi? Ya da anne çocuk beraber mi çalışılır? ……………………… Pedegog emdr seansına henüz gerek görmediğini söylemişti ama oğluma hamileyken uykumdan çok aşırı korkarak uyanmış ve her gece istisnasız o doğana kadar çok huzursuz uyumuştum uyumak istememiştim. Uyumaktan korkmuştum resmen. Bununla alakalı olabileceğini düşünüyorum. Bakış açınızı son derece merak ediyorum bu olaya.Şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar diliyorum. “

Kendisine verdiğim cevapta çok gerekmedikçe çocukları seansa almadığımı, böyle bir tabloda ilk etapta anneyi görmek isteyeceğimi ve ebeveyn üzerinden ilerlemeyi tercih edeceğimi belirttim.

Bunun üzerine anne ile online ön-görüşme yapmak için temmuz başında randevulaştık. Bu online ön-görüşme sırasında Fırat’ın annesine çok fazla soru sordum ve hamilelik süreci, çocuk doğmadan önce ve sonraki süreçte anne-babanın ilişki modeli dahil araştırdım.

Ön-görüşmemizin sonunda ancak fikir edinebildiğim için kendisine evde uygulaması için ödevler verdim. Hergün uygulamasını ve hergün ne yaptığını çok kısa ve öz bir şekilde bana yazarak gelişmelerden haberdar etmesini rica ettim.

Ayrıca kendisi için bir terapi defteri tutarak çocuğu ile ilgili yaptıklarını ve çocukta farkettiği gelişmeleri günü gününe tarihiyle not almasını rica ettim.

 

3.GÜN:

Eylül hanım iyi akşamlar.
… …….. Fırat’ın uyku durumunda herhangi bir değişiklik olmadı henüz. Minimum 4-5 maksimum 8 kere uyandı geceleri.
Fakat taşındığımız için çocuklara yeni oda yaptık ufaklığın beşiğini de biraz  erken ayırdık. En azından kendi odasında uyuyor anne yanında uyumak yerine. Henüz deliksiz uyumadı. Ruh hali çok iyi arkadaş edindi burada çok mutlu.
Yeniden haberleşmek üzere.. İyi çalışmalar.

Kendisine verdiğim cevapta oğlunun artık kendi odasında uyuyor olmasının önemli bir gelişme olduğunu, artık uyku konusuna ağırlık verebileceğimizi, 6-7 yıldır süren bir sorunun 2 günde düzelmesini beklemediğimi belirterek bu süreçte oğluna karşı sabırlı,anlayışlı olmasını tavsiye ettim.

 

4.GÜN:

İyi geceler Eylül Hanım. Fırat’a 4.günü uyguladığım gece Fırat 1 kere uyandı. Kaçta uyandığını bilmyiroum çünkü yanıma gelmedi ve daha fazla bir ışık yakıp geri  yattı i. Sonra sabah 5 te yatak odasına geldi ve yatak odasında yatmak için ağladı tepindi yerlere yattı. Ama amacı benim yanımda yatmak değildi odasının sıcak yatak odasının serin oldugunu söyledi. Zor ikna oldu ama  camı açarak odasına döndürmeyi başardık. 9 a kadar uyanmadan uyudu.. Sevgiler.. “

5.GÜN:

Günaydın eylül hanım, Dün gece Fırat’a 5.günü uyguladım.10 da uyudu. Ve 12 den sonra çok kötü bir gece geçirdik. 12 de bir kalktı sabha 5 e kadar neredeyse uyumadı. Korktuğunu söyledi.. Önceden uyansa bile onu yatagına geri götürdüğümüzde öpüşürdük ve kendisi uyurdu sma dün gece yanımda bekleyin diye hep ısrar etti. 2 kere babası 1 kere ben bekledik ama uyuduğunu düşünüp yatak odasına geçtiğimiz zaman hemen geri geldi. 5 ten sonra uyuyabildi ve 8 de kalktı. Mutlu uyandı. İyi çalışmalar. “

 

6.GÜN:

Eylül hanım merhabalar, dün gece Fırat’a 6 günü uyguladım arada uyandı sorular sordu geçiştirdim ve bekledim tekrar dalınca devam ettim. Ve gece sadece 1 kere uyandı. Umarım devamı gelir yavaş yavaş düzelme yaşıyoruzdur. Teşekkür ederimİyi çalışmalar...  “

 

7.GÜN:

Günaydın eylül hanım. Fırat bu gece 1 kere uyandı. Çok güzel uyuyor. Sevgiler..”

8.GÜN:

Iyi çalışmalar  eylül hanım, Fırat gene 1 kere uyandı 2 bucukta. Tekrar uyuyana kadar yanında beklememi istedi. Ve uyuyunca bir daha sabah 8 e kadar uyanmadı. Uykuları son 3  4 gündür çok güzel düzenli gidiyor. Alakası varmıdır bilmem ama biz eşimle gergin bozuk ve huzursuzuz. Daha ziyade benden kaynaklı olabilir. Kendimi patlamaya hazır bomba gibi hissediyorum her an herşey den kavga çıkartmaya hazır gibiyim onun yaptığı hiçbişey olmasada.. 
İyi çalışmalar. 
Not:size yazdığım herşeyi belki bir kaç cümle fazlası ile defter olarak tutuyorum
. “

 

11.GÜN:

Eylül hanım iyi akşamlar, Fırat’a söylediğiniz uygulamaya devam ediyorum. Gerekirse aylarca daha da devam ederim. Mucize gibi çünkü. Odasında yatagında maksimum 2 kere uyanarak uyuyor olması.. Şimdilik her gece  en az 1 en çok 2 kere uyanmaya devam ediyor. Yanına gidip uyumasını beklediğim sürece hiçbir sıkıntı yok. Kolay dalıyor ve sabaha kadar da uyuyor. Şehri değişti ortamı değişti odası değişti yatagı bile değişti. Ve sizinle çalışmaya başladık. Tüm bunlar  elbette etkili. Sizi bu zamanda  bulmam gerekiyormuş demekki. Yoksa burnumun dibindeydiniz ben X şehrindeyken ve sizi yıllardır takip ediyorum. Çözümün bu kadar basit olabileceği aklıma gelmezdi. Binlerce teşekkür ederim. 
Daha önce de bahsettiğim gibi ilk regresyon a ihtiyaç duyduğum zamanlaradaki gibi hissediyorum. Gene evliliğimi hayatımı sürekli sorguluyorum. Fırat çok güzel şifalandı ama ben çok kötü oldum.eşimle aynı evin içinde 3 gündür de konuşmuyorum ………………………………. ……. Bu kısır döngüye girmekten 8 yıldır bunaldım. Uygun olursa ben kendim de sizinle çalışmak isterim. Ama eğer sadece Fırat için bile kesiştiyse yolumuz buna da son derece minnettar kalıcam. En içten sevgilerimle.
  “

14.GÜN:

Eylül hanım iyi çalışmalar, Fırat hla 2 ya da 3 kez uyanmaya devam ediyor ama bensiz de sorunsuz dalıp uyuyor. Bazı günler  sadece  1 kere uyanıyor. İlle bir sebep söylüyor ama.ya çok sıcak diyor ya ses geldi dışardan diyor. Telkinlere devam ediyorum. Fırat’ın çalışmasını tabiki paylaşmanızda bir sakınca görmüyorum. Keşke her çalışmanızı paylaşabilseniz. İnanın okumak bile iyi geliyor.. Sevgiler... “

Kendisine verdiğim cevapta , yetişkin olarak bizlerin bile yazın bol sıvı alınca gece wc için veya sıcaktan terleyerek uyanmışsak su içip geri yattığımız zamanlar olabilirken, Fırat’ın şu anda yeni bir şehirde sıcaktan veya sesten uyanıp sonra kendiliğinden uykuya geri dalmasının o kadar da önemli olmadığını belirttim. Burada önemli noktanın çocuğun uyanmasına neden olan önemli bir sebep olup olmadığını, herhangi bir kötü rüya görüp görmediğini vs anlamaya çalışarak yine kendi defterine notlar almasını tavsiye ettim.

NOTLAR:

1-Bu vakada çocuğun uykusuzluk yaşaması ve sürekli kaygı içinde olması, ebeveynleriyle alakalı bir sorun gibi görünüyordu. Çocuklar anne karnındayken annelerinin yaşadığı her türlü stresten az ya da çok etkilenebileceği için ve anne hamileliğini sürekli korku içerisinde ve uykusuz geçirdiğini ön görüşmede bildirdiği için çalışmaya ana karnı dönemi ile başladım.

Ondan sonra ise şu anda yeni taşındıkları D.Anadolu’daki şehre varışlarına kadar ilerlettim. Şimdilik bu çalışmamız yeterli olmuş gibi göründüğü için burada sonlandırdık.

2-Buradaki durum için benim yorumum:

-Hamilelik sırasında anne-baba arasındaki çatışmalı ilişki

-Babanın asker olması ve görevi gereği D.Anadolu’ya tayini çıktığında anne ile bebeğin başka şehirde kalması ,

-çocuğun 2 yaşına kadar babasını sadece birkaç kere görmesi ( Ek olarak 4 yaşında iken babadan nefret ettiği için pedagoga götürüldüğü bilgisi ) ve birçok detay ile birlikte değerlendirdiğimde; her iki ebeveynle de bağlanma sorunu görünüyor.

Normal şartlarda Bağlar Çalışması’nda incelemeden genelde yorum yapmazdım ancak Fırat eğer bu şekilde devam etse idi, çocuğun bilinçdışında kendini annenin partneri olarak konumlandırmasından mütevellit ilerleyen hayatında çok fazla ikili ilişki sorunları yaşama potansiyeli yüksek olacaktı. O yüzden bu konuyu sadece basit bir uykusuzluk sorunu olarak görmedim.

3- Ailede ebeveynlerin asker, polis vb olmasının hatta anne-babanın kendi ebeveynlerinin de yine asker, polis vb olmasının sistemde yaratabileceği bazı etkiler vardır. Eğer ilerde ihtiyaç duyulursa bir sonraki aşamada bu konuya regresyon dışında teknikler kullandığım Bağlar Çalışması ile bakılmasında fayda görüyorum.

4- Fırat şifalandıktan sonra annenin sorun yaşamaya başlaması benim için çok anlamlı çünkü çocuk için çalışırken annenin duyguları üzerinden gittik. Öyle görünüyor ki çocuk artık bir çocuk gibi davranmaya başlayınca anne partneriyle olan sorunlarıyla yüzleşmek durumunda kaldı. Bu ise aslında kötü değil, iyi bir gelişme…böylece ebeveynler arasındaki sorunların altında yatan dinamiklere de bakabiliriz.Benim kolay kolay çocuk danışan kabul etmememin altında yatan sebep de budur. Çocuklar çoğunlukla ebeveynlerinden veya onların sistemlerinden aktarılan sorunlar yaşarlar. Eğer anne-baba veya en azından anne, seansa gelmeyi kabul etmiyorsa, benim çocuk için yapabileceğim çok fazla şey yoktur.

 

Davranışları bozuk ” çocukları, semptomları ortadan kalksın diye terapist ya da doktorlara götürme işi eğer anne babalar kendi durumlarına bakmaya hazır değilse başarısızlığa mahkumdur. Bir çocuğun ” davranış bozuklukları” ebeveynlerinin ruhsal ve duygusal donanımlarının aynasıdır ve çocuğa genelde en çok yardım edecek şey, ebeveynlerin bu aynaya bakmaya hazır olmaları ve kendilerinin ruhsal ve duygusal durumlarını daha iyi kavramalarıdır.

Prof. Dr. Franz Ruppert

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR ÇİFTİN HİKAYESİ-3. Bölüm

Standard

m4

Hem Bahadır Bey’in hem de Meryem Hn’ın seanslarını yaptığımız ilk günkü buluşmamızdan tam 1 ay sonra Bağlar Çalışması için bir araya geldik.

( Daha önce, sosyal medyadaki bazı sayfalarımda bu çalışmam hakkında defalarca yazdım ama bilmeyenler için tekrar hatırlatayım:

bBAĞLAR ÇALIŞMASI:

Regresyon çalışması sırasında trans geçiş sorunu yaşayan danışanlara nasıl katkı sağlayabilirim düşüncesiyle yıllar önce oluşturduğum, regresyon dışında teknikleri kullandığım bir grup çalışmasıdır. Bu grup çalışması, ilk etapta trans geçiş sorunu yaşayan kişiler için oluşturulmuş olsa da zamanla hem danışanlarla karşılıklı edindiğimiz tecrübelerle hem de aldığım farklı eğitimlerle daha da gelişti ve artık sadece trans geçiş sorunu yaşayanların değil, bütün regresyon danışanlarımın süreçlerinde ihtiyaç duydukça başvurduğumuz farklı bir mecra olarak yerini aldı.

Bağlar Çalışması’nın en etkili olduğu alanlar:

-köken aile ilişkileri/ sorunları (Ör: ebeveyne öfke, kardeşlerle sorunlar vb..)

-erken ebeveyn kayıplarının etkileri

-ebeveynleştirme ( parentification )

-dişilikle ilgili sorunlar; annelikle ilgili sorunlar

-atasal etkiler ( göç travmaları, kayıp travmaları, genetik etkiler…vb )

-ikili ilişkilerde sorunlar; tamamlanmamış ilişkiler; hiç ilişki yaşayamamak

-bağlanma sorunları

-çoklu evlilikler; bu evliliklerden olan çocuklar

-bolluk-bereket sorunları…vb

-sebepsiz öfke, dışlanmışlık duygusu …vb

E8

MERYEM HN’IN SEANSI:

Meryem Hn’ın köken aile sistemiyle ilgili detaylı bir çalışma yaptık. Burada ne yaptığımıza, nelere baktığımıza değinmeyeceğim.

En çok dikkatimi çeken detaylardan biri : Meryem Hn’ın çocukluğundan itibaren sorun çıkarmayan-mükemmel evlat rolünü oynarken annesine karşı içerde biriktirdiği dağlar kadar öfkesi; öfkesini ifade etmekte zorlanması…öfkesini ifade etmesi gereken yerde gülerek öfkesini maskelemesi oldu.

Bu tip durumlarda kullandığımız özel metotlar olduğu için burada yoğun bir katarsis yaşandı.

M11.jpg

BAHADIR BEY’İN SEANSI:

Meryem Hn’ınkine benzer bir temayı Bahadır bey’in seansında gördüm. Bahadır bey’in sistemindeki kadınlarda çok ağır travmatik olaylar vardı ve Bahadır bey de annesine yük olmak istemeyen olgun evlat rolünü oynuyordu; hatta annesinin partneri gibi davranıyordu. Bu durum ise kendi evliliğinde sorunlar yaşanmasına sebep oluyordu.

Burada da detaya girmeyeceğim ama köken aile ve kendi ailesi arasındaki ilişkiyi içeren detaylı bir çalışma yaptık .

g2

2 Gün Sonra-MERYEM HN:  ( Vakanın 2. bölüm yazısında da belirtilmişti )

Mrba eylül hanım

Pazar günü ilk seanstan sonraki değişimler hakkında konusmustuk. Size geliş sebebimiz yani eşim için evliliğimizin bitis noktasına gelmesiydi. İlişkimiz içinden çıkılmaz bi haldeydi ve ben size geldiğimde ilişkimizle ilgili yapılacak hiçbişey olmadığını düşünüyordum sadece kendimde geçmişe dair asamadigim şeyler için gelmiştim. Seanstan sonra 20 gün içinde düşüncelerimde değişiklikler olmaya başladı. Eşimin yüzüne bile bakmak istemezken eve dönmesine izin verdim ve çözümsüz bi durumda olmadığımızı kabullendim. Eşime karşı çok öfkeleydim o da geçti. Adeta kalbimin kilitleri açıldı tekrar sevebileceğimi düşünmeye başladım. “
……        ……… ( burada bir soru sordum ) ……  …………..

Evet  2 aydır ayrı yaşıyorduk. Ama öncesinde de 1 yıldır falan  aynı evde yaşamamıza rağmen evlilikten ziyade ev arkadaşlığı modundaydik. “

10 Gün Sonra-MERYEM HN:

Mrb eylül hanım bir hafta içinde hayatımızda bazı değişimler oldu öncelikle eşimin ablasının evliliği de bizim durumumuz gibiydi ayrı yaşıyorlardı onlar da mali konular da sorunlar yaşamışlardı geçmişte gelir kaynakları olmasına rağmen ellerinde para tutamıyorlardı. Son durumda ikisi de işsizdi ve boşanma aşamasındalardı. Ancak geçen hafta ikisi de is buldu ve 2 gün önce birarada yaşamaya başladılar. İkinci gelişme eşimin erkek kardeşiyle çaba harcamamiza rağmen yakın bi ilişki kuramamıştık. 2,5 yıldır ..X… şehrindeyiz ve biz aramadan ya da plan yapmadan hiç biraraya gelmedik. Son 6 aydır eltimle yaşadığımız bi sorundan ötürü hiç görüşmüyorduk. Ancak dün sabah eşimin kardeşi aradı ve beraber kahvaltıya gitmeyi teklif etti. Gittik ve çok güzel vakit geçirdik. Bir de dün eşim mali konularda bi takım tasarruf önlemleri almaktan bahsetti. Halbuki geçmişte çok pervasız para harcamaları yüzünden anlasmazliklarimiz olmuştu.

Evliliğimiz şu anda çok iyi gidiyor olması gerektiği gibi saygı sevgi ve güven çerçevesinde. Halbuki onarilamayacak durumda olduğumuzu düşünüyordum size geldiğimde. Öncesinde aramıza duvarlar örülmüş gibiydi birbirimizi duymuyor görmüyor önemsemiyorduk aynı evde farklı iki hayat yasiyorduk. . ……………………………………….”

Yaklaşık 2 Ay Sonra-MERYEM HN:

Merhaba eylül hanım ,  son geri-bildirimden beri ilişkimiz açısından herşey yolunda gidiyor. Daha önce bizi olumsuz etkilediğini düşündüğüm tartışmamıza sebep olan ancak bi türlü hayatımızdan çıkaramadigimiz bu kişiler bişeyleri bahane edip tek tek hayatımızdan uzaklaşıyor. Bunun yerine daha huzurlu olduğumuz ortamlarda daha çok bulunmaya başladık özellikle yakın akrabalarla ilişkilerimiz olumlu yönde gelişti. Daha önce pek irtibat kuramıyorduk ve uzaklasmistik.

M12

1 Ay Sonra-BAHADIR BEY:

“…  Annem kardesim hic beklenmeyen zamanda olumlu adimlar atarak yaklasimda bulundular ve eşimle ilişkimizin düzelmesine katkıda bulundular. bunlar cok kisa bir zaman icinde oldu…mali konularda kendiliğinden olusan getirisi olma ihtimali olan 3-4 firsat cikti karsima suan icin somut birsey yok ben de temkinli adim atiyorum  tabi de olursa iyi bir katkisi olacak somut bir gelisme olursa onu da yazarim  …

F18

NOTLAR:

1-Regresyon çalışmasında bireysel çalışırız. Regresyon, konu itibariyle nokta atışıdır ve tüm bilgiler danışan aracılığıyla gelir. Burada danışanın çok zihinsel, çok kontrolcü olması veya çok eklentisinin olması seanslarda bazen bize engel yaratabilir çünkü tüm bilgiler danışanın zihin süzgecinden geçmektedir.

Bağlar Çalışması’nda ise her zaman olmasa da genelde sistemik çalışırız. Kullandığımız metot ise regresyonun tam tersidir; yani minimum konuşma içerir. Arada verdiğimiz molalarda bile inziva kuralları geçerlidir çünkü hem çalışmanın verimi açısından hem de katılımcıların kendilerini rahat hissetmeleri için kimsenin kimse hakkında veya sorunları hakkında birşey bilmiyor olması tavsiye edilir.

Bağlar Çalışması’nda her seferinde tek bir konuya bakabildiğmiz için, regresyon seansları gibi birden fazla katılım mümkündür. Ancak, sistemik çalışmalar yaptığımız için bazen sadece danışanda değil, çalışma konusuyla bağlantılı olarak aile sisteminde de olumlu yansımaları görülebilmektedir. Yukarıdaki örnekte; Bahadır bey’in köken ailesiyle ilgili eklenen geri-bildirimler bu konuda iyi bir örnektir.

2-İlişkiler , en çok projeksiyon yaptığımız alanların başında gelmektedir. Buradaki Bağlar Çalışması’nda Meryem Hn’ın Bahadır bey’de gördüğü paternin bir benzeri kendisinde çıkmıştı. Her ikisi de kendi köken ailelerindeki tamamlanmamış meselelerini şimdiki ailelerine taşımışlardı. Meryem Hn ile Bahadır bey’in ilişkisi alma-verme dengesine dayanan bir partner ilişkisinden uzaklaşmış olduğu için bu yönde bir çalışma yaptık.

14 Şubat 2019’da yazının teyidi için kendileriyle yazıştığımda herşeyin yolunda olduğunu belirttiler. Ben de özellikle bugüne yetiştirmeye çalıştığım bu yazıyı sevgililer günü henüz sona ermeden sizlerle paylaşıyorum…

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR ÇİFTİN HİKAYESİ-2. Bölüm

Standard

m4

Meryem Hn’ın seansından sonra biraz dinlenme molası verdikten sonra aynı gün Bahadır Bey’i seansa aldım. Meryem Hn’dan , mola sırasında Bahadır bey’e kendi seansının içeriği hakkında bilgi vermemesini rica ettim.

Bu arada, Meryem Hn’la randevu öncesi yazışırken mesleğinden haberdar değildim. Ayrıca evlilikleriyle ilgili gidilebilecek en iyi çift terapistlerinden birine gittiklerini de bilmiyordum. Dolayısı ile Meryem Hn’ın bireysel seansı sonlandıktan sonra aklıma şöyle bir fikir geldi: Bahadır bey’in bu seansa gelmekteki asıl amacı, kendi bireysel sorunlarından ziyade, öncelikli olarak boşanmaya giden evliliği ile ilgili birşeyler yapmaktı. Öncelikli motivasyonu evliliğini kurtarmak olduğu için, eşiyle beraber bu konuda yapılması gereken ilk şey olan çift terapisini zaten denemiş oldukları için bugüne kadar hiçbir çift danışana uygulamadığım bir yol izledim ve kendilerine 2 seçenek sundum:

1.Ya Meryem Hn ile yaptığım gibi Bahadır bey ile de bireysel bir seans yapıp, sorunlarına bireysel olarak bakacaktım.

2.Ya da Bahadır bey ile ön görüşmemi yaptıktan ve daha detaylı fikir sahibi olduktan sonra, asıl seans bölümüne eşi Meryem Hn’ı da alarak, regresyon dışında farklı bir teknik ile sorunun nereden kaynaklandığına, eşiyle arasındaki mevcut duruma bakacaktım. Böylece evlilikleriyle ilgili o ana kadar bana anlatılanların dışında bir yol izleyip, gerçekten de bir umut olup olmadığını kendi gözlerimle görmek istedim. Eğer umut varsa ve her ikisi de mevcut bilgiler ışığında ” denemeye devam ” derlerse, bir sonraki aşamada onları ayda bir olarak düzenlediğim grup çalışmasına davet ederek, herbirine ayrı ayrı bireysel çalışma yaparak ilerleyecektim.

 

m6

 

İkinci seçenek için ikisi de onay verince seansa Bahadır bey’in ön-görüşmesi ile başladık. Bahadır bey’in ön-görüşme sırasında bildirdiği iki farklı konu başlığı vardı:

1-Evlilikle ilgili sorunlar:  ( Her iki taraftan da dinlediğim, özünde köken aileden ayrışamamaya dayanan sorunlar gibi görünse de aslında ilişkinin başından beri Meryem Hn’ın kendini değersiz hissetmesi; köken ailelerin birbirlerini uzun zamandır tanıyor olmalarından kaynaklanan birikmiş meseleler olması ve bunların evliliklerini dolaylı yoldan da olsa etkilemesi gibi ek konu başlıkları vardı )

2-Girdiğim bütün işlerde sürekli işlerin ters gitmesi ve mali şanssızlıklar: Memuriyete ek olarak çeşitli ticari denemeler ve yatırımlar yapmıştı fakat neredeyse hepsini zararına satmak zorunda kalmıştı. Yatırım amaçlı alıp sattığı ve zarar ettiği bir ev işinde eşiyle ortak hesapta biriken paralarının büyük bir bölümünü kaybetmişlerdi ki bu Meryem Hn’ın onayladığı bir yatırım değildi. Bu bölümü konuşurken şöyle ekledi: ”  …………...yuzde yuz kar getirisi olan islerde hatta buna ortak olarak girdigim islerde ortaklarimin kazanmasina ragmen benim surekli zarar etmem, gelen paranin aninda baska yerlere gitmesi, elde avucta birsey kalmamasi yada girdigim islerin benden once karli olmasina insanlarin yillardir para kazanmasina karsin ben dahil olduktan cok kisa sure icerisinde bu islerin komple tepe taklak olması ” ve örnekler verdi.

 

seans

Bahadır bey’in ve Meryem hn’ın ebeveynleri çok eskiden tanışıyorlardı. Hem aynı işyerinde çalışmış hem de komşuluk ilişkisi içinde bulunmuşlardı. Bu kadar yakın ve içli dışlı olmak haliyle özellikle kadınlar arasında birtakım iletişim sorunlarına ve bunların birikimi sonucunda  arada soğukluklara yol açmıştı.

Bu sebeple her ikisini de birlikte aldığım bu bölümde öncelikle eşlerin anneleri arasında geçmişte olan ve etkileri hala süren soruna baktık. Burada biraz detaya girdik.

İkinci aşamada ise; Bahadır bey’in şu anki mevcut durumuna baktım ki benim için asıl önemli olan bölüm burası idi. Bahadır bey, annesi ile eşi arasında arada kalmış ve orta bir noktada durmaktaydı. Sağlıklı bir evlilikte, evli bir erkeğin olması gereken nokta burası olmasa da bana çizdikleri tablo o kadar da umutsuz değildi. Burası bize, durumu gösteren bir X-RAY vazifesi gördüğünden çalışmayı burada sonlandırdık.

 

bKendime aldığım özel notlarda: ” Çok umutsuz bir tablo yok..Biraz zamana yayarak köken aile temelli çalışmakta fayda var. ” yazmışım. Onlara ise ayda bir kere düzenlediğim ve regresyon dışında bir teknik kullandığım, özellikle ailevi sorunlarda, ikili ilişkiler konularında mutlaka destek olarak kullandığım bir grup çalışması olan BAĞLAR ÇALIŞMASI’na katılmalarını tavsiye ettim ve bunu sebepleriyle açıkladım.

Bahadır bey, kendi şehirlerine döner dönmez bir sonraki ay olan Bağlar Çalışması’nda yer olup olmadığını sordu. O tarihte yıllık izin kullanması gerekeceği için önceden ayarlaması gerekiyordu. Böylelikle ilk seanslarından bir ay sonraki Bağlar Çalışması’na katılacak şekilde organizasyona başladık.

 

 

 

g2

 

MERYEM HN ( 1 Ay sonra ) :

Mrba eylül hanım

m2Pazar günü ilk seanstan sonraki değişimler hakkında konusmustuk. Size geliş sebebimiz yani eşim için, evliliğimizin bitis noktasına gelmesiydi. İlişkimiz içinden çıkılmaz bi haldeydi ve ben size geldiğimde ilişkimizle ilgili yapılacak hiçbişey olmadığını düşünüyordum sadece kendimde geçmişe dair asamadigim şeyler için gelmiştim. Seanstan sonra 20 gün içinde düşüncelerimde değişiklikler olmaya başladı. Eşimin yüzüne bile bakmak istemezken eve dönmesine izin verdim ve çözümsüz bi durumda olmadığımızı kabullendim. Eşime karşı çok öfkeleydim o da geçti. Adeta kalbimin kilitleri açıldı tekrar sevebileceğimi düşünmeye başladım.

 

 

 

Ben: ” ……Eve dönmesine izin verdim demişsiniz. Bana geldiğinizde evler ayrı mıydı? Ayrı ise ne zamandır öyleydi ? …”

Meryem Hn:Evet  2 aydır ayrı yaşıyorduk. Ama öncesinde de 1 yıldır falan  aynı evde yaşamamıza rağmen evlilikten ziyade ev arkadaşlığı modundaydik.

 

m9

BAHADIR BEY ( Vaka yazısını kontrol etmesini istediğimde ):

” ……..ozellikle ilk yaptigimiz ve bizi ikili olarak aldığınız kisa seanstan ( NOT: Yukarıda, X-RAY olarak bahsettiğim bölüm ) sonra esimle aramizda bazi seylerin degismeye basladigini hissettim ve bu katlanarak arttı esimde eskisi gibi ayni konulari tekrar edip durmuyordu  daha ilimlı ve yapiciydi..

 

 

F18

 

NOTLAR:

1-Bu vakada, kısa bir süre için de olsa ilk defa bir çifti aynı anda seansa aldım. Bunun sebebi eşlerden birinin psikolojik danışman olması ve daha önceden beraber çift terapisini denemiş olmalarıydı. Bu sebeple, neden böyle davrandığımın anlaşılabilmesi için bu vakada danışanın izniyle meslek belirtmek durumunda kaldım.

Ben, sadece bireysel olarak regresyon danışmanlığı yapıyorum. Çift terapisi üzerine herhangi bir eğitimim olmadığı için, normal şartlarda böyle bir hizmet vermiyorum. Burada çok kısa süreli de olsa ikisini aynı anda alma sebebim; uzak bir şehirden geldikleri için, bir daha gelmelerine değecek, küçük de olsa bir umut olup olmadığını görmek istememdi. Bu vakayı okuyup, çift terapisi uyguladığım gibi yanlış bir algı oluşmasını istemediğim için bu detayın altını çizmek isterim.

Zaten ilerleyen bölümlerde de göreceğiniz üzere, BAĞLAR ÇALIŞMASI’nda bile her ikisi ile ayrı ayrı bireysel çalışma yaptım.

 

(  Devam edecek………)

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR ERKEK DANIŞAN VAKASI

Standard

İsmine Erdem diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarda, bekar, 7-8 yıllık ilişkisini evliliğe taşıma aşamasında olan genç bir adamdı. Hayatı boyunca yaşadığı içsel sıkıntılarının evlilik aşamasında tavan yapması sebebiyle kuzeni Selma Hn ile dertleşirken, benden daha önce bir seans alan Selma Hn’ın da önerisi ile regresyon terapisini denemeye karar vermişti.

i2Randevu için yazışma sırasında çalışmak istediği konuyu sorduğumda bana ” Benim problemim, hayattan zevk alamamak ve sürekli bir iç sıkıntısı durumu.” demişti. Evlenme hazırlıkları yapan genç bir adamın stres yaşaması normaldi ama yine de boyutunu ve ne zaman başladığını anlamak için birkaç soru daha sordum. Bana verdiği cevapta : ” Açıkçası hayattan zevk almama durumu ne zaman başladı tam olarak hatırlamıyorum. Fakat annemin desteklemediği bir evlilik yapma arefesindeyim. Belki, bu arada kalma durumu sıkıntılarımın sebebi olabilir diye düşünüyorum. İç sıkıntısı durumu sanırım hafif depresyon boyutunda. Ayrıca bir yerde fazla kalamama durumum var. Yani arkadaşlarımla bir yere oturduğumda en fazla 2 saat sonra oradan ayrılıp, yalnız kalma isteği oluşuyor.Geceleri işim dolayısıyla fazla uyumuyorum. Uyku düzenim yok denebilir. 48 saat uyumayıp, daha sonra 15 – 16 saat uyuyorum. Mutsuzluk durumum da değişkenlik gösteriyor. Çok mutlu ve enerjikken birden bire mutsuz ve enerjisiz hissediyorum. ” diyordu.

İlk randevu tarihimiz 31 Temmuz cuma, akşam 19.00 idi ve ben normal şartlarda seanslarıma 31 temmuzda başlayıp 4 ağustosta tamamlayacak şekilde İstanbul’a gelecekken tam uçak biletimi alma aşamasında biletimi 30 temmuz yerine 29 temmuz olarak almaya karar verdim.Bu vesileyle, çok yoğun olan programımı biraz rahatlatmak ve kendime haftasonu dinlenme molası yaratmak amacıyla Erdem bey’in kuzeni Selma Hn’ın seansını 29 temmuz perşembe gününe çektim. Sebebi Selma Hn ile ilk seansımızda onun transa geçememesi, bu konuda çok zorlanması üzerine ona aile dizimi yapmak durumunda kalmam ve henüz bebekken ölen teyzesi ile özdeşleşmiş olduğunu keşfetmemizdi. Bu özdeşleşme kendisinin sahip olduğu bir çeşit tiroid hastalığı ile de bağlantılı gibi görünüyordu. Aslında Selma Hn’ın bana geliş sebebi tiroid hastalığı değil, sosyal fobi idi ama belli ki ruhu öncelikli olarak çok genç ölmüş bu teyze ile olan özdeşleşme sorununu çözümlememizi istemişti. ( *)

Tahmin ettiğim gibi Selma Hn ile başladığım ilk seans biraz zorlu geçti. Transa geçişte yine zorluk oldu. İyi ki öne çekmişim dediğim bu seanstan sonra akşamı dinlenerek geçirdim çünkü ertesi gün sabahtan akşama kadar 3 seansım vardı ve 3 seans benim için 12 saat çalışmak demekti. O yüzden çok geç saate kalmadan uyudum. Sabaha karşı 5 sularında ani bağırsak faaliyetleri ile uyandım ve tam 2 saat boyunca içimde hiçbir şey kalmayacak ana kadar yatak ile banyo arasında gidip geldim. İshal, sonrasında kusma, soğuk soğuk terleme, yoğun halsizlik, yatağa gittiğimde ise ateş başlamıştı. İçimde hiçbir şey kalmadığı anda bile sessiz bir şekilde kusma hareketi yapıyordum ama içimden birşey çıkmıyordu. O anda bana ne olduğunu anlayamadım. Evet, seans aralarında mecburen dışarda yemek zorunda kalıyordum ama bu durum pek de besin zehirlenmesine benzemiyordu çünkü yemek yiyeli nerdeyse 12 saat olmuştu. Bu şekilde geçen 2 saat ve neredeyse bayılacak dereceye kadar düşen tansiyonla beraber sabah 7-8 olduğunda hastaneye gitmemi gerektirecek bir durum olup olmadığını danışmak için doktor olan kuzenimle konuştum . Sonrasında da günü tamamen yatakta geçirdim. Sırayla tüm seanslarımı iptal etmeye başladım ve doğal olarak akşam 19.00’da Erdem bey ile olan seans da iptal edilenler arasında oldu. Sonraki gün kondisyonum eski haline gelir gelmez de seanslara kaldığım yerden devam etmeye başladım ama bu sefer de tüm randevuların planı değişmek zorunda kaldı. Tamamen tesadüflerle şekillenen ve sıralaması değişen randevularımda ise çok ilginç birşeyi farkettim. Sanki evren öyle bir ayarlama yapmıştı ki evlilik sorunu yaşayanlar aynı güne, değersizlik duygusu yaşayanlar aynı güne, seansını bir gün önce sanıp Beşiktaş’tan motora atlayıp Üsküdar’a yanlışlıkla geçip sonra tarihin yanlış olduğunu farkedip geri dönen danışanlar aynı güne, içsel çocukla problemi olanlar aynı güne, sağlık sorunları olanlar da aynı güne denk geldi. Bu durum beni çok şaşırttı çünkü kendim ayarlamaya çalışsam böyle bir sıralama yapamazdım çünkü gerçekten de bazen danışanın hangi konuda çalışması gerektiğini öngörüşme yapmadan asla önceden bilemiyorsunuz.

i6Asıl ilginç olan diğer konu ise, ancak Erdem bey’le pazar günü akşam seansımızı yapabildiğimizde dikkatimi çekti. Erdem bey seans için geldiğinde ısrarla 2 kere aynı şeyi söyleyince aramızda şöyle bir konuşma geçti:

Erdem Bey : Birkaç gün öncesine kadar hayatımda hiçbir şeyden zevk almıyordum. Ama artık hiçbir sorunum kalmadı.
Ben: Peki bu nasıl oldu? Bu görüşmediğimiz arada belli bir olay mı oldu?
Erdem Bey: Hayır, birşey olmadı.
Ben: ?. ..Ne zamandan itibaren böyle hissediyorsunuz?
Erdem Bey: Cuma, bana ilk seans tarihini verdiğiniz günden beri.
Ben: Seans tarihini öğrendiğiniz gün mü rahatladınız yani psikolojik olarak, onu mu demek istiyorsunuz?
Erdem Bey: Hayır, 31 temmuz cuma günü yani yapamadığımız seansın olduğu gün rahatladım. Ben işim gereği öğlene kadar yatıp o gün öğleden sonra güne başladım. Kalktığım andan itibaren nedense çok iyiydim.:)
Ben: O gün seans yapmamamıza rağmen böyle birşey olması ilginç gerçekten de… Peki bugün ne çalışalım? 🙂

i4Bu şekilde başlayan konuşmadan sonra ön görüşmemize geçtik. Ön görüşme sırasında Erdem Bey’in yaklaşık 7-8 senelik bir ilişkisi olduğunu, kız arkadaşının kendisinden birkaç yaş büyük olduğunu, etnik köken ve kültür olarak aralarında farklılık olduğunu, bu ve benzer sebeplerden ötürü annesinin bu evliliğe sıcak bakmadığını söyledi. Diğer taraftan kız arkadaşını seviyordu ve onun mutlu olmasını istiyordu. Çevresinde mutlu bir evlilik örneği göremediği için kendisinin de evliliğe karşı olduğunu ama kız arkadaşı ile uzun süredir birlikte olmalarından ötürü artık çevresinin evlilik beklentisinde olduğunu ve bu durum gerçekleşmezse kız arkadaşının zor durumda kalacağını düşünüyordu. ” Bütün bunları bir kenara koyarsak, sizin asıl isteğiniz nedir? ” diye sorduğumda bana ” Kız arkadaşımı mutlu etmek istiyorum. Annemin karşı olması sebebiyle çok arada kalıyordum ama sonunda yeni yeni biraz yumuşamaya başladı. ” dedi.

İlk ön görüşmemiz olması sebebiyle biraz uzun süren görüşmemiz sırasında öğrendiğim bazı detaylar:

a) Annesinin henüz ablasını doğurduktan 1-2 ay sonra kendisine hamile kalması. Bu sebeple bebeği kürtajla aldırmayı düşünüp sabah kürtaja gidecekken rüyasında Erdem bey’in kundaklı halinin annesinin eline yapışarak ” Anne beni bırakma ” demesi üzerine annesinin kürtajdan vazgeçmesi.

b) Sert ve hergün alkol alınca bağırıp çağıran bir baba ile onu alttan alan bir anne ile geçirilen küçüklük dönemi.

i7c) 22 yaşında geçirilen bir zatürre hastalığı sırasında hastanede doktorların artık umudu kesip ölümünü bekledikleri bir sırada, uykuyla uyanıklık arasında 1999 depreminde kaybettiği ve çok sevdiği kuzenini görmesi, kuzeninin başında bekleyip kendisine gülümseyerek baktığını söylediğinde annesinin yüzünün bembeyaz kesilmesi ve gördüğü şeyin rüyadır denilip geçiştirilmesi.

Ölmüş kuzenini gördüğü günden 1 gün sonra tamamen iyileşmesi ve 10 gün müşahede altında tutulduktan sonra hastaneden çıkması.(**)

d) Küçükken gördüğü bir kabustan çok etkilenmesi ve hala hatırlaması.

e) Dini inancı gereği reenkarnasyona veya geçiş yaşamlara pek inanmadığı.

 

i9Seansımıza başladığımızda konu olarak evlilik sırasında yaşanan sorunları yani ilişki problemlerini seçtik. İlk geçiş yaptığı sahne şimdiki hayatta ana karnında olduğu bir andı. Ondan sonra ana karnında iken anne baba arasındaki tartışmalı bir anı keşfettik. Doğum anında ise boğazına kordon dolandığı hissetti ve ” Boğuluyor gibi oluyorum. ” dedi.

Annesi ile ilk karşılaştığı sahnede annesinden süt içmekte zorlandı ve rahatsız oldu. (***)

Babası ile karşılaştığı sahnede ise doğumundan dolayı babasının pek mutlu görünmediğini algıladı ve “Babam benim olmamam gerektiğini düşünüyor. ” dedi.

 

i100-6 yaş arasındaki en önemli anları keşfettiğimiz sahnelerden birinde 4 yaşlarında bir çocukken teyzesinin çantasında çikolata var mı diye karıştırırken babası tarafından görülüyor ve sert bir tokat yiyordu. Bu sahnede babaya yoğun öfke ve korku vardı.

8 Yaşında olduğu başka bir sahnede sınıfta yaramazlık yapıyor ve bir arkadaşının defterine zarar veriyordu. Defteri zarar gören kız öğrenci durumu isim vermeden öğretmene şikayet ettiğinde ise öğretmen Erdem bey’e değil de başka bir öğrenciye kızıyor ve kulağını çekiyordu. Bu sahnede yoğun hissedilen pişmanlık ve suçluluk duygusu vardı..kendisi yüzünden kulağı çekilen arkadaşına karşı içten içe suçluluk duyuyordu.

14 Yaşında babayı da içeren başka bir olumsuz olayda ise, Erdem bey ayva yerken ayva boğazına takılıyor ve nefes alamıyordu. Bu sırada su içiyor, yutmaya çalışıyor ama olmuyordu, kesinlikle nefes alamıyordu. Annesi bu sahneyi korku dolu gözlerle izlerken babasının “Düzgün ye ” diye kızması sebebiyle babasından nefret ediyordu. Hatta ayvayı çıkartıp rahatladığı anda babasının boğazına sarılmak isteyecek kadar yoğun öfke hissediyordu.

Bütün bu sahneleri dönüştürürken , annesinin kendisini doğurduğunda babasının askerde olduğunu, babasının annesini iki bebekle baş başa bıraktığı için endişeli göründüğünü, aslında kendisinin doğumundan dolayı babasının mutlu olduğunu algıladı. Bu arada doğum sahnesindeki kordon dolanması sebebiyle beden terapi uyguladık ve o olayın beden üzerindeki etkilerini de dönüştürdük.

i11Başka bir dönüştürme sahnesinde kendisini babasından üstün gördü ve ” Benim olgunluğumda değil ” diyerek babasına acıdığını söyledi. (****)

İlkokuldaki suçluluk hissettiği durumla ilgili de dönüştürme yaptık.

Boğazına ayva kaçtığı için babasının kendisine kızdığını söylediği sahnede ise aslında babasının da boğulacağı için çok korktuğunu ve kendisine o yüzden kızdığını algıladı.

İçsel çocuk bölümünde 7-8 yaşındaki halini duygusuz ve solgun olarak algıladı. 15 yaşındaki halini de mutsuz değil ama yoğun bir duygusu yok olarak tanımladı. İlk defa bir danışanım içsel çocuk bölümünde direnç gösterdi ve görmek istemedi. Bu konuya ilerde derinlemesine bakmak üzere gerekli notlarımı aldıktan sonra son bölüme geçtik. Rehberiyle karşılaştığı bölümde rehberi ona: ” Korkma, ben hep burdayım.” dedi. Rehberinin kendisine güldüğünü ve ” Herşey daha iyi olacak… ” dediğini söyledi.

Çalışmamızın sonunda farkettiği bağlantı:Her yemekte içecek olmadan masaya oturmazdım ve asla içeceksiz yemek yemezdim. Şimdi bunun sebebini anladım. ” ( ayvadan boğulma sahnesi )

Seansımız bittiğinde Erdem Bey çok şaşkındı. ” Hiç bu kadar kolay transa geçeceğimi hatta ağlayacağımı beklemiyordum. ” dedi. Ben de seanslarımızda travmatik anlara gidip dönüştürdüğümüz için ağlamaların sıklıkla olduğunu ve bunun da şifalanmanın bir parçası olduğunu söyledim.

i1Seanstan birkaç gün sonra haberleştiğimizde: ” Seanstan sonra çökmüş durumdaydım. Bugüne kadar moralim sıfırdı. Kimseyle konuşmak istemiyordum ve içime kapanmıştım. Hiçbirşey yapmak istemiyordum. Kız arkadaşımla bile iletişimim yok gibiydi. Seansın bende ters bir etki yarattığını düşünmeye başlamıştım. Bugün kalktığımda nedensiz bir iyimserlik vardı üzerimde. Bugün daha iyiyim anlayacağınız. Umarım bu iyileşme devam eder. Ne durumda olduğumu sorduğunuz için teşekkür ederim. ” dedi.

Ben de kendisine, yoğun geçen seanslardan sonra ilk birkaç gün kişinin depresif hissedebileceğini, içe dönme isteği duyabileceğini, bu sürede daha yorgun hissedip daha çok uykuya ihtiyaç duyulabileceğini; bütün bu semptomların aslında yoğun şifa alındığını gösterdiğini ve en fazla bir hafta içinde geçeceğini belirttim. Zaten birkaç gün içinde iyimserlik geldiğini kendisi de teyit etmişti.

Seanstan 1 hafta sonra telefonda görüştüğümüzde : “ İlk 3 gün bayağı kötü geçti ama 4. günden itibaren düzelmeye başladım. Hatta 4.-5. günde ilk defa hayatımla ilgili hayal kurmaya başladım. Bugüne kadar hiç yapmadığım birşeydi. Babamla uzun zamandır görüşmüyordum, neredeyse 1 senedir telefon ile aramıyordum denilebilir. Geçen cuma günü babamı aradım, halini hatrını sordum ve hayatımda ilk defa onu özlediğimi söyledim. Sevindi ve çok sıcak karşıladı. ”

Evlilik sorunlarını sorduğumda ise; ” O konuyla ilgili hiç sorun kalmadı artık. Annem durumu kabullendi. Haftaya kız istemek için …. şehrine gideceğiz. O yüzden sizin bir sonraki geliş tarihinde yapacağımız 2. seansın gününü belki değiştirmek zorunda kalabiliriz çünkü eğer yine ilk gün semptom yaşarsam seansı alıp ertesi gün kız istemeye gittiğimizde bizim damat niye suratsız diyebilirler.)) ”

i12Bu yazının ilk taslak metnini kontrol etmesi için 20 gün sonra emailleştiğimizde ise :

” İş yoğunluğumdan dolayı hayatımdaki şifalanmaların devam ettiği durumları size bildiremedim. Kusura bakmayın lütfen. Mailinizi okuduğumda aklıma gelenler şunlar:

1-) Özellikle geçtiğimiz hafta ( 10 Ağustos haftası ) hayatım boyunca hissetmediğim bir yüksek enerji ve iyimserlik hali vardı. İşimle alakalı bir çok olumsuzluğa rağmen o kadar pozitif ve mutluydum ki; bu duruma işverenlerim bile çok şaşırdı ve mutlu oldular. 
i132-) Uzun zamandır müzik dinlemekten zevk almadığımı fark ettim. Geçen hafta arabada müzik dinlerken dans ediyordum:)))
3-) Arkadaşlarımla bir mekanda hiç kalkmadan yaklaşık 6 saat oturdum ve sıkılmadım.
4-) Babamla telefonda çok sık görüşmeye başladık ( Nerdeyse 2 günde 1 ) Ayrıca O’nun da bana karşı daha sıcak davrandığını hissediyorum.
5-) Kız arkadaşımla muhabbetimiz öylesine arttı ki, inanmamasına rağmen sizinle yaptığımız terapilere devam etmemi istediğini söyledi.
Genel itibarıyla aradığım huzur ve mutluluğa çok yakın olduğumu hissediyorum.
Sanırım blog yazılarınızdan birinde okumuştum: Elinizde sihirli değnek olmadığını yazmıştınız.
Benim durumuma bakınca; o kadar da emin olmayın bence:)))
En kısa sürede tekrar görüşmek ümidiyle hoşçakalın.               “

 

i18NOTLAR:

1-*: Seanslarda bu gibi durumlara sıkça rastlarım ve kişilere bu tarzda örnekler verdiğim de olur. Mesela hayatınızda birden fazla konu veya sorun var iken bana geldiğinizde, yaptığımız ön görüşme sırasında bir öncelik listesi yaparız. Sonra da öncelik verdiğiniz konuyu seçerek seans yaparız. Bazen benim yönlendirmemle kişinin konusunu netleştirdiği durumlar olabiliyor; bazen de kişinin ruhunun öncelik verdiği konu başka olduğu için ilk önce o konunun çözülmesi gerektiğine işaret edebiliyor.

Örnek vermek gerekirse; şu anda düzenli çalıştığım ve bugüne kadar 3 seans çalıştığım bir danışanım var. Kendisi bana ilk geldiğinde seçtiği konu para blokajı idi çünkü yıllardır maaşına zam yapılmıyordu. Ayrıca kendisinin de başka bir alanda enerji terapisi uyguladığını ve o güne kadar kendi kendine yaptığı çalışmaların dışında Bert Hellinger’den eğitim almış bir aile dizimi terapisti ile de 4-5 seans çalıştığını söyledi. Konuşmalarımızdan hissettiğim kadarıyla para sorununa gelene kadar bakılması öncelikli olan başka sorunları var gibi görünüyordu. Tamamen sezgilerimi kullanarak o anda regresyon dışı bir teknik uygulayarak, aile dizimi ile birşeye çok kısaca bakmak ve ona göre konuyu netleştirmek istedim. İyi ki de bakmışım..çünkü danışanın bilinçaltında annesinin ölümü ile bağlantılı yoğun bir suçluluk duygusu vardı ve yaşamı haketmediğini düşünüyordu. Bunun üzerine o gün regresyon terapisi değil aile dizimi ve travma çalışarak günü noktaladım. Ondan sonraki seanslarda regresyon terapisi ile devam ettik. O ilk seansın sonunda da kendisine şöyle söylemiştim: ” Bilinçaltında ölümü hakettiğini düşünen ve ölmek isteyen bir insana sizce para gelir mi,  sizce o kişi terfi ettirilir mi? Önce yaşama evet demeniz gerekiyor ki ondan sonra diğer konulara bakabilelim. ”

Sonucu mu merak ettiniz? Evet, kendisiyle hala çalışmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar hiç para üzerine seans yapmamamıza rağmen 2. seansımızdan sonra öğrendiğim kadarıyla yıllardan sonra ilk defa hem terfi etti hem de maaşına zam yapıldı.:)

Kısacası; sizin zihninizle yaptığınız plan ile ruhun planı herzaman aynı yönde olmayabilir. Vücudunu kanser hücreleri saran birinin yüzündeki et beni için doktor doktor dolaşmasına benzer bu. Mesajı vaktinde almanız ve yaşama evet demeyi öğrenmeniz gerekir.

i142-** : Burada yazacağım konunun regresyon terapisi ile hiçbir ilgisi yoktur. Danışanın anlattığı duruma  seans sonunda yaptığım açıklamayı sizlerle de paylaşmak istedim çünkü belki de aranızda buna benzer deneyimi olup da korkmuş olan kişiler olabilir. Öncelikle, sanıldığı gibi ruhlar sadece ölmek üzere olan insanları almak için gelmezler. Bazen tam tersine şifa da verirler, ya da mesaj da verip gidebilirler. Ancak belli frekanslar arasında kişi onları çok çok nadiren görür. Danışanın verdiği örnekte onun yoğun bakımda olması böyle bir ortam yaratmış olabilir. Genelde uyku ile uyanıklık arasındaki geçişlerde onları algılayabiliriz. Bu konu ile ilgili tedirgin olmamanız için başka verebileceğim güzel bir örnek de dünyaca ünlü bir medyum olan John of God’dır. Kendisi psişik cerrahiyi ve trans şifasını kullanıyor. Tahmin edin bakalım kimlerden rehberlik alıyor? 30’dan fazla ölmüş doktor ve azizden yani ruh dünyasından.:)

 

i173-*** : Burada yazdığım şey tamamen benim yaptığım seanslarıma dayalı gözlemimdir. Eğer bir bebek annesinden süt içmeyi reddediyorsa ya da çok kısa süreli içip bırakıyorsa, bu bebek ile anne arasındaki bağlanma şekli hakkında ipucu veriyor. Çocuğun annesi ile bağlanma şekli ise hayatla bağlanma şeklini etkiliyor. Dolayısı ile sizin ” Süt emmedi, mama verdik ”  deyip geçiştirdiğiniz bir konu çocuk için o kadar da önemsiz bir konu değil. Bebek için değil annesinin emzirmesi, eğer anne çocuğunun yüzüne bakmadan, duygusuz bir şekilde emzirdiğinde bile bebek tedirgin olabiliyor. O yüzden bebekle daha anne karnındayken bağ kurulmaya başlanması önemli bir konu. Bu konunun daha iyi anlaşılması için ilerde bu konuyla bağlantılı birkaç vaka örneği paylaşmayı düşünüyorum.

i154-**** : Babaya acıdığını söylediği sahnede acımanın altında aslında KİBİR vardı. Bildiğiniz gibi, hangi dinden hangi mezhepten olursanız olun kibir günahtır, hatta hıristiyanlıkta 7 ölümcül günah arasında 1 numarada kibir vardır. Aile dizimi kuramları açısından da baktığınızda ebeveynlere duyulan kibir öyle büyük bir sorundur ki hayatınızın her alanında sorun yaşarsınız. Onlar sadece sizin hayata gelmenize vesile oldukları için bile bir teşekkürü hakederler.

 

5-ANNEDEN AYRIŞAMAMA: Bu vakadaki sorunu iki kelimeyle özetle deseydiniz size bunları yazardım. Bir erkeğin büyümesi, olgunlaşması için öncelikle kendi annesinden sağlıklı bir şekilde ayrışması ve belli bir yaştan sonra artık babaya yönelmesi gerekir. Malesef Türkiye, annesinden ayrışamayan, baba ile bağ kuramayan, dolayısı ile yaşı kağıt üzerinde ilerlese bile ruhen asla olgunlaşamayıp küçük kalan erkeklerin cirit attığı bir ülkedir. Bundan tamamen erkekler sorumlu değildir. Kocasından göremediği ilgiyi büyük oğlu ile telafi eden, gelinini kendine rakip gören, çocuklarını manipüle ederek ayakta kalmaya çalışan zavallı kadınlar da aslında kendi cinslerine ihanet ettiklerinin farkında değillerdir. Bu çark ancak kadınlarımız bilinçlendiği zaman sağlıklı bir şekilde dönecektir. Eğer çocuklarınızın ve diğer kuşakların mutlu olmasını istiyorsanız, onların seçimlerine müdahale etmek yerine onlara her ne olursa olsun her zaman arkalarında olduğunuzu gösterin..böylece hem siz hem de çocuklarınız, hatta torunlarınız mutlu olurlar.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan