
Suna Hanım ile 2019 yılının başlarında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Yeme bozukluğu, endişe ve huzursuz ruh hali; öfke; aşırı anaçlık ” konularını yazmıştı.
Otuzlu yaşlarının başlarında, evli, çocuklu ve iş hayatına ara vermiş ama eskiden yoğun çalışma hayatı olan bir kadındı.
Şu anda seans notlarıma bakarken hatırladığım üzere, seansa geliş şekliyle bende biraz eklenti şüphesi yaratmıştı çünkü seans saatine 1,5 saat erken gelip bir kafede oturup beklemesine rağmen yanlış apartmanın zilini ısrarla çalarak ” Zile basıyorum açmıyorsunuz ” diyerek aramıştı.
Birden fazla konu başlığı olduğu için ön görüşme sırasında iki gruba ayırarak öncelikle yeme bozukluğu hakkında konuştuk. Doktor teşhisli olmayan bir tıkınırcasına yeme sendromu olduğunu düşünüyordu. Yaklaşık 10-11 yıldır bu sorunu yaşıyordu. Çalıştığı dönemde işi eve uzak ve stresli olduğu için eve gelir gelmez, dolapta o anda ne varsa tabağa bile koymadan hepsini hızlıca yiyordu.
7 yıldır da Tip 1 diyabeti vardı. Bu hastalığa bağlı olarak hipoglisemi anlarında zaten yemeğe saldırdığını ve bunun hastalığıyla ilgili olduğunu ekledi. Son 7 yıldır da hipoglisemi anlarında tıkınırcasına yemeğe saldırdığını belirtti. Gündüz olursa açlık hissetmeden tıkınırcasına yiyordu. Gece kalktığında ise hipoglisemi sebepli olduğundan yoğun açlık hissederek yiyordu.
2.Konu başlığı: Öfke, gerginlik ve endişe olarak seçti. Bunun kendini bildi bileli var olduğunu, küçüklüğünden beri hep öfkeli olduğunu söyledikten sonra, ilk defa gelen herkese sorduğum klasik sorularımı içeren uzun ön-görüşmemize geçtik.
Anne-babası onun ergenlik döneminde ayrılmışlardı. Onun öncesinde ise annesinin ilgisiz bir anne olduğundan, küçükken bir dönem annesinden ziyade babasıyla daha iyi anlaştığından bahsetti. Annesinin yemek, temizlik gibi işleri asla yapmadığından, anne gibi davranmadığından; babasının her zaman dışarda olduğundan , sorumsuzluğundan ve eve maddi-manevi katkısı olmadığından bahsetti.
Anlaşmalı boşanmanın ardından babasının eve maddi destek vermediğini; boşanma sırasında annesinin kendisini istemeyerek babasına verdiğini ve diğer iki küçük kardeşini yanına alarak kendi ailesinin yanına taşındığını ekledi. 15-16 yaşlarında iken babasıyla geçirdiği o 1 yıl boyunca aslında kendi kendine bakmak zorunda kalmıştı çünkü babası işi gereği sabah 4-5 gibi eve geliyordu. Bu sebeple babasını haftada 1 kere görebiliyordu. Hala o dönemlerden kalma yalnızlık ve karanlık korkusu taşıdığını ekledi.
Şu anda ise son 4-5 yıldır babasıyla aynı semtte oturmalarına rağmen hiç görüşmüyor; annesiyle de dönem dönem görüşmeyerek mesafeli bir ilişki yürütüyordu.
Diğer sorularımın yanıtını da aldıktan sonra ilk defa gelen herkese yaptığım üzere eklenti temizliği ile başladık. Bu sırada kendisi de 2 tane eklenti algılayınca seansımızı eklenti temizliği formatında ilerlettik.
1.EKLENTİ:
5 Yaşından beri kendisinde olan , bir taciz anında kendisine çektiği 6 gezinen enerjiydi.
Etkileri: Her an başıma birşey gelebilir korkusu, insanlar bana zarar verebilir korkusu ve bu korku sebebiyle insanlardan kaçma ve bir ortamda insanlarla baş başa kalmak istememesine sebep olmuşlardı. Hatta doktora bile gitse, doktorla teke tek kalmak istememesine, doktor kadın bile olsa kendisine yaklaşmasını istememesine yol açmışlardı. Eşi ve çocuğu hariç herkesle fiziksel temastan kaçınmasına, sarılmaktan asla hoşlanmamasına sebep olmuşlardı. Ayrıca sol el bileğinde zaman zaman ağrılara, diz kapaklarında sağda daha yoğun olmak üzere ağrılar yaratmışlardı.Yalnız kalmaktan korkmasına, daha öfkeli olmasına ve sol el dirseğinde nadiren sızlama, ısı ve titreşime sebep olmuşlardı.

Bu bölümde 5 yaşındayken gerçekleşen taciz anısına beden terapi ağırlıklı çalıştık. Bu bölümde çalışırken arka planda annesinin onu ve ihtiyaçlarını görmemesi, ilgilenmemesi sebebiyle öfkeli olduğunu farketti. Annesi o sırada küçük olan kardeşiyle ilgilendiği için kızıp sokağa çıktığı bir anda bu taciz olayını yaşıyor ve annesi kızar diye ona söyleyemiyordu.
2.EKLENTİ:
Anneye öfkesine giriş yaptığımız bölümde konuşurken 5 ve 8 yaşları arasında annesine öfke ile toplam 12 gezinen enerji çektiğini farketti.
Etkileri: Kimseyle yakın ve samimi ilişkiler kuramama, ilişkilerini mesafeli ve yüzeysel tutma eğilimi vermişlerdi. Birinin kendisini gerçekten sevebileceğine inanmamasına; eşinin birgün çekip gidebileceğini düşünerek korkmasına sebep olmuşlardı. Ayrıca takıntılı düşüncelere ( mesela bir arkadaşı başka bir arkadaşıyla buluşunca, bunun gerçek olmadığını bilmesine rağmen kafasında sanki kendisini görmek istemiyor, artık kendisini sevmiyor gibi düşünceler oluşmasına ) yol açmışlardı. İnsanların negatif bir davranışları olduğunda herşeyi üzerine alınıp kişisel algılamasına ve gereksiz alınganlıklar göstermesine yol açmışlardı.
Bu eklenti grubunu da alanından gönderdikten sonra seansı burada noktaladık.
Kendime aldığım özel notlarda:
-2 Tane var dedi ama toplam 18 gezinen enerji gönderdik. Hala eklentisinin çıkabileceğini düşünüyorum. İlerde tekrar bakılmalı.
-8 Yaş kilit nokta. O döneme detaylı bakılmalı.
-Hem anneden hem babadan alamadığı için yoğun öfke var. Her iki ebeveyn odaklı ve BAĞLAR ÇALIŞMASI ağırlıklı ilerlenmeli.
-Tip 1 diyabet ve tıkınırcasına yeme konularının genetik olmadığını ve sadece kendisinde olduğunu belirtti. Yaptığımız çalışmaların bu alanlara extra faydası olup olmadığının etkisi gözlemlenerek ilerlenmeli.
-Kendisinde olan uyku sorunu çocuğunda da var. Bu bölüme gerekirse anne üzerinden Bağlar ile bakmalı. Regresyonda ise öncelikle eklenti ve sonra 0-6 yaş+ boşanma dönemine mutlaka çalışılmalı .

1.GÜN:
” Merhaba Eylül Hanım,
Terapiden çıkıp eve geldikten sonra değişik bir ruh halim oldu, bir an durgundum, sonra aniden gerginleştim, sonra ortada bişey yokken durup durup gözlerim doldu,duygusallaştım.Yorgundum, oğlum uyuyunca hemen ben de yattım.
Gece çok kez uyandım, bir kez karabasanlı kabus gördüm, bikaç kez rüyamda bileklerim görünmez bi kelepçeyle bağlıydı, bikaç kez karnımda yoğun bir ışık, vardı görünmez bi kelepçe var gibiydi açmaya çalıştım. Bir rüyamda da soner adında bir adam eşiniz olduğunu ve sizi rahat bırakmam gerektiğimi söyledi, sizin vaktinizi aldığım, sizi uğraştırdığım için benden rahatsız olduğunu hissettim. Bu arada şu an hatırlayamadığım başka karışık rüyalar da gördüm. Sabah uyandığımda şekerim yüksekti ve dünkü hafif olan gribal hastalığım artmıştı. Terapiyle ilgisi var mı bilmiyorum çünkü dün de biraz rahatsızdım. Bugün de doktora gidip gelmek hariç evde dinlendim.
genel olarak ruh halim ise size gelerek kendim için çok doğru bi adım attığım yönünde. bir haftayı nasıl tamamlayacağımı, tamir fazını nasıl geçireceğimi merakla bekliyorum. önümüzdeki hafta tekrar yazacağım size. ”
7.GÜN:
” Merhaba Eylül Hanım,
İlk günkü durumumu yazmıştım. İkinci gece de karışık kabuslar gördüm, tek hatırladığım el parmaklarımı birinin çektiği ve hissettiğim acı. Ertesi gün de saatlerce ağrı hissettim parmaklarımda. Bu arada gribal hastalığım baya arttı sonraki günlerde. Terapiyle ilgisi var mı bilmiyorum ama tüm haftayı hasta, yorgun, geceleri de hatırlayamadığım karışık rüyalarla geçirdim. Eşime de oğluma da gereksiz yere gerildiğim, öfkelendiğim oldu.
Temizlik çalışmasını geceleri kendim, oğlum ve evim için yapıyorum.
Bu terapiye devam etmeyi en başta kendi iç huzurum, sonra oğlum ve eşime huzur veren biri olmak için istiyorum. Bana çok iyi gelecek çalışmalarımız, bunu hissediyorum.
Teşekkürler. “
7.GÜN: İLK SEANS NOTLARINA EK BİLGİ
” Eylül Hanım merhaba,
Seans öncesi konuşmamızda neden size geldiğimle alakalı bir konuyu belirtmeyi unuttuğumu fark ettim.
Benim için önemli bir konu olduğu için buradan yazmak istediğim, ilerleyen seanslarda üzerinde çalışmak üzere formuma eklerseniz çok mutlu olurum.
Yıllardır eşimle maddi olarak bir kısır döngü içindeyiz, gelirimiz artsa da sürekli bir borç ödeme halindeyiz ama borç içinde olacak bir yaşantımız yok, pahalı kıyafetler, masraflı tatiller, yada lüks hobiler gibi gereksiz bir harcamamız olmamasına rağmen, gelirimiz ile orantısız bir maddi sıkıntı çekiyoruz. Bu arada eşimin işleri gayet yolunda. Sıkıntı iş olmaması yada gelir düşüklüğü değil.
Diğer konu ise yine kısmen maddi konularla bağlantılı benim işim hakkında. 2012’de özel sektörden ayrıldım ve evden çalışmaya başladım. Herşey gayet güzel gitti, bir süre çok iyi para kazandım sonra aniden durdu tüm siparişler. Bir ay 5 bin tl sipariş alırken diğer ay 250 TL’lik sipariş aldım gibi bir durum oldu. Ve sonrasında çözmek için satış arttırmak için yeni ürünler kampanyalar ne denediysem işe yaramadı. Aynı döngüyü 2016’daki yeni işimde de yaşadım. Bu durumda beni maddi açıdan ayrı manevi olarak başarısızlık hissi ile ayrı yıprattı.
Bu konuları da çalışma konularıma eklerseniz sevinirim. “
************************************************************************************
Bu yazışmalar sürerken, ilk seanstan 1 ay sonra yapılacak olan Bağlar Çalışması için sözleştik. İlk Bağlar Çalışması’ndan tam 1 ay sonra da bir Bağlar Çalışması’na daha katıldı.
NOTLAR:
1-İlk gün geri-bildirimde yazdığı rüya bölümünde bahsedilen Soner konusuyla ilgili yorumum: Bizde büyük değişim yaratacak birşeyler yapacağımız zaman, bir parçamız bu konuda direnç gösterir. Bu ” Soner ” , danışanın konfor alanından çıkmak istemeyen parçası olabileceği gibi, bana geldiği zaman gönderileceğini bilen ve gelmesini engellemeye çalışan eklentisi de olabilir.
Bu tip durumlarda tavsiyem; daha da üstüne gitmeniz gerektiği yönünde.
2- İkinci bölüm, Bağlar Çalışması ile devam edecek. Diğer yorumlarımı ikinci bölüm sonuna ekleyeceğim.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...