MİKS BİR VAKA-II ( 4. Bölüm )

Standard

Z1

Zuhal Hn, uzak bir şehirden geldiği için, üçüncü seanstan bir gün sonra dördüncü seans için tekrar biraraya geldik.

Ön-görüşmede doğum şekli, süresi ve 0-6 yaş dönemine dair bazı sorular sorduktan sonra hemen seansa geçtik.

 

seans

Ana karnı dönemini keşfederken 8. günde giden bir kayıp ikizi olduğunu algıladı.

7 Aylık olduğu bir sahnede, babaannesinin ev işleriyle ilgili bir konuda annesine bağırdığını, annesinin karşılık vermek istediğini ama veremediği algıladı. O esnada annesinin sol göğsünün ağrıdığını ekledi.

8 Aylık olduğu bir sahnede; babasının annesiyle birlikte olmak için zorladığını ve annesinin bırakıp gitmek istediğini ama yapamadığını ve bu sebeple bu sahnede anne-babasının ayrılmalarından korktuğunu algıladı.

Doğum anı kolay ve sorunsuz geçiyordu. Doğduktan sonra annesinin kucağına verildiğinde annesinin ağladığını, doğumun kolay geçmesi sebebiyle mutlu olduğunu ama yine kız çocuğu olmasından dolayı biraz kırgın olduğunu belirtti. Annesinin sütü, doğumdan 12-13 saat sonra gelmeye başladığı için ilk gün kendisine mama veriliyordu.

Babasıyla ilk karşılaşma anında babasının kendisini kucağına alıp şefkatle baktığını ve ” Yine mi kız? ” diyerek annesine gülümsediğini söyledi. Bu cümle sebebiyle Zuhal hn olumsuz etkilenmiyordu fakat annesinin babasına karşı mahçup hissettiğini farketti. Babasının kucağındayken, annesinin kucağında olduğundan daha güvende hissettiğini, babasının yüzüne çok güzel baktığını anlattı.

 

Z12

 

0-1 Yaş Arası: Annesinin uyudu sanarak kendisini salıncağa yatırdığı bir sahnede, annesi odadan çıkar çıkmaz onun arkasından gitmek istediği için ayağa kalkmaya çalışırken beşik şeklindeki yüksek salıncaktan yere düştüğünü ve başının arkasını çarptığını algıladı. Bu sahnede çok ağlıyordu ve annesi başka bir odada olduğundan sesini geç duyup dönüyordu. Bu sahnede annesinin kucağında sakinleştirilmeye çalışırken dahi ağlamaya devam ediyor ve terk edilmiş hissediyordu.

 

 

2 Yaş: Bağırsaklarında sürekli bir ağrı olduğundan bahsettiği bu sahnede, annesiyle gezmeye gittiklerinde kaşla göz arasında yerde bulduğu bir toplu iğneyi yutuyordu. Yuttuktan hemen sonra annesi tarafından farkediliyordu fakat çoktan yutmuş olduğundan annesi hiçbirşey yapamıyordu. Toplu iğneyi dik bir şekilde yutsa da boğazında ve midesinde acı hissediyordu. Annesi tarafından o gün doktora götürülmediğini , annesinin telaşını gördükçe daha da çok korkup ağladığını anlattı. Toplu iğne yüzünden 2 gün boyunca bağırsaklarında sancı çektikten sonra tuvaletini yaptığında iğneyi çıkardığını ve çıkış anında acı hissetmediğini belirtti.

 

Z114 Yaş: Annesi tarafından saçlarının kısacık kesildiği bir sahnede, saçlarının kesilmemesi için çok ağlıyordu. Bakımının zor olması sebebiyle annesi tarafından saçlarının kısacık kesildiğini ve babasının buna engel olamadığını belirtti. Saçlarının zorla kesilmesi, o anda çocuk bilinciyle, kayıp duygusu yaşamasına sebep olmuştu ve hatta annesinin kendisini sevmediğini düşünmesine sebep olmuştu.

 

5 Yaş: Annesinin babasıyla birlikte işte olduğu bir anda kendisine bakan ablası tarafından dövüldüğü bir sahneyi keşfettiğimizde etrafta kendisini koruyacak kimse olmadığını düşünüyor ve çok yalnız hissediyordu.

Bütün bu sahneleri keşfettikten sonra, bu sahnelerin Zuhal Hn üzerindeki etkilerini dönüştürmeye çalıştık. Bedenine zarar gelen durumlar olduğu için buradaki travma izleri için beden terapi uyguladık.

 

Bu arada, ana karnı dönemi içinde kendisine eklenen bir eklenti daha algılamıştı. O eklentiyi de seans senasında gönderdik.

 

12

3 GÜN SONRA:

” 4.seanstan sonra üzerinden 24 saat geçti biraz da geç kaldım yazmakta, seans çıkışı epey yorgundum zaten yorucu olacağı bilgisini vermiştiniz, gene de o gece yürüyüşümü yaptım güzel vakit geçirdim rahat uyudum boğazımdaki acı ( NOT: TOPLU İĞNE SAHNESİYLE İLGİLİ BEDENDEKİ İZ )  bir iki gün sürdü ama ruhumdaki kayıp parçayı bulmuş olmak beni inanılmaz rahatlattı, malumunuz kayıp ikiz sendromu olduğum seans esnasında ortaya çıktı, ondan sonra ertesi gün arkadaşlarımla görüştüm hayata daha uyumlu ve olumlu dinginleşmiş olduğumu farkettim, eski olumsuz ruh halim de ortadan kalkmıştı ciddi bir huzur vardı üzerimde, kendimi yeniden keşfetmenin hazzı da tabi. 0-7 yaş aralığına baktık sizinle, bu dönemde çok fazla olumsuz şeylerin yaşanmamış olması beni sevindirdi ben daha olumsuz bir tablo bekliyordum, açıkçası 3. ve 4. seans benim hayatımın dönüm noktası oldu kendimi ilk kez tanıdığım ve anladığım kendimle yüzleştiğim yüklerimi bıraktığım inanılmaz güçlü seanslardı, enerji artışı karamsarlığın olumsuz etkilerinin geçmesi beni inanılmaz rahatlattı ve mutlu etti ben size çok ama çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız, sevgilerle. ”

Z38. GÜN:

” Merhaba Eylül hanım, son iki seansın üstünden bir hafta geçti bu sürede gayet iyi normal zamanlarımdan fazla enerjik huzurlu ve sakindim, ölme isteğimde azalma oldu yüzde yetmiş civarı, çektiğim tarifsiz acılar da hemen hemen çok azaldı dünyaya ve hayata daha uyumlu hissediyorum kendimi, önceden düzenin bir parçası gibi bile hissedemez kendimi atılmış itilmiş dışlanmış hissederdim. Uykularım düzenli dinlenmiş olarak kendiliğimden uyanıyorum hala burnumdan rahat nefes alabiliyorum, öfke kontrolü konusunda epey iyiyim, insan ilişkilerimde aile içi ilişkilerimde inanılmaz bir rahatlama oldu o görünmez tıkanıklık çözüldü, içimi kemirip kafamın içinde dönüp duran sancılar acılar bir bir azaldı, etkileri yaşadıkça daha çok yazacağım size çok teşekkür ederim. ”

 

20 GÜN SONRA:

 Seanstan sonra harika bir iki hafta yaşadım her anlamda rahatladığım bir süreçti, hatta eminim etrafımdakiler bendeki bu durumu kıskandı ama elimde değil aşırı enerjik ve pozitiftim durduğum yerde duramayacak kadar iyiydim, ta ki Y ( Şehir ismi ) ‘e dönmeden önceki akşama kadar, 26 ağustos sabah yola çıkmadan evvel ailemle bir tartışma yaşadım, aslında olay benle ilgili değildi genel olarak geçmiş olaylarla ilgili konuşuluyordu nasıl olduysa konu bana geldi ve benim hatalarım üzerinden konuşulmaya başlandı zaten geriye yani Y’ ( şehir )ye dönmek konusunda gergindim ayrılık yaşayacağım yeni bir hayata başlayacağım vb. için endişeli ve gergindim ki ailemin bana karşı kullandığı suçlayıcı ve aşağılayıcı dilden epey rahatsız oldum ve kendimi tutamayıp istemediğim tepkiler verdim sinirlendim geçmişe yönelik olumsuz konuşup kalp kırdım tatsız ayrıldık, bu durum bir süre beni olumsuz etkilediyse de tekrar toparlandım bi hafta içinde olumsuz etkiler üzerimden kalktı yeni bir hayata başladım burda. Etrafımdan olumlu yorumlar aldım yüzüne renk gelmiş, çok iyi görünüyorsun vb şekilde, ölme isteğim ara sıra yoklasa da kesinlikle eski boyutta değil sadece minicik anlarda olup geçiyor kendimi ikna ve teselli edebiliyorum, önceden canım hiçbir şey yapmak istemezken şimdi gayet istekli bir halde yaşıyorum evimi düzenlemeyi günlük işler yapmayı kendi sevdiğim şeylerle meşgul olmayı kendime yetmeyi başarabiliyorum, burun tıkanıklığım normalde Y ( şehir )  şartlarında had safhada olurken geldiğimden beri problem yaşamıyorum gayet güzel nefes alabiliyorum kendimi dinç, dingin ve olumlu buluyorum, önceden kitap okuyamazdım okuyabiliyorum, gereksiz muhabbetler yapmıyorum olgunlaştığımı büyüdüğümü hissediyorum ilk defa, sağlık problemlerim konusundaki şikayetlerim mesela astımım çok azaldı, alerjilerim aynı şekilde azaldı, sırt ağrılarım azaldı kendime karşı duyduğum öfke terse döndü kendimi sevmeye başladım, içimde kanayıp duran yara kapandı, içten içe sürüp duran eski hesaplaşmalarım nerdeyse bitti, eski eşime karşı duyduğum öfke vb duygular tamamen ortadan kalktı hiç umursamaz bir duruma geldim nerdeyse hiçbir olay yaşamamışım gibi oldu, sadece eski eşim yakın arkadaşlarıma telefon aracılığıyla ulaştı hala benden haber almaya çalışıyor ama ben gene umursamıyorum onda da bu durumun sonlanmasını bekliyorum, karşıma çıkmadı çünkü aşırı meyli olsa karşıma çıkacağına inanıyorum, açıkçası kendimi başka biri gibi hissediyorum, çünkü eskiden olsa kendimle başbaşa kalmak istemezdim direkt kendimi suçlayacak birşeyler bularak huzursuz olurdum şimdi ibadetlerimi elimden geldiğince yerine getirecek kadar istekli ve huzurlu hissediyorum önceden çoğu ibadetimi yerine getiremezdim, kısacası bende büyük bir değişim var hem de gözle görülür şekilde, umarım bu enerjimi artıracak ve koruyacak yolu da bulurum çünkü kendime çok iyi geldim, yaşamayı hayatta olmayı seviyorum gözlerimin içi gülüyor… Size çok ama çok teşekkür ediyorum, yazdığınız 3.bölüm için kolaylıklar sevgiler iyi çalışmalar.

******************

1 Ay Sonra ( Vaka yazısının teyidi için telefonda konuştuğumuzda ) : Göğüs kafesinde bir yarık varmış gibi tanımladığı, tarif edemediği bir acı şeklinde hissettiği durumu ve ayrıca geceleri yoklayan ölme isteği düşüncesinde değişiklik olup olmadığını sordum. Her ikisinin de tamamen geçtiğini belirtti.

 

Ş11

NOTLAR:

1- KAYIP İKİZ SENDROMU: Bknz. ekteki vakanın ” NOTLAR ” bölümü:  BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 2. Bölüm )

2- Bu seansta, danışanın bedenine zarar gelen kaza, dayak, saçın zorla fiziksel şiddet uygulanarak kesilmesi gibi sahneler vardı. Bu bölümleri çalışırken yoğun beden terapi uyguladık çünkü bedenimizin de travmalarla ilgili bir hafızası var.

3- İlerde gelmeyi düşünen danışanları yönlendirmemek adına, Zuhal Hn’ın göğüs kafesinde hissettiği acının ve ölme isteğinin hangi konuyla alakalı olduğunu, orada nasıl bir işlem yaptığımızı ve neden bu seanstan sonra tamamen geçtiği gibi konuları seans içerisinde özellikle belirtmedim.

4- Zuhal Hn’ın hiçbir yere ait hissetmeme sorununda iyileşmeler başladı. Fakat atalarından gelen bazı etkiler taşıdığını da hissettiğim için, bu konuya ilerleyen tarihlerde BAĞLAR ÇALIŞMASI isimli, regresyon harici-farklı teknikler kullandığım grup çalışması içinde özel olarak bakacağız.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

AİLEDEN DIŞLANMA İLE İLGİLİ BİR VAKA ( 3. Bölüm )

Standard

M1

Meltem Hn ile en son ekim 2016’da Bağlar Çalışması yaptıktan bir yıl sonra 3. seans için bir araya geldiğimizde, aradan geçen yaklaşık bir yıllık sürede hayatında olan biten gelişmeleri sordum ve aşağıdaki cevapları aldım:

1-Ekim 2016’daki Bağlar Çalışması’na katılmıştım ve orada kayıp ikizim çıkmıştı. O seanstan sonra annemle aram düzeldi. Eskiden beni dışlardı. Kafasında ” sen şöyleydin ” ” sen öyleydin…” gibi sabit fikirleri vardı. Eskiden anneme karşı kendimi ifade edemezken, şu anda iletişim kurabiliyoruz. Hatta o da bazı durumlarda “ sen de benim gibisin ” demeye başladı.

2-Kış boyunca yoğun bir diş tedavisinden geçtim. Bu, 15 yıldır ertelediğim bir sorundu. Önler porselendi ve değişmesi gerekiyordu.Ayrıca birçok kanal tedavisi ve dolgu gerekiyordu. Hepsini hallettim.

3-Yirmili yaşlardan beri şamanizmle ilgili eğitim almak istiyordum. Geçtiğimiz aylarda iki günlük bir temel eğitim aldım.

4-Bu sene emekli oldum. Geçtiğimiz aydan beri çalışmıyorum. Bu, istediğim birşeydi.

5- İngilizce kursuna başladım. Orta seviyedeydim, ilerletmek istiyorum.

6- Resim kursuna başladım.

7-Mayıs ve temmuz 2016’da eklenti seansları yapmıştık. O seanslardan sonra kafamdaki sürekli konuşan sesler sustu. Kendimle yıllar sonra baş başa kaldım. Daha dinginim.

8-Farkındalığım arttı ve kendime yoğunlaştım. Geçmişte hep birilerini suçlardım: Kayınvalide, kayınbaba, eşimi, annemi veya herhangi birini. Şimdi ise bunun böyle olmasına ben izin vermişim. Ben değişirsem çevrem de değişiyor kafasındayım.

9-Bacak , bel ağrılarım ve hep bir yorgunluğum vardı. Dinlenemiyordum. Şimdi o ağrılarım yok. Hepsi 2 .seanstan sonra geçti.

10-  X.X ( önceki bölümlerde bahsedilen eskiden ünlü bir şarkı sözü yazarı ) ile ilgili bir gelişme oldu. İkinci seanstan sonra ( … ) şehrine tatile gittik. Orada her gittiğimiz mekanda onun şarkısı çaldı. Mekanı beğenmeyip değiştiriyoruz, nereye geçsek onun şarkısını çaldılar. Çok enteresandı. Kışın da onun herhangi bir oğlu veya kızı var mı diye araştırdım. Bir şekilde facebookta kızını buldum. Acaba iletişime geçsem mi diye düşünüyorum çünkü son yıllarında çok yakınlık kurmuştuk. Belki annelerinin o dönemiyle ilgili daha çok bilgi sahibi olmak isterler diye düşündüm.

11- Annemle iletişim düzelince erkek kardeşimle de düzeldi. Bu sefer ablamla koptuk. Farkettim ki eskiden hep ben ablamı arıyormuşum, ben oldurmaya çalışıyormuşum. Ben aramayı kesince o da aramadı.

 

Bu uzun sürece yayılan gelişmeleri öğrendikten sonra seansımıza başladık.

 

seans

 

Seansta ana karnı ve 0-6 yaş dönemine bakmaya niyet etmiştim ama Meltem Hn uzun süreden beri gelmediği için kısa bir eklenti temizliği ile başlamak istedim. Bu esnada seans yapmamızı engelleyebilecek etkileri olabileceği için öncelikle eklentilerine baktık.

Henüz 1 ay önce tatile gittiğinde ziyaret ettiği tarihi bir mekanda aldığı 2 adet eklentisi vardı. Benim için de oldukça ilginç bir deneyim olan bu bölümde bu 2 eklentiyi hemen gönderdik. Meltem Hn eskiden dişlerini sıktığını ve bunun ilk 2 seanstan sonra geçtiğini ama son 1 aydır yine başladığını ekledi. Dişlerini ve çenesini sıkmasına eklentilerin sebep olduğunu farketti.

 

Ana karnı ve doğum anına çalıştığımız sırada kız çocuk olarak doğduğu için annesinin doğumdan sonra yüzüne ağlamaklı bir ifadeyle baktığını farketti ve yoğun bir katarsis yaşadı. Annesinin kendisini istemediğini düşünerek süt içmeyi reddettiğini ve ebenin bile kendisini annesinden daha sevecen tuttuğunu ekledi.*

2 Aylık bebekken keşfettiğimiz başka bir sahnede, 5-6 yaşlarındaki ablasının beşiğinin başında durduğunu, kendisine zarar verecek şekilde baktığını ve bu yüzden çok korktuğunu ekledi. Nitekim bir sonraki sahnede ablası gerçekten de kıskançlık sebebiyle bebeği yani Meltem Hn’ı beşikten alıp dolaba saklamaya çalışırken annesine yakalanıyordu.

3 Yaşında keşfettiğimiz bir sahnede ise taşınma ile ilgili bir travma vardı. Bütün aile eşyaları toplamış, eşyalarla aynı araca binerek uzak bir şehre doğru yola çıkmaya hazırlanırken, o gitmek istemiyor ve kümese saklanıyordu. Sebebini sorduğumda ” Nereye gideceğimizi bilmiyorum. O yüzden gitmek istemiyorum ” diyordu.

Tüm bu sahneleri keşfettikten sonra dönüştürmeye başladık. Daha sonra da seansı tamamladık.

 

g2

 

3.GÜN:

” Eylül Hanım merhaba.Seanstan eve zor geldim uyku hali nedeniyle..ilk gün yine uykulu bir o kadar da ağlamaklıydım..2.gün uykulu ve dinginlik …bugün 3.gün uykulu sakinlik ve huzurlu telaşsız…seanstan sonraki gün ablam mesaj yazmış öylesine ama iletişim amaçlı belli…çalışma ona ulaşmış diye geçirdim içimden…sevgiler…”

 

24.GÜN:

” Merhaba Eylül hanım.Dün taşınmayla  ilgili bilgi alabilir miyim diye annemi aradım taşınmanın  aynı benim gördüğüm gibi kamyonla ve kamyonun önünde yolculuk yaptığımızı anlatınca ağlamamak için kendimi zor tuttum (gördüklerim bilinçaltımın bir kurgusu mu diye düşünmedim değil) Asker olan babamın tayini Kıbrıs a çıkmış (Kıbrıs çıkarmasının olduğu yıllar) Anneanneme ev tutmasını söylemişler (anneannem rahat bir kadındı) tutmadığı gibi tutmadığını söylemek için …. şehrinin …. köyünden ….( Meltem Hn’ın doğduğu şehir)’ya gelmiş…(ben taşınmanın İstanbul’a olduğunu söylemiştim sanırım .2 yıl anneannemin yaşadığı köyde kalıp babamla birlikte İstanbul’a taşındık)Onu da kamyonun önüne sıkıştırıp yola çıkmışız…Sanırım 3 yaşındaki çocuğa bu kadar travmatik gelen durum evsizlik ve belirsizlikti…Hayatım boyunca bekar evlerim dahil (13.evimde oturuyorum) taşınmalarım travmatik ve hep ağlayarak oldu.Yakın arkadaşlarım ya da dostlarım “ev arıyorum” demesin onlardan önce ev arama çabasına girerdim (yorucu bir durum  tabi). ** Başka bir farkettiğim durum da çocuklarımı dünyaya getirdiğim de ilk anne sütünü almaları için kendimi öyle parçalamıştım (doğum anımla o ilk sütü alamayaşımla ilgisi olduğunu düşündüm) Kanca duygunun da insanı ne kadar yorduğunu farkettim…Anaçlık çocuklarıma ve yakınlarıma sevdiklerime kontrol edilemez bir duyduydu..doyurmalıyım Doktor mu arıyorlar hemen bulmalıyım gibi…Her seans sonrası bir önceki durumumdan daha sakin ve dingin hissediyorum. 1 yıldır (bağlar çalışmasından sonra) derin bir inzivadayım zaten…İlişkilerimde (arkadaş akraba aile)  hep oldurmaya çalışmışım şimdi aramayanı aramıyor , gerçekten görüşmek isteyenle görüşüyor daha çok kendi kendimle kalıyorum (huzurlu bir durum benim için) Son 3 yıldır evle ilgili sıkıntı  yaşadığımın da farkındaydım ama bir türlü hem kendimi kontrol edemiyor hem de sebebini de bulamıyordum…çok rahatladım huzura erdim…sevgiyle kalın..Teşekkürler. Tekrar görüşmek dileğimle…Sevgiler….”

 

 

NOTLAR:

F181- * : Bir bebek doğduktan sonra annesiyle nasıl bağ kurduğu önemlidir. Doğum sezaryen değil de normal doğum olsa bile annenin bebeğini kucağına aldığında ne hissettiği, ne düşündüğü, kucağına aldığında bebeğin gözlerine bakıp bakmadığı ve hatta nasıl bir yüz ifadesiyle baktığı bile önemlidir. Bugüne kadar yaptığım bütün ana karnı içeren seanslardaki genel gözlemim, annesiyle sorun yaşayan ve sağlıklı bir bağlanma kuramamış bireylerin yüksek bir oranı anne sütüyle ilgili de sorun yaşıyor. Anneyi reddediyorsa veya annesi tarafından istenmediğini düşünüyorsa, anne sütünü içmeyi reddedebiliyor.

2- ** : Meltem Hn, hayatı boyunca çok sık ev değiştirmek zorunda kalmış, bunların hepsini de ağlayarak ve travmatik bir olay gibi yaşamıştı. Hatta kendisi değil de herhangi bir arkadaşı taşınmaya kalksa işi gücü bırakıp onlara ev bulabilmek için seferber oluyordu. Bu konudaki hassasiyetinin sebebi olarak seans içinde keşfettiğimiz 3 yaşındayken yaşadığı bir taşınma hikayesi çıktı. Kendisinin de belirttiği gibi 3 yaşındaki o çocuğa bu kadar ağır gelen şey, gayet mutlu olduğu bir ortamdan bir belirsizliğe doğru yola çıkacak olmaları, evsiz kalmaları ve de en önemlisi ” çocuktur anlamaz ” mantığıyla ona durumla ilgili hiçbir açıklama yapılmamış olmasıydı.

Hayatımız boyunca etkili olan bir hassasiyetin sebebini farkettiğimiz ve dönüştürdüğümüz anda, artık o konu bizim üzerimizdeki gücünü/etkisini yitirir.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

BOL EKLENTİLİ BİR ROMATOİD ARTRİT HİKAYESİ ( 3. Bölüm )

Standard

Computer keyboard and repetitive strain injury

2. Seanstan 5 hafta sonra Hicran hn ile 3. seans için tekrar bir araya geldik.

Daha önceki seans sonunda not aldığım üzere bu seansta amacım ana karnı dönemine bakmaktı.

İlk 2 seans eklenti çalıştıktan sonra, Hicran hn daha kolay bilgi almaya başlamıştı. Ana karnı dönemi içinde de 3 tane eklenti keşfettik. Bunlardan bir tanesi zaten 2. seansta farkedip gönderdiğimiz bir eklentiydi. Diğer 2 tanesi ise piyangodan çıktı denilebilir.

Ana karnı dönemini keşfederken bir kayıp ikizi olduğunu ve ayrıca o daha ana karnındayken annesine gönderilen bir eklentiye maruz kaldığını farkettik.

Anne-baba-babaanne üçgeninde geçen birkaç olumsuz sahneye çalıştık.

Ayrıca 4 yaşındayken annesinin kendisine kızıp fırlattığı çatalın alnına isabet etmesiyle yaşadığı travmaya kısaca bakarak onun üzerindeki etkisini dönüştürmeye çalıştık.

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notta ” İlerde Bağlar Çalışması’na katılabilir ” yazmışım. Bağlar Çalışması, regresyon dışında teknikleri kullandığım ve sadece katılımını uygun gördüğüm eski danışanlara açık bir grup çalışmasıdır.

 

 

g2

2 Gün Sonra:

” Selamlar,

Umarım iyisinizdir:)

Seans sonrası midem çok ağrıdı. Dün gece bir hayli derin ve uyudum.

Açıkçası bedenimi sanki biraz daha rahat kullanabiliyorum. Ellerim, ayaklarım ve boynum da hala hassasiyet ve katılık var. Ancak vücudumun geneli çok daha rahat hareket ediyor sanki.

Bakalım önümüzdeki günler nelere gebe…

Sevgiyle kalın.

Görüşmek üzere.”

20

 

20 Gün Sonra:

” Selamlar,
Umarım iyisinizdir.

Hem geribildirim yapayım hem de birşey danışayım istedim. Geribildirimden başlıyorum:)

1. Son seanstan sonra sanki yıllardır anlaşamayan ve aralarında birbirini iten sevimsiz bir çeşit enerji bulunan annemle babamın arasındaki o bulutlu hal gitti sanki. Tamam şimdi de birbirlerine bayılmıyorlar belki, ama birbirlerini lafla da rahatsız etmiyorlar. Herhangi bir sohbet olursa ikisi birden dahil oluyor, sohbet uzuyor. Yani, sanki aralarındaki o sis perdesi dağıldı ve birbirlerine daha bir yakınlaştılar gibi.

K12. ..X.. (eşim) seansın ertesi gününden itibaren ısrarla bizi eve çağırıyor. (Hala annemlerdeyim de:))   ( NOT: Danışan, küçük çocuğu olduğu için ve sağlık problemleri nedeniyle destek aldığı için ebeveynlerinin evinde kalıyordu. )

3. Aylar aylardır yapmak isteyip de yapmadığım şeyi yaptım. Bloguma … ile ilgili bilgiler koydum. Eğitimler verileceğini belirttim. Eğitim sunumlarını hazırlamaya başladım. Bu durum uzaktan hafif bir hamle gibi gelebilir, ancak o ataletli halimi düşündüğümde benim için bir hayli büyük bir hamle olduğu aşikar:)

4. Vücudumun genelinde bir sızlama ve tutulma vardı. O geçti. Sadece el ayak biraz dirsek ve boyunda ağrı kaldı.

 

kahve5. Bende ciddi bir düşük tansiyon durumu vardı. Halsizliğin bir sebebi de oydu. Halsizliğim geçti. Birşeyler yapma hissim geri geldi sanki. Aylar var ki caddede tek başıma bir kahve içmeyeli. Valla bu seanstan sonra 4-5 kere içmişliğim var:))

6. 2016 eylül ayında randevu almaya çalıştığımız bir dr vardı. Alamamıştık çok yoğun olduğundan. Adımı yazdırıp, sıraya girmiştim o dönem. Ve normal şartlarda temmuz 2017 gibi bana sıra gelmesi beklenirken, bu seanstan sonra zınk diye aradılar. Ve biri iptal etmiş, 15 kişiyi aramışlar herkesin işi varmış, o yüzden beni aramışlar, randevuya bekliyorlarmış. Yani, bir nevi piyango:))

Şimdi gelelim danışacağım konuya…

2 gün öncesine kadar ………………….             ………………….

…………  ( özel hayatıyla ilgili bir soru içeriyor.)    ……………

……………

 

NOT: Bu seanstan yaklaşık 40 gün sonra Hicran hn, tavsiyem üzerine Bağlar Çalışması’na katıldı. Bu çalışma sırasında Hicran hn’ın savaşta esir düşen ve 7 yıl boyunca işkence gördükten sonra ölen ve ülkesine geri dönemeyen bir atasıyla özdeşleştiği ortaya çıktı. Bu bilgi, çalışmaya gelmeden önce araştırmasını istediğim konular sebebiyle aile büyükleri tarafından da teyit edilmişti.

 

E8

 

BAĞLAR ÇALIŞMASI’NDAN 2 AY SONRA ALDIĞIM GERİ-BİLDİRİM:

” Selamlar,

Bir süredir görüşemedik. Umarım iyisinizdir.

Eğitimde olmam sebebiyle, ancak geri dönüş yapabiliyorum. Kusura bakmayın.

Bir süredir yazamadım. Ancak şunu belirtmek isterim ki, Bağlar çalışmasından sonra romatoid artrit kaynaklı ağrılarımda çok ciddi bir iyileşme yaşadım. Kolumu kaldıramazken, ayaklarımı ayakkabının içine zar zor sokarken, boynumun ağırlığı bile tarifsizken şimdi o kadar farklı ki dünya benim için. Sadece ellerimde çok hafif ve sol ayağımın altında yine çok hafif bir ağrı ve şişlik var. Bunların da zamanla geçeceğine inanıyorum. Bu arada kendimi gerçekten “çok iyi” hissediyorum.

Gelişmeler bu şekilde, haberdar etmek istedim. En kısa sürede görüşmek üzere.

Sevgiyle,   “

 

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

ERKEK DANIŞAN : EKLENTİ SEANSI

Standard

ö1

İsmine Ömer diyeceğim danışanım 50’li yaşların ortasında emekli bir askerdi. Seansa eşinin tavsiyesi ile gelmişti.

Seans öncesi doldurduğu formda çalışmaya geliş sebebi bölümüne ” Uyku öncesi yaşadığım duygular ve kalp çarpıntısı hissi ” yazmıştı.

Bu sorunu yaklaşık 1,5 aydır yaşıyordu. Neredeyse hergün uyku öncesinde panik atak geçirir gibi olduğunu ve nefes almakta zorlandığını belirtti. Bu durum ilk gerçekleştiğinde gece yatakta zıpladığını ve sabaha kadar uyuyamadığını ekledi.

Son dönemlerde travmatik birşey yaşamadığını ama sağlığıyla ilgili olarak çok defa hastaneye gidip geldiği bir dönem geçirdiğini ve 1 yıldır aralıksız olarak hastaneye düzenli gidip geldiğini söyledi.

Emekli olduktan 1 sene sonra kalp krizi olup olmadığı kesin olarak teyit edilemeyen bir kriz geçirmişti. Aynı dönemde troid, prostat, mide problemleri ortaya çıkmıştı.

Seansa eklenti temizliği ile başladık ve yoğun duyarlılıklar olunca eklenti seansı şeklinde ilerlemeye karar verdik.

1.EKLENTİ: Kendisinin o güne kadar haberdar olmadığı bir kayıp ikiz hikayesi çıktı. Kayıp ikizi kızdı. Bu kısımda detayları algılamakta zorlandığı için bu bölümü en sona bırakarak seansa devam ettik.

2.EKLENTİ: Bir tanıdığı tarafından kendisine şifa amaçlı reiki tarzında bir enerji gönderilirken aktarılan 2 adet olumsuz enerjiydi. Bunlar kendisinde baş ağrılarına, konsantrasyon sorununa ve gezinen ağrılara yol açmışlardı.*

3. EKLENTİ: Bu eklentiyi çalışırken tuvaleti geldiği için kısa bir mola verdik. Midede hassasiyete ve şişliğe yol açan bir eklenti türüydü.

En sonunda yine kayıp ikiz konusuna döndük. Kayıp ikizi algılamakta zorlandığı için burada daha önceki deneyimlerimde işe yaradığını gördüğüm farklı bir materyal kullandım. Bunun üzerine katarsis yaşadı ve o anda farkettiğim kadarıyla katarsis yaşamasına kendisi bile şaşırdı.

Seans bitiminde kendisine uyumadan önce yaşadığı bu durumu takip etmesini ve bana hafta bittiğinde çok kısa bir rapor göndermesini rica ettim.

 

 

12

1.GÜN

Eylül Hanım merhaba

Sizin yanınızdan ayrıldıktan itibaren 24 saat içinde rahatlama hissi devam etti. Tamir fazı belirtilerini okudum bu belirtilerin hiçbirisi bende olmadı birgün öncesinden farklı değildim rahatlama hissi hariç.. Dün gece gayet güzel uykuya daldım ve uyanmadım çalışmada belirttiğim his olmadı.. Saygılarımla iyi çalışmalar...”
8.GÜN

Merhaba Eylül Hanım;

Seansın üzerinden 8 gün geçti. Tamir fazı belirtilerinden hiç birisi bende olmadı. Seans sonrası iki gün oldukça rahattım. Sonraki günlerde anlık olmak üzere size bahsettiğim hissi yaşadım ancak uzun süreli değil anlıktı. Gece uyumada sıkıntı yaşamıyorum ancak bazen yan yatarken sıkıntılanıyorum. Bu fiziksel bir rahatsızlık da olabilir tabi ki göbeğim rahatsız ediyor olabilir:))) İyi çalışmalar… Saygılarımla….”
15 GÜN SONRA

Merhaba Eylül Hanım;

Size geçen hafta cuma günü mail atmıştım. O gece yine uyumakta zorlandım göğüs bölgemde hissettiğim o garip his bir süre devam etti. O geceden sonra olmadı ama ben kendimi rahatlamış hissetmiyorum. Acaba bu gece de olacak mı diye tedirgin yatıyorum. Bunun dışında her şey normal. İyi geceler iyi çalışmalar…”
55 GÜN SONRA

Merhabalar Eylül Hanım

Çok şükür o hissi bir daha yaşamadım. Teşekkür ederim emekleriniz için.
F18
NOTLAR:
1-*:  Bu konunun örneklerine daha önce defalarca rastladım. Bu reiki benzeri birşey olabilir veya size uygulanan bir bio-enerji seansı olabilir veyahut da auranızı genişletecek çalışmalar yapılan türlü ortamlar olabilir. Bir enerji aktarımı sırasında siz kendinizi o kişiye açarsınız. Eğer size uygulama yapan kişinin birtakım eklentileri varsa, o anda o kişinin bazı türdeki eklentilerine de açık halde olursunuz.
Ör: Geçmişte yaptığım seanslardan birinde danışanım sağlık sektöründendi. Kendisi zaman zaman yurtdışından Türkiye’ye gelen bir bio-enerji uygulayıcısından bio-enerji seansı alıp eklem ağrılarını dindirmişti. Ama her ne hikmetse bu ağrılar dönem dönem kendini tekrarlıyordu. Seans içinde farkettik ki bu kişi danışana arada bir ağrı yaratacak türden enerjiler göndermiş. Böylece danışan ağrı yaşadıkça kendisine ihtiyaç duyulacağı ve Türkiye’ye çağırılacağı için kendisine bir nevi ticari döngü yaratmıştı.
Bu vakada ise bilinçli ve kötü niyetle aktarılan birşey yoktu ama sonuçta bir enerji aktarımı sırasında danışana gelen 2 olumsuz enerji vardı.
Dolayısıyla; kendinizi kimlere açtığınız önemli..hele hele tepe çakranızı her önüne gelene elletmemenizi özellikle tavsiye ederim.
2- Kayıp İkiz Sendromu: Bu konuda daha önceki vakalarda detaylı açıklama yazmıştım. Bakınız:  BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 2. Bölüm )
3- Danışan bana gelmeden önce tüm tıbbi kontrollerden geçmişti ve rahatsızlığı fiziksel nedenlere dayanmıyordu.  ( kalp rahatsızlığı veya panik atak sebebiyle olmadığı biliniyordu.) Bu yüzden kendisini seansa alabildim.
Bu seansta meslek belirtme nedenim: Danışan eski bir üst düzey asker ve mesleği gereği geçmişte çok sayıda ölüme şahit olmuştu. Bu durum onu yeterince travmatize etmiş olarak düşünebilirsiniz.
Seans sonucu rahatsızlığın geçmiş olması sebebiyle benim bu vaka için belirtebileceğim tek cümlelik yorumum: Danışanın kaybetme ve ölüm korkusu tetiklenecek şekilde üst üste birtakım travmalar yaşayınca eklentileri harekete geçmişti…
Sevgiler,
Eylül Erdoğan

BİR PSİKOLOG HİKAYESİ-2.Bölüm

Standard

p1

Şengül Hn ile ilk seanstan 1,5 ay sonra 2. seans için bir araya gelmek için randevulaşıp 2 hafta öncesinden teyitleşmiştik. Seansa 2 gün kala kendisinden aşağıdaki emaili alınca açıkçası çok şaşırdım çünkü ilk defa bir danışan bana tek seansla iyileşme sağladığı için gelmesine gerek kalmadığını açıklıyor ama yine de ücreti yatıracağını söylüyordu:

” Eylül Hanım merhaba,

Cuma günü için randevulaşmıştık sizinle. Ben kendimi, size getirdiğim yakınmayı (mesleki tükenmişlik) ve diğer gelişmeleri (birazdan özetleyeceğim) düşünüyorum bir süredir bu ikinci seansa getirmek için. Ancak nasıl oldu bilmiyorum ama, ben size geldiğim ağlamaklı halden oldukça uzaklaştım. Sadece eklenti temizliği ile bunlar mümkün değil muhtemelen ama artık çakralar mı açıldı, noolduysa gerçekten birçok şey tıkır tıkır işliyor.. Bu nedenle Cuma günkü seansı şimdilik iptal edelim derim, ama ben sizi ve çalışmanızı kendim için şifa olarak yorumladığım için hayatımın bundan sonraki dönemlerinde tekrar karşılaşırız diye düşünüyorum (Bu arada kısa bir süre önce iptal talep ettiğim için ücretin geri kalanını yatırıyor olacağım hesabınıza).

-Öncelikle migrenim adeta yok oldu. Bunca zamandır sadece bir kere tuttu, o da çok çok hafifti.

-Bankada biriktirdiğim az bir param vardı. Geçtiğimiz haftalarda plansız birçok harcama çıkmasına rağmen, o para hiç erimedi. Öyle durdu… Hatta bu hafta üstüne de koyabildim.

-Karın şişkinliği, bağırsak problemi, çarpıntı hepsi uçtu gitti… .bedenim tazelendi sanki..

-Eşimle zaten yakın ve iyi bir ilişkimiz vardır. Ancak sanki daha da eğlenceli bir hal aldı ilişkimiz.

-Vakalarım size geldiğim döneme oranla daha da artmasına rağmen tükenmişlik hissetmeden yürütüyorum.

-Sizi 2-3 kez rüyamda gördüm. Bana her seferinde “ışık varlıklardan yardım istemeyi unutma” diyordunuz. Hatta bir seferinde “gel beraber yapalım” dediniz ve artık ezbere söylediğim cümleleri rüyamda tekrarladık ve karın bölgemde nefis bir ferahlama ile uyandım sabah.        ……………… ……………..       ……           ……………….                 ……………………………..          ……………………………………..

Durumum böyle,

Sizi tanıdığım için çok mutluyum, desteğiniz için çok teşekkür ederim,

Sevgilerimle

 

E8

 

Şengül hn’a , bazen kendime seans sonralarında ek notlar aldığımı ve seans notlarıma bakarak bu çalışmanın yeterli olup olmadığına dair görüşümü yazacağımı belirttim.

Seans notlarıma göz attıktan sonra kendisine ana karnı çalışmakta fayda gördüğümü, bu şekilde eksik kalabileceğini bildirdim ama kararı kendisine bıraktım. Şengül hn görüşümü dikkate alarak gelmeye karar verdi. İyi ki de gelmiş:)

Seans için geldiğinde kendisinden birkaç geri-bildirim daha alıp ön-görüşme yaparak seansa başladık.

 

 

2. SEANS ÖNCESİ EKLEDİĞİ YENİ GERİ-BİLDİRİMLER:

1-Cinsel enerjide artış oldu. Eskiden eşimle yorgunluktan haftada 1 kere birlikte olurduk. O da yorgun yorgun olurdu. Şimdi ise haftada 2-3 kereye çıktı ve çok daha keyifli oluyor.**

2-Kısa eklenti temizliği çok etkili oluyor. Onu düzenli yapınca hafifledim.***

3-Köken ailede dengeler değişti. Ben eskiden evin oğlan çocuğu gibi herşeye koştururdum. Şimdi ise babamla ablamda değişim oldu. Biraz daha insiyatif almaya başladılar.

 

 

psychology session sign vector

 

SEANS:

Seansta ana karnı çalıştık. Ana karnına ek olarak,  9 aylık bebekken yaşadığı bir travmaya baktık.

Ana karnını keşfederken ön görüşme sırasında şüphelendiğim üzere bir kayıp ikizi olduğunu ve cinsiyetinin kız olduğunu algıladı.Buraları keşfetmemiz biraz zor oldu çünkü kayıp ikiz daha 8 günlükken düşüyordu. Anne karnından itibaren taşıdığı 2 eklenti vardı ve onlara extra olarak bakmak gerekti. Ayrıca yoğun suçluluk duygusuna da biraz  giriş yaptık.

 

 

g2

 

1.Gün:

 Eylül Hanım merhaba,

İlk günün geri bildirimini vermek istiyorum size.
O gün dediğiniz üzere inanılmaz uykum vardı. Sanki günlerdir uyumamışım gibi uyumak istedim, pek fırsat olmadı maalesef.
Eve gelince oğlumla biraz tartıştık, normalde daha da sert çıkarım ama bu sefer kendimi durdurup bir süre onunla konuşmayacağımı çünkü çok öfkeli olduğumu belirttim (normalde böğürürüm, anlamsız cezalar çıkar ağzımdan).
İlginç olan, o gece oğlum yattıktan iki saat sonra uyandı ve sabaha kadar kustu 😳 bir iki sebep vardı belki düşününce akla gelen ama açıkçası ben bizim seans mı etkili oldu bunda dedim. Çünkü ertesi gün hiç kusmadı ve gayet iyiydi .
Benim eklemlerimdeki ağrılar bugün çok yoğun. Ama bir gece önce şarap içince bu ağrılar olur genelde, neden bilmem..
Onun dışında iyiyim:)
 
Tekrar haberleşmek üzere
Sevgiler
***
 10. Gün:

“Eylül Hanım merhaba,

Tamir fazı gerçekten tamir ederek geçti.

Eşimin de dikkatini çeken en ilginç nokta; normalde oğlumla sık girdiğim güç savaşları, çatışmaların şiddetinin ve sıklığının azalması oldu. Ben daha sabırlı hissediyorum özünde ama normalde oğlum da sık kızgınlık yaşar, morali bozulur ve sesini yükseltirdi. Tam bir haftadır şaşırtıcı şekilde HİÇ kriz yaşamadık.  İlişkimiz olması gerektiği forma büründü sanki. Çatışmasız değil, ama her şey olağan düzenine oturdu sanki (Burada minik bir ayrıntı var, ben oğlumu 3-4 yaşına kadar “aydınlık yüzlü oğlum benim” diye severdim. Son yıllarda pek söylemiyormuşum. Hani onun o sabaha kadar kustuğu gecenin sabahında– bizim seansın ertesi gecesi, yıllardır ilk defa yeniden “aydınlık yüzlü oğlum” diye söylerken buldum kendimi. Bunu da yazmak istedim).

Benim bu bir haftada ufak bedensel şikayetlerim oldu. Boğazımda takılmalar, öksürükler, hafif ateş, kırgınlık vb. Bugün çok daha iyiyim. Azar azar seyreden bir baş ağrım var ama idare ediyorum. Eklem ağrıları geçti. Boğazımdaki yutkunma zorluğu devam ediyor, bakalım…

Kendimi daha sık gülümserken, keyfi yerinde, söylenmeyen bir şekilde görüyorum. Bu hafta da çok yakın bir arkadaşım “Bu ara bir süredir parlıyorsun” dedi..)) İyi bir şey sanırım.)

Tekrar teşekkürler,

Nasılsa görüşürüz yine diye düşünüyorum,

Sevgilerimle..”

 

 

22.Gün:

” Eylül Hanım merhaba,

Minik bir geri bildirim daha; eşim dün akşam bana “seni bugünlerde çok sağlıklı görüyorum” dedi 😊 ben de kendimi “tam” ve “derlenmiş toparlanmış” hissediyorum. Sevgilerimle. “
Ş11
NOTLAR:
1-* :  Cinsel enerjide artış, yorgun argın yapılan bir görev olmaktan çıkması ve  daha keyifli olması : Bunun sebebini bu vaka için şöyle açıklayabilirim. Şengül Hn’dan gönderdiğimiz eklentilerden biri eril enerjiydi ve evin oğlan çocuğu gibi davranmasına sebep oluyordu. Bu enerjinin gitmesi dişil enerjisinin ortaya çıkmasına sebep olmuş olabilir.
Ayrı bir faktör olarak; gönderdiğimiz diğer eklentilerin çoğu büyü içeren enerjilerdi ki sayı olarak hayli yüksekti. Bir insana büyü gönderdiğiniz zaman ona birtakım kötü enerjileri musallat edebildiğinizi de hesaba katarsanız o seansa kadar Şengül Hn ve eşi aslında yatakta yalnız yatmıyorlardı. Bütün bu olumsuz enerjiler üzerimizde bizi yoran veya ilişkimizi bozan birtakım etki yarattıkları için, bu enerjileri gönderdikten sonra ortaya her 2 eşin de birbirlerine olan gerçek duygularının çıkması gayet normal.
2-Kısa Eklenti Temizliği: İlk defa seansa gelen herkese anlattığım ve seanslara devam edelim veya etmeyelim, hayatlarının geri kalan zamanlarında günlük olarak mutlaka yapmalarını istediğim basit bir meditasyondur. Nasıl ki bedenimizi hergün yıkıyorsak,bu kısa ve basit meditasyon ise enerji alanlarımızın temizliğini ve korumasını sağlar. Gün içinde çevreden aldığımız ufak çaplı olumsuz enerjilerden arınmamızı sağlar.
Şimdi gelelim, bu vakada neden meslek belirttiğime…. Şengül Hn gibi, insanların sorunlarını dinleyerek ve sürekli negatif enerjilerin açığa çıktığı ortamlarda çalışan kişiler için eklenti temizliği konusu olmazsa olmaz bir konudur. Eğer yüklendiğiniz bütün bu negatif enerjileri düzenli olarak temizlemezseniz bunlar öyle birikirler ki sonunda sizi hasta bile edebilirler. En iyi haliyle Şengül Hn gibi tükenmişlik sendromuna yakalanabilirsiniz.
Bu yüzden sadece günlük temizlik ve koruma yapmak değil, ruhumuzu doyuran ve bize iyi gelen uğraşlarla uğraşmak çok önemlidir. Geçenlerde facebook sayfamda önerdiğim SANATÇININ YOLU isimli kitap bunun için bitilmiş kaftan. Orada ” kuyuyu doldurmak ” ve ” sanatçı buluşmaları ” diye tabir edilen çalışmaları kalıcı bir iyi hissetme hali için herkese öneririm.
Ve ayrıca; düzenli çalıştığım danışanlara terapi defteri tutmalarını mutlaka öneririm.
3-Psikolog, psikolojik danışman, psikiyatrist, doktor, sosyal hizmet uzmanı, regresyon terapisti vb..  meslekleri icra eden kişilerin diğer meslek gruplarına göre extra dikkat etmeleri gereken bir konu var ki; biz ancak kendi ruhsal durumumuzu iyi düzeyde tutarsak diğer insanlara faydalı olabiliriz. Bu sebeple ihtiyacımız olsun veya olmasın, düzenli olarak terapi almalıyız. Bunu uçaklardaki uçuş öncesi yapılan uyarıya benzetirim: olası bir tehlike anında oksijen maskesini çocuğunuza değil, önce kendinize takın derler. Eğer anne hayatta kalmazsa, çocuk da hayatta kalamaz. Bizim kendi ruhsal sağlığımız herzaman daha önceliklidir ve mesleğimiz icabı standart insanlara nazaran daha çok kirlenmeye ( enerjetik anlamda ) ve tetiklenmeye maruz kaldığımız için, mutlaka düzenli olarak bir meslektaşımızdan terapi almalıyız. Hatta gerekirse farklı metotları denemeliyiz.
Kendimden örnek vermek gerekirse; ben hayatımda son 1 senedir aldığım terapiyi hayatımın hiçbir döneminde almadım ( eğitim dönemim dahil ).  Yoğun çalışmaya başladığımdan beri, kendim üzerimde çalışmaya daha çok ihtiyaç duyuyorum. İhtiyaç duyduğumda hala terapi alıyorum ve almaya da devam edeceğim.
Sizlere de tavsiyem; ihtiyaç duyduğunuzda bir psikologa, psikiyatriste veya kendi mesleki sınırlarını ( kimle çalışabilip-kimle çalışmaması gerektiğinin ayırdını yapabilen ve eğitimli) bilen bir regresyon terapistine gitmekten çekinmeyin. Bu, sizin kendinize verdiğiniz değerden başka birşey göstermez.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 2. Bölüm )

Standard

z3

Zerrin Hn ile ilk seansın üzerinden yaklaşık 50 gün  geçtikten sonra 2. seans için bir araya geldiğimizde aradaki gelişmeleri sorarak seansa başlamıştım. Bu geri-bildirimleri ise ilk seansın altında belirtmiştim. Henüz okumayanlar için link : BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 1. Bölüm )

2. Seansa kısa eklenti temizliği ile başladıktan sonra ana karnını ve 0-5 yaş arasını içeren bir şimdiki hayat regresyonu gerçekleştirdik.

Z2.jpgHenüz ana karnında 7 haftalık olduğu ilk sahnede sol kalçası çok hafif ağrıdı ve kalçası uyuştu. Burada halasının annesinin düşük yapması için annesine iğne yaptığını algıladı. Daha ilk sahnede istenmediğini düşünmüş ve şok olmuştu. ( Düşük iğnesi konusu anne ile teyit edilmiş gerçek bir bilgidir ). O anda kardeş ve düşük kelimeleri aklından geçince kayıp ikiz sendromundan şüphe ederek durumu araştırmaya başladım. Sonunda anladık ki 7. haftada annesi düşük yapması için iğne olduğunda o sırada ikiz olan bebeklerden biri düşüyor, diğeri ise ( Zerrin Hn) tutunmaya devam ediyordu. Tabiki ikiz gebelikten haberdar olmadıkları için diğer bebeğin büyümesini engelleyemiyorlardı. Bu sahnede kardeşini kaybetmesine sebep olduğu için annesine yoğun öfke hissetmişti.

7-9 Aylık olduğu döneme ait birkaç sahne daha keşfettikten sonra normal doğumla ama zor diye tarif ettiği doğum sahnesine geldik. Doğduğu anda çevrede bulunan hemşirelerden birinin varlığı onu rahatsız ediyordu.

z33 Yaş: Düştüğü için dedesi tarafından azarlandığı bir sahneyi keşfettik.

5 Yaş: Her gece annesiyle uyuduğunu ama babası vardiyalı çalıştığı için annesinin kocası eve geldiğinde Zerrin Hn’ın yanından ayrılarak kocasının yanına yatmaya gittiği bir anı hatırladı. Annesinin gidiş anında uyanmıştı ama annesi onu uyuyor sanmıştı. Çok üzüldüğü bu sahnede yine kalçası ağrıdı ve kendini çok yalnız hissetti.

Keşfettiğimiz sahnelerin onun üzerindeki etkisini dönüştürdükten sonra içsel çocuk çalışması yaptık ve anne ile ilişkisine ayrıca baktık.

Bu seanstan sonra, bugüne kadar ilk defa bir danışanıma ” Bu çalışma yeterli. Bu konu için uzun süre gelmenize gerek yok. Ama ilerde isterseniz kızınız için BAĞLAR ÇALIŞMASI’na gelebilirsiniz. ” dedim ve ilk defa böyle bir cümle kurmanın mutluluğunu yaşadım. Neden derseniz, bu danışanın tek ve spesifik bir konusu vardı ve 2 seanslık çalışmada danışanın da katkısıyla hızlı ilerleyerek bu konuları toparlayabildik.

 

g2

 

Seanstan 1 gün sonra:

” Eylul hanim her sey yolunda, bir enerji artisi var ama uyku hali de cok fazla’. Yatsam 3 gun uyusam super olacakmis gibi..”

1 Hafta sonra:

” Eylul hanim merhabalar,

Her sey yolunda gayet iyi gidiyor 😊 Annemle de cumadan beri birlikteyiz, hala tartismadik bu bizim icin guzel bir gelisme 😊  …”
Seanstan 3-3,5 ay sonra:

” Eylul hanim merhabalar,

 İkinci seans sonrasinda yazmamistim size. Hem biraz zaman gecmesini bekledim hem de annemle bir sure birlikte yasayacagimiz icin o donemki degerlendirmemin daha dogru olacagini dusundum. 
Hatirlarsaniz annemle problemim vardi ve bu ikiz kardes sendromundan kaynakliydi. Onceden annemle birkac gun birlikte kalacak olsak 2. Gun mutlaka kavga etmeye baslardik. Kizima bakmak icin annem yanimiza yerlesti ve 1 aydir birlikteyiz. Hic tartismadik, sorun yasamadik. İlk zamanlarda yine anneme karsi bir ofke vardi ama birkac gunden sonra gecti. Kisa eklenti temizligini sik sik yapmamin etkisi var midir bilmiyorum. Bizdeki gelismeler bu sekilde. Cok tesekkur ederim size. 
Bir de esim de size gelmek istiyor. Onumuzdeki donemde ne zaman İstanbul’ da olacaksiniz acaba?  …….

Ş11

 

NOTLAR:

1-KAYIP İKİZ SENDROMU:  Kayıp ikiz sendromu ilk kez 1945 yılında Stoeckel tarafından tanımlanmıştır. Tıbbi araştırmalara göre her hamileliğin 1/8’i ikiz olarak başlıyor. Fakat bu ikizlerden bir tanesi ilk 28 gün içinde çoğu anne ikiz hamilelik yaşadığının farkında bile değilken ölüyor ve bazen hafif ağrı ve küçük kanamalarla vücuttan atılıyor. Yaşanan bu fiziksel durumun geride kalan ikiz kardeş açısından da birçok fiziksel ve psikolojik etkileri oluyor.

2-İnsanların genelleme gibi bir alışkanlığı olduğundan ötürü özellikle uyarı olarak eklemek istiyorum. Her anneye öfke duyan insan kayıp ikiz sendromundan muzdarip değildir. Veyahut da her kayıp ikiz sendromu olan kişi annesine öfke duyar diyemeyiz. Her vaka kendi içinde özeldir ve detaylar ayrıntıda gizlidir. Bu sebeple bu vakaları yazarken her detayı belirtmiyorum çünkü malesef bu ülkede 3-4 günde hızlandırılmış hipnoz eğitimi alarak veya 3-5 günlük koçluk eğitimi alarak regresyon terapisti olduğunu düşünen insanlar var. İnsanlara zarar verilmesine mahal vermemek adına burada detaylı olarak kişinin kayıp ikiz sendromu olup olmadığını nasıl anladığımızı , ne tür semptomlar gösterdiklerini ve tüm bu sahnelerin etkisini nasıl dönüştürdüğümü detaylıca açıklamıyorum.

3-Kayıp ikiz sendromu konusunda daha önce belgelendirilen bir çocuk danışan vakası yapmıştım. Böyle birşeyden  şüphelendiğimi eski bir danışanım olan annesiyle paylaştığımda kendisi 10 yıllık arşivini karıştırarak bana ultrason sonuçlarını göndermişti ve oğlunun kayıp ikizi olduğunu belgelerle teyit etmişti. O günden sonra oğlunda ciddi anlamda bir özgüven artışı olmasına kendisi de bayağı şaşırmıştı. Bu vakayı geçtiğimiz aylarda facebook sayfamızda ekine ultrason fotolarını ekleyerek paylaşmıştım. Bu bilgiyi de konuya bilimsel yaklaşan insanlara örnek olması açısından eklemek isterim.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 1. Bölüm )

Standard

z3

İsmine Zerrin diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarının başında, çalışan, evli ve küçük bir çocuğu olan biriydi. Çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Annemle ve çevremle olan ilişkileri yoluna koymak ” yazmıştı.

Haziran 2016’da kendisiyle ilk seansımızı yapmadan önce gerçekleştirdiğimiz ön görüşmede:

-annesi ile telefonda konuşurken bile sebepsiz bir öfke hissettiğini

-çok arkadaşı olmasına rağmen insanlarla derin bağlar kuramadığını

ve bazı çocukluk anılarını içeren detaylı bir konuşma yaptık.

Seansa başladığımızda ikimizin de dikkatini çeken bariz bir eklenti olunca seansı eklenti seansı olarak gerçekleştirdik.

 

z2Kendisinden aldığım bilgiler doğrultusunda toplam 3 eklenti çalıştık. Bunlardan ilki 5 yıl önce yoğun suçluluk duygusuyla çektiği bir eklenti türüydü ve bu 5 yıl boyunca vücudunda ağırlık ve baskı yarattığını söylemişti.

İkinci eklenti; 3 yıl önce öfkeyle çektiği bir enerji türüydü. Geçmişte borç verdiği bir yakın arkadaşının ilişkileri bittikten sonra kendisinden aldığı borcu geri ödememesi nedeniyle yoğun öfke duyduğu bir anda çekmişti. Bu eklentinin etkileri arasında ise eşiyle iletişim sorunları yaşaması, ani öfke patlamalarına yol açması, eşiyle yaptıkları plan ve projelerin hiçbir sebep yokken son anda direkten dönmesi ve bütün işlerin ters gitmesi gibi etkileri vardı.

Üçüncü eklenti; yine suçluluk duygusuyla kendine 2 yıl önce çektiği bir enerji türüydü. Bu eklentisi ise bir yanının hep eksik gibi hissetmesine yol açmıştı.

Belirttiği şekilde 3 eklentisine çalıştıktan sonra tam seansı bitirirken bedeninde olan semptomlardan dolayı kendisinde 1 eklenti daha olduğunu farkettik. Bu eklentinin türüyle ilgili şüphelerim daha çok ” kayıp ikiz sendromu ” üzerinde yoğunlaştığı için dosyama bu konuyla ilgili bir soru işareti yaptım.

Bir sonraki seansta annesinin hamilelikleriyle ilgili yaşadığı sağlık sorununa bağlı olarak ana karnı dönemine ve özellikle annesiyle bağlanma şekline bakmak istediğim için 2. seansta detaylı araştırmak üzere kayıp ikiz sendromuna dair notumu aldıktan sonra seansı noktaladık.

g2

1. gün

z1” Dun seanstan sonra mide bulantisi, bas agrisi ve basta agirlik, kulaklarda ugultu, bogazda kircillanma, hasta oluyormus gibi hassasiyet, esneme bir sure devam etti. Uyku bastirdi ve 1.5 saat gibi uyudum. Sonrasinda sol ayakta hafif karincalanma ve bogazdaki hassasiyet devam etti. Aksam 7 gibi oksuruk krizi tuttu 1 dk kadar surdu ve bir anda gecti. Aksam agizda karincalanma basladi. Yatinca kisa eklenti temizligi yaptim sol ayak parmak ucundan dize kadar dalgalanma oldu. Sanki sizinle seanstaki gibi guclu dalgalanma ve gezinme hissi oldu. Heyecanlaninca midede olan his vardi. Sabaha kadar o dalgalanmalar devam etti. Arada eklenti temizligi yaptim ve dua ettim. Arada sanki goruntuler oldu ama tam olarak anlayamadim. Sabah 5 gibi uyumusum. Uyandigimdan beri sol parmak ucu ve dizimin arasinda karincalanma ve dil, agiz ici ve arada yuzdeki karincalanma devam ediyor. Sik kullananlari okudugumda orada yazan semptomlar yasamam normal ama ozellikle ayak uzerinden dize kadar olan ve yuzdeki karincalanma normal mi bilemedim. ”

NOT: Normalden fazla semptom yaşadığı için endişelenmemesi için kendisi ile telefonda görüştük.

7. gün:

z4“Eylul hanim gunaydin,

Enerjim de artis olmustur mutlaka ama Merve ( kızı ) bu hafta beni o kadar uykusuz birakti ki anlamadim 😊 Sunda degisiklik oldu ama mesela yapmam gereken isleri onceden planlayip yapamazdim ama bu hafta tikir tikir her isimi hallettim. Bir de dun gece degisik bir sey oldu. Eklenti temizligini yaptim. Merve  hep mikirdaniyordu yanima aldim. Normalde emer arkasini doner uyur ama gogsume kadar girdi, kafasini omzuma yasladi. O sirada tum vucudum uyustu ve gozumun onunden cok hizli goruntuler gecmeye basladi. Su an hicbirini hatirlamiyorum ama soyle ifade edeyim. Hani bebeklere gosterilen egitici kartlar vardir ya, mesela top resmi var altinda top yaziyor. Onun gibi kartlar hizli hizli gecti sanki. Tek oss cizelgesini hatirliyorum. Bir kisiyi hayal meyal. İlk defa oluyor hayatimda”
E8
İlk seanstan yaklaşık 50 gün sonra 2. seans için bir araya geldiğimizde:
-Seanstan 22-23 gün sonra eşimle tam istediğimiz gibi bir yer bulduk ve işyerimizi oraya taşıdık.
-Eşimin işleri ters gidiyordu. Yaptığı bir projesi de iptal edilmişti. Seanstan 25 gün sonra patronu bu eski projeyi tekrar gündeme getirdi. ( NOT: Eklentilerden biri eşiyle kendisine gönderilen bir enerji türü olduğu için ve eşiyle iş ortaklığı da yaptıkları için bu geri-bildirimi benimle paylaşmıştı. )
( NOTLAR bölümü 2. seansı içeren bir sonraki yazının altına eklenecektir. )
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

BİR ŞİFALANMA YOLCULUĞU-3. Bölüm

Standard

ŞY1

 

Üçüncü seansın üzerinden 42 gün geçtikten sonra Berna Hn ile tekrar bir araya geldiğimizde bu sürede olan biten gelişmeleri kısaca not ederek başladım. Bir önceki bölümden hatırlarsanız, alışveriş bağımlılığı çalıştıktan sonra Berna Hn asıl konuyla karşılaşmaya hazır oldu ve takıntı haline getirdiği bir ilişkisinden bahsetmeye başladı.

 

ÜÇÜNCÜ SEANS SONRASI GELİŞMELER:

Ş21-..Y..( Takıntı haline getirdiği kişi)’yi çok kafama takmaya başladım. Geçen ay başından bu yana aramızda hiçbir yakınlaşma olmadı . Cinsellik yaşanıp da ertesi gün sosyal ortamlarda karşılaştığımızda bana hiçbirşey yaşanmamış gibi daha soğuk ve mesafeli davranıyor. Kendisini 3-4 senedir tanımama ve benim için çok özel biri olmamasına rağmen, bu davranışı artık beni rahatsız etmeye başladı. Onu takıntı haline getirdiğimi düşünüyorum. Saçma bir şekilde beni önemsemesini, beni sevmesini istiyorum.

2-Son 15-20 gündür alışverişle ilgili de tetiklenmeye başladım.

b12

 

DÖRDÜNCÜ SEANS

Yukarıdaki geri-bildirimleri alırken Berna Hn’ın kurduğu birkaç cümle ve kullandığı bazı kelimeler dikkatimi çekti. Bir “KAYIP İKİZ SENDROMU”* olma halinden şüphelenerek çalışmamı bu yönde ilerlettim. Sorularıma çoğunlukla “evet” şeklinde yanıt alınca da bu ihtimali mutlaka kontrol etmek istedim.

Ana karnı regresyonu ile başlattığımız seansın keşif bölümü benim için oldukça zorlayıcı oldu. Hatta bugüne kadar en zor keşfettiğim kayıp ikiz vakam diyebilirim.

Berna Hn’ın anne karnında ikiziyle ilk iletişim kurduğu an 20 günlük olduğu gündü.

25 Günlük olduğunda ikizi ondan ayrışıyordu. Bu anı ” Benden kopuyor..bir parçamı alıyor gibi acı duyuyorum. ” şeklinde tarif ediyor, hatta o sahneyi keşfederken sırtında da acı hissediyordu.

Bu ayrışma anında bir taraftan ikizinin gittiğine seviniyor fakat diğer yandan da ” Bir parçamı alıp benden götürdüğü için endişeli ve öfkeliyim” diyordu.

***

Ş8Anne karnında olduğu dönemde 6 aylıkken keşfettiğimiz bir sahnede, boğazına kordon dolandığı için nefes almakta zorlandığını, boğulur gibi olduğunu ve paniğe kapıldığını söylüyordu. Bu bölümü derinlemesine incelediğimde aslında bir nevi intihar teşebbüsü olduğunu ve altta yatan düşüncenin ” Burada değil, ikizimin yanında olmalıydım. Ölmek istiyorum. ” olduğuydu. Sonunda vazgeçip yaşamaya karar veriyor ve kendini kordondan kurtarıyordu ama anne karnında 8,5 aylık olduğu zamana kadar hala bu kararından emin olmadığı için kontrolü elinde tutmak istiyordu.

***

Doğum kanalına girmeye başladığında ise çok yoğun bir kömür kokusu aldığı için midesi bulanıyordu. ( Doldurduğu formda doğum tarihine baktığımda kışın doğduğunu gördüm. Seans bitiminde de evlerindeki kömür sobasına ait olduğunu teyit etti )

Doğum anına ve ondan sonra çok kısa bir döneme baktık çünkü anne karnını keşfetmemiz bayağı uzun sürdü.

 

Ş9Dönüştürmeye başladığımızda bu sefer kayıp ikizini daha kolay algıladı. Aslında gitmesini istemediğini ve bundan dolayı derin üzüntü yaşadığını farketti. İkizi ona, gittiği için üzülmemesi gerektiğini, herşeyin planlandığı gibi olduğunu ve görevinin orada bittiğini söyledi. İkizinin bu yolculuğunda rehberlerini algılayana kadar ona destek olmak üzere orada bulunduğunu ve gitmesi gereken vakitte gittiğini algıladı.

 

***

Kordon dolanması dahil tüm sahneleri dönüştürüp şifalandırdıktan ve anne-babasıyla olan bağlanma şekline çok kısa baktıktan sonra seansı noktaladık. Berna Hn şehirdışından geldiği için akşam uçağına yetişmesi gerekiyordu. O yüzden seans süresinin uzamamasına ve onu hemen yolcu etmeye çalıştım. Tam kapıya doğru yönelirken o gün ikimizin de neredeyse ikiz gibi giyindiğimizi görünce seans konusunun altından ” kayıp ikiz sendromu” çıktığı için ona gönderme yaparak ” Pantolonlarımız da aynı olsa tam ikiz olacakmışız  ” şeklinde bir espri yaptım. Bu esnada Berna Hn sabah erkenden uçakla gelip seans saatini beklerken Taksim’den aldığı pantolonunu gösterdiğinde ise tüylerim diken diken oldu çünkü tam da benim üzerimdeki pantolonla aynı model bir pantolon almıştı. Bu konudaki rastlantılar öyle çok dikkat çekiciydi ki hatta bu konuyla bağlantılı olarak facebook sayfasında ” OKUYABİLİRSEN EĞER, HERŞEY BİR AYETTİR…   ”  başlıklı bir yazı yazmıştım.  ( Yazının başlığına tıklayınca açamayanlar için aşağıda )

 

geribildirim


GERİ-BİLDİRİMLER:

Seanstan 1 gün sonra emailleştiğimizde: ” Merhaba eylül hanım yoğun başağrısı vardı bütün vücudumda Sızı şeklinde Ağrılar oldu .sabah gözümü açtım yine o kişiyi düşünmeye başladım fakat farklı olarak ona karşı nefret yada sevgi duyguları hissetmedim daha çok aramızda ki süreci düşündüm nerde hata yaptım Nasıl olmalıydı gibi . Sevgiler

Aynı gün: “Dünkü mide bulantısı hissi bugün de devam ediyor söylemeyi unutmuşum. ”

beauty girl crySeanstan 7 gün sonra: ” Merhaba eylül hanım nasılsınız?
Bugün tamir fazında 7.günüm size bilgi vermek istedim .genel olarak rahat bir dönem geçirdim ilk gün mide bulantısı ve başağrısı oldu.5.güne kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadım fakat 5, gün ağlama krizi geldi belki o kişiyi seanstan sonra ilk defa görmüş olmamın etkisiylede olabilir .o günden itibaren mutsuz bir ruh haline girdim
Sevgiler

Bu son emailden sonra kendisine o kişiyi hergün gördüğü bir ortamda bulunduğunu sandığımı ve bu karşılaşmanın 5. günde olmasının özel bir sebebi olup olmadığını sordum.

Aldığım cevap: ” Aslında aynı  serviste çalıştığımız için hergün görüşüyorduk fakat seans sonrası nedense denk gelemedik teşekkür ederim .Sevgiler

12. Gün: ” …..  …     …Kendimle ilgili son duruma gelince boşlukta gibiyim o kişiyi eskisi kadar düşünmüyorum fakat belki bunda o kişinin şu an askere gitmesinin de etkisi olabilir 5-6 ay onu görmeyeceğim.fakat döndüğünde onunla tekrar ilişki kurmamak adına kendime şu anda tam anlamıyla güvenemiyorum .”

Bu bilgi üzerine, 5 ay sonra nasıl davranacağını şimdiden düşünmesine gerek olmadığını ve bu kişiye olan takıntısını çalışmaya başladığımız için normalde hergün gördüğü bir insanın 5-6 ay boyunca çevresinde olmayacağı şeklindeki bir bilginin önemli olduğunu ve bu tarz önemli durumları bilmem gerektiğini hatırlattım. Bu durum ağlama krizinin de bu vedalaşma  dönemine denk gelmesi sebebiyle benim için daha anlaşılır oldu çünkü bu kişinin askere gideceği bilgisini seanstan  5 gün sonra öğrenmişti.

Ş316. Gün:merhaba eylül hanım nasılsınız?

tamir fazının 5.gününden itibaren sürekli ağlama krizleri yaşıyorum aralıklı olarak. dün sabah duyduğum bir şarkı yüzünden gözlerim doldu  çünkü ben çocukken babam arabada bu tarz şarkılar dinlerdi hep gezmeye giderken. akşamına eve geldim hiç sebep yokken deli gibi ağlamaya başladım. bu sabah sizin önerdiğiniz kitaplardan birini okurken yine gözlerimden istemsiz bir biçimde yaşlar süzülmeye başladı. bu aralar bende durum böyle bu süreç daha ne kadar devam edecek bilemiyorum ama hayatın bütün yükü omuzlarıma çökmüş gibi hissediyorum.
sevgiler
16.-21. Gün Arası: İlk seansı vaka olarak yazmaya başladığım için yazı taslağı ile alakalı olarak haberleştik.

21. Gün: ” merhaba eylül hanım nasılsınız

 öncelikle ağlama krizlerim son buldu.
normalde bu durumu seansa geldiğimde bildirmeyi düşünüyordum fakat 3 gece üstüste aynı rüyayı görünce ve içerikler de aynı olunca bildirmek istedim. belki sizin 4. seans ile ilgili yazınıza da bir faydası olur.
10 şubat 2016 gün boyu ciddi bir mide bulantısı ve baş dönmesi yaşadım.rüyama gelecek olursak sürekli birilerine birşeyler söylemeye çalışıyordum fakat konuşamıyordum sanki boğazımda bir yumru vardı. konuşmak istediğim kişilerin hepsi benim geçmişte yada şu an yaşantımda olan bana yaptıkları yüzünden  birşeyler söylemek  isteyip de söyleyemediğim kişilerdi. eski erkek arkadaşım, kuzenim,  arkadaşlarım gibi…
boğazımda ki yumru hissi ve ışık hassasiyeti durumu tamir fazından sonra hemen ortaya çıkan belirtiler aslında .malum havalardan dolayı bir enfeksiyon başlangıcı olup olmadığından emin olmak için biraz bekledim .
11 şubat 2016 rüyamda tanıdığım bir arkadaşım benimle alay ediyordu cümle tam olarak şöyle {bu güne kadar ne başardın ki bunu da yapacaksın }bende cevap vermek istedim ama konuşamadım.sürekli bu durum tekrarlanıyordu.sonra rüyamda bir anda yatağım da yukarıya doğru yükselemeye başladım hiç durmadan fakat bu his beni rahatsız etmedi.yükselirken {değişime direnmiyorum ve onu kabul ediyorum }diye bir cümle sarfettim.sonra tekrar yatağıma geri düştüm.uyandığımda başımda 3.göz dediğimiz bölgede yoğun olmak üzere müthiş bir ağrı vardı.ışık hassasiyeti mevcutttu.sırtımda da seans sırasında hissettiğim yoğun ağrı mevcuttu.
tamir fazından sonra tıkınırcasına yemek yemeye başladım iki hafta da aldığım 4 kilo bunun kanıtı.
 
konuşma ve iletişim problemleri yaşamaya başladım.yazarken, konuşurken size attığım bu mailde de belli oluyor aslında cümleleri kurmakta zorlandım.
sevgiler.

 

***

 

Tekrarlayan rüyaları not etmesini istedim.

22. Gün: ” Terapi defterime not aldım eylül hanım . Yeme problemi o kişi gittikten sonra başladı zaten onun gidişi ve tamir fazının bitimi aynı güne denk geliyor .”

40. Gün:Günaydın eylül hanım teşekkür ederim iyiyim siz nasılsınız 
 mantık olarak o kişiyle alakalı ne yapmam gerektiğini biliyorum fakat yine de duygusal olarak kendimi gözden geçirdiğim de 1 çalışma daha yapmak faydalı olacak gibi. Bir de kendimi büyük bir boşlukta hissediyorum . Yeme içme durumları aynı devam ediyor fakat enteresan biçimde sadece karbonhidrat tüketmek istiyorum nerdeyse doğru düzgün hiç yemek yemiyorum .uyku düzenim yok sabahları çok yorgun ve mutsuz uyanıyorum 
Sevgiler.
42. Gün: Bir daha bir araya gelmeye karar verdikten sonra  iletişim problemi konusunu sorduğumda ” İletişim problemi devam ediyor eylül hanım” şeklinde cevap verdi.
***
Ş11
NOTLAR:
1-*: KAYIP İKİZ SENDROMU:  Kayıp ikiz sendromu ilk kez 1945 yılında Stoeckel tarafından tanımlanmıştır. Tıbbi araştırmalara göre her hamileliğin 1/8’i ikiz olarak başlıyor. Fakat bu ikizlerden bir tanesi ilk 28 gün içinde çoğu anne ikiz hamilelik yaşadığının farkında bile değilken ölüyor ve bazen hafif ağrı ve küçük kanamalarla vücuttan atılıyor. Yaşanan bu fiziksel durumun geride kalan ikiz açısından da birçok fiziksel ve psikolojik etkileri oluyor.
2- Berna Hn’ın bu seanstan sonra ilk defa yüzleştiği ve ” boşluk ” diye tanımladığı şey aslında hepimizin içinde hissetmekten korktuğumuz ve yüzleşmekten kaçındığımız bir alan. Bağımlıklarımız ise bizi bu boşluğu hissetmekten alıkoyan kaçışlarımızdır.  Eğer gerçek özgürlüğe ulaşmak istiyorsak bu boşluğun içinden geçmemiz gerekir. Burası spiritüellerin ” ruhun karanlık gecesi ” de dedikleri yerdir.
Krishnananda**, bu boşluk kavramını İLİŞKİLERİN A, B, C’si kitabında çok güzel anlattığı için çalıştığım her danışanıma bu kitabı mutlaka okumalarını tavsiye ederim.

**: Krishnananda (Dr. Thomas Trobe) California ve Harvard Üniversiteleri’nde eğitim görmüş bir psikiyatrdır.

3- Bu yazı dizisini, bir seans regresyon terapisi alıp kapıdan çıktığında bambaşka bir hayatı olacağını düşünen, seansın hemen akabinde sihir ve mucizeler bekleyen insanlar için özellikle yazmak istedim.Çünkü malesef bu beklenti ile gelen ve regresyon terapisini tek seanslık bir iş sanan kişilere rastladım.

Ör: Basit bir baş ağrınız olduğunda bir ağrı kesici alırsınız ve ağrınız geçer. Ama vücudunuzu kanser hücreleri sarmışken ( mecazi anlamda ) , bir tane ağrı kesici almak ve ertesi gün hiçbir sorununuz kalmayacağını beklemek beyhude bir bekleyiştir… Hayatta herşeyde olduğu gibi, terapi işinde de emek vermek gerekiyor. Armut piş ağzıma düş şeklinde bir anlayışa sahipseniz, size önereceğim en son yer regresyon terapisi. İnanın, seansların çoğu hiç de eğlenceli geçmiyor. Neredeyse gittiğimiz her sahne küçük ya da büyük travmatik bir anı içeriyor. Bugün burada okuduğunuz vakaların ve şifalanmaların çoğu gözyaşları içeriyor.

 

4- Bu şifalanma işi gerçekten de bir yolculuk ve bu yolculuk sırasında o en derinlerde sakladığınız yaralarınızla ancak sizin kaldırabileceğiniz hızda ve dozda ilerliyoruz. Şu anda bu bölümde yer verdiğim seans, Berna Hn açısından belki bugüne kadar en zorluk çektiği seans oldu. Aramızdaki uzak mesafe sebebiyle uzun aralar vermemiz ise belki onun açısından daha zorlayıcı oldu. Ama bundan sonra neler olacağını bilemeyiz. Bundan sonrası belki de Mevlana’nın da dediği gibi : ” Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir.. ” .

 

(Devam edecek…..)

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan