KAYGI VE KORKULAR HAKKINDA BİR VAKA

Standard

D4

İsmine Defne diyeceğim danışanım 40’lı yaşlarının başında, evli, çocuklu ve yurtdışında yaşayan çalışan bir kadın. Kendisiyle yıllar önce Türkiye’de bulunduğu bir sırada hem bireysel hem de Bağlar Çalışması ile birer kez çalışmıştık.

Bu sefer yurtdışında olduğu için ve dünya çapında devam etmekte olan Covid 19 etkileri sebebiyle yüz yüze çalışamayacağımız için online seans yapmaya karar verdik.

Çalışmaya geliş sebebi: Sürekli kızının başına birşey geleceği korkusu ve özellikle su ile ilgili  konularda aşırı kaygılanma.

D1Seansa başlamadan evvel yaptığımız ön görüşme bölümünde, 3 yıl önce kızı Türkiye’de iken kendisinin olmadığı bir tatil ortamında havuzdan çıkarken merdivene çarparak yaralandığından bahsetti. Şu anda yurtdışında bulundukları ülkede her haftasonu tekneyle açılarak gölde yüzdüklerini ve eskiden böyle bir korkusu olmamasına rağmen son dönemde tekne rüzgar sebebiyle her yan yattığında göle düşmekten ve özellikle de kızının başına birşey gelmesinden korkmaya başladığını belirtti. Gölün suyunun bulanık olması sebebiyle kaygıları daha da artıyordu.

Bunun haricinde seansta çalışma konumuz olmamasına rağmen ek bilgi olarak son aylarda ara sıra burnuna soğan kokusu geldiğinden bahsetti. Bunun üzerine soğan kokusunun onun için ne ifade ettiğini sorduğumda hiç hoşlanmadığı bir koku olduğunu ekledi. Normalde olmayan bir koku duymasının tıbbi bir soruna dayanma ihtimali olabileceğini, bazı hastalıklarda kişilerin burnuna farklı kokular gelebileceğini belirterek bu konuda önlem olarak ilk etapta mutlaka bir tıp doktoruna gitmesi gerektiğini hatırlattım ve sonra asıl seans konumuz olan kızına yönelik son dönemde oluşan kaygılarını seçtik.

Kendisiyle uzun zamandır seans yapmadığımız için seans başında kısa eklenti temizliği ile başlatmayı önerdim. Kabul edince seansa o şekilde başladık.

 

seans

 

Bedeninde yoğun duyarlılıklar olması ve yüksek sayıda eklenti algılaması sebebiyle ilk etapta eklenti çalışmak zorunda kaldık:

1.EKLENTİ: 3 Ay önce mart ayında, Covid 19’un yeni çıktığı dönemde bir iş seyahati nedeniyle uçağa binmek zorunda kaldığı gün çektiği eklenti grubu:

a) Covid 19’a yakalanma korkusu nedeniyle çektiği 5 eklenti

Etkileri: Neredeyse her gün baş ağrıları; cinsellikten uzaklaşma;  çocuğu için daha çok kaygılanma; kafa karışıklığı, unutkanlık, dalgınlık nedeniyle son 3 aydır işlerine odaklanamama; ses tonunun arada tizleşmesi ve kendini ifade etmekte zorlanma; diyet konusunda iradesizlik ; daha öfkeli ve tahammülsüz olma gibi etkileri olmuştu.

D3b) O iş seyahatinde diyetini bozduğu için kendine duyduğu öfke sebebiyle çektiği 4 eklenti

Etkileri: Gerginlik; daha depresif ve karamsar olma; son 3 aydır daha çok üşüme; boğazında ara sıra oluşan gıcık ve işyerinde yeni gelen eleman sebebiyle kaygı ve endişelere sebep olmuşlardı.

2.EKLENTİ: 2 Yıl önce kızının yaşadığı bir kazada o sırada arkasında olmasına rağmen durumu engelleyemediği için hissettiği suçluluk duygusu ile çektiği bir eklentiydi.

Etkileri: Sinüslerde hafif ağrılar

Bu bölümde bu eklentileri çekme nedenlerine kısaca baktıktan sonra eklentileri gönderdik.

E8

Defne hn’ın herşeyi kontrol etme arzusu nedeniyle sürekli huzursuz oluşu, her şekilde kendini suçlu hissetmesi ve öfke sorunu dikkatimi çektiği için biraz bu konuda bilgi aldıktan sonra içsel çocuk çalışması yaparak seansı noktaladık.

Seans sonunda kendime aldığım özel notlarda:

-2 aylık bebekken kreşe verildiği

-sürekli hastalanması nedeniyle ilkokula başladığı dönemde annesinin iş hayatını bırakmasından dolayı suçluluk duyduğu

-anne ve baba ile kopuk olması vb nedenlerle ilerde ana karnı+0-6 yaşa regresyon çalışmasına ve gerekirse Bağlar Çalışması’na katılmasını tavsiye ettim.

 

g2

4 GÜN SONRA:
Eylül’cüm ben de sana yazacaktım. Kalp kalbe karşıymış.
1 gün sonra değişik bir durum yoktu fakat kendimi sırtımdan yük kalkmış gibi hissediyorum ilk günden beri.
Seans sonrası bugün ilk kez tekneye çıktık, ve normal şartlardan çok daha yüksek bir rüzgar vardı tekne defalarca yattı ve korkum kalmamıştı.
Ayrıca sana bahsettiğim bir soğan kokusu durumu vardı ya şok şok şok o da geçti. ❤❤❤
Sana bütün desteğin için teşekkür edecektim.
………………
Çok teşekkür ediyorum yeniden.
sevgiler 

 

 

5 GÜN SONRA:

Evet kısa temizliği her gün yapıyorum

ayrıca bugün de çıktık, rüzgar daha sertti korkmadım aksine çok keyif aldım. bu kadar kısa sürede bu kadar değişiklik beklemiyordum açıkçası.
çook çok sevgiler  “
 2 HAFTA SONRA:
Tekne ile ve bulanık deniz ile korkularımı epey aştım.

Koku şimdilik yok gibi.

çok yoğun bir hafta oldu kendimi dinleyemedim bile 
Ama çok çok iyi hissediyorum.
Tekrar çok çok teşekkür ediyorum ….
❤🙏🏻      “
D516 GÜN SONRA:

” …….

8 aydır süren kol ağrım da geçti, inanamıyorum..
tekrar teşekkür ediyorum ❤❤❤
2️3 GÜN SONRA:
” ……..          ………..       ……..
ben farkettim ki ben de kızıma yansıma yapıyorum.
Dün hele o kadar eksik yanlış ve kötü hissettim ki, bir baktım ..X..(kızı ) ile bir sohbetimize, aynı şeyi ben de ona yapmışım.
Yani kızımı sürekli eleştirip kendime göre yontmaya çalıştığımı farkettim. çok üzüldüm…O dimdik yürüyen ..X..’den eser yok.
Yaptığı herşeyi eleştiriyorum diye o kadar sinmiş ki benim onayımı almadan hiçbirley yapmıyor artık, yapsa da beni üzer mi ben kızar mıyım derdinde. içim yandı kavruldu.
Ama olayları hiç bu denli net yaşayıp anlamamıştım.
Kaldı ki aynı babamın bana yaptığını ona yapıyorum.
Ben otoriteden ne kadar korkuyırsam o da güçlü karakterli arkadaşlarının yanında güçlü duramıyor, hep onların boyunduruğu altında.
evet büyük bir aydınlanma yaşadım
paylaşmak istedim seninle de.
Vakayı elbette paylaşabilirsin,
…………………………  “
Ş11
NOTLAR:
1- Bebeğin anneye yöneliminin erken dönemde kesintiye uğraması nedeniyle çocuk anneden, hatta bazen babadan bile duygusal olarak uzaklaşabilir.
Bu vakada bebek 2 aylıkken kreşe verilmişti ( o dönemde çalışan annelerin doğum izni kısıtlı olduğu için ) ve çocuk 8 yaşına gelene kadar sürekli hastalandığı için annesi sonunda iş hayatını bırakarak çocuğuna kendisi bakmayı tercih etmişti.
Uzunca bir süre içe çekilmiş olan çocuklar artık ihtiyacı olanı anneden istememeyi öğrenirler. Hayatlarını sürdürürken normal güdüleri olan ihtiyaçlarını anneden talep etme ve alma yetisini,  artık anne tamamen geri dönmüş olsa bile kaybedebilirler.
Bu sebeple, Defne Hn’ın düşündüğünün aksine ilk etapta baba ile ilişkisine değil anne ile ilişkisine bakacağız.
2-Burada detaya girmediysem de bu konunun, sürekli aç dolaştığını söylemesine rağmen bir türlü kilo verememesi ile de ilgisi var.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

MİKS BİR VAKA-II ( 2. Bölüm )

Standard

Z1

İlk seanstan iki gün sonra Zuhal Hn ile 2. seans için bir araya geldiğimizde verdiği geri-bildirimleri vakanın ilk bölümünün sonunda yazmıştım.

Seansa başlamadan evvel ek bilgi olarak geçmişte yaşadığı bir ilişkisiyle ilgili detay bilgi verdi. Lise bittikten sonra üniversite sınavını kazanamayınca evde çok eleştirildiği, az harçlık verildiği ve dışarı çıkmasının bile yasak olduğu depresif bir dönemde çocukluk arkadaşıyla yolları kesişmişti.

Z9Daha ilişkilerinin başlarında çocukluk arkadaşı Cihan’ın tecavüzüne uğramıştı ve Zuhal hn ailesine söylemekle tehdit edildiği için 3-4 sene boyunca bu ilişkiye devam etmek zorunda kalmıştı. İlişkileri boyunca hem dayak yemiş hem de tehdit edilmişti. Erkek arkadaşı bu 3-4 yıl boyunca sürekli olarak evleneceklerini de vadetmişti fakat 4. yıla geldiklerinde ” Ben evlenecek durumda değilim. Nerden baksan 10 yılım var evlenmeme ” demişti. Zuhal Hn ise evlilik konusunu bahane ederek ayrılmayı başarmıştı.

Bu ilk ilişkisinden bir süre sonra karşısına gerçekten etkilendiği bir erkek arkadaşı çıkmıştı fakat bu süreçte ise geçmişte yaşadığı olayların etkisiyle suçluluk duyduğu için tecavüz dahil yaşadığı her detayı sevdiği adama anlatarak vicdanını rahatlatmak istemişti. Erkek arkadaşı Selim , Zuhal hn’ın çocukluk arkadaşı Cihan’la yaşadığı ilişkide başına gelenleri öğrendikten sonra en başta önemsemiyor gibi görünse de evlilik sürecine girildikten sonra herşeyi bahane etmeye başlamıştı. Zuhal Hn’ın annesi de aradaki statü farkı yüzünden bu ilişkiye ve evliliğe baştan karşı çıkmıştı. Sonunda Zuhal hn sevdiği adam tarafından terkedilmişti.

İlk seansta üstü kapalı değindiği bu konuyu detaylıca anlattıktan sonra, seansımızda mutlaka bu konuya bakarak beden terapi yapmamız gerektiğini belirttim. Lakin, henüz seansın başındayken yine yoğun olarak eklenti algıladığı ve 11 ‘in üstünde olduğunu belirttiği için 2. seansımız da eklenti seansı olarak başladı.

 

seans

 

v61.EKLENTİ:

Üniversiteye girdiği ilk yıl yabancı bir dilde hazırlık sınıfı okurken çok zorlanmıştı. Hazırlık sınıfını okumayı istemiyordu. Aynı yıl, çocukluk arkadaşıyla ilişkilerinin de sonlarıydı. Cihan, kendisini sürekli dövdüğü için yoğun öfke ve nefret duyguları ile 8 adet eklenti çekmişti.

Dayakların sebebi genelde kıskançlık olarak gösterilse de Cihan’ın dövmek için mutlaka bir bahane yarattığını ekledi.

8 Eklentinin Etkileri: Yorgunluk ve halsizlik; titreme ( üşüme kaynaklı ürperme tarzında 10 sn süren ve haftada 2-3 kere olan titremeler  ); boyunda, ellerde ve midede ağrı; karında şişkinlik ve guruldamalar, sindirim sorunları ; kafa içinde uğuldama; daha öfkeli olma; kafa karışıklığı; özellikle sağ tarafında boyundan bele kadar inen sırt ağrıları; sağ kol ve dirseklerde ağrı

Seansın bu bölümünde dayak konusunda beden terapi ağırlıklı çalıştık. Tecavüz konusuna ise ayrıca beden terapi uyguladık. Yoğun olarak beden terapi ağırlıklı çalıştığımız bu bölümden sonra ilk sevgilisi olan Cihan’a öfkeyle çektiği tüm eklentileri gönderdik.

Bu ilişki, hala üzerinde olumsuz izleri olan ve benim ” tamamlanmamış ilişki ” olarak gördüğüm bir konu olduğu için, bu ilişkiye tamamlama çalışması yaptık.

 

 

v72.EKLENTİ:

17 Yaşındayken ilk defa tek başına bindiği bir toplu taşıma aracında yaşadığı, günümüzde halk arasında da ” fortçuluk ( frottörizm ) ” olarak tabir edilen bir taciz yaşamıştı. Ne olduğunu anladığında yoğun utanç ve suçluluk duymuştu. Bu olayın yaşandığı gün 3 adet eklenti çekmişti.

3 Eklentinin Etkileri: Sürekli olarak şiddetli sırt, boyun ağrıları; ellerde ve dirseklerde ağrı

Bu bölümde, yaşadığı tacizle ilgili beden terapi yaptıktan sonra eklentileri gönderdik.

 

 

 

v83.EKLENTİ:

1 Yıldır kendisinde olan, suçluluk hissettiği bir konuyla ilgili çektiği farklı bir eklenti modeliydi.

Bu eklentinin etkileri: Karında şişkinlik ve ölme isteği

Bu eklentisini de gönderdikten sonra, çocukluk arkadaşından sonra ilişki yaşadığı ve sırrını anlattıktan bir süre sonra terkedildiği eski erkek arkadaşı Selim’e hala yoğun duyguları olduğu için bu ilişki için de ” bir ilişkiyi tamamlamak ” olarak tanımlayabileceğim bir çalışma yaptık. Seansı bu şekilde bitirdik.

 

 

12

4.GÜN:

” İyi geceler , günlerdir yollarda olduğum için yazamadım, yorgunluk olduğu için biraz beklemeyi daha uygun buldum, her anlamda daha iyiyim, sadece ..Y (Şehir ismi)’e evime geldiğimden beri ara ara bir korku oluyor kısa temizliği yapıyorum ama daha fazla birşey yapabilirsem yolu varsa gösterirseniz sevinirim ……………… daha ayrıntılı yazacağım çok teşekkür ederim. Herşey için emeğiniz için.”

 

Bu emailine verdiğim cevapta, kısa eklenti temizliği ile ilgili birkaç detayı hatırlatarak evi içerecek şekilde düzenli yapmasını, düzenli uyguladıktan bir süre sonra tekrar yazmasını rica ettim.

 

13.GÜN:

 Yaklaşık bir haftadır aşırı şişkinlik ve kabızlık yaşıyorum yeme şeklimi değiştirmedim, tatlı düşkünlüğüm ve yeme bozukluğum tekrar ataklandı, eskiye göre dincim ve bilincim yerinde fakat sürekli huzursuzluk devam ediyor kimseyle konuşmak görüşmek istemiyorum ailemi bile aramadım şu süreçte, eşime olan öfkem artıyor dinlenemiyorum, eklenti temizliğini yapıyorum,  iyileşmeler zamanla, bazen bir ay sonra belli olur dediğiniz için telaş yapmamaya çalışıyorum, ama bir yandan da işte gördün mü gene işe yaramadı bulduğun çözüm diye hiç susmayan bir ses var beynimde, biraz da hastayım kırıklığım var, emeğinize gerçekten çok teşekkür ederim ama maalesef durum bu.”

 

3 AY SONRA:

” İyi geceler …. tarihlerinde bol eklentili iki seans yaptık sizinle bu seansların ikincisinde ilişki tamamlama yaptık ama sürekli aynı duygu düşünce ve özlemler bende nüksediyor sürekli aynı sarmalın içindeyim bi türlü kurtulamıyorum kurtulacağıma dair inancım tamdı hiç değilse bu yükümün hafiflemesi beni epey rahatlatacaktı ama bu da olmadı, neden ilişki tamamlama seansı yaptığımız halde ben kopamadım acaba bunun bi cevabı var mıdır teşekkür ederim iyi geceler.

Kendisine verdiğim cevapta, çok fazla konu başlığı olduğu için uzun süreli bir çalışma gerektiğini, yoğun eklenti ve bedene zarar gelen ve iz bırakan durumlar olduğu için o konularla başladığımızı, ilk etapta beklentimin fiziksel sağlığında biraz iyileşmeler, yaşam enerjisinde artma olduğunu, asıl değişimin derin konulara gireceğimiz regresyon seanslarından sonra daha yoğun hissedilebileceğini, sonraki etapta ise Bağlar isimli grup çalışmasına katılımını gerektirecek birkaç konu başlığı olduğunu hatırlatarak bu şekilde bir yol ilerlememizi tavsiye ettim.

3 ay 2 gün sonra:

Açıkçası sırt ağrılarım kalmayacak kadar azaldı ama alerjilerimde değişen bişey yok, hala aynı seviyede yaşıyorum burun tıkanıklığı astımı.. Bu arada seanslardan yaklaşık bir ay sonra içimde tam anlamıyla bir mucize oldu,-  en büyük sorunum olan obezite için X’i ( tıbbi bir metot ) denemeye  karar verdim ve seanstan 1,5 ay sonra yaptım. Bu metodu üç yıldır düşünüyordum ama karar veremiyordum müthiş bir kararlılıkla uygulamaya koydum 5 hafta oldu ve ben 15 kg verdim, benim için en önemli adım buna karar vermemdi ve benim için imkansızı başardım, tabi bu sebeple biraz para harcamak zorunda kaldım ve borçlandım ama sağlığım yerine gelmeye başladı bunun için çok mutluyum…

Sadece ilişki tamamlama yaptığımız halde ara ara Selim krizlerinin nüksetmesi beni zorluyor, Cihan’la ilgili kısımda sorun yok, size tekrar gelmek istiyorum ama haziran ayına kadar randevu talep edemiyorum malesef. Enerji artışını, zihinde berraklığı yaşadım epey düzeldim ama şu an eskiye nazaran daha az beslendiğim için ister istemez halsizlik yaşıyorum, durumum bu şekilde, teşekkür ederim size. ”

X3

Hazır hissettiği zaman yazmasını ve yol masraflarını minimize etmek için bir dahaki gelişinde Bağlar Çalışması’na denk getirecek şekilde gelmesini ve 1 gün öncesinde ana karnı ve 0-6 yaş çalışmamızı tavsiye ettim.

 

Ş11

 

NOTLAR:

1-Cihan’a karşı hiçbir olumsuz duygusu kalmamasına rağmen, neden hala ara ara Selim’i düşündüğünü ilerleyen bölümlerde göreceksiniz.

2-Eklenti seanslarından sonra, zihinsel berraklık ve kişinin yıllardır ertelediği şeyleri büyük bir kararlılıkla ve iradeyle yaptığına daha önce defalarca rastlamıştım. İlk 2 seansta obezite konusuna öncelik vermeyip beden terapi ağırlıklı çalışmamız, bol miktarda eklenti göndermemiz, obezite konusuna sıra gelmeden danışanın o konuda çözüm bulmasına etki etmiş olabilir. Kendisinin görüşü ve yorumu bu yönde olduğu için ilerleyen seansta belirtmişti.

3-Kişilerde çok fazla sayıda eklenti olduğu zaman, kaliteli bir trans geçiş sağlanamayacağından ötürü ve bedenine zarar gelen çok sayıda şimdiki hayat travması olduğundan ötürü, öncelik sıralamamızı bu şekilde seçtik. Her danışanın ilerleme yönü ve hızı birbirinden farklıdır. Ve genel eğilim, en ufak bir olumsuzlukta ” bu da işe yaramadı ” düşüncesidir. Halbuki , ön-görüşmede herkese aynı şeyi anlatırım. Eğer çok sayıda eklentiniz varsa, bunları kendinize neden çektiğiniz üzerine uzun soluklu bir çalışma yapmak gerekir. 30-40 Yılda oluşan tüm travmalara 2 saatte bakamayız. Bu yüzden, konu başlığınız çoksa, kendinize biraz zaman tanımalısınız.

Zuhal Hn’ın üstteki geri-bildirimlerini özellikle sizlerle paylaştım çünkü benzer süreçlerden geçen kişiler olmuş olabilir.

 

Hiç beklemediğim bir şekilde, ilk seanstan 6,5 ay sonra Zuhal hn benden yine randevu istedi ve 3. seans için kapıyı açıp da onu karşımda gördüğümde bambaşka biri olarak içeri girdi. Bana göre asıl hikaye burada başlıyordu…

 

( devam edecek…..)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

KAFA KARIŞIKLIĞI: DELİLİĞE GİDEN YOLUN İLK DURAĞI

Standard

İsmine Jale diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarında çalışan bir kadın. Kendisi ile uyku sorunu üzerine çalıştık. Açıkçası bu seans öncesinde kendisinin doldurduğu formda ve verdiği bilgiler arasında geçmişte bir depresyon atlattığı ve buna bağlı olarak o dönemde ilaç kullandığı bilgisi vardı ama çok geçmişte kalmış olduğunu söylediği bu durumun ne kadar ciddi olduğunu benle ancak seansın üzerinden 1 ay geçtikten sonra paylaştı. Ben de basit gibi görünen bir uyku sorununun altından neler neler çıkabileceği konusunda bir örnek olması açısından sizlerle bu kompleks vakayı paylaşmak istedim.

 

1.Geçmiş Hayat:

U1Jale hn, seansa başlar başlamaz geçiş yaptığı ilk sahnede kendini samanlık gibi bir yerde yatan ve elleri-kolları bağlanmış olan 30 yaşlarında bir erkek olarak algıladı. Üzerinde beyaz kıyafetler olup, orada  yalnız hissettiğini söylerken çok korkuyordu ve ” Bana deli diyorlar galiba..” diye ekliyordu. Orada uzun bir süre geçirdiği için kız kardeşi ara ara ona yemek getiriyordu ve kız kardeşinin geldiği anları ” Beni çok seviyor..sanki her geldiğinde bana ışık getiriyor o..” diye duygulanarak tarif ediyordu. Bu sahneden sonra kendisinin akıl sağlığının yerinde olmadığını algıladı.

Neden o samanlıkta ve elleri-kolları bağlı olduğunu anlamaya çalışırken, 16-17 yaşlarındayken köydeki komşu kızını samanlıkta köşeye sıkıştırarak kıyafetiyle sürtünmeye çalıştığını ve bunu yaparken bile çok utandığını hatırladı. Komşularının kızı ağlayarak uzaklaşırken kendisinin de onu üzdüğü için ağladığını ama neden böyle bir şey yaptığını bir türlü anlayamadığını söyledi. Bu davranışı sergilerken kendisine engel olamadığından hareketle kendini cezalandırarak o samanlığa kapattığını ve bu kararı verdiğinde akıl sağlığının yerinde olmasına rağmen ilerleyen dönemde bozulduğunu ekliyordu.

U5Annesinden kendisini bağlamasını istemiş, annesi de üzülerek de ağlayarak da olsa oğlunun bu isteğini yerine getirmişti.

Tüm bu keşfettiğimiz sahneler, danışanın cinsel bölgesinde hissettiği çok güçlü ve aktif bir enerjinin varlığını hissetmesi ve o bölgedeki enerjinin kendisine ait olmayıp yabancı bir enerji olduğunu belirtmesi üzerine anlam kazandı.

O anda, bu seanstan çok kısa bir süre önce katıldığım bir ileri teknikler eğitiminde Hans TenDam’dan öğrendiğim bir tekniği hatırladım ve biraz da risk alarak denemeye karar verdim. Oradan sonrası Alejandro González Iñárritu filmleri tadında…benim için de öğretici, farklı bir seans oldu.

 

 

U42.Geçmiş Hayat:

İtalya…

Yaşı 40’a yakın ama olduğundan daha yaşlı görünen, şişman, orta boylu, kalın kaşlarını çatarak bakan güçlü bir savaşçı. Güçlü görünmesine güçlü ama bir taraftan da çok öfkeli görünüyor.

Başında bulunduğu ordu savaşı kaybettiğinden bu yana kendini ağır bir şekilde eleştiriyor. Öfkesi öyle büyük ki ancak bir zafer onu değerli hissettirebilirdi… ama olmuyor. O günden bu yana kendini müthiş derecede değersiz hissediyor.

 

F8Kesişme Anı:

Bu iki hayatın kesiştiği yer bedende cinsel organları da içeren bölgesi… Kişileştirme ( personification ) yaparak bu iki hayatı kesiştirdik ama burada asıl önemli nokta…buraya nasıl geldik diye sorabilirsiniz. Bu geçmiş hayatta rahatsız edilen, aklen dengesiz olan alt kimliğin danışanın şimdiki hayatında yeniden uyarılmasıyla  bizim hikayemiz başladı. Ne zaman mı? Buyrun dinleyin:

Biz daha tanışmazdan evvel…vakitlerden bir vakit, zamanlardan bir zaman;  Türkiye’de…genç bir kız yaşarmış..mış..mış..

 

3-Şimdiki Hayat:

 

F9Sene 2006. Jale hn, bu hayattındaki 2. erkek arkadaşım dediği genç bir erkekle 3 hafta boyunca çıkıyor. Erkek arkadaşının başka bir kız arkadaşı olduğundan haberdar olmasına rağmen bu konuyu fazla önemsemeyerek çıkmaya başlıyor ama ilişki kısa sürüp 3 haftada noktalandıktan yaklaşık 3-5 ay sonra yaptığı bu hareketin ahlaken doğru bir hareket olmadığını düşünmeye başlıyor. Sonrasında kendini suçlamaya başlıyor…Film bir kere geri sarmaya başlayınca artık gerisi çorap söküğü gibi geliyor.

Bu sefer ilk erkek arkadaşıyla yaşadıklarını hatırlıyor. İlk defa cinselliği keşfettiği ilk erkek arkadaşıyla yaşadıklarından da suçluluk duymaya başlıyor…derken susmayan zihni uykusuz gecelerini ve uykusuz geceleri ise depresyona girmesini … ve sonunda hepsi birbirini tetikleyerek durumun daha da ağırlaşmasını sağlıyor.

Bu süreci bana seansı gerçekleştirdikten 1 ay sonra, kendisine geri-bildirim sorduğumda açıklaması ise enteresandı:

Eylül Hn, bu yaptığımız seansın benim üzerimdeki etkisi o kadar geniş çaplı oldu ki anlatamam size. Sanki bugüne kadar olan hayatımdaki eksik olan tüm parçalar birleşmiş gibi oldu. Şimdi anlıyorum neden bu kadar basit birşeyin beni o dönemde bu kadar ağır etkilediğini.. Depresyona girdiğim o dönemde, bana çok küçük yaşta yapılan bir tacizi hatırlamıştım. O uykusuz günlerimde ya taciz içerikli rüyalar ya da ölmüş olan yakınlarımın ölümlerini hatırladığım kabuslar görüyordum. Zihnim artık karman çorman olmuştu…böyle giderse delireceğimi düşünüyordum. En son psikiyatriste gittiğimde ona ” Ya intihar edeceğim, ya da delireceğim. ” dedim. Bunun üzerine intihar eğilimim olduğu için  ..X… Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde bir süre tutuldum. Ondan sonraki süreçte doktorun verdiği …. isimli ilacı 1 yıl boyunca kullandım. Uykularım düzelmeye başlayınca, ben de düzelmeye başladım ve böylece 1 yıl sonra ilaca son verilmiş oldu. Aslına bakarsanız uykum hiçbir zaman tamamen düzelmedi ama en azından böyle idare edebiliyordum.”

 

Ben bu hikayeyi seanstan 1 ay sonra paylaşmış olmasından dolayı biraz şaşkın ve düşünceli kendisine şöyle dedim:

Jale hn, doldurduğunuz formda yıllar önce böyle bir ilaç kullandığınızı ve depresyon tanısı konduğunu biliyordum ama bu kadar zorlu bir süreçten geçtiğinizi bilmiyordum. Bu bilgiyi seans öncesinde konu hakkında konuşurken değil de seanstan 1 ay sonra artık uyku sorunu düzeldikten sonra paylaşmanız benim açımdan biraz ilginç oldu. Açıkça söylemeliyim ki , siz bana ilk geldiğinizde böyle bir sorunu yeni atlatmış olsaydınız ve ben sizi tanımıyor olsaydım, muhtemelen intihar eğiliminizin devam edebilme ihtimalini düşünerek size randevu vermezdim. Böyle bir riske asla girmezdim.

Diğer taraftan, seans sonrası bile olsa bunu paylaştığınız ilk kişi olmak bana güvendiğinizi, hızlı gelişme göstermeniz ise seanslar arasındaki bağlantıları ne kadar hızlı kurabildiğinizi göstermesi açısından olumlu. Bugünden itibaren uyku durumunuzu takip edip bana bildirirseniz sevinirim.    ……    …..  O konuştuğumuz diğer konuya da arayı çok açmadan bakarsak  iyi olur.

 

U7GERİ-BİLDİRİMLER:

1-Artık sabah kalktığımda dinlenmiş olarak kalkıyorum.

2-Yatış saatim öncekiyle aynı olmasına rağmen artık daha erken ve kendiliğimden uyanıyorum. Önceden 12’ye kadar uyumuş olsam bile uykumu alamazdım. Şimdi ise 10’da kalkarsam ” aaa çok uyumuşum ” diyorum.

 

 

NOTLAR:

1-Bir insanın kafasında entegrasyon tam değilse, bedende de birşey entegre olmamış demektir. Bu entegre olmamış yer, bedeninizde belli bir bölge veya organ olabilir. Ör: Mesela bedenizde hep aynı bölgede sorun yaşamak..sürekli sol kolun kırılması ..vücutta belli bir bölgenin diğer organlara göre daha zayıf veya soğuk olması ..vb..gibi.

Bizim vakamızda ise bedenin bir bölgesinde farklı bir enerji vardı. Kafa karışıklığını yaratan şey, o yabancı enerjiydi. O yüzden bu hayatları dönüştürüp entegre ettikten sonra, danışanın o bölgesinde hissettiği yoğun enerji de dengeli bir hal almaya başladı. 

2-Hatırlarsanız üstteki geçmiş hayat karakterlerinin ikisinin de ortak bir özelliği vardı: ÖFKE. Öfke bir enerjidir ve bedende kalırsa bir yere gitmek zorundadır. Peki nereye gider bu öfke?.. Bedende en zayıf yeriniz neresiyse oraya gider. Kafaya giderse, deli eder. Bedene giderse, ileri aşamada kanser bile edebilir.

3-Kafa karışıklığı, deliliğe giden yolun ilk durağı demiştik. Eğer danışan geçmiş bir hayatında delilikten çekmişse ve de özellikle delirmiş vaziyette ölmüşse, bu dengesiz alt kişilik kolaylıkla yeniden uyarılabilir. Bu uyarılmaya yol açan şey çoğu zaman bir travmadır. Uyur vaziyette olan büyük bir travmanın etkileri sonradan basit gibi görünen küçük bir olayla yeniden uyarılması çok rastlanan ama malesef pek anlaşılmayan bir durumdur.

Bu vakada danışanın şimdiki hayatında yaşadığı ve bana çok sonradan anlattığı örnek de böyle bir örnek. Malesef bu tarz durumlarda sorunun kaynağına bakmak yerine ya ilaç alıp ya da tabiri caizse iki tek atıp kendimizi uyuşturarak uyutma eğilimindeyiz. Danışan da , öyle kötü bir dönem geçirdikten sonra şu anda kalitesiz de olsa uyumaya başlayınca, buna razı olduğu bir dönem geçirmiş. Kendisiyle bir seans daha çalışıp onu olumsuz etkileyen diğer konularına da bakmaya başlayınca tamamlayıcı bir etki yaratmış olmalı ki şu anda kendisi eskisine nazaran gayet kaliteli bir uyku çekiyor…Bana da ” İyi uykular, Jale Hn ..) ” demek düşüyor.

4- Vakada kapak resmi olarak kullandığım fotoğraf, 2010 yılında yaptığım ve OSB üzerine karışık teknik kullandığım bir çalışmama aittir. Çalışmanın adı “HASSSTASIYIM ” olup, sizlerin de tahmin edeceğiniz üzere Sevgili Ayhan SİCİMOĞLU’ndan esinlenilmiştir. .)

 

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

 

KİLO SORUNU ( 2. Bölüm )

Standard

xBir önceki yazımda belirttiğim üzere İrem Hn, ilk seanstan sonra ciddi bir öfke patlaması yaşamaya başlamıştı. Bu kadar yoğun öfkenin açığa çıkmasının sebeplerine ilk yazıda değinmiştim. Bu yoğun öfkenin açığa çıkması üzerine, tamir fazının bitimine müteakip kendisiyle 2. bir seans yapmayı düşündük ama işlerinin yoğunluğu sebebiyle vakitlerimizi ayarlayamadık. Bunun üzerine ilk seanstan 2 hafta sonra yeniden bir araya geldiğimizde önce kısa bir ön-görüşme yaptık. Uzun süreli bir çalışmaya niyet ettiğimiz için kendisine bilmem gereken yeni durumlar olup olmadığını ve yeni geri-bildirimlerini sordum. Aldığım cevaplar aşağıdaki gibi oldu:

1-Tamir fazı dediğiniz ilk bir hafta boyunca hüzün, öfke ve ağlama isteği oldu ama en yoğun hissettiğim öfkeydi. Hatta bir gün öfke patlaması yaşadım. Yedi gün bittiğinde öfke azaldı. Daha sakin ve dingin oldum. “( tamir fazı bittiğinde genelde semptomlar biter )

2-Alışveriş isteğim azaldı. Hergün soluğu markette alan, gerekli-gereksiz harcama yapan biriydim. Çikolata ve şekerli şeylere son yıllarda aşırı bir zaafım vardı. Bunda %60 civarında azalma oldu. Stok yapardım. Buzlukta kıyma varken, gider yine stok yapardım. Bütün balkonumuz yiyecek stoğuyla doluydu. Anneme ” onlar bitmeden yeni birşey alınmayacak, sadece yeşillik ve meyve alınacak, dolapta birşey kalmayacak. ” dedim. O da şaşırdı. ”

3-” Yeme isteğim azaldı. Önceden sürekli aklımda yemek olurdu. Şu anda başka şeyler de yapıyorum, yemeğe odaklanmıyorum. Abur cuburu bıraktım. Sadece çorba ile bile doyabiliyorum.

4-” Evdeki fazla eşyaların beni yorduğunu farkettim. Artık kendime ait, az eşyalı, beni yormayacak, sadece istediğim gibi yaşayabileceğim bir evim olsun istiyorum. ” ( Danışan ebeveynleriyle yaşıyordu. İlk defa kendine ait bir ev sahibi olma isteğinden bahsediyor. Başka bir konuyla bağlantılı olarak değerlendirdiğimde bu da oldukça olumlu bir gelişme)

5-” Parayı çok gereksiz yere harcadığımı farkettim. Aldığım şeyler beni mutlu etmiyor. Onun yerine artık değişik yerleri gezmek istiyorum.

6-” Kendime bir yaşam planı yaptım. Ayrıca geçen hafta boyunca alışveriş sitelerinden gelen tüm emailleri sildim.

7-” Uyku ilk 7 gün boyunca daha yoğun oldu ama gittikçe azaldı. ”

 

Bu geri-bildirimleri not ettikten sonra o gün için kafamdaki plan şimdiki hayat regresyonu çalışmaktı. İrem Hn’ın anne-babası ile iletişimi çok iyi değildi ve şimdiki hayatının erken safhalarında kendine güveninin oldukça düşük olduğundan bahsetti. İlkokula dair hiçbir anısı yoktu ki bu benim için o dönemde travmatik birtakım olayların olabileceğinin göstergesiydi. Ortaokulda derslerinde çok zorlanmıştı. Lisede ise hayatını oldukça etkileyen bir platonik aşkı vardı. Hatırlarsanız bir önceki vakada, bu hayattaki lise öğretmeninin o geçmiş hayattaki babası olduğunu görmüştü.* (NOTLAR bölümünde bu konuyla ilgili uzun bir açıklama yapacağım.)

 

kg11İrem Hn’ın çok kısa ve travmatik bir evliliği olmuştu. Ayrıldıktan sonraki süreçte psikolojik sorun da yaşamıştı. Dolayısı ile şimdiki hayatında bakmamız gereken çok konusu vardı. O yüzden öncelikle buradan başlamak istedim. Kendisi ile ana karnı sürecinden başlayarak 6 yaşına kadar ilerleyebildik.  Ana karnında annesine gönderilmiş olan bir eklenti algıladı. Eklenti dolaylı yoldan kendisini de olumsuz etkiliyordu. Başka bir sahnede ise annesi kendisine 9 aylık hamileyken banyoda ayağının kayıp düştüğünü algıladı. Annesinin kendisiyle bağ kurmasını istediğini, korktuğunu söyledi. İlerleyen sahnelerde ise sanki annesi tarafından istenmiyormuş gibi hissettiğini söyledi.

Doğum sahnesine yaklaştığımızda doğmak istemediğini, annesinin kendisine güven vermediğini ve bu hayata ait olmak istemediğini söyledi. Tahmin ettiğiniz üzere, bu düşüncelerde olan bir bebeğin vaktinde ve kolay doğması beklenemezdi. Beklenen tarihten geç bir tarihte ve oldukça uzun süren zorlu bir doğum sonrasında doğduğunu algıladı. Doğduğu anda yabancı enerji diye tanımladığı eklenti yine o odadaydı. Eklenti ona ” hep seninle olacağım, çok mutsuz olacaksın, seni hiç sevmeyecekler ” gibi birşeyler söyledi. Daha doğduğu andaki düşüncesi ” buraya gelmemeliydim ” oldu. Annesi onu çok yorgun bir şekilde emziriyordu. Danışan burada annesinin sanki kendisini emzirmek istemediğini hissedip sinirlendi. Babası ile ilk karşılaştığı anda ise anne-baba arasındaki iletişim eksikliği kendisini rahatsız ediyordu. Ama ortama babası geldiğinde kendini daha güvende hissediyordu. 

 

191-1,5 yaş civarında annesi ve babası arasında gerginlik olan bir ana baktık. Babasının yanlış bir evlilik yaptığını düşündüğünü algıladı. Bu sahnede sevgisini göstermediği için annesine kızıyordu.

2 yaş civarındaki başka bir sahnede babası annesiyle birlikte olmak istiyordu ama anne kabul etmeyince ortamda yine gerginlik yaşanıyordu ve annesi ağlıyordu. Buradaki çocuk hali aslında herşeyi algılayor ve birbirlerini sevmedikleri için hem anneye hem babaya kızıyordu.

3-4 yaşında geçen başka bir sahnede annesi ile arasında yine kopukluk algıladı.

5 yaşında olduğu bir sahnede apartmandaki komşularının oğlu tarafından merdiven boşluğunda taciz edildiği bir sahne vardı. ( Malesef çok sık karşılaştığım bir tablo bu…nerdeyse çalıştığım her kadın danışanın en az 1 tane taciz vakası oluyor. Kimisi çok hafif etkileniyor, kimisi ise tüm hayatını etkileyecek derecede ağır oluyor ) Bu sahnede 5 yaşındaki çocuğun korkuyla karışık kafasında oluşturduğu kayıt ” bana kötülük yapacaktı, izin vermedim. bütün erkekler kötüler.” şeklindeydi.

 

z6 yaşındaki son sahnemizde ise bir aile kavgasına şahit oluyorduk. İçinde dayı, teyze, anne ve anneanne vardı. Olay esnasında anneanne kendi çocuklarından biri tarafından fiziksel şiddete maruz kalıyordu. Danışamın çocuk hali olayları korku ve şaşkınlıkla izliyordu.

Bütün bu sahneleri ana karnından itibaren dönüştürdük. Ana karnındaki eklentiyi çekme sebebi olarak ise aşırı anaçlık ve korumacılık yani annesini koruma isteğini keşfettik. Yalnız burada en önemli nokta, danışanın annesini eklentiden koruyamadığını ve eklentinin hala annesinin üzerinde etkili olduğunu algılaması oldu.

 

t

Tüm aile bireyleriyle bir araya geldikten sonra anneanne ile karşılaştığı sahneden sonra rehberi ona gülümseyerek: “Onları affetmen çok iyi oldu. Artık huzurlu olabilirsin, rahat uyuyabilirsin. Anneannen seni affetti. ” dedi. Bunun üzerine İrem hn anneannesinin ona kırgın öldüğünden bahsetti. Kendisi bir dönemde anneannesinden borç almıştı ama anneannesine ödemeye fırsat olmadan anneannesinin ölüm haberini almıştı. O sırada tayini gereği başka bir şehirde yaşıyordu ve ölümünden önce helalleşme şansı olmamıştı. Bu sahnelerde anneanne ile karşılaşırken yoğun katarsis yaşadı ve şöyle dedi: ” Anneanne, senden aldığım borcu ödeyemediğim için beni affet. Her cuma günü hayır yapıyorum bunun için. Lütfen beni affet. ” O bunları söylerken ve ağlarken, anneannesinin de gözlerinin dolduğunu ve ” Helal olsun” dediğini algıladı. İrem Hn anneannesinee ” Her cuma senin için dua ediyorum, hayrını yapıyorum anneanne” dedikten sonra rehberi ona ” şimdi tamamlandı” dedi.

İrem Hn’la çalışmaya başladığımızdan bu yana para ile ilgili de blokaj yaşadığından bahsetmişti ama kendisinin ölen anneannesine borçlu olduğunu bilmiyordum. Bu bölümde bana lisede çok sevdiği o öğretmenine de borçlu iken öğretmeninin öldüğünü söyleyince bu detayları kenara not aldım. Tek bir seans içinde 40 küsür yılı keşfedip dönüştürmemiz olanaksızdı ama ilerde o bölüme geldiğimizde mutlaka bakılması gereken bir ayrıntıydı. Bu yıllardan geriye kalan tüm negatif izleri şifalandırdıktan sonra seansımızı noktaladık.

 

Geri-bildirimler:

oİrem Hn ile seanstan 1 gün sonra haberleştiğimizde şöyle yazdı:  “ Bu seans bana ilaç gibi geldi. Geçmişle yüzleşmek benim için bir kabus olmaktan çıktı artık. Yeni kararlar alıp uygulamaya koymaya karar verdim. Bazı şeyleri farkettim. Fütursuz cesaretimin kaynağına inmeye başladığımı anlıyorum artık. Huzur…..en yoğun hissettiğim duygu bu oldu dünden beri. Para konusunda çok radikal kararlar aldım. Onunla oyun olmayacağını anlamış bulunuyorum. Bu konudaki yanlış artık hayatımda geri dönülmez sorunlara yol açabilir. Onunla daha ciddi ilişkiler kurup daha dikkatli olmaya karar verdim. Kendi iyiliğim için bu kararları uygulayacağım ancak zorunluluktan çok kendim bunu gerçekten istiyorum. Az eşya ,az yiyecek,az kıyafet bundan sonraki hayat felsefem olacak. Ruhumu yoran herşeyden uzak duracağım. Aralanan kapıdan başını daha neler uzatacak bilmiyorum ama bunu beklemek de keyifli olacak sanırım. Farklı bir gelişme olursa haberleşiriz.  Görüşmek üzere, hoşçakalın. SevgilerEmoji ”

 

rSeanstan 2 gün sonra haberleştiğimizde herhangi bir uyku veya enerji sorunu olmadığını söyledi.

Seanstan 7 gün sonra telefonla konuştuğumuzda sesi çok mutlu geliyordu. Bu seanslardan sonra kendisinde yoğun enerji artışı olduğundan ve artık herşeyi yapacak vakit ve güç bulduğundan bahsetti. Ayrıca seanslara devam etmek istediğini belirtti.

İrem Hn’ın 2. seanstan sonra rahatlaması ve öfke gibi negatif duyguların iyice azalması sebebiyle, yaşadığı para problemini de hesaba katarak kendisi ile ayda bir seans yapalım şeklinde anlaştık.

 

NOTLAR:

1- İrem Hn’ın bu hayatında platonik aşk duyduğu lise öğretmeni, ilk seansımızda kendisinin 1,5 yaşında öldüğü ve Yemen’de geçen bir geçmiş hayatındaki babası olarak karşımıza çıkmıştı. Bu tarz bağlantılara regresyon seanslarında sıklıkla rastlanabiliyor. Özellikle de böyle eksik ve yarım kalan yaşanmışlıklar olduğunda kişi o ruhla başka hayattan kalan eksikliği bu hayatta tamamlamaya çalışabiliyor. Kişinin ruhu bunu biliyor ama insan deneyimi içerisinde kişi bu kişiye karşı hissettiği çekimin ve sevginin sebebini anlayamayıp başka bir şeyle karıştırabiliyor, aşk sanabiliyor. Halbuki evren o kişileri bir aşk yaşasınlar diye değil, eksik kalan birşeyi tamamlasınlar diye bir araya getiriyor. Birçoğumuzun sandığının aksine; ruh eşlerimiz her hayatta aynı kişi olmuyor. Bunu bir ruh ailesi gibi düşünebilirsiniz. Bir hayatta eşiniz olan kişi başka bir hayatta anne-baba veya kardeşiniz olabiliyor. Olaya fiziksel ve insani bakış açısıyla değil de ruhsal olarak bakmaya çalışırsanız daha kolay anlaşılır. Mesela ömür boyu çatışma halinde kaldığınız ve hiç iyi anlaşamadığınız bir kardeş başka yaşamdaki eş olabilir veya oğlunuz olabilir. Bu yüzden içinizde mutlaka yaşayanınız vardır: bazen bir insanı gördüğünüzde işte bu benim evleneceğim insan dersiniz çünkü ruhunuz bilir. Veya sadece 2 haftadır tanışıyorsunuzdur ama sanki bu insanı yıllardır tanıyormuşum gibi dersiniz, beni çok iyi anlıyor, konuşmadan anlaşıyoruz dersiniz. Bunların sebebi muhtemelen ruhlarınızın bu hayatın dışında başka hayatlardan tanışıyor olmasıdır. Bu illa ki o kişiyle aşk yaşayacaksınız ya da evleneceksiniz anlamına gelmez. Yukarıdaki örnekte gördüğünüz gibi sadece eksik kalan bir sevginin tamamlanması için bir araya gelmiş olabilirsiniz.

2- Bu vakada gördüğünüz gibi bebeğin doğum şekli, doğum zamanı, ana karnındayken olanlar, doğduğundaki ortam..vb detaylar bir bebeğin hayatını etkileyen konular olduğu gibi aynı zamanda bebeğin daha doğum anında hayata bakışıyla ilgili  bize fikir veriyor. Bir bebek geç doğmuşsa, zor bir doğum olmuşsa, boğazına kordon dolanmışsa bunlar mutlaka bakılması gereken konulardır. Örneğin; boğazına kordon dolanan bir çocuk ilerde hayatı boyunca kapalı yerde kalma fobisi bile geliştirebilir. Bunu zihnen bilmeniz ise sorunu çözmez, mutlaka bilinçaltına ve bedene yönelik bir çalışma yapılması gerekir.

3- Eklenti konusunun ne kadar önemli olduğunu görmüşsünüzdür. Burada daha ana karnındayken algılanan bir eklenti var. Bu eklentinin ne tarz bir eklenti olduğunu biz seans içerisinde anladık ve temizledik. Temizlediğimiz andan itibaren danışanın annesine bakış açısında bile değişim oldu. Bu eklentinin ne tarz bir eklenti olduğuna ve nasıl anladığımıza ise burada yer vermeyeceğim. Bunlar terapistlerin bilmesi gereken teknik konulardır.

4- Dikkat ettiyseniz kilo diye başladık ama konu nereden nerelere geldi. Hiçbir vaka tek konuyu barındırmıyor. Her vaka kendi içerisinde bir sürü extra bilgi arındırıyor. Mesela burada danışanın hep yakındığı para konularına dair de bir giriş gerçekleştirmiş olduk ki bu yine tesadüfen oldu. Ben danışanın anneannesine borçluyken öldüğünü ve bu yüzden vicdan azabı çektiğini vaka içinde bu bilgiyi alana kadar bilmiyordum. Bu detay bile bir insanın alma-verme dengesinde sorun yaratabilir. O yüzden konulara hiçbir zaman tek yönlü bakmamak lazım. Aile ilişkisine bakayım derken para konusu şifalanabilir ya da bazen para konusunu şifalandırayım dersiniz altından aile çıkabilir. Bu yüzden ciddi bir blokajınız varsa, kendinizi bir seans ile sınırlandırmamakta fayda var. Çok fazla iç içe geçmiş sorununuz olduğunda tek seansla tüm hayatınızda mucizevi bir dönüşüm olmayabilir ama ufak çağlı da olsa birşeyler değişmeye başlar.

Düşünün ki İrem Hn’ı o ilk seanstan sonraki haliyle bıraksaydım veya kendisi ilk seanstan sonra yoğun öfke yaşadığı için benimle çalışmaktan vazgeçseydi nolurdu? Bu tıpkı ameliyat masasında hastayı bırakmak gibidir. İrem Hn, etrafına terör estiren ve çok öfkeli biri olarak kalırdı. Hatta ” Regresyona gittim, beni daha beter yaptı” diye ortalıklarda dolaşabilirdi. Nasıl konuştuğu da önemli değil, ama tüm hayatının geri kalanını daha öfkeli ve mutsuz geçirdiğini düşünün. O yüzden bu işlerin işi bilen, eğitimli, etik değerlere bağlı, ne yaptığını bilen kişilerce yapılması çok önemli. Ayrıca ben bu seansları telefon ile yapsaydım, İrem Hn’ın yüz ifadesini göremezdim, katarsislerini yönetemezdim,  beden terapi yapamazdım. Dolayısı ile bedeninde olan bitenden de haberim olmazdı. O yüzden ciddi bir sorununuz varsa herzaman yüz yüze terapi yöntemlerini tercih etmenizi tavsiye ederim.

5- İrem Hn’ın kurduğu tek bir cümleden ve bana verdiği başka örneklerden kendisinde bir ebeveynleştirme ( parentification ) sorunu olabileceği dair de gerekli notumu aldım ve ilerdeki seanslarda bakılmak üzere dosyama kaldırdım.  Her seans içerisinde birçok ipucu barındırıyor.

6- İrem Hn’ın enerjisinde artış olması, kendisinin enerji alanında bulunan birtakım eklentilerin gitmesinden kaynaklanıyordu. Kişi kendi enerji alanını temiz tutarsa ve bu alanı olumsuz etkileyen durumlardan arınırsa, kişinin enerjisinde artış olması her eklenti seansından sonra da rastladığımız bir durumdur. İrem Hn’ın bu enerjiyle neler yapmaya başlayacağı ise bir sonraki seansımızın konusu olsun.))

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan