SABRİ’NİN HİKAYESİ ( 2. Bölüm )

Standard

Birinci bölümde bahsettiğim şekilde bir rehberlik aldıktan sonra çalışmamıza başladığımızda, Rana Hn’ın baba sisteminden birşey taşıdığını farkettik . Burada enteresan bir şekilde konu Sabri isimleri üzerinden ilerledi. Rana Hn’ın kendinden önce doğup 3 yaşındayken ölen abisi Sabri’ydi ve aynı isim kendisine verilmişti. Baba sisteminden üst kuşaktan bir dedenin adı da Sabri’ydi.

Sabri Dede’nin babası savaş döneminde Arnavutluk’taki ilk eşi vefat ettikten sonra ilk göç ettiği Yunanistan’da evlenip çocuk sahibi olmuş, daha sonra onları terk ederek Bulgaristan’a göç etmişti. Bulgaristan’da tekrar evlenip çocuk sahibi olmuş, sonra onları da terk ederek Türkiye’ye göç etmişti. Sabri Dede böyle bir babanın Türkiye’de doğan ilk çocuğuydu. Sabri Dede’nin sisteminden gelen ağır etkileri içeren detaylı bir çalışma yaptık.

Çalışmadan bir gün sonra: ” Merhaba Eylül hanım , Dünkü çalışmada dedemin şeker hastalığı ve benim gece kalkıp yemem üzerine çözülmeler olmuştu. Dün gece ilk defa gece kalkıp tatlı yemedim .  “

Kendisine verdiğim cevapta, normalde bu kadar hızlı bir gelişme beklemediğimi ama güzel bir gelişme olduğunu, bunun sadece o güne has bir durum olup olmadığını anlamak için bir süre daha gözlemleyip bilgi vermesini rica ettim.

2 HAFTA SONRA: ” Yıllardır her gece uyanıp tatlı, çikolata yerdim. Bağlar Çalışması’ndan sonraki geceden bu yana hiç kalkıp tatlı yemedim.

8 AY SONRA: ( Vakanın yazım aşamasında sorduğumda )

” …. Hala geceleri kalkıp tatlı yemiyorum. Takıntılı düşüncelerim çok azaldı.

NOTLAR:

1-Bu çalışmada gördüğünüz gibi, biz aslında Rana Hn’ın yıllardır kalkıp geceleri tatlı, çikolatalı ürünler yediğini bilmiyorduk. Hayatının ilk 5 yılında adının Sabri Can olduğunu ve annesinin kendisine hala bu isimle hitap ettiğini de bilmiyorduk. Dolayısıyla bu konu başlığını seçerek bir araya gelmemiştik ancak sistem öylesine eş-zamanlılıklar yarattı ki, aslında bize ” siz bu konu için bir araya gelmediniz ama Sabri’ye dikkat edin ” dedi. Aldığımız sonuca göre yorum yaparsak; Rana hn şeker hastası değildi fakat her gece tatlıya saldırması ile Sabri Dede’nin şeker hastalığının sebepleri arasında bir bağlantı vardı .

SABRİ

2-Bağlar Çalışması’ndan sonra farkettim ki bizim bahçedeki kedi Sabri ile Rana Hn fiziksel olarak da benziyorlardı. İkisi de sarışın, aynı tonlarda yeşil gözlere sahipti. Kedi Sabri, diğer sokak kedilerine göre daha narin , güzel bir hayvandı ve havalar ilk soğuk yaptığında hastalanıp aksırıp tıksırmaya ve nefes almakta zorlanmaya başlayınca ona bir klube yapıp içine polar mont serdim. Neyse ki özel bakımla kendini toparladı. Bu vakayı yazarken notlarda görüp hatırladım ki Rana Hn da astım nedeniyle nefes alma problemi yaşayıp sprey kullanıyordu.

3- Rana Hn ile bir seans daha çalıştık. Orada konu başlığı farklı olup Sabri ile ilgisi olmadığı için muhtemelen burada yer almayacak. Bu vakanın yazılma nedeni; bazen seçtiğimiz konular dışında konular çıkabileceği ve eş-zamanlılık konusuna farklı bir örnek teşkil etmesiydi.

Vakayı yazmama izin verdiği ve taslak metinleri hızlı onayladığı için Rana Hn’a tekrar teşekkür ederim.🙏

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

SABRİ’NİN HİKAYESİ ( 1. Bölüm )

Standard

İsmine Rana diyeceğim danışanım 40 yaşlarında, evlenmiş-boşanmış, 1 çocuğu olan ve çalışan bir kadındı. Kendisi ile temmuz 2021’de yaptığımız online ön-görüşme öncesinde doldurduğu formda çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Değersizlik duygusu; sevmeyi bilmiyorum ve bu insan ilişkilerimi etkiliyor ” yazmıştı.

Değersizlik duygusu: Son yıllarda daha çok farkında olsa da aslında çocukluktan beri yaşadığı bir duygu olduğunu, ailede herhangi bir karar alınırken kendisine fikrinin hiç sorulmadığını belirtti. İkili ilişkilerde her ilgi gösterene karşılık verme ve daha sonra olmadığında sürekli o kişiyi düşünerek saplantı haline getirme ve bu durumdan zorlukla kurtulabildiğini ekledi.

Sevmeyi bilmeme konusu: İlişkilerde herhangi bir şeyi sorun olarak görmediğini ama insanların kusurlu yanlarını görerek onları sürekli düzeltmeye çalıştığını söyledi.

Online ön-görüşmelerde tüm hayatını ilgilendiren çok fazla soru sorduğum için bütün detaylara burada yer vermiyorum. Bazı önemli detaylar:

-küçükken ortaokul dönemine kadar çok sık fiziksel şiddet yaşadığını, şu anda ise annesinin sözleriyle dövdüğünü, küçüklükten beri tartışmalı bir iletişimlerinin olduğu

-köken ailede kendisinden önce doğup çocukken ölen bir abisi olduğu

-eşinden boşanma aşaması dahil fiziksel şiddet yaşadığı

-anne ve baba tarafında farklı ülkelerden göç hikayeleri olduğu

-çocukluğundan bu yana takıntı bozukluğu olduğunu ( titizlik , temizlik ve bazı şeyleri defalarca kontrol etme ) ama psikiyatristin OKB boyutunda olmadığını belirttiği

– geçmişinde anksiyete bozukluğu nedeniyle ilaç tedavisi uygulandığı

Kendime aldığım özel notlarda:

  1. İlk seansta eklenti çalış ( ön-görüşmede öğrendiğim bazı detaylar nedeniyle )
  2. Bağlar Çalışması’na uyan çok konu başlığı var. Yazın yüz yüze yapmaya başlayacağımız ilk çalışmaya katılabilir
  3. Küçükken ailede, evlendiğinde ise eşlerden fiziksel şiddet olduğu için ilerde beden terapi ağırlıklı bakmak gerekebilir yazmışım.

BAĞLAR ÇALIŞMASI: 2021 Ağustos başında yaptığımız yüz yüze Bağlar Çalışması’nda sıra Rana Hn’a geldiğinde ben kendisiyle konuşmaya başlamadan önce bir anda bahçeye 1 ay önce gelen minik kediyi hatırladım ” Aa, bugün gelmemiş. Bir önceki Bağlar’dan bir-iki gün önce yaklaşık 2 aylık minicik bir kedi gelmişti. Annesi tarafından terkedilmiş veya annesini kaybetmişti…hem çok küçüktü hem de o kadar sesli ağlıyordu ki bahçede aradık ama saklandığı için bulamadık. Adını da Sabri koymuştum…aslında bir hikayesi var Sabri’nin. ” dediğim anda Rana Hn şaşkın şaşkın bana bakarak ” Sabri benim adım dedi.

-Nasıl yani ? ( benim yüzüm ondan daha şaşkın oldu çünkü benim üniversiteden tanıdığım bir arkadaşımın çocukluk arkadaşıydı ve adı Rana olarak geçiyordu .)

-Adım Sabri benim

Sessizlik …. ( mavi ekran 😀 )

– Senin adın Rana değil miydi ?

– Bana önce Sabri Can ismi koyulmuş. Ben ilkokula başlayacağım zaman değiştirmişler. Benden önce doğup ölen abimin canı bende yaşasın diye annem bana hala Sabri Can der.

Asistanlar bu eş-zamanlılık karşısında şok vaziyette izliyorlardı. Normalde Bağlar Çalışmalarında konuşma yasağı vardır. Sadece çalışma öncesinde konu başlığıyla ilgili konuşuruz ve ben de üst üste yapacağımız çalışmaları yetiştirmek için arada hiç geyik muhabbetine girmeden direkt konuya girerim.

Ancak sıra Rana’ya geldiğinde aniden kalkıp balkondan bahçeye bakıp üstüne Sabri’nin hikayesini anlatmam ilginçti. Aslında bu bir çeşit rehberlikti. Eğer kediden bahsetmesem, Rana’nın hayatını bu kadar etkilemiş olan bu durumdan haberdar olmayacaktım.

NOT: Sabri’nin küçüklük hallerinden bir foto sağda. Şimdi kocaman delikanlı oldu. Vaka fotosu ise gizlilik kuralları gereği her zaman temsili resimlerden seçiliyor ve vakanın ilk taslak metni yazılıp danışan onayından geçtikten sonra ekleniyor.

( Devam edecek….. )

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

KORKUDAN YALNIZ YATAMAMA HAKKINDA BİR VAKA ( 2. Bölüm )

Standard

Temmuz 2021’deki ilk Bağlar Çalışması’ndan sonra Tülin Hn ile ara ara haberleştik. Uyku durumunun eskiye nazaran çok daha iyi olmasına rağmen, çocukluğundan beri süregelen korkularının az da olsa devam ettiğini bildirdi. Küçükken tuvalete gittiğinde kapı önünde birini beklettiğini, şu anda ise korkuları sebebiyle meditasyon yapamadığını ekledi.

Ben de trans geçiş kalitesi istediğim boyutta olmadığı için regresyon yerine Bağlar Çalışması ile korkunun aile sisteminden gelen bir etkisi olup olmadığına bakabileceğimizi belirttim.

2021’in ekim sonunda Bağlar Çalışması için tekrar bir araya geldik.

Bu çalışmada babasının babasını çok küçükken kaybetmesi dışında, temsilci olarak kullandığımız kişilerin katkısıyla, dedenin o dönemde gerçekleşen Türk-Ermeni çatışmaları sırasında işkence içeren bir şekilde öldüğünü ve babanın bu şoku taşıdığını keşfettik. Çocukluğundan beri devam eden yalnız kalmaktan korku duymasının ve eşi evdeyken bile tek başına başka odada uyuyamamasının bu konuyla ilişkisi vardı.

23 GÜN SONRA:

” Selam Eylül hanım doktordan geldik. Son çekilen ped raporunu okudu çok sevindi, gidişat çok iyi dedi. Ben de hemen size haber vermek istedim. Teşekkürler.

Bir yıl oldu mu diye sordu. 25 mart ilk seans deyince tabii kısa zamanda çok iyi dedi. sevgiler. “

2 AY SONRA: Tülin hanımın sağlık durumunu da merak ettiğim için ped sonuçları, doktor yorumu ile beraber uyku sorunundaki son durumunu içeren bir telefon konuşması gerçekleştirdik.

Buradan aldığım bilgilere göre, doktorunun uyguladığı tedavi ile en başta 9 cm civarında olan tümör ilkinde yaklaşık 1/3’e , diğer uygulamada tekrar 1/3’e inerek bayağı küçülmüştü ve artık çok rahat nefes alıyordu.

Benim ilgilendiğim uyku sorunu ve korkularıyla ilgili durum ise : eskiden evde eşi varken bile başka odada uyuyamayan bir kişiyken ” Şu anda şehirdışındaki yazlığımızda tek başıma kalıp korkmadan uyuyabilirim ” boyutuna gelmişti. Yatarken ışığı kapatarak uyuyabiliyordu. Bu durum basit bir uyku sorunundan ziyade hastalığının tedavi süreciyle melatonin ilişkisi açısından çok önemliydi. Bu açıdan onun adına çok mutlu oldum.

NOTLAR:

1-Birinci bölümde geçen ” reiki seansı adı altında* “: Eskiden bu tarz bir duruma bir kere daha rastladığım için bu notu özellikle ekliyorum. Bazen reiki veya bio-enerji kelimelerini bilinçli kullanarak insanların suistimal edildiklerine ve reiki adı altında reikiyle ilgisi olmayan başka tarz karanlık enerjiler gönderildiğine eklenti seansında denk geldim. Reiki öğrenmek ve kendi kendinize uygulamak ayrı bir şeydir, reiki gönderiyor diye gücünüzü birine teslim etmek ayrı bir şeydir. Lütfen bu konuda dikkatli olunuz.

2– Daha önce uyku konusunda farklı sorunları içeren birçok vaka yazmama rağmen, bu vakayı yazmak için seçmemin özel bir nedeni vardı.

a) ilk defa bu yaş grubunda bir çalışma yapmış olmam

b) hastalığını seçerek gelseydi kabul edemeyeceğim bir danışanı, uyku sorunu dolayısıyla kabul etmem ve tek regresyon + 2 Bağlar ile neredeyse 70 yıldır yalnız yatamayan, deliksiz uyku uyuyamayan birinin artık korkmadan uyuyabilmesine şahit olmamın danışanın özel durumu nedeniyle beni extra mutlu etmesi.

3– Bazen konu başlıkları aynı olabilir ama kişilere uyguladığım teknikler değişebilir. Bu vakada istediğim kalitede bir trans geçiş sağlanamamıştı ama konu, trans geçiş gerektirmeyen bir teknik olan Bağlar Çalışması ile sonuca ulaştı. Bu sebeple email göndererek ” kaç seans çalışmamız lazım? ” diye soran kişilere hiçbir zaman önden cevap veremem. Ben ancak kişi ve durumlar benim araştırma yapmama uygunsa sürece dahil oluyorum ve süreç içerisinde geri-bildirimlerle gözlem yaparak ilerliyorum. Dolayısıyla kaç seans olduğu baştan belli olmuyor.

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BENİM HİKAYEM-2 ( Misofonya-3.Bölüm )

Standard

NE, NEDEN TETİKLENMİŞTİ? DOĞUMUM SIRASINDA BİRŞEY Mİ OLMUŞTU?

Bu tarz bedeni içeren çalışmalarda, neyin ne zaman tetiklendiği veya neden olduğu üzerine konuşulup analiz edilmez ve yorumlar yapılmaz. Ancak size fikir vermesi açısından bazı bilgiler ekleyeceğim.

Anne karnı döneminden sonra dünyaya doğumumuz ( şartlarına bağlı olarak az veya çok ) zaten bir travmadır. Kendimizi güvende hissedip çoğunlukla uyuyarak geçirdiğimiz bir dönemden ilk ayrılıştır. Bu bizim yaşamla bağlanma şeklimizi etkileyen en önemli konulardan biridir. Benim artık uyuyamadığım ve kendimi güvende hissetmediğim bir dönemde, doğum travmamın tetiklenmesi bu açıdan anlamlı.

Bu seansta doğum travmamın tetiklenmesine en başta şaşırmıştım çünkü regresyon eğitimi sırasında bizler ana karnı ve 0-6 yaş dönemlerimize doğum travmasını içerecek şekilde bakmıştık. Hatta aradan birkaç yıl geçtikten sonra bana üst üste çok sayıda kayıp ikiz sendromu vakası geldiği zaman o konuyu yabancı kaynaklar dahil o kadar araştırdığımda, bazı semptomları küçükken benim de yaşadığımı farkedince, acaba bende de bilinmeyen bir kayıp ikiz sendromu hikayesi var mı diye bir meslektaşımla sadece o döneme yönelik tekrar baktığımızda gerçekten böyle bir hikaye bulmuştuk.

Benden önce doğan ve bebekken ölen ablamı biliyordum ancak kayıp ikizim olduğu hiç kimse tarafından bilinmiyordu. O yüzden hem yıllar önce gittiğim ilk aile diziminde 1 tane fazla çocuk sayısı çıktığını ( kafadan sallıyor herhalde diye geçiştirmiştim ), sonra aile dizimi eğitimlerine başladığımda bir modülde Svagito’nun yaptığı kısa seansta yine 1 tane fazla çocuk görünmesi gibi detayları hatırlayınca kafamda parçalar birleşmişti.

Bütün bunları üst üste koyduğumuzda:

-ölen bebekten sonra benim çok istenerek yapılan bir bebek olmam

-annemin hamileliği sırasında kötü birşey yaşamaması

-normal doğumla doğup anneyle direkt ten tene temas kurmuş olmam

-çevre tarafından sevilen, el üstünde tutulan bir bebeklik geçirmiş olmam HİÇBİR ŞEYİN ETKİSİNİ NÖTRALİZE ETMİYOR.

Çünkü:

-Ana karnındaki süreyi, yaklaşık 1 yıl önce doktora görürdüğü bebeği eve dönerken kucağında ölen travmatik bir annenin karnında geçirdim yani ben anne rahmine düştüğümde olayın üstünden henüz 7,5-8 ay geçtiği için benim proje amacım annemin yas dönemine denk geliyor . Bu annenin henüz tamamlanmamış yas süreci, donukluğu ister istemez ana karnında başlayan bağlanma şeklimizi etkilemiş olabilir.

-Üstüne bir de ana karnında gerçekleşen kayıp ikiz sendromu etkisini eklersek sadece bu ikisi bile bir çocuğun dünyaya geliş anını ve anneyle o ilk temasını etkileyebilir. ( Bu yorumu bugüne kadar yaptığım çok sayıda ana karnı ve doğumu içeren regresyon çalışmalarında edindiğim izlenimlere göre yaptım. )

Kısacası; çok istenerek yapılmış ve güzel bir çocukluk geçirmiş olmama rağmen o ilk an tetiklendiği için o ana tekrar baktık. Travma çalışırken bunun bir soğan kabuğu gibi katman katman yapılardan oluştuğunu ve bazen hiç ummadığınız basit bir konunun bardağınızı taşıran son damla olabileceğini hesaba katmak gerekir.

Regresyon çalışmalarında da böyledir. Bir geçmiş hayat anısına çalışılmış olması, 3 yıl sonra başka bir konu için gittiğinizde aynı geçmiş hayatın başka bir yönü ile karşılaşmayacağınız anlamına gelmez. Bu sefer farklı bir yönden farklı bir etkiye bakmanız gerekebilir.

ŞU AN MİSOFONYAM NE DURUMDA? HALA SES DUYARLILIĞIM VAR MI?

2. Bölümde bahsettiğim gibi, bu seanstan bir süre sonra farklı bir yere taşındım. Orada ses duyarlılığım sıfırlandı mı? Hayır tabii ki. Ses izolasyonu çok iyi değildi ama asla bu tarzda uykumu, hayatımı etkileyecek tarzda şeyler yaşamadım.

Şu anda son 2 yıldır yaşadığım yerde ise yan taraftaki köşkten gelen köpek, kedi, kaz, ördek, hatta bir ara pandemideki kapanma döneminde duyduğum horoz sesleri beni hiç rahatsız etmediği gibi, köyde yaşıyor hissi verdiği için yüzümü gülümseten detaylar oldu. Bahçede geceleri gördüğüm kirpiler, kuş sesleri, kelebekler ve arılar görmek de mutlu ediyor. Ama sanmayın ki kırsaldayım… ana caddeye 1 paralel sokakta oturuyorum ve bazen gerçekten gürültülü olabiliyor.

Mesela geçtiğimiz aylarda sokağımızdaki, caddelerdeki tüm yağmur boruları değişti… yol delme makineleri günlerce çalıştı. O dönemde uykusuz olduğum birkaç sabah sese aldırmadan kestirebildiğime şahit oldum. Önceden bu asla mümkün değildi.

Yine altını çizmek isterim ki, her türlü sese karşı duyarsız biri olmadım. Beni sakız çiğneyip patlatan ve höpürdeterek çay-çorba içen 10 kişi ile aynı odaya kapatsanız, ” Aa, çok güzel patlatıyorsunuz, hüpletiyorsunuz.. lütfen devam edin ” demem. Burada önemli nokta şu: sizde bir şeyler değişince DIŞ DÜNYA DA DEĞİŞİYOR. Bu vakayı bu kadar uzun yazmamın sebebi de budur. İçerde bir şeyler değişince, sizin dış dünyada karşılaştığınız durumlar ya değişiyor ya da artık sizi daha az etkiler duruma geliyor.

KARMA ASTROLOJİSİ İLE İLGİLENENLER İÇİN EK NOTLAR:

1-Karma astrolojisinde GAD ( güney ay düğümü ), son 7-9 yaşamı ifade eder. Ben 2013’ten beri aldığım regresyon seanslarında bunlardan çok daha geçmişte olabileceklerle de karşılaştım. Genelde bir sorun üzerine baktığım bu geçmiş yaşamların çoğunda erkeğim. GAD ‘ım da eril; savaşçı, asker, liderlerde bulunup dik başlılığıyla ve cesaretiyle tanınan bir burç. Bu hayatımdaki tüm kişisel gezegenlerim dişil, edilgen burçlarda iken GAD’ın 1.evde yer alması kişiliğimi arka planda çalışan bir program gibi etkiliyordu.

2-Normal şartlarda GAD ile alakalı konular 33 yaşına kadar bizi daha çok etkisi altında tutar. 33 Yaşından sonra ise KAD ( kuzey ay düğümü ) kendisini daha çok belli etmeye başlar. Regresyon çalışmalarından sonra beklediğimiz şey de GAD bağlantılı hayatların dönüştürülmesinden sonra artık etkisini yitirmesi ve kişinin hayat planında olması gereken yöne ( KAD’a ) doğru gitmesini kolaylaştırmasıdır.

Ancak bende şöyle bir durum gerçekleşti ki ancak karma astrolojisi eğitiminden sonra sebebini daha iyi anlayabildim: Natal haritamda güneş, merkür ve venüs kavuşumu olan bir insanken ikincil ilerletilmiş haritamda ( secondary progress ) güneşim ve merkürüm GAD’ımın olduğu burca geçiyor ve bu 3’lü orada resmen halay çekiyorlar. MC’de yani meslek, kariyer, iş hayatımızı yöneten 10. evdeki Anteres isimli sabit yıldıza falan hiç girmiyorum ama onu da hesaba katarsak; .Bu benim, meslek hayatımın ilk yıllarında bu GAD’ın etkisi ile yine çok idealist bir asker gibi olmamı açıklıyor. 2016’da kiraladığım ve benim misofonyamın ortaya çıkmasına vesile olan o mekanı kiralarken orayı bir karargah olarak kullanma kafasındaydım. Yapacak çok iş, anlatacak çok konu ve belki de dünyada düzeltilecek çok mesele vardı. (😀). Herşey, sadece kendimizi geliştirmek için aldığımız ve eğitim boyunca kendimiz üzerinde çalıştığımız regresyon ileri teknikler eğitimlerinden sonra yavaş yavaş değişmeye başladı. Karma astrolojisi ise açıklama kısmında son noktayı koydu.

3- Bazen başımıza gelen şeyleri o anda kötü bir şey olarak algılarız veya bunu bir çeşit kendini sabote etme ( self-sabotage ) olarak görme eğiliminde olabiliriz. Ancak büyük resme baktığımız zaman, belki zaman , belki şartlar , belki de gittiğimiz yön o anda doğru değildir. Ruh ( spiritüel astrolojide RA: Tanrısal Öz ), bu enkarnasyonda KAD’a gidebilmek için o sırada başka bir yola gitmesi-başka deneyim alanı kazanması gerektiğini bilir ve bazen hayat sizi bu farklı deneyim alanlarına yönlendirmek için o anda ısrar ettiğiniz yolunuza engeller döşeyebilir. Bu da muhtemelen en hassas olduğunuz konu veya kişiler tarafından olacaktır.

Misofonya bir sonuçtur. Ama asıl önemli olan soru şudur: Neyden rahatsız oldun veya oluyorsun ki sinir sisteminin böyle tepki verebileceği şartlar oluşturuyorsun? Doğru yerde misin , doğru işi mi yapıyorsun, doğru insanla mı birliktesin? Seni ne besler? Bu hayata gelirken deneyimlemeyi seçtiğin yaşam alanın üzerinde misin yoksa hala GAD kafasında mısın?

Ve yazının sonlarına gelmekteyken bilinçaltımdaki DJ uzun zamandır duymadığım aşağıdaki şarkıyı çalmaya başladı. Bir hanım kız GAD’ına sesleniyor: ))) ( İngilizce bilmeyenler için özellikle Türkçe alt yazılı video linkini ekledim. )

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BENİM HİKAYEM-2 ( Misofonya-2.Bölüm )

Standard

Süreç devam ederken, o dönemde regresyonla ilgili ileri teknikleri içeren bir eğitime katıldım. Bu tarz eğitimlerde genelde bir teknik olur ve bizler eğitim sonunda bu tekniği içerecek şekilde kendi üzerimizde çalışırız. Aradan uzun zaman geçtiği için seçtiğim konudan emin değilim ancak orada birbiriyle bağlantılı olarak keşfettiğimiz geçmiş yaşam anılarından birinden çok etkilendiğimi net hatırlıyorum.

Komutan olduğum bir geçmiş yaşamda, savaşla ilgili hatalı bir kararımdan dolayı çok sayıda askerim ölüyor. Kan gölüne dönmüş o meydanı gezerken hepsinin ölümünden kendimi sorumlu tutuyorum ve yoğun suçluluk duygusuyla başedemeyip ölmek istiyorum. Ordan sonra kendimce kurduğum bağlantılar arasında şu var: bir daha kitleleri içeren veya etkileyebileyecek her türlü durumdan/karardan imtina etmeye çalışıyor olabilirim.

NE ALAKA DEDİĞİNİZİ DUYAR GİBİYİM.. ☺

Şöyle ki; ben bu daireyi kiraladığımda orası bir nevi benim karargahım gibi olacaktı. Orayla ilgili çok fazla planım vardı. Salonda videolar çekip bir program hazırlayacaktım. Kışın ise o arka tarafa bakan sessiz odaların birinde kamp kurup ilk kitabımı yazacaktım. Bütün bu sesler nedeniyle bırakın planlarımı gerçekleştirmeyi, uyumak için bile orada kalamaz oldum. Ve bu ses konusu benim en hassas noktam olduğu için, tam daha geniş kitlelere ulaşacak bir işe girişeceğim zaman kendimi bir şekilde sabote ettiğimi düşünüyorum. ( İlerleyen dönemde karşılaştığım başka bir geçmiş yaşam anısı ( yine bir komutan alt kimlik ) son 1 senedir karma astrolojisi ile desteklenen bilgiler sayesinde bunu daha iyi anladım ama uzatmamak adına bu detaylara girmiyorum. )

O eğitimden sonraki dönemde yeni bir daire bakmaya başladım. Anadolu Yakasında nereye baksam hemen yanıbaşında devam etmekte olan veya yeni başlayan bir inşaat vardı. Sonunda bir tane güzel yer bulup kaparo verdim ama bu sefer de emlakçı-ev sahibi kanadında başka sorun çıktı ve kaparom iade edildi. Bunun üzerine motivasyonum tamamen sıfırlandı ve artık daire bakmayı da bırakıp kendimi tamamen akışa teslim ettim.

Tam o sırada yıllardır devam ettiğim aile dizimi eğitimi modüllerinden biri denk geldi. Ve ben orada ilk defa parmak kaldırıp çalışma yapmak istedim. Hocamın yanına oturup konu olarak ses duyarlılığımdan bahsettiğimde üstüne çok fazla konuşmamız gerekmedi çünkü bedenim zaten herşeyi anlatmaya başlamıştı. Bu sebeple bana aile dizimi uygulamayıp bedenimle çalıştı yani aslında travma çalıştık.

Görünüşe göre bu sorunlar taa doğum travmama kadar tetiklemişti. Bir çok arkadaşımızın fiziki desteğini alarak, doğum travmam çalışıldı. Bedenen çok zorlandığımı ve çok fazla öfkenin açığa çıktığını hatırlıyorum. Hatta çalışma sonunda bana ” Hala birazcık var…sonra buna kendin tekrar bakabilirsin ” dediğini not almışım. Değerlendirme bölümünde ise bana ” Kendine huzurlu/sakin bir yer bulabilirsin. Dünyada böyle yerler de var ” dediğinde kaşlarımı kaldırarak ; ” İstanbul’da mı? ” diye cevap vermiştim gülümseyerek. Açıkçası pek inandırıcı gelmemişti yakın çevrede öyle bir yer bulabilmek.

VE SONRA YENİ BİR YERE TAŞINDIM

Eğitimden döndükten yaklaşık 2 ay sonra yine bir gün Beşiktaş’a kardeşimin yanına geçiyordum ki yolda emlakçım aradı: “Eylül hn size kışın gösterdiğim bahçe katı bir ev vardı, biraz pahalıydı. Oranın sahibi yurtdışından kısa bir süreliğine buraya geldi. Eğer siz tutarsanız, fiyatı da indirecekler ” dedi. İndirdikleri fiyat bile benim o anki oturduğum dairenin fiyatından daha yüksekti. Ben de artık bu konuda o kadar bıkkındım ki tüm arayışımı durdurduğum bir dönemde gelen teklif karşısında içimden şöyle düşündüm: ” Ya bugüne kadar hep birileri bana teklif sundu, kabul edip kaparo ödediğimde bile bu iş olmadı. Bir kere de ben karşı teklif yapayım bakalım ” dedim ve nasıl olsa kabul edilmez sanarak akşam emlakçımı arayıp ” Şu anki oturduğum daire ile aynı fiyata indirsinler, hemen yarın taşınayım ” dedim. Ve teklifimin kabul edildiğini ertesi gün şaşırarak öğrendim.

Eee, söz ağızdan bir kere çıkar… mecburen hemen taşınma işlemlerine başladım. Burası :

-sahilde 5+1, neredeyse 2 daire büyüklüğünde ve girişteki salonla mutfağın olduğu bölümden diğer bölüme geçmek için bile araya çelik kapı konulmuş

– belli ki benden önce oturan kişi feng shui biliyormuş ( bazı aksesuarlar sebebiyle anladım )bir önceki kiracı tarafından bir sürü mutfak eşyası ile dolabın içinde dev bir şişe şampanya bırakılmış

-şömineli kocaman bir salonu olan

-önünde ve arkasında bahçesi olan, balkonundan arka bahçeye inilebilen, otopark sorunu olmayan

-apartman görevlisinin günde 2 kere servise çıkıp marketten ihtiyaçlarımızı aldığı ve çok iyi, babacan bir insan olduğu için her türlü tamirat-tadilat işlerimizde yardımcı olduğu

-ve sadece 2 sokak mesafede olan bir yerdi.

Normalde hem ses olur diye hem de güvenlik gerekçesiyle hiçbir zaman bahçe katında yaşamayı düşünmemiştim ancak burası her tarafı demirli, bahçe duvarlarının üstüne dikenli teller çekilmiş, son derece güvenli bir yerdi. Kedim Kalben’le ( #kalbenkisakuyruk ) işte burada karşılaştık.

Sonuç itibariyle, hocamın sözleri aklıma geldi. İstanbul’da da olsa böyle yerler vardır, bulabilirsin demişti ama ben inanmamıştım. Aramam bile gerekmedi, emlakçım sayesinde ev beni buldu. Bina yaşça benden büyüktü, dolayısıyla iyi bir ses izolasyonu yoktu tabiki ama sabah 6’lara kadar bass sesleriyle titreyen bir binadan sonra herşey mükemmele yakın sayılırdı. Hatta burası eskiden yazlık olarak yapıldığı için kendimi ilk etapta yazlığa taşınmış gibi hissetmiştim. Bahçede en sevdiğim ağaçlar vardı: palmiyeler, limon, yenidünya, çam vb. Bir ara soldaki apartmanın bahçesinden horoz sesleri de duyar gibi olduğumda artık gülmeye başlayıp hocamın kulağını çok çınlattım. 😀

Bir sonraki bölümde:

-ne niye tetiklendi ? neden doğum travması, doğumum esnasında bir şey mi olmuştu ?

-şu anda misofonyam ne durumda, hala ses duyarlılığım var mı?

-peki şimdi nasıl bir yerde yaşıyorum?

gibi soruların cevaplarını bulabileceğiniz şekilde notlar içerecek.

Ayrıca benim kendi kendime bulduğum başka sebepler ile de destekleyeceğim bu tablonun dışında, astroloji bilenler için birazcık farklı bir dil kullanarak ek açıklamalar yapacağım. Bunların hepsine bir bütün olarak baktığınızda neden aynı sorunlara her zaman aynı tekniği kullanmadığımı da anlamış olacaksınız.

( DEVAM EDECEK … )

Eylül Erdoğan

İLİŞKİLER HAKKINDA BİR VAKA: ( 3. Bölüm: Bağlar )

Standard

Beste hn ile ağustos 2020’de 5. seansımızı yaptıktan yaklaşık 2 ay sonra Bağlar Çalışması için bir araya geldik.

BAĞLAR ÇALIŞMASI:

Burada çalıştığımız konu: Takıntılar

Bu grup çalışmasında Beste Hn’ın takıntılarının aile sistemiyle bağlantısını araştırdığımızda ortaya çıkan bilgi: Babasının Beste hn’ın annesiyle evlenmeden önce gençliğinde, Beste hn ile hemen hemen aynı yaşta yaşadığı bir travma ve bu travmanın sır olarak kalmasıyla ilgili bir konuydu. Bu sırlar, babasının mesleğiyle alakalı olduğu için detayları ailede hiçkimse tarafından bilinmiyordu. Mesleği ile ilgili yaşadığı sürtüşme sonucu kendi içinde yaşadığı bilişsel çelişki*, bir çeşit kafa karışıklığı yarattığından işin ucu yurtdışına tayinini istemeye kadar uzanmıştı. O yaşlarda oldukça idealist, vatansever ve işini severek yapan bir genç adamın ülkesini terk etmesine kadar varacak derecede önemli konunun ne olduğu bizim çalışmamız için önemli değildi. Ebeveynlerin yaşadığı ve halledilmemiş, sır olarak kalmış büyük travmalar, bazen o aileye doğan çocuklardan birini etkileyebileceği için biz sadece bu konunun etkisi üzerine bir çalışma yaptık.

26 GÜN SONRA:

Eylül hanım, 
Son Bağlar da yaptığımız çalışmada bu durum senin para akışını etkiler demiştiniz. Bağlar çalışmasından sonra 3 farklı şirket beni arayıp iş için görüşmek istediklerini söyledi. Birini 3 hafta önce reddettim verdikleri teklifi az bulduğum için fakat yine de kendi maaşımın üzerinde bir teklifti. Şuanda da 2 yer ile görüşüyorum yine iş için. Maaş anlamında iyi bir teklif vermeleri halinde 2 şirketten biri ile anlaşacağım. Anlayacağınız kariyerimde bir takım gelişmeler yaşanmaya başlandı
Sevgiler
 “

48 GÜN SONRA : ( vakayı yazarken son geri-bildirimini sorduğumda )

Eylül Hanım Merhaba,
Size daha önce bahsettiğim iş tekliflerinden birini kabul ettim. Maaşımda güzel bir artış oldu. Son gelişmeler bu şekilde 🙂
Sevgiler

NOTLAR:

1-Bilişsel Çelişki Kuramı: Leon Festinger tarafından 1957’de ortaya atılmış bir sosyal psikoloji kuramıdır. Bu kurama göre kişiler tutumları ve davranışları arasında bir tutarlılık olmalıdır. Kişinin, birbiri ile tutarsız iki veya daha fazla bilişinin ortaya çıkardığı psikolojik gerginlik-huzursuzluk haline bilişsel çelişki denir. Festinger’e göre kişiler tutum, davranış ve inançları arasında bir uyum-tutarlılık arar ve bu gerginliği azaltmaya çabalar.

İnsanların böylesi bir durumda gerginlikle baş edebilmek için değiştirebilecekleri yegane şey tutumlarını değiştirmektir. Böylece gerginlik ve huzursuzluğu azaltabilirler. Ayrıca kişiler, söz konusu tutumla davranış arasındaki çelişkiyi, kendilerini bu hareketi yapmaya zorlayan duruma, kişiye veya ortama yükleyerek gerginliklerinden kurtulmaya çalışabilirler.

2-Yukarıdaki vakada, Beste Hn’ın babasının yaşadığı çelişkinin daha iyi anlaşılabilmesi için farklı bir örnek vereceğim.

Herhangi bir ülkede asker, polis, istihbarat birimleri ve tüm bunların bağlı olduğu kurumlar arasında şöyle bir durum olduğunu düşünelim. Bir birim için makbul kabul edilen bir durum , başka bir birim için makbul olarak görünmeyebilir. Bu ise birimlerin yetki alanında bir takım çelişkiler yaratabilir. Bu bilişsel çelişkide kişi, baskı altında tutum değil ama belki davranışını değiştirmek zorunda kalabilir ancak bu o kişinin iç dünyasında yaşadığı huzursuzluğun %100 olarak giderildiği anlamına gelmez.

3- Ebeveynlerimizin çözümlenememiş travmaları, biz o sırada hayatta olmasak bile bir şekilde hayatımızı etkileyebilir. Bu vakada Bağlar Çalışması’ndaki sır konusuna çalıştıktan sonra Beste Hn’dan babasının yurtdışına gittiğinde kendisiyle aynı yaşta olup olup olmadığını öğrenmesini istedim. Gelen cevapta babasının aynı yaşta yurtdışında gittiğini öğrendik.

Vakayı yazmama izin verdiği için Beste Hn’a teşekkür ediyorum.

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

İLİŞKİLER HAKKINDA BİR VAKA: ( 2. Bölüm: Stalklamak )

Standard

4. Seanstan yaklaşık 2 yıl sonra mayıs ayında Covid 19 salgını devam ederken Beste Hn’dan email aldım. Haziran 2020’de normalleşme süreci içinde yüz yüze seanslara başlarsam tekrar çalışmak istediğini bildirdi:

Konu: “Bir süredir odağımı toplamakta zorlanıyorum. Sürekli aklımda olan kendisine karşı duygularım olan biri var. Kendisi ile iletişim halinde değiliz fakat aklımdan çıkarmakta ve günlük işlerime odaklanmakta zorlanıyorum. Bu kişi ile kendi içimde kurduğum bağın üzerine çalışmak istiyorum aslında. “

Kendisi ile 5. seans için ağustos 2020’de bir araya gelebildik.
Yaptığımız ön-görüşmede:

-ilk işinden 2019 başında ayrıldığını-işten ayrılma sebebinin orada çalışırken hoşlandığı biri ile ilgili olduğu, bu kişi ile karşılıklı birbirlerinden hoşlandıklarını ve flörtleştiklerini sanırken bir gün bu adamın çalıştıkları işyerinde neredeyse takılmadığı kadın kalmadığını ve aynı zamanda uzun süreli devam eden bir ilişkisinin de olduğunu öğrendiğini

-bunları öğrendikten kısa süre sonra istifa ettiğini ve başka bir işe girdiğini

-aradan geçen 1,5 yıla rağmen hala bu adamı düşünüp adamı, takıldığı kadınlar dahil olmak üzere stalkladığını ( sosyal medyada sürekli ve gizlice takip etmek anlamında kullanılan kelime ) ve artık bu durumdan rahatsızlık duyduğunu öğrendim.

Beste Hn bu sebeple 6-7 ay önce bir psikiyatriste gittiğini ve kendisine depresyon teşhisi ile birlikte adını burada yazmayacağım 2 psikosomatik ilaç verildiğini ekledi. Bu ilaçları hala kullandığını ve 1 ay sonra kontrole gideceğini, her gittiğinde anksiyete testi yapıldığı için anksiyete seviyesinin düşüşe geçmesine rağmen stalklama isteğinin hala ilk günkü oranda devam ettiğini belirtti.
Bu arada Beste hn’ın babasıyla ilgili geçmişten bildiğim bir konu açıldı ve bazı sorularımın cevabını bilmediği için araştırmasını rica ettim.

Bazı eklentiler kişilerde takıntılı düşünceleri artırabildiği için seansı kısa eklenti temizliği ile başlattım. Bu esnada Beste Hn 4 ve üzerinde eklenti algıladığından seansa eklenti temizliği ile başladık.


1.EKLENTİ : 2 Yıldır kendisinde bulunan, stalkladığı kişiye ( burada adına Yalın diyeceğimiz kişi ) öfke ile çektiği 2 adet gezinen enerji idi.
Etkileri: Sırt ağrısı, bel ağrısı ile öfke ve bedende gerginlik yaratmışlardı. Kendisini korkak hissederek hedeflerinden uzaklaşmasına, başarısızlık korkusuna sebep olmuşlardı. Ayrıca özellikle bacak ve boyun bölgesinde kaşıntılara yol açmışlardı. Algılarında bozukluğa ve takıntılı düşüncelere sebep olmuşlardı. Tembellik, işte yapması gerekenleri erteleme gibi etkileri olmuştu. Daha alıngan ve depresif hissettiği için hayatında ilk defa psikiyatriste giderek ilaç kullanmasına yol açmışlardı.

Gözlerinde ışığa hassasiyet gelişmesine, ışıktan rahatsız olmasına, sigarayı artırmasına ve sürekli Yalın’ı düşünerek stalklamasına hatta bazen Yalın’ın da aslında kendisinden hoşlandığını düşünmesine sebep olmuşlardı. Sol kolunda ağrılar ve güçsüzlük de oluşmuştu.
Bu bölümde Yalın’a olan öfkesi üzerinden giderek, adına “ Bir İlişkiyi Tamamlamak ” dediğim çalışmayı uyguladık.
Burada kendime aldığım özel notlarda Beste Hn’ın kendini ifade etmekte zorlandığını ve eskiden tanıdığım haline göre algılarının biraz bozulduğunu ve hala eklentilerinin olabileceğini eklemişim.


2.EKLENTİ:
1,5 Yıl önce Yalın’la bağlantılı biri tarafından kendisine gönderilmiş olan bir eklenti türüydü.
Etkileri: Tembellik ve korku yaratmışlar; öfkesini daha da artırmışlardı. Kendisini ifade etme sorununa, ensede ve başında ağrılara yol açmışlardı. Kabızlık sebebiyle hemoroid başlangıcı atlattığını da ekledi.
Bu eklentiyi çekme sebepleri arasında Yalın’a ve kendine duyduğu öfke vardı. Bu sebeple biraz devam niteliğinde bir çalışma oldu.


KENDİME ALDIĞIM ÖZEL NOTLAR:
-Beste Hn’ı uzun süredir tanıyorum. ( Ailesinden başka kişilerle de çalıştığım için ebeveynlerine kadar bilgim var. ) Hiçbir seansta bu kadar zor bilgi aldığımı hatırlamıyorum. Algılarındaki bozulma dikkatimi çekti.

-Seans arasında babasıyla ilgili aramızda kısa bir konuşma geçmişti. Babasının gençliğinde yurtdışında olduğu o döneme dair yaş aralığı, orda önemli birşey yaşayıp yaşamadığı vb her türlü önemli detayın önemli olabileceğini belirttim.

-Bu seansın etkisini takip ederek eğer Beste Hn’dan gelecek bilgiyi önemli görürsem, bu konuya etki edip etmediğini görmek için Bağlar Çalışması yapılabilir. Takip ederek karar ver.


2.GÜN SONRA:
Eylül hanım,
Terapi sırasında vücudumda olusan kaşıntılar geçti. Eski işyerinde tanıştığım adama olan öfkem oldukça zayıfladı. Kendimi iyi hissediyorum. 2 gündür de hiç İnstagram hesabına girmedim.
Durum bu şekilde


43 GÜN SONRA:
Eylül hanım merhaba,
Birebir yaptığımız eklenti temizliği seansından sonra bahsettiğim adamı stalklamayı cok büyük oranda bıraktım. Hatta bazen aklıma gelse de yüzünü görmek istemediğim hissine kapılıp instagram hesabına girmiyorum. Hayatım oldukça huzurlu ve sakin gidiyor. Sabahları pozitif uyanıyorum ve geceleri de huzurlu bir şekilde uykuya dalıyorum. 
Bağlar çalışmamızı da heycan bekliyorum.
Sevgiler
,”

NOT: Bu seanstan yaklaşık 2 ay sonra Beste Hn’la Bağlar Çalışması’nda bir araya geldik. Buradaki çalışmayı ve yorumlarımı içeren notlar bölümünü bir sonraki bölümde yazacağım.

( Devam edecek……)

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

İLİŞKİLER HAKKINDA BİR VAKA (1. Bölüm: Ebeveynlerin Etkisi )

Standard

Kendisiyle ilk defa 2016 yılında üniversite öğrencisi iken çalıştığım ve konularını geçmişte vaka yazısı olarak yazdığım Beste Hn ile ilgili geçmiş hikayeleri aşağıdaki yazılarda bulabilirsiniz:

/https://regresyongunlugu.com/tag/akademik-stres/ ( 3 bölüm halinde )

Beste Hn ile 4. seansımızı 2018 yılında ekim başında yapmıştık.

Bu çalışmaya geldiğinde aldığım geri-bildirimler:

1-Eylül ayındaki Bağlar Çalışması’na katılmıştım. Aslında babamla ilişkime bakmak istemiştim ama konu anneme bağlanmıştı. Annemin kendi annesiyle olan bağlanma şeklinin benim annemle bağlanmamı etkilediği ortaya çıkmıştı. İlişkimizde henüz çok büyük değişim farketmedim ama o çalışmadan sonra anneme karşı anlayış geliştirdim, empati duyabiliyorum.

2-Mayıs 2018’deki son regresyon çalışmasından sonra daha çok su içmeye başladım.* Eskiden hiç aklıma gelmezdi.

3-Bir whatsapp grubum vardı. 5 kişilik üniversite arkadaşlarıydık. Bir gün buluşma planı yapıp gruba attım. Kimseden cevap alamayınca da gruptan çıktım. Eskiden olsa hatayı kendimde arar ve üzülürdüm. Şu anda kötü hissetmiyorum.

4-İşe gireli 2 ay oldu. İşten memnunum. ..X.. Firmasının genel müdürlüğünde pazarlama ve satış departmanındayım.

Seçtiği Konu: Fiziksel veya duygusal olarak etkilendiğim bir erkek olduğunda, onu görünce geriliyorum. Göz göze gelmemeye çalışıyorum uzak duruyorum. Şu anda hoşlandığım biri var işyerinde. Ama sevgilisi varmış. O yüzden uzak duruyorum. Kontrolü kaybetme korkum var. Kontrolü kaybedersem, kendimi küçük düşürürüm. Bir önceki kişide de böyle oldu. Onun sevgilisi olduğunu bilmiyordum ama öğrendiğimde de içimden keşke beni tercih etse diye geçirmiştim.

Bu çalışmada regresyon değil Bağlar Çalışması’nı bireysel olarak uygulamayı tercih ettim. 2016’dan beri tanıdığım ve aileden başka birileriyle de çalıştığım için hikayelerdeki etkiler paralellik gösterince ebeveynlerine ait olduğunu bildiğim bir hikayenin etkisine bakmak istedim. Buradaki hikaye Beste Hn’ın babasının ilk nişanlısı ile birlikteyken ayrılıp aynı işyerindeki annesi ile evlenmesi ile ilgiliydi.

Bu sebeple babasının ilk nişanlısını sisteme dahil ettiğimiz bir çalışma yaptık.

Kendime aldığım özel notlarda:

-Hem annenin hem de babanın aynı meslek grubundan olmaları ve bu mesleğin toplumda dışlanmışlık duygusuna yol açabilecek bir meslek olması dolayısı ile Beste Hn’ın hayatına etkileri olabilir. İlerde bu konuya bakılabilir.

-Anne ve babanın babaları yani dedeler de aynı meslektenmiş. Bu durum toplumsal dışlanma ve mesafeli ilişkiler getirebilir. Bu konu daha da önem kazandı. Mutlaka bakılmalı.

NOT:

1-*: Bugüne kadar yaptığım çalışmalar sonrası edindiğim geri-bildirimler doğrultusunda oluşan istatiktiksel bir bilgi: Anneyle bağlanma sorunu olan ( özellikle ciddi kopukluk olan ) danışanların hayatları boyunca neredeyse yok denecek kadar az su içtiklerine şahit oldum. Anneyle bağlanmayı şifalandırmak üzerine yaptığımız çalışmalardan bir süre sonra kendiliğinden oluşan bir bedensel tepki olarak daha fazla su içmeye başlamaları, benim için sembolik olarak anlamlıdır. Anne=yaşam, yaşam ise su demektir.

2-Bundan 15-20 yıl önce birisi bana, ebeveynlerimizin geçmiş ilişkilerinin ( nişanlılarının veya evliliklerinin ) de hayatımızı etkileyebileceğini söyleseydi muhtemelen inanmaz belki hurafe olarak görüp dalga bile geçebilirdim. Ancak sistemik bakış açısına göre eski ilişkiler de sisteme dahildir ve bu durum az veya çok, çocuklardan bir tanesini etkileyebilir. İspanya’da geçen, izlediğim bir vakada uçuk bir örnek olarak çocuklardan birinde bir tür deri hastalığına sebep olduğunu bile izlemiştim.

( Devam edecek…..)

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

Okumaya devam et

MESLEKİ ÖZGÜVEN PROBLEMİ HAKKINDA BİR VAKA ( 3. Bölüm )

Standard

A1

İkinci seanstan 11 gün sonra Açelya Hn ile Bağlar Çalışması için bir araya geldik.

 

 

b

 

1.SEANS: İlk seansta Açelya Hn’ın anne ile bağlanma şeklini şifalandırmaya yönelik bir  çalışma yaptık. Burada dikkatimi çeken; anneanne ve babaanne arasındaki akrabalık sebebiyle sistemdeki erken ebeveyn kaybının Açelya Hn’ı hem anne hem baba tarafından etkilediği ve duble etki yarattığı idi.

2. SEANS: Köken ailede yüksek sayıda düşük ve kürtajın Açelya hn ile annesi arasındaki ilişkiyi ne derecede etkilediğini gördüğümüz bir çalışma oldu.

 

 

g2

53 GÜN SONRA:

” Selamlar,

Geç yanıtım için çok özür dilerim. Hep aklımda olmasına karşın sürekli de erteledim. 
..X’e ( Avrupa’da bir ülke )  döndüğümden beri erkek arkadaşımlar olan ilişkim çok süptil bir sekilde farklılaştı, bunu tam olarak tanımlayamıyorum ama biliyorum ki başka bir seviyede şu anda ilişkimiz. Tuhaf bir şekilde çok daha anlayışlı Hakan, yine eski patternler elbet devam etmiyor değil ama birşey shift oldu ve bu huzurlu bir durum. 
Kendimle ilgili olaraksa daha net olduğumu hissediyorum, sezgilerim ve empati hissim çok daha kuvvetlendi kendimi daha bir akışa bırakıyorum bunu yaparken hiç tereddüt etmiyorum bile, örneklersem, o anda o şeyi tam olarak niye yaptığımı bilmiyorum ama sonrasında o yaptığım şey aslında tam da yapmam gereken şey olmuş oluyor. Bir başka hissiyatımda kendi ayaklarım üzerinde durma arzumun artması,  evimi kiraya vererek değilde kendi mesleğimi yaparak para kazanma isteğimin zirve yapması. 
Yazdığınız gibi günlük tutmaya da tekrar başladım son 2 gündür yapabildim ancak devam ederim diye düşünerek yazıyorum. 
Kısa enerji temizliğini son 2 haftadır yapmayı unuttum, halbuki kendimi inanılmaz iyi hissettiriyordu, bunda uzun yolcululuğa çıkmış olmamın etkisi var. 
Son bir not: sevgilim ilk döndüğümde benimle ilgili birşey çalıştınız mı diye sormuştu, dedim hayır, çünkü ilişkimizde tanımlayamadığım değişimi onun da hissettiğini düşündürttü bu bana. 
Ve son bir not daha: anneme bakışımla ilgili oldu anneme olan öfkemi farkedip üzüldüm ve içimde bir parça onu daha da affetti, halbuki ben ona küsmüş olduğumu ona bebekliğimden gelen bir öfke duyduğımu hiç farketmemiştim. Annemin sürekli söylediği birşey vardır, bu çocuk annesini hiç sevmez zaten, hep babasını sever diye. Ben bunu yeni anladım 🙂 Haklıymış. 
Turkiyeye dönüş için bilet aldığımda mutlaka size yazmış olucam. 
Sevgiler
YAKLAŞIK 3,5-4 AY SONRA: ( Son Gelişmeler başlıklı email ile )

Selamlar,

Mutlu yıllar,
A4Tüm dünyaya gönderdiğim cv’lerimden bir tane şahane bir geri dönüş oldu;  ..Y.. ( Uzakdoğu’da dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip bir ülke )  🙂  mimarlık teklifi aldım, bu cumaya kadar en geç karar vermem gerekiyor. Hayatımda ilk defa bu kadar yüksek bir maaş teklifi alıyorum ve tam da istediğim şekilde mesleğimi yapabiliyor olucam. Tek ürkütücü yanı tüm herşeyin birkaç bin km uzakta gerçekleşiyor olması. Gerçekten korkutucu geliyor. 
İlişkisel olarak ise o da iyi gitmeye başladı tuhaf bir biçimde, Hakan yumuşadı, bana İstanbuldan döndüğümden beri daha yumuşak olduğumu söylüyor. Bana da sanki O daha bir yumuşamış gibi geliyor?
..Y..’e ( Uzakdoğu’da bir ülke ) gitme kararı ise aşk mı iş mi den çok yepyeni ve hiç bilinmeyene hazır mısın kararı gibi geliyor! 
Görüşmek üzere
Sevgiler
Aynı gün içinde işle ilgili detay sorduğumda aldığım yanıt:

🙂 Hızlı yanıtınız için çok çok teşekkür ederim. 

Evet bu Cumaya kadar bir yanıt vermem gerekiyor. 
Ben de bugün, imzalayacağım kontratı rica ettim şirketten, ki bir iki ay sonra ayrılmak istersem yaptırımlar neler öğrenebileyim diye. İş görüşmesini yaptım bile yani sadece benim yanıtıma kaldı herşey 🙂  
………………………………..şimdilik sizinle birlikte 5 kişi biliyor 🙂
Bir de birşey daha; her enerji temizliği yapıp uyuduğumda hep rüya görüyorum ve bu rüyalar her zaman güzel de olmuyorlar bunun nedeni ne olabilir? neredeyse eklenti temizliklerimi bu nedenle aksattığımı farkettim çünkü.
Sevgiler
8
NOTLAR:
1-Ne yalan söyleyeyim, Açelya Hn 7 yıldır aktif çalışma hayatı içinde olmadığı için, dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olan bir ülkeden iyi bir iş teklifi almasına ben bile çok şaşırdım. Bu bana, eğer gerçekten istersek birşeylerin gerçekleşebileceğini gösterdi.
Bu teklifi aldığında dünyada henüz Corona virüs olayları patlamamıştı ve henüz diğer ülkelerde bu virüse rastlanmamıştı. Dolayısıyla iş teklifinde anlaşmış ve deneme süresi belirlemiş olsalar da Açelya Hn henüz o ülkeye gitmedi ve bu konuyu beklemeye aldı diye biliyorum. Ancak her şekilde , oraya gitsin veya gitmesin, 7 senelik bir aradan sonra böyle bir teklif almış ve anlaşmış olması bile benim için iş konusunda önemli bir şifalanma göstergesi.
2-Özgüven konusunu mesleki ve genel olarak ayırt ederek bir çalışma yapmamıştık. Aslında daha çok , seansa geldiğinde farkettiğimiz durumlar üzerinden bir yol haritası çizmiştik. Dolayısıyla Açelya hn, kendi yaşam enerjisine odaklandığında ve özüne uygun hareket etmeye başladığında ( ki bu tamamen bir kişiye odaklı hayat kurup beklentide olmayı bırakmak demek ) , ikili ilişkisindeki durum 180 derece değişmeye başladı. Artık daha ılımlı, daha paylaşımlı bir ilişkileri var…hatta Açelya Hn’daki bu değişimin etkisi olmuştur diye düşünüyorum, erkek arkadaşı da sonradan danışanım oldu. Onunla da çalışma fırsatım olduğu için ilişkideki değişimi her iki taraftan da biliyorum.
A5
3-Neden bu vakayı paylaşmak istediğim konusuna gelince; anne ile bağlanma konusunun ne kadar önemli olduğuna çok iyi bir örnek olduğunu düşündüğüm içindi.
Bu seanstan sonra Açelya Hn, bir daha Türkiye’ye geldiğinde başka konularda ( son geri-bildiriminde sorduğu garip rüyalar görmesinin sebebi vb…) bir bireysel, bir de grup çalışması yaptık ancak bu seanslar mesleki özgüven konusu ile ilgili olmadığı için muhtelemen bu yazı dizisinde buna yer vermeyeceğim.
Burada sizlerle paylaşmak istediğim bir video var. Bu video Dr. Edward Tronick’in ” Hareketsiz Yüz Deneyi ” ismiyle aradığınızda bulabileceğiniz kısa bir videosu.
Annenin sadece kısa bir süreliğine bebeğine karşı tepkisiz kaldığında bebeğin verdiği tepkiler arasındaki farkı dikkatli izlemenizi tavsiye ederim.
4-Burada amacımız herhangi bir anneyi veya durumu yargılamak, eleştirmek değildir. Hiçbir anne hele bundan 40 yıl öncesinin şartlarını ve bilgilerini düşünecek olursak, bilerek ve isteyerek bebeğini henüz bir aylık iken başkasına emanet etmeyi veya yalnız bırakmayı tercih etmemiştir.
O dönemlerde şu andaki kadar bir doğum izni süresi bulunmadığı için, bebeğini daha 1 aylık bile olmadan kreşe emanet etmek zorunda kalan, bunun suçluluk duygusunu hala çok derinlerde taşıyan, geçmişte onlara veremediklerini şimdi 30-40 yaşındaki yetişkin evladına hala vermeye çalışan annelerle çalıştım.
Hiçbirşey için geç değildir ve bu bağlar bir şekilde az ya da çok ( kişi kalbini açmaya ne kadar hazırsa ) dönüştürülüp şifalandırılabilir.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

MESLEKİ ÖZGÜVEN PROBLEMİ HAKKINDA BİR VAKA ( 2. Bölüm )

Standard

A1İlk seanstan 16 gün sonra Açelya Hn ile tekrar biraraya geldik. Seansa başlamadan önce aldığım geri-bildirimleri ve farkındalıkları aşağıdaki gibi:

1-Seanstan sonraki ilk hafta Türkiye’de olmamla daha huzurlu ve bağımsız hisettim. X ‘de ( Avrupa’da bir ülke ) iken erkek arkadaşım üzerinden bir hayat yaşadığımı ve bunun beni içten içe rahatsız ettiğini farkettim.

2-Benim bu son 7 senem çalışmamam üzerine kurulu. Kendi ayaklarım üzerinde duramama konusu 7 senedir var. Ondan önceki zamanlarda kendi ayaklarım üzerinde durduğumu düşünüyordum ama öyle değilmiş.

A5Örneğin: Sigara ve içki vardı, 2012’de bıraktım. Erkek arkadaşıma karşı kişi bağımlılığım vardı. Ondan ayrıldığımda ise bir kız arkadaşıma bağlanmıştım. Herşeyimi ona anlatıyordum, bir kişiye yükleniyordum. Karşı taraf da sonunda kaçıyordu. Yakın 2 kız arkadaşım da aynı şekilde davrandı. En başta beni çok sevdikleri için kompanse ediyorlardı ama 5 sene sonra artık telefonumu açmamaya ya da bana daha az zaman ayırmaya başlıyorlardı. Normal olarak kendi erkek arkadaşlarına vakit ayırmak istiyorlardı. Ben de kinlenip ” Görür o benim erkek arkadaşım olunca ” diyordum.

3-Hayatımda birçok şeyi ( yeme-içmesel olarak ) şak diye kesebiliyorum. Mesela süt ürünleri gibi…pat diye kesebiliyorum. Ama benim için bir kişiyi bırakmak çok zor. Bence şu andaki ilişkimin ………..( Erkek arkadaşı da danışanım olduğu için burada sansür uyguladım )………………….         ……………….. Erkek arkadaşım çok çalışıyor ve bana az vakit ayırıyor. Uzun süre hiç birbirimize dokunmadığımız oluyor…haliyle ben de artık birşeyleri talep etmeyi bıraktım.

 

A6

4-Bütün ikili ilişkilerim hep ayrılma üzerine kurulu. İlişki bir ayını doldurunca hep ayrılmak istiyorum. Karşı taraf evet de dese, hayır da dese sürekli inişli-çıkışlı oluyor. Hep ayrılıp, 1 hafta içinde barışarak devam ediyorduk. Bu sorun benden kaynaklanıyor.

 

 

 

seans

 

Daha seansa başlamadan evvel yatağa uzandığında eklenti olduğuna dair bedensel duyarlılıklar hissettiği için biraz bekledim. İlk seansta olduğu gibi tekrar bedeninde dalgalanmalar olur gibi titremeler olunca bu sefer seansa eklenti temizliği ile başladık.

1.EKLENTİ: 2-3 Senedir kendisinde bulunan, yalnızlık duygusu ile çektiği bir eklentiydi.

Etkileri: Yalnızlık korkusuna ve panik duygusuna yol açmıştı. Tembellik ve ağırlık yaratmıştı. ( Çok bilgi alamadığımı not ederek bir sonraki eklentisine geçmişim. )

 

2.EKLENTİ: Suçluluk duygusu ile çektiği, 15 yıldır kendisine bulunan bir eklentiydi.

Etkileri: Ayaklarının altının sürekli soğuk olmasına sebep olmuştu.

 

3.EKLENTİ: Yalnızlık duygusu ile çektiği 3 adet eklentiydi ve hepsi birbiri ile bağlantılı bir konuyu içeriyordu.

Etkileri: Öfke ve inatçılığa sebep olmuşlardı. Hareket kabiliyetinin olmamasına, tembelliğe ve kendi deyimiyle hımbıllığa yol açmışlardı. Dışlanmışlık duygusuna; ilkokul 1’den üniversite bire kadar süren şişmanlığa sebep olmuşlardı. Okulda konsantrasyon sorununa, zihinsel dağınıklığa sebep olarak dolaylı yoldan başarısız olmasına katkıda bulunmuşlardı. Ayrıca ellerinde karıncalanmaya ve kollarında güçsüzlüğe yol açmışlardı.

 

A74.EKLENTİ: 11 Yaşında yatılı okula gittiği dönemde yalnızlık duygusuyla çektiği 30’un üzerinde olduğunu belirttiği gezinen enerjilerdi.

Etkileri: 3. Eklenti bölümünde belirtilen etkilerle benzer etkilere yol açmışlardı. Ayrıca seansta bedenindeki istemsiz hareketlere de sebep olmuşlardı.

11 Yaşındaki dönemi içeren bir çalışma yaptıktan sonra tüm eklentileri göndererek seansı noktaladık.

Kendime aldığım özel notlarda:

-Eklenti çekme sebeplerine çalışırken bilgi almakta zorlandım. Söylediğinden daha yüksek sayıda eklentisi olduğunu ve trans geçişi olumsuz etkilediklerini düşünüyorum.

-Yalnızlık duygusunun kaynağına çalışılmalı.

-Bundan sonraki süreçte BAĞLAR Çalışması ile ilerlemekte fayda var çünkü en büyük sorun anne ile bağlanma. Bağlar ile daha hızlı ilerlenebilir.

g2

 

1.GÜN:

Dün ve bu sabah çok üzgündüm. İçimden erkek arkadaşımla kavga edip durdum hatta gece kabusluydu. Ve çok ama çok sıcaktı. butun pencereleri actım ancak bir kaç kere uyanmam gerekti kesinlikle deliksiz uyumadım ve sabah 7.30’da uyandım yinede. Dünkü gece ve sabah ilk saatlerdeki hissim daha çok içimde bir boşluk oluşmuş gibi bir histi.

Sevgiler  ”

 

7.GÜN:

Günaydın,

İlk 3 gün çokça yoğundu, ilişkilerin abc’sini okurken her sayfada deli gibi ağladım neredeyse. İçimdeki yaraları görmek topluca çok fazla geldi sanırım. Bir de seansta yaptığımız anne olma kavramı ve duygusal olarak kendimi kitlemiş olma halim tekrar tekrar yaşadığım birşey oldu. Bu iki konu içimi dağladı tekrar tekrar. Anne olmayı niye kabul edemediğimi anlamaya çalıştım. Son günler daha enerjik daha anlayışı yüksek geçti. İnsanlarla ( sokakta tanımadıklarım, bi anlığına gördüğüm ) aramda olan bağı sezdim bu çok özel ve muhteşem bir histi. Kitabı zihnim daha da açılarak okumaya devam ediyorum ağlamak şu anda saçma geliyor mesela:)

Sevgiler  ”

 

 

Açelya hn, bu 2.seanstan yaklaşık 11 gün sonra yapılacak olan Bağlar Çalışması’na katılarak orada da 2 seans almaya karar verdi. ( Yurtdışından gelen danışanlar çok sık Türkiye’ye gelemedikleri için gelmişken en az 2 seans olacak şekilde vakit ayırmalarını tavsiye ediyorum.)

Bağlar Çalışması ile ilgili bölüm vaka yazısının 3. bölümünde yer alacaktır.

 

( Devam edecek….)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

TEKRARLAYAN LOHUSA DEPRESYONU HAKKINDA BİR VAKA ( 2. Bölüm )

Standard

L2

 

İlk seanstan yaklaşık 35 gün sonra Bağlar Çalışması’na ( regresyon terapisi dışında teknikleri kullandığım grup çalışması ) katıldı.

Burada seçtiği konu çocuğunu kabullenme ve bağlanma sorunuydu.

Çalışmaya başlamadan evvel kendisinden, ilk seansta takıntılı düşünceler olarak bahsettiği  anlarda kafasından geçirdiği cümleler genelde aynı cümleler olduğu için paylaşmasını rica ettim.

Bu cümleler : ” Bu çocuk benim mi? Anne olduğuma inanamıyorum. ” idi.

 

BBAĞLAR ÇALIŞMASI:

Burada yaptığımız çalışmada; anneannesinin 3 yaşındayken evlatlık verilmesinin hem anneanne-anne arasındaki ilişkide hem de Gönül hn ile anne arasındaki bağlanma şekli üzerindeki etkilerini gördük. Gönül Hn’da yoğun ebeveynleştirme teması da vardı. Bu konuları içeren detaylı bir çalışma yaptıktan sonra seansı noktaladık.

İlk seansımızdaki ön görüşmede, Gönül Hn küçükken annesinin psikolojik sorunları olduğundan bahsetmişti. Annesinin bu sorunları, evlendikten sonra başlamıştı. Bazen sinir krizleri geçirerek kas katı kesiliyor ve kilitlenerek konuşamayacak duruma geliyordu. Bu durum her yaşandığında ise hastaneye kaldırılarak sakinleştiriler yapılıyordu.

 

 

g2

 

28 GÜN SONRA:

” …Ben iyiyim Eylül Hanım çocuğuma daha da bağlandım tesadüfen annem bugün birşey söyledi.annemin kalp rahatsızlığı var kalp herkeste tek noktadan atım yaparken annemde bazen çift yerden atım yapmaya başlıyor (halk arasında bilinen taşıkardi değil) svt diye geçen bir rahatsızlık .üzüntü stres sıkıntılı durumlarda tetikleniyor ve çift atım başladığı zaman kalp atışları 200 e kadar cıkıyor ve nefes alamamaya konuşamamaya başlıyor elden ayaktan kesiliyor acile kaldırılması gerekiyor kendi kendine durmuyor .acilde bir iğneyle kalbi durdurup tekrardan başka bir iğne yaparak kalbi tekrar çalıştırıyorlar bunlar saniyelik zaman diliminde yapılan bir işlem.bazen stres sıkıntıya bağlı haftada 2 -3 kez bu şekilde hastaneye kaldırdığımız oluyor.bu akşam annemle konuşurken benim kalbim tam öyle olacakmış gibi hissediyorum başlayacak sanıyorum yatıyorum hop başlamadan geçiyor dedi bu hafta bi kaçkez oldu tam kötüleşmeye başlıyorum anlıyorum kalbimin tutacağını ama hop geçiyor bağlar çalışmasıyla bir alakası olabilir mi diye bana sordu? Bilemiyorum tabi alakası var mıdır ?annem bu rahatsızlığa ananem öldükten sonra sahip oldu.

 

Kendisine verdiğim cevapta, annesini ve anneannesini içeren bir çalışma yaptığımız için onda da bazı konularda şifalanmalara yol açabileceğini , bu sebeple bir süre daha gözlemlemelerini tavsiye ettim.

L6

 

3 AY SONRA:

Eylül hanım ,

valla herşey yolunda o duygular ,düşünceler  falan yok.bitti herşey. tekrarlar diye cok korkuyorum ama şu an hayat normal.annemin kalp rahatsızlığıyla ilgili tekrar ediyor mu diye sormuştunuz.bir süre durdu sonra sadece 2 kere oldu aynı gün 2 kere acile gitti annem.şimdi sordum kendisine, ayakta atlatıyorum kendi geçiyor dedi ,hastaneye sürekli gidecek kadar olmuyor dedi. annemi de başka konular için size göndereceğim.
Herşey için teşekkürler               “
Ş11
NOTLAR:
1-İlk seans sonunda kendime aldığım özel notlara göre, Gönül Hn’ın lohusa depresyonuna olumsuz etki edebilecek bir-iki konusu daha olabileceğini düşünüyorum. Ancak şimdilik bir bireysel seans ve Bağlar Çalışması ile danışanda arzu ettiği düzeyde bir şifalanma olduğu için , yeni bir randevu ayarlamadık. İlerde kendisi ihtiyaç duyduğunda, ilk seans sonunda önerdiğim konu(lara) bakılabilir.
2-Gönül Hn’ın annesinin daha önceden haftada 2-3 kere hastaneye kaldırıldığını bildiğim için, yaptığımız Bağlar Çalışması’nın annesinin şifalanmasına da katkıda bulunmuş olduğunu belirtebiliriz çünkü üzerinden  4 ay geçmesine rağmen bu süreçte hiç hastaneye gitmemiş.
Bağlar Çalışması’nda sadece danışanı değil , kişinin aile sistemini içeren bir çalışma yaptığımız için danışanın kendisi dışında kalan aile bireylerinde de zaman zaman iyileşmeler olduğuna rastlıyoruz.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

KİLO ALMA-VERME DENGESİZLİĞİ ÜZERİNE BİR VAKA ( 2. Bölüm )

Standard

F1

 

BAĞLAR ÇALIŞMASI:

İlk bireysel seanstan yaklaşık 3 ay sonra Fulya Hn ile bu sefer Bağlar Çalışması için bir araya geldik.

seans

 

1.SEANS: Köken aile ilişkileri temalı bir çalışma yaptık. Bu çalışma sırasında dikkatimi çeken konu, Fulya Hn’ın babası tarafından görülme ve onaylanma isteği oldu.

Babasının kendi ebeveynleriyle olan ilişkilerinin de Fulya hn ile babası arasındaki ilişki üzerinde etkisi olduğunu farkettik. Bunu dönüştürecek şekilde bir çalışma yaptık.

 

2.SEANS: Aynı gün yaptığımız bu ikinci seansta Fulya Hn, konu olarak kilo sorununu seçti. Kilo temalı yaptığımız seans sırasında babaanne üzerinde Fulya hn’ın babasını da etkileyecek şekilde regresyon terapide eklenti olarak isimlendirdiğimiz bir bilgiye rastladık ki bu, grup çalışmalarında çok rastladığım bir durum değildir.

Babaanne bu eklentiyle mücadele olarak güçlü hissedebilmek için extra kilo kalkanı oluşturmuştu. Fulya Hn’ın onayladığı üzere baba tarafında babaannenin de kilo sorunu vardı ve ailede babaanneye en benzeyen kişi kendisiydi. Babaanneden beri ileri gelen bu eklenti konusuna çalıştıktan sonra seansı sonlandırdık.

***

Bağlar Çalışması’ndan 3 gün sonra Fulya hn:

İyi akşamlar Eylül Hanım,

Ben bu ayın 17 sine kadar burdayım. Eğer programınız çok yoğun değilse regresyon randevusu yapabilir miyiz? ” yazarak ülkesine dönmeden önce bireysel seans talebinde bulundu.

 

F4Bağlar Çalışması’ndan 4 gün sonra:

” İyi akşamlar ,

Sizinle paylaşmalı mıyım bilmiyorum? Ama içimden bir ses size demem gerektiğini söylüyor.
Pazar günkü bağlar çalışmasından sonra kendimi çok enerjik ve mutlu hissetmeye başladım. Ama normal olmayan birşey daha oldu: tatlı komalarına giriyorum. Aklımda yemekten çok tatlı var. Maalesef , aynı çocukluğumdaki gibi gizli yiyorum. Çok sıkıntıdayım. Gece herkesten sonra yatıyorum çünkü birşeyler yiyorum. Sanki kontrolden çıktım.
Bilmiyorum, normal mi?

Kendisine verdiğim cevapta, küçükken yaşayamadığı bastırılmış duygularının şimdi açığa çıktığını ve tamir fazı süresi içinde iştah artışının normal olabileceğini söyleyerek bu durumun tamir fazı içinde geçmeyip devam etmesi halinde bana mutlaka bilgi vermesini rica ettim.

Bağlar Çalışması’ndan 8 gün sonraya denk gelecek şekilde ikinci bireysel seansımız için sözleştik. Bu seansla ilgili bölüm, vaka yazısının üçüncü bölümünde yer alacaktır.

F33GERİ-BİLDİRİM: Bağlar Çalışması’ndan sonra tamir fazı süreci daha uzun sürdüğü için ve bu tamir fazı süreci içinde ikinci bireysel seansı Fulya Hn ülkesine dönmeden önce gerçekleştirdiğimiz için, geri-bildirimler bir sonraki yazının sonunda topluca yer alacaktır.

Ancak elimizde şöyle bir geri-bildirim var. Fulya Hn’ın babaannesini ve babasını içeren eklentiyle ilgili seanstan sonra, yani Bağlar Çalışması’nı yaptığımız günden sonra, Fulya Hn’ın babasının yıllardır süren baş ağrıları tık diye geçmiş. Başka şehirde yaşayan babasının yaptığımız çalışmadan ve içeriğinden haberi yoktu. Bu da bana, babaanneyle ilgili olarak çıkan eklenti bilgisinin doğru olduğunu hissettirdi.

Yıllardır geceleri uyuyamayan, yoğun baş ağrıları yaşayan babanın ağrısının tık diye geçmesi sebebiyle durumdan çok etkilenerek 1-2 ay sonraki Bağlar Çalışması’na kendisi için katıldığını da burada eklemek isterim.

( ………devam edecek )

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

KİLO ALMA-VERME DENGESİZLİĞİ ÜZERİNE BİR VAKA ( 1. Bölüm )

Standard

F1

İsmine Fulya diyeceğim danışanla temmuz 2019’da ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” kilo alıp vermemin dengesizliği ” yazmıştı.

40 yaşlarının başlarında olan Fulya hn evli, çocuklu, çalışan bir kadındı ve yurtdışında yaşıyordu.

Kilo alıp verme konusunda verdiği örnekler arasında:

-2-3 ayda 10 kg verip, 7 kg’sunu geri almak

-5 Sene önce 3 ay içinde 17 kg verip, 1 sene içinde 19 kg olarak geri almak vardı.

Diğer 2 kardeşi oldukça ince olmalarına rağmen Fulya hn küçüklükten beri hep toplu bir çocuk olduğu için ilk diyetini ailesinin baskısıyla henüz ilkokulda iken uygulamak zorunda kalmıştı.

Baba tarafındaki kadınların hepsinin 100 kg’nun üzerinde olduğunu, bu durumun babasının şişman kadın sevmeyerek kg takıntısı geliştirmesine sebep olabileceğinden bahsetti.

Detaylı yaptığımız ön görüşmeden sonra kısa eklenti temizliği ile başladığımız seansın henüz başındayken eklenti algıladığı için seansımıza eklenti temizliği ile başladık.

1.EKLENTİ: 7 Yıldır kendisinde bulunan, 2012 yılında on yıllık küslükten sonra babası ile ilk konuşmaya başladığı yıl kendisine, suçluluk duygusu ile çektiği bir eklentiydi.

Şu anki eşiyle evlenmek istediğinde ailesi özellikle de babası evliliğe karşı çıkmıştı. Fulya hn 4 yıl boyunca belki babası ikna olur diye beklemişti ama babasının kararı değişmemişti. Bu sebeple ailesinin onayı olmayan bir evlilik yaparak yurtdışına yerleşmişti. Bu süreçte babası 2012 yılına kadar kızıyla görüşmeyi reddetmişti.

Bu sebeple 2012’de gelen eklentisi, babasına karşı susması yönünde bir etki yaratmak için gelmişti.

F2Etkileri: Hayır diyememesine ve sürekli insanları kırdığını düşünmesine sebep olmuştu. Kabızlık, yorgunluk, ağırlık, sanki depresyondaymış gibi sürekli uyumasına ve yemek yemesine sebep olmuştu. Ayrıca sol göz civarı migren gibi şiddetli ağrılar yaratmıştı.

Eklentisini gönderdikten sonra babasına öfke konusuna giriş yaparak seansı noktaladık.

 

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notlarda:

-Bağlar Çalışması ile ilerlenmeli. 3 Ayrı bölgeden göç eden ataları var.

-Halaların hepsi kilolu. Kg sebepleri araştırılmalı.

-Baba çok katı. Baba temalı çalışılmalı.

yazmışım.

 

g2

 

1.GÜN SONRA:

Günaydın Eylül Hanım,

Dünkü seanstan sonra birşeyler yeyip eve gittim. Gece yatana kadar korkunç bir şekilde bir baş ağrım vardı. Hatta sol tarafım daha şiddetliydi. Kızlar gözümün küçüldüğünü söylediler.
Şu anda iyiyim . Birazdan yola çıkıcaz. “

9. GÜN:

” Günaydın Eylül Hanım,

Bu güne kadar kendimi çok iyi hissettim. Hiçbir sorun yok. Sadece dün çok başım döndü ve kendimi halsiz hissettim. Dün babamla beraberdik acaba ondan mı diye düşündüm?
Bu arada babamla da çok çok iyiyiz. Sanırım bu durumun kendi de farkında, o da çok mutlu. Haftaya çarşamba dönüyorum. Ama 3.10–18.10 tarihleri arası tatilim. Eğer bu arada herhangi bir bağlar çalışması denk gelirse büyük ihtimal gelebilirim.
Size iyi çalışmalar diliyorum. “

1 AY SONRA:

Merhaba Eylül Hanım,
Şu ana kadarki durumumdan çok mutluyum. Daha aktif, neşeli ve dinç hissediyorum kendimi. Seans sonrası konuşmuştuk bağlar çalışması için, ekimde gelebileceğimi söylemiştim. 01.10 tarihine bilet aldım. Bir-iki haftalığına İstanbula geliyorum. O süre zarfında herhangi bir randevu olanağı var mı acaba?
Şimdiden ilginize teşekkür ederim.
Sevgiler

                                                **********************

Kendisine verdiğim cevapta, sık sık gelemeyeceği için Bağlar Çalışması’na katılması halinde gelmişken 2 seans almasını önerdim. O da önerimi kabul etti ve bir sonraki çalışmamızı farklı teknikler kullandığım grup çalışması olan BAĞLAR ÇALIŞMASI’na katılacak şekilde organize ettik.

( …………………devam edecek )

NOTLAR Bölümü, 3. bölüm yazısının sonunda yer alacaktır. Bu yazının son düzenleme işleri bitmek üzereyken fonda çalan şarkının bu vakaya cuk oturduğunu hissettiğim için şarkıyı sizlerle de paylaşıyorum. Sözlere dikkat…

ŞARKICININ ŞARKISI

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

BABALAR VE KIZLARI ( 2. Bölüm )

Standard

I3

İlk seans ve aynı hafta yaptığımız Bağlar Çalışması’ndan 1 yıl sonra ağustos 2019’da Işıl Hn’dan yeni bir randevu talebi aldım. Aradan uzun zaman geçtiği için yeni bir çalışma konusu olup olmadığını sordum. Seçtiği konuya göre bireysel seans veya grup çalışması önerebileceğim için ne konuda çalışmak istediğini sorduğumda aşağıdaki gibi yanıtladı:

” Eylül hanım çalışmak istediğim konular şu şekilde;

  1. Ben hayatımda nerdeyse 3 yılda bir her şeyin yolunda olduğu bir arkadaş grubumdan bi anda dışlanma gibi bir durum yaşıyorum. Ben ve benim yanımda olan bir iki insan, benim haklı olduğumu düşünse de ben hiç bir zaman haklılığımı ispatlayamıyorum ve o insanları hayatımdan çıkarıyorum. Şehir değişiyor, insanlar değişiyor, sebep değişiyor ama senaryo hep aynı. Bu döngüyü kırmak istiyorum.
  2. Bir diğer durum ise duygusal boyutta görüştüğüm konuştuğum erkekler sanki beni mutlu etmek için hayatıma girmiyor da bende beklenti oluşturup o beklentiyi yerine getirmeyip beni kırmak için hayatıma giriyorlar. Ben hep kendimi görüşelim konuşalım diye çabalarken buluyorum ve karşımdaki insanların başına bir şekilde bi durum geliyor, bir aksilik çıkıyor, o oluyor bu oluyor ve o şey gerçekleşmiyor. Erkeklere karşı çocuk gibi beklentiye girmekten onların bir şeyleri ayarlamasını çözmesini ve yanıma gelmesini beklemekten çok sıkıldım. Bunun babamla ilgili olduğu kanaatindeyim, benim çocukluğum babamın parası olsun da beni görmeye gelsin diye beklemekle geçti, 5 yaşındayken babam yanıma gelsin diye bilet parası biriktirmişliğim var, bir süre sonra babamın bahanelerini gerçekçi bulmamaya başladım ve güvenim sarsıldı. Şu anki ilişkilerimde de aynı durumu sürekli yaşıyorum bu yaram sürekli kanatılırken buluyorum kendimi. “

 

Yazdığı her 2 sorunun da babasıyla ilgili olduğunu düşündüğüm için o anda email atarak 1 gün sonra Bağlar Çalışması olduğunu ve yazdığı konu başlıklarına çok daha uygun olabileceğini söyledim. Işıl Hn anında kabul etti ve hızlıca organize ettik.

Bu arada, Işıl Hn’dan bir yıldır herhangi bir geri-bildirim almamış olduğum için o arada neler olduğunu bilmiyordum. Bu sebeple çalışmaya gelmeden önce , son 1 yıl içindeki  sadece önemli gelişme ve değişiklikler varsa yazmasını rica ettim.

Bunun üzerine aldığım uzun ve detaylı email:

Eylül Hanım Merhaba,

I1

Öncelikle ben size ilk regresyon seansı öncesi ilişkimden biraz bahsetmek istiyorum.
2014 yılının Mart ayında başlayan bir ilişkim vardı. Partnerim hem ekonomik açıdan iki yakası bi araya gelmeyen, ne kadar çabalasa da para kazanamayan ya da kazandığını elde tutmayı başaramayan bu konuda bahtsız bir insandı. Ben de ilişkide hem ebeveyn hem sevgili olmuştum, birlikte yaşıyor gibiydik ve neredeyse tüm yaşam gereksinimlerimizi ben karşılıyordum, geliri kendi harçlığımdan sağlıyordum, eve geldiğinde yesin diye yemek yapıyordum, çamaşırlarını yıkıyordum. Bu 3 yıl içerisinde gerçekten hiç karakterimde olmayan bir insana dönüşmüştüm, üstelik bunu mutlu olmamama rağmen istemsiz söylene söylene yapmaya devam ediyordum. İletişim dinamiğinde ise ben onu sürekli yönlendirmeye çalışıyordum hayatını düzenlemeye çalışıyordum kendimce ve o da yanımda olmadığı zamanlarda beni resmen unutuyordu ve bu yüzden de sürekli kavga ediyorduk, bir kısır döngü gibiydi fakat tüm bunlara rağmen o süreçte çok sevdiğimi hayatımın aşkı olduğunu düşünüyordum bunların hiçbirini yaşarken göremiyordum.

2018’in Temmuz ayında sizinle ilk defa regresyon seansı yapmıştık ve birkaç gün sonra ise babamla ilgili problemlerimden ötürü bağlar çalışmasına katılmıştım. (Bununla ilgili detaylar sizde mevcut olduğundan ayrıntıya girmiyorum dilerseniz yazabilirim.)

SEANSLAR SONRASI DEĞİŞİMLER: ( Temmuz 2018  bireysel seans+ Bağlar Çalışması )

1- Bu seanslardan sonra Ağustos sonu Eylül başı gibi ilişkim konusunda ciddi bir aydınlanma yaşadım ve açıkçası bu değişimin seanstan bu kadar kısa süre sonra olduğunu şu an yazarken farkediyorum. O süreçte bir kaç aylığına farklı şehirlerdeydik. Partnerime ve bu ilişkiye muhtaç olmadığımı, bu ilişkinin beni ne kadar mutsuz ettiğini ve onsuz daha güzel bir hayat sürdürebileceğimi farkettim. Gözümdeki perde kalktı desem gerçekten abartmış olmam. Onun gün içinde bana yazmıyor beni aramıyor olması daha önceden bana kafayı yedirip çılgına döndürüyordu ve bunu her yaşadığımda kavga ediyordum, bağırıp çağırıp sinir krizi geçiriyordum. Bunun yerine rahat bir şekilde kendi hayatımla ilgilenmeye başladım. Bunu takıntı haline getirme durumum ortadan kalktı, ona karşı olan öfkem dindi. Yıllarca takıntı yapıp kendimi yıprattığım olayları önemsememeyi başarabilir hale geldim. Eylül sonunda ise ilişkimi suçlamadan, konuşarak rahat bir şekilde bitirebildim. Görünmez zincirlerimi farkedip onlardan kurtulmuşum gibi rahatladım. Bu ilişkimi bitirmemle alakalı değildi, ben ruhsal olarak özgürleşmiştim. Daha önce farkedemediğim şeyleri farketmeye başladıkça zaten hayatımda rolünü tamamlayan insanlar hayatımdan kolaylıkla bana acı çektirmeden çıktı.

I92- İlişkiden bağımsız olarak yaşadığım değişim dönüşümden biraz bahsedecek olursam; her konuda sinirlenen, en ufak şeye bağırıp çağırıp azar atan halim aydan aya azalmaya başladı. Özellikle Ekim-Kasım ayından sonra, öncesinde her gün birileriyle kavga eden ben çok daha sakin, dingin bir insana dönüşmeye başlamıştım bunu gerçekten hissediyordum. Eskiden iki güne bir, haftada iki gibi bir oranla neredeyse herkesle kavga edebilme potansiyeline sahiptim; artık bu şekilde tartışmaları çok nadir yaşıyorum ve eskisi gibi abartı tepkiler vermiyorum.

3- Bir şeyleri kontrol etme, başkalarının hayatlarına müdahale etme, düzene koyma gibi huylarımda ciddi azalmalar meydana geldi ve bunun değişmesi beni çok hafifletti. Artık kendi hayatımı umursayıp kendi mutluluğum, kendi isteklerim için kararlar almaya başladım. 2015’ten itibaren dönüştüğüm o anaç karakterden eser kalmadı tekrar kendi yaşıma döndüm diyebilirim.

4- Babamla iletişimimiz bana göre farkedilir şekilde değişti. Bu konuyla ilgili değişimi 2019 Mayıs- Haziran aylarında gözlemledim. Eskiden babamı hiç aramazdım aklıma gelse de aramak istemezdim o aradığında ise gerilirdim, konuşmak istemezdim, sesini duymak rahatsız ederdi. 4-5 aydır daha rahat konuştuğumu farkettim ve son 1-2 aydır o aramadan aklıma gelmeye ve ben de aramaya başladım. Konuşmalarımız daha rahat daha eğlenceli hale geldi.

I10.jpg

5- Aynı şekilde babamın ailesiyle de hiçbir bağım yoktu görüşmek konuşmak istemezdim. Geçtiğimiz bayram babaannemi, babamı tüm halalarımı amcalarımı herkesi kimse hatırlatmadan aramak istediğim için aradım, bu durumun yeni bir durum olduğunu annemin şaşkınlığıyla farkına vardım. Ve onlarla konuşmak beni gerçekten mutlu etti. Kendimi ilk defa bu aileye ait hissettim, onların benden bir parça olduğunu farkettim.

Yaklaşık 1 sene içerisinde hayatımdaki gözlemleyebildiğim değişim dönüşümler bu şekilde…

Özellikle söylemek isterim ki bunlar için size, işinize olan özeninize ve emeğinize minnettarım,

Sevgiyle kalın… 

 

seans

 

 

b

2. BAĞLAR ÇALIŞMASI: ( Ağustos 2019 )

Bu çalışma öncesinde Işıl hn’la yaptığımız kısa sohbet sırasında babasıyla ilgili verdiği bazı bilgiler ve birkaç örnek sonucunda , babanın hal ve tavırlarının bende bir konuda şüphe uyandırması sonucunda kendisine şöyle bir tavsiyede bulundum: ” Babandan uzakta yaşadığın için onun hayatıyla ilgili her detayı bilmiyor olabilirsin. Eğer arada hala görüşüyorsan bir sohbet anında fırsatın olursa kendisinden veyahut bir yakınınızdan öğrenme şansın olursa, geçmişte kendisine bir psikiyatrist tarafından herhangi bir teşhis konulup konulmadığını, ilaç kullandığı bir dönem olup olmadığını öğrenebilirsen iyi olur. Çünkü sen hayatın boyunca babanın davranışlarına öfkelenirken, aslında onun tüm bu davranışlarının sebebi belki senin bilmediğin bir rahatsızlığa sahip olması olabilir. Dolayısı ile evliliğini, işini herşeyini kaybetmesinin ardında böyle bir ihtimal varsa, bunu bilmende fayda var. ”

Bunun üzerine Işıl hn öğrenince bana bilgi vereceğini belirtti. Biz de çalışmamıza başladık. Yaptığımız çalışma baba eksenli ilerledi ve şöyle bir bilgi ortaya çıktı: Işıl hn henüz 3-4 yaşlarında iken babası evden ayrılıyordu. ( Ayrılış şekli ile ilgili detaya girmeyeceğim fakat herkesi karşısına alarak ve eşinin ailesi tarafından aniden dışlanarak ayrılmak zorunda kalıyordu ). Işıl Hn ise bu senaryoyu kendi hayatında her 3,5 yılda bir tekrarlıyordu. Lise 1 de, üniversite 1 de ve üniversite son sınıfta ait olduğu arkadaş grubundan dışlanmıştı. ( en üstte yazdığı konu başlıklarından ilki ).

Babayla olan bağlanma şeklini içeren bir çalışma yaptıktan sonra seansımızı noktaladık.

 

1 HAFTA SONRA:

Eylül Hanım Merhaba,

Geçen gün bahsettiğim duygusallığım ve yaşadığım olumsuzluklar bir iki gün sonra geçti.
I8Çok güzel bir gelişme oldu, babamın çalışma koşullarından dolayı kaldığı yerlerden ötürü yanına gidemediğimden bahsetmiştim hatırlarsınız. Birkaç haftalığına B…. şehrinde halamların yanında olduğunu öğrendim ve 3-4 günlüğüne babamın yanına gidip onunla vakit geçirme fırsatım oldu, bu bana gerçekten çok iyi geldi. Hatta ben oradayken şans eseri bir gün sonra babaannem, diğer halam ve amcamın da yaşadıkları şehirden hafta sonu için geleceğini öğrendim ve bir anda herkesi görme fırsatım oldu. Mucize gibi gelişti tüm olaylar baştan sona.
Size asıl bahsetmek istediğim olay ise şu; ilk gittiğim gece halam ve babamla otururken hiçbir çabaya gerek kalmadan babamın annesi ve babasını etkilemiş olan hikayeler neredeyse isimlere varana kadar önüme serildi. Bu öğrendiklerimle ilgili bu tarz durumlarda nasıl bir yöntemle ilerliyorsunuz? Müsait bir gününüzde ofisinize gelerek sonraki seans için ön görüşme gibi bir şey mi yaparız veya başka bir şekilde derseniz o şekilde de iletebilirim.
Sevgiler,                  “
10 GÜN SONRA:

Eylül hanım,Unutmamak için babamla aldığım notları sizinle paylaşıyorum. Yine de biraz uzun kusura bakmayın…

……….. ( Aileyle ilgili özel bilgiler olduğu için tarafımca sansür uygulanmıştır. ) ………………

………………………………………            ……………………………………………………………………………………………….

Babama direkt olarak sormadım fakat bana annemden ayrıldıktan sonraki süreçte, bir dönem hastanede kaldığını ve ağır depresyon geçirdiğini söylemişti.

Ek bilgi; Ailede kalp hastalıkları, alerji ve depresyon genetik olarak mevcut.

…………………………………………………………                         ”

 

Ş11NOTLAR:

1-Işıl Hn’ın en üstte yazdığı her iki konu da babasıyla ilgiliydi. Babası, ailede dışlanmış kişi olduğu için, babasına olan sevgisinden dolayı onun travmasını her 3,5 senede bir tekrar ediyordu. Bu sevgi türüne aile diziminde ” kör sevgi ” deniyor.

2- İlk seansa geldiğinde halen devam eden 3 yıllık ilişkisindeki erkek arkadaşını tarif ederken kullandığı kelimelerden göreceğiniz üzere,  babasına benzeyen bir erkek seçmiş ve annesi ile babasının ilişki modelini tekrar ediyordu.

Bu da aklıma aşağıdaki sözü getirdi:

Bir çocuğun üç ebeveyni vardır: Biri annesi, diğeri babası, üçüncüsü ise anne-baba arasındaki ilişki şekli. Bu üçüncü ebeveyn çok önemlidir.  “

                                                                                           Dr. Byron Norton

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

BABALAR VE KIZLARI ( 1. Bölüm )

Standard

I3

İsmine Işıl diyeceğim genç danışanım 20’li yaşlarının başında bir üniversite öğrencisi idi. 2018 yılı başlarında bana ilk defa bir tanıdığı aracılığıyla geldiğinde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne “ Hayatımın her alanında sosyal  ilişkilerimi etkileyen agresiflik ve kontrol edilemeyen öfke sorunlarım ” yazmıştı.

2. Konu başlığına ise ” Kendimi doğru ifade edemiyorum. Annem, erkek arkadaşım dahil herkes beni sert buluyor. Kendi düşüncemin herkes için doğru olduğunu düşünüp kabul görmeyince öfkeleniyorum. İddiacılığa girip kabul ettirmeye çalışıyorum ” demişti.

Yaptığımız uzun ön-görüşme sırasında aldığım bilgilerden biri anne ve babasının o henüz 3 yaşındayken boşanmış oldukları ve babasını 3-4 yılda bir yüz yüze, ortalama olarak ayda 1 kere de telefonla görüşebildikleri idi. Anne-babasının boşanma sebebini babasının huysuz ve sorumsuz olmasına bağlıyordu.

3 Yıllık bir ilişkisi vardı. İlişkisinden bahsederken, onun sorumsuzlukları ve benim agresifliğim dışında sorunumuz yok demişti.

İlk seansa gelen herkese uyguladığım üzere seansa kısa eklenti temizliği ile başladık. Bu esnada kendisinde 4 ve üzerinde eklenti olabileceğini belirtince seansımızı eklenti seansı olarak başladık.

seans

 

1.EKLENTİ: 3 Yıldır kendisinde bulunan, 2 gezinen enerji idi. Üniversitede arkadaşlarıyla birlikte çok fazla takıldıkları bir bar ortamında çekmişti.

Etkileri: Kendini koruma isteği, kalabalıktan uzaklaşıp izole olma isteği yaratmışlardı. Ayrıca hemen hergün baş ağrılarına ve 1 sene önce birkaç gün boyunca sağ alt bacağında yanmaya sebep olmuşlardı. Daha tahammülsüz ve öfkeli biri olmasını ve o dönemde çok fazla içki ve sigara içmesini sağlamışlardı.

 

2.EKLENTİ: a )17 Yaşındayken yaşadığı bir travma anında çektiği eklentiydi. Bu bölümde, o dönemde yaşadığı sorundaki suçluluk duygusuna çalıştık.

Etkileri: Yalnızlaşmasına sebep olmuş ve anaçlık yaratmıştı.

b) 2015 ve 2016 yılında benzer bir sorun yaşadığı sırada çektiği diğer 2 eklentiyi de bu bölümde gönderdik.

Etkileri : İnsanlara özellikle de yeni tanıdığı kişilere karşı güvensizlik yaratmışlardı. Cinsellikten korkmasına, bu konuyla bağlantılı farklı korkulara sebep olmuşlardı.

 

I6

3.EKLENTİ : 4 Yaşından beri kendisinde olan, babası evden ayrıldıktan sonra hissettiği terk edilme duygusu ile çektiği 3 gezinen enerjiydi.

Etkileri: Yalnız kalma ve terk edilme korkusuna sebep olmuşlardı. Herkese ve herşeye karşı öfke duymasına yol açmışlardı. Sindirim sorunları, hazımsızlık ve bağırsaklarda şişkinlik ile gaz sorununa yol açmışlardı. Ayrıca baş ve ense ağrıları yaratmışlardı. Küçüklükten beri burunda alerji, sızlama ve hapşurma ile burun akıntısına sebep olmuşlardı. Küçükken aylarca alerji testlerine girdiğinden ve herhangi bir sonuç çıkmadığından bahsetti. Şakaklarda ağrılara, olayları yanlış algılayıp çok sık yanlış anlamalar yaşamasına ve bu sebeple öfkelenip fevri davranışlarda bulunmasına sebep olmuşlardı.

4 Yaşındaki döneme detaylı bir çalışma yaptık.

 

 

4.EKLENTİ: 2 Yıldır kendisine bulunan, şu anki erkek arkadaşı ile ciddi bir ayrılık yaşadıkları sırada hissettiği duygularla çektiği 3 gezinen enerji idi.

Etkileri: Öfke, hırs, inatçılık, huysuzluk ve melankoli yaratmışlardı. Ayrıca baş ağrılarının artmasına sebep olmuşlardı.

Bu bölümde erkek arkadaşına duyduğu öfke konusunda çalıştıktan sonra seansı noktaladık.

 

E8

 

Seans sonunda kendime aldığım özel notlarda: ana karnı ve 0-6 yaşa çalışılması gerektiği, ayrıca Bağlar Çalışması’na mutlaka katılması gerektiğini belirtmişim. Küçüklüğünden beri baba figürünün olmadığını, öfkesinin bu konuyla bağlantılı olabileceğini, yoğun kişi bağımlılığı ( erkek arkadaşına ) olduğunu eklemişim.

 

 

g2

2.GÜN:

Seanstan 21:45 civarı çıkınca evime(15-20 dk lık mesafede) rahat bir şekilde yürüdüm. Eve varıp yemek yedim. Seans sırasındaki ağrılarım geçmiş, baş ağrım çok çok azalmıştı. Ardından yarım saat oturabildim çok uykum geldi uykum geldikçe baş ağrım biraz arttı. 23:30 civarı uyudum. Saat 5:15 civarı kedilerimizin evde sürüklediği poşet sesine çok korkarak uyandım. Uyku boyunca karışık fakat hatırlamadığım rüyalar gördüm. Gece boyu bağırsak hareketliliğim ve şişkinliğim devam etti. Sabah dinlenmiş olarak uyandım ve tüm gün dışarıda vakit geçirdim herhangi bir baş ağrısı, yorgunluk veya anormal bir durum hissetmedim.

 

B

NOT: Bu bireysel seanstan birkaç gün sonra o dönemde ayda 1 düzenlenen BAĞLAR isimli grup çalışmasına katıldı. Orada köken aile ilişkileri üzerine çalıştık. Burada dikkatimi çeken babanın anne tarafından yok sayılması ve Işıl hn’ın babasına öfke duyması idi.

 

 

9.GÜN:

” Pazar günü; bağlar çalışmasından çıktıktan sonra enerjim gayet yerindeydi. Eve 1-2 saat sonra geçebildim, uykum gelince bir ağırlık çöktü temizleme yapıp uyudum.

Pazartesi; işte çok halsizdim uykusuz kalmayacak kadar uyumama rağmen çok uykum vardı. Öğleden sonra kendime geldim günün ikinci yarısında herhangi başka bir sorun da hissetmedim.

Akşam annemle ufak bir tartışma yaşadık, sakin olan taraf bendim. İçimde bir hınç bir kendini ifade edememekten kaynaklı boğulma yaşamadım.

Salı; sabah rahat uyandım sinüs bölgemde çok hafif bir ağrı var(sinüzit veya astigmatdan da olabilir)

Çarşamba; erken kalkmama rağmen gün içinde uykum gelmedi. Az da olsa enerji artışı hissediyorum. Bol su tüketiyorum.

Olaylara karşı daha sakinim. Eskiden büyüteceğim sinirden ağlayacağım ve çok önemli bir mesele haline getireceğim şeyleri sakin karşılıyorum. Özellikle erkek arkadaşımın sorumsuzluklarıyla ilgili meselelerde. Üzülsem sinirlensem bile öfke patlamaları yaşamıyorum. Sakin bir şekilde düşüncelerimi paylaşabiliyorum. Beni aramaya vs. vakit bulamadığını iddia ediyor ve yaklaşık 10 gündür sağlıklı bir iletişimimiz yok. Geçen haftaya oranla insanlarla kavga etme oranım neredeyse %60 azaldı.

I4.jpgÇarşamba günü akşam annemle 3-4 kez gerginlikler yaşadık.

Perşembe günü annemle neredeyse sürekli kavga ettik ani sinir patlamaları yaşadık, sesler hayli yükseldi.

Cumartesi günü annemle şiddetli kavga ettik fiziki olarak da birbirimizi hırpaladık üstelik bu sefer ikimiz de sinir krizi seviyesine geldik. Bu şekilde kavgalarımız 3-4 yılda bir olur.

Pazar günü de gergin geçti annemle sürekli kavga ediyoruz. Çok gergin ve tahammülsüz olmaya başladım. İçimde tekrar o hınç oluşmaya başladı. Çıkaramadığım bir sinirim varmış gibi hissediyorum.

Fiziki olarak enerji artışından başka farkedilir bir değişiklik yaşamadım.”

 

Ş11

NOTLAR:

1-Eklenti seanslarından sonra ilk beklediğimiz şey yaşam enerjisinde artıştır. Onun dışındaki gelişmeler danışana, eklenti modeline-sayısına, eklenti çekme sebebine ve gönderdiğimiz eklenti oranına göre değişkenlik gösterebilir.

2-Bağlar Çalışması sonrasındaki gelişmeler ise daha uzun vadede gözlemlenebilir veya farkedilebilir. Bu vakada danışanla önce bireysel seans, 2 gün sonra ise başka tekniğin kullanıldığı grup çalışması (BAĞLAR )  yaptığımız için her iki seansın tamir fazı süresi aynı döneme denk geldi. Bu sebeple, biraz daha uzun süreli gözlemlemekte fayda var.

Yukarıdaki geri-bildirimler tamir fazı sürecine ait olup, ilerleyen döneme ait diğer geri-bildirimler vakanın ikinci bölümünde yer alacaktır.

 

( ……..devam edecek )

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR BABA-KIZ HİKAYESİ ( 2.Bölüm )

Standard

b1.BAĞLAR ÇALIŞMASI:

İlk seansımızdan 1 ay sonra Suna Hn ilk defa Bağlar Çalışması’na katıldığında annesi ile bağlanma şekline çalıştık. Bu çalışma sırasında dikkatimi çeken nokta; annenin kendi köken ailesinde yaşanmış bir travmayı Suna Hn ile ilişkisinde tekrarlandığı idi.

2.BAĞLAR ÇALIŞMASI:

İlk Bağlar Çalışması’ndan 1 ay sonra katıldığı 2. Bağlar Çalışması’nda baba ile bağlanma şekline bakarak derin bir çalışma yaptık. Bu çalışma esnasında ise dikkatimi çeken konu:  Suna hn’ın babaannesinin çok yüksek sayıda ölen bebeğinin ardından hayatta kalan ilk çocuğunun Suna hn’ın babası olması; babaanne-dede arasındaki çatışmalı ilişki sebebiyle oğlunu evde partneri gibi konumlandığı idi.

 

12

 

2. BAĞLAR ÇALIŞMASI’NDAN 4 GÜN SONRA:

” ……………….Ondan önce de eklenti seansı yapmıştık, size ilk geldiğimde kilo veremiyor olmamdan rahatsız olduğumu belirtmiştim. Seanstan sonraki hafta diyetisyene başladım. İki ay oldu ve yaptığım diyete göre pek kilo veremedim. 2-2,5 kilo değişti. Ancak yeme ataklarım baya azaldı, yine oluyor ama eskiye göre daha kontrollüyüm.

Bir sonraki görüşmemizde diyabet hastalığı üzerine çalışmak istiyorum, Bağlar’a mı gelmemi önerirsiniz yoksa bireysel seans mı daha iyi olur? Ailemde şeker hastalığı pek yaygın değil çünkü.
Teşekkürler .  “
2. BAĞLAR ÇALIŞMASI’NDAN 3,5 AY SONRA:

” Eylül Hanım merhaba,

S81 Ay arayla katıldığım iki Bağlar Çalışması’nın üstünden 3-4 ay geçti ve geçen hafta 5 yıldır görüşmediğimiz babam benimle ve kardeşlerimle görüşmek istedi, ben gerildiğim için yüz yüze görüşmeye gitmedim ama kardeşim gitti. Bambaşka birisi ile karşılaştığını söyledi. Eskiden herşey için etrafındaki insanları suçlayan adam şimdi hatalarını kabul eden, bundan sonrasında telafi etmek için şans isteyen birine dönüşmüş. Herşeyi dramaya bağlayan sürekli ajitasyon yapan biriydi ama şimdi oldukça mantıklı konuşan, neşeli ve sahip olduğu şeyler için şükrettiğini söyleyen biri olmuş. Bunları kardeşimden başka biri söylese asla inanmam,abartıyor derdim. Henüz kendim görüşemediğim için onun bana anlattıklarını paylaşmak istedim sizinle. Benimle ve hatta hiç görmediği çocuğumla da görüşmek istedi ama ben cesaretimi toplayamadım henüz. Ayna karşısında onunla konuşmanın provasını yaparken bile sinirlerim boşalıyor ağlamaya başlıyorum. Onun karşısında da böyle güçsüz görünmek istemediğim için şimdilik erteliyorum.

Yardımlarınız için tekrar teşekkürler. “

 

**********

Kendisine cevabımda BAĞLAR ÇALIŞMASI’nın etkilerinin uzun vadede gösteren bir çalışma olduğunu, babası odaklı yaptığımız son çalışmadan babasının da şifa almış olmasına sevindiğimi, farklı gelişme olursa haberleşebileceğimizi belirttim.

S9

 

2. BAĞLAR ÇALIŞMASI’NDAN 5 AY SONRA:

” Merhaba Eylül Hanım,

S10.jpgYaklaşık iki aydır haftada bir, iki haftada bir gibi sıklıkla görüşüyoruz babamla. Bize karşı çok ilgili, torunu ile vakit geçirmekten çok mutlu gibi görünüyor. Onu görmeye geleceği zaman sevdiği abur cuburlardan alıyor. Bu başka dedeler için normal yada sıradan bişey gibi görünse de babamın eski hali için çok ütopik bir tavır. Hala gerçek olduğuna inanamıyorum bazen. İlk görüşmelerde çok gerilsem de ben de baya rahatladım, arada bir oğlumun fotoğraflarını göndermeye bile başladım.
Şimdilik aklıma sadece bunlar geliyor.
Tekrar teşekkür ederim desteğiniz için.
Sevgiler. “

 

 

Ş11

NOTLAR:

1-Bu vakayı çok merak edilen, sürekli sorular aldığım Bağlar Çalışması hakkında bir örnek olması açısından yazdım. Regresyon seansı bireysel çalışmadır, Bağlar Çalışması ise farklı tekniklerin kullanıldığı bir grup çalışmasıdır.

2-Hem anneden hem babadan alamadığımızda, hayatın ilerleyen aşamalarında  herhangi bir alanda sorun yaşamamız çoğu zaman kaçınılmaz oluyor. Suna Hn’ın yeme ataklarının azalması, az da olsa kilo vermeye başlaması ve bu konuda eskiye göre biraz daha iradeli olmaya başlamasının  bu çalışmanın bonus faydası olduğunu düşünüyorum.

Ancak yeme bozukluğu ile ilgili konuya ayrıca bireysel olarak bakmak gerekir. Nasıl ki vücudumuz bu kiloları bir günde almıyorsa, bütün bu kiloların da bir günde gitmesini bekleyemeyiz hele ki tıbbi bir soruna dayanıyorken. Bu tip durumlarda doktor kontrollü bir tedavi+diyet uygulanmasını tavsiye ederim. Benim yapabileceğim şey ise sadece sizi yemeye iten duygusal sebeplere çalışmak olabilir. Bu ise bir süreç gerektirir.

3-Bağlar Çalışması’ndan 3 ay sonra gibi bir sürede babasının bambaşka bir insan olarak hayatlarına müdahil olması, Bağlar Çalışması’nda sistemik çalıştığımız için diğer kişilerin de şifa alabilecekleri konusunda güzel bir örnek oluşturmuş. Bu sebeple bu vakayı Bağlar Çalışması açısından bir örnek olarak paylaşmak istedim.

Bağlar Çalışması; belli bir beklentiyle değil, beklentisiz ve açık bir kalple geldiğinizde, beklenmeyeni beklediğimiz bir çalışmadır…Bir keresinde iki kere regresyon deneyip eklenti dışında hiçbirşey yapamadığımız, trans sorunu yaşayan bir danışanın Bağlar Çalışması’na katıldıktan sonra 4 yıldır regl olmadığı halde bir ay sonra tekrardan sağlıklı bir şekilde regl olmaya başladığına şahit oldum. Çalışma konumuz bu değildi ama o günkü grupta dişilikle ilgili birşeyler çalışılmış olmalı ki böyle bir bonus fayda oldu.

Başka bir bonus fayda örneği; bir danışanın araba kullanma sorunu vardı ama çalışma konumuz bu değildi…Başka bir konusuna çalışırken karşımıza ebeveynini ve amcasını içeren bir araba kazası travması çıkınca o konuya çalıştık. Aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra hem kendisi hem de konudan hiç haberi olmayan kuzeni ( kazaya şahit olan amcanın çocuğu )  aynı anda araba kullanmaya başladılar. Onun öncesinde danışanın arabası olmasına rağmen yıllardır otoparkta bekliyordu ve bu çalıştığımız kaza kendisi hayattayken şahit olduğu bir kaza değildi.

Dolayısıyla, sadece kendi travmalarımız değil ebeveynlerimiz hatta bazen atalarımızın travmalarının da izlerini taşıyabiliyoruz. Bu sebeple ilk görüşmede detaylı bir ön görüşme yaptığım kişilerin ihtiyaçlarına göre bir yol haritası belirliyoruz. Bireysel çalışmanın yeterli olmadığı durumlarda ise Bağlar Çalışması’nı bir takviye aracı olarak kullanıyoruz.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

BİR BABA-KIZ HİKAYESİ ( 1.Bölüm )

Standard

Father and daughter sitting on a rocky beach and talking

Suna Hanım ile 2019 yılının başlarında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Yeme bozukluğu, endişe ve huzursuz ruh hali; öfke; aşırı anaçlık ” konularını yazmıştı.

Otuzlu yaşlarının başlarında, evli, çocuklu ve iş hayatına ara vermiş ama eskiden yoğun çalışma hayatı olan bir kadındı.

Şu anda seans notlarıma bakarken hatırladığım üzere, seansa geliş şekliyle bende biraz eklenti şüphesi yaratmıştı çünkü seans saatine 1,5 saat erken gelip bir kafede oturup beklemesine rağmen yanlış apartmanın zilini ısrarla çalarak ” Zile basıyorum açmıyorsunuz ” diyerek aramıştı.

Birden fazla konu başlığı olduğu için ön görüşme sırasında iki gruba ayırarak öncelikle yeme bozukluğu hakkında konuştuk. Doktor teşhisli olmayan bir tıkınırcasına yeme sendromu olduğunu düşünüyordu. Yaklaşık 10-11 yıldır bu sorunu yaşıyordu. Çalıştığı dönemde işi eve uzak ve stresli olduğu için eve gelir gelmez, dolapta o anda ne varsa tabağa bile koymadan hepsini hızlıca yiyordu.

S57 yıldır da Tip 1 diyabeti vardı. Bu hastalığa bağlı olarak hipoglisemi anlarında zaten yemeğe saldırdığını ve bunun hastalığıyla ilgili olduğunu ekledi. Son 7 yıldır da hipoglisemi anlarında tıkınırcasına yemeğe saldırdığını belirtti. Gündüz olursa açlık hissetmeden tıkınırcasına yiyordu. Gece kalktığında ise hipoglisemi sebepli olduğundan yoğun açlık hissederek yiyordu.

2.Konu başlığı: Öfke, gerginlik ve endişe olarak seçti. Bunun kendini bildi bileli var olduğunu, küçüklüğünden beri hep öfkeli olduğunu söyledikten sonra, ilk defa gelen herkese sorduğum klasik sorularımı içeren uzun ön-görüşmemize geçtik.

Anne-babası onun ergenlik döneminde ayrılmışlardı. Onun öncesinde ise annesinin ilgisiz bir anne olduğundan, küçükken bir dönem annesinden ziyade babasıyla daha iyi anlaştığından bahsetti. Annesinin yemek, temizlik gibi işleri asla yapmadığından, anne gibi davranmadığından; babasının her zaman dışarda olduğundan , sorumsuzluğundan ve eve maddi-manevi katkısı olmadığından bahsetti.

S4Anlaşmalı boşanmanın ardından babasının eve maddi destek vermediğini; boşanma sırasında annesinin kendisini istemeyerek babasına verdiğini ve diğer iki küçük kardeşini yanına alarak kendi ailesinin yanına taşındığını ekledi. 15-16 yaşlarında iken babasıyla geçirdiği o 1 yıl boyunca aslında kendi kendine bakmak zorunda kalmıştı çünkü babası işi gereği sabah 4-5 gibi eve geliyordu. Bu sebeple babasını haftada 1 kere görebiliyordu. Hala o dönemlerden kalma yalnızlık ve karanlık korkusu taşıdığını ekledi.

Şu anda ise son 4-5 yıldır babasıyla aynı semtte oturmalarına rağmen hiç görüşmüyor; annesiyle de dönem dönem görüşmeyerek mesafeli bir ilişki yürütüyordu.

Diğer sorularımın yanıtını da aldıktan sonra ilk defa gelen herkese yaptığım üzere eklenti temizliği ile başladık. Bu sırada kendisi de 2 tane eklenti algılayınca seansımızı eklenti temizliği formatında ilerlettik.

1.EKLENTİ:

5 Yaşından beri kendisinde olan , bir taciz anında kendisine çektiği 6 gezinen enerjiydi.

Etkileri: Her an başıma birşey gelebilir korkusu, insanlar bana zarar verebilir korkusu ve bu korku sebebiyle insanlardan kaçma ve bir ortamda insanlarla baş başa kalmak istememesine sebep olmuşlardı. Hatta doktora bile gitse, doktorla teke tek kalmak istememesine, doktor kadın bile olsa kendisine yaklaşmasını istememesine yol açmışlardı. Eşi ve çocuğu hariç herkesle fiziksel temastan kaçınmasına, sarılmaktan asla hoşlanmamasına sebep olmuşlardı. Ayrıca sol el bileğinde zaman zaman ağrılara, diz kapaklarında sağda daha yoğun olmak üzere ağrılar yaratmışlardı.Yalnız kalmaktan korkmasına, daha öfkeli olmasına ve sol el dirseğinde nadiren sızlama, ısı ve titreşime sebep olmuşlardı.

S6

Bu bölümde 5 yaşındayken gerçekleşen taciz anısına beden terapi ağırlıklı çalıştık. Bu bölümde çalışırken arka planda annesinin onu ve ihtiyaçlarını görmemesi, ilgilenmemesi sebebiyle öfkeli olduğunu farketti. Annesi o sırada küçük olan kardeşiyle ilgilendiği için kızıp sokağa çıktığı bir anda bu taciz olayını yaşıyor ve annesi kızar diye ona söyleyemiyordu.

 

2.EKLENTİ:

Anneye öfkesine giriş yaptığımız bölümde konuşurken 5 ve 8 yaşları arasında annesine öfke ile toplam 12 gezinen enerji çektiğini farketti.

Etkileri: Kimseyle yakın ve samimi ilişkiler kuramama, ilişkilerini mesafeli ve yüzeysel tutma eğilimi vermişlerdi. Birinin kendisini gerçekten sevebileceğine inanmamasına; eşinin birgün çekip gidebileceğini düşünerek korkmasına sebep olmuşlardı. Ayrıca takıntılı düşüncelere ( mesela bir arkadaşı başka bir arkadaşıyla buluşunca, bunun gerçek olmadığını bilmesine rağmen kafasında sanki kendisini görmek istemiyor, artık kendisini sevmiyor gibi düşünceler oluşmasına ) yol açmışlardı. İnsanların negatif bir davranışları olduğunda herşeyi üzerine alınıp kişisel algılamasına ve gereksiz alınganlıklar göstermesine yol açmışlardı.

Bu eklenti grubunu da alanından gönderdikten sonra seansı burada noktaladık.

Kendime aldığım özel notlarda:

-2 Tane var dedi ama toplam 18 gezinen enerji gönderdik. Hala eklentisinin çıkabileceğini düşünüyorum. İlerde tekrar bakılmalı.

S7-8 Yaş kilit nokta. O döneme detaylı bakılmalı.

-Hem anneden hem babadan alamadığı için yoğun öfke var. Her iki ebeveyn odaklı ve BAĞLAR ÇALIŞMASI ağırlıklı ilerlenmeli.

-Tip 1 diyabet ve tıkınırcasına yeme konularının genetik olmadığını ve sadece kendisinde olduğunu belirtti. Yaptığımız çalışmaların bu alanlara extra faydası olup olmadığının etkisi gözlemlenerek ilerlenmeli.

-Kendisinde olan uyku sorunu çocuğunda da var. Bu bölüme gerekirse anne üzerinden Bağlar ile bakmalı. Regresyonda ise öncelikle eklenti ve sonra 0-6 yaş+ boşanma dönemine mutlaka çalışılmalı .

 

12

1.GÜN:

Merhaba Eylül Hanım,
Terapiden çıkıp eve geldikten sonra değişik bir ruh halim oldu, bir an durgundum, sonra aniden gerginleştim, sonra ortada bişey yokken durup durup gözlerim doldu,duygusallaştım.Yorgundum, oğlum uyuyunca hemen ben de yattım.
Gece çok kez uyandım, bir kez karabasanlı kabus gördüm, bikaç kez rüyamda bileklerim görünmez bi kelepçeyle bağlıydı, bikaç kez karnımda yoğun bir ışık, vardı görünmez bi kelepçe var gibiydi açmaya çalıştım. Bir rüyamda da soner adında bir adam eşiniz olduğunu ve sizi rahat bırakmam gerektiğimi söyledi, sizin vaktinizi aldığım, sizi uğraştırdığım için benden rahatsız olduğunu hissettim. Bu arada şu an hatırlayamadığım başka karışık rüyalar da gördüm. Sabah uyandığımda şekerim yüksekti ve dünkü hafif olan gribal hastalığım artmıştı. Terapiyle ilgisi var mı bilmiyorum çünkü dün de biraz rahatsızdım. Bugün de doktora gidip gelmek hariç evde dinlendim.

genel olarak ruh halim ise size gelerek kendim için çok doğru bi adım attığım yönünde. bir haftayı nasıl tamamlayacağımı, tamir fazını nasıl geçireceğimi merakla bekliyorum. önümüzdeki hafta tekrar yazacağım size.   

7.GÜN:

” Merhaba Eylül Hanım,

İlk günkü durumumu yazmıştım. İkinci gece de karışık kabuslar gördüm, tek hatırladığım el parmaklarımı birinin çektiği ve hissettiğim acı. Ertesi gün de saatlerce ağrı hissettim parmaklarımda. Bu arada gribal hastalığım baya arttı sonraki günlerde. Terapiyle ilgisi var mı bilmiyorum ama tüm haftayı hasta, yorgun, geceleri de hatırlayamadığım karışık rüyalarla geçirdim. Eşime de oğluma da gereksiz yere gerildiğim, öfkelendiğim oldu.
Temizlik çalışmasını geceleri kendim, oğlum ve evim için yapıyorum.
Bu terapiye devam etmeyi en başta kendi iç huzurum, sonra oğlum ve eşime huzur veren biri olmak için istiyorum. Bana çok iyi gelecek çalışmalarımız, bunu hissediyorum.
Teşekkürler.
7.GÜN: İLK SEANS NOTLARINA EK BİLGİ

” Eylül Hanım merhaba,
Seans öncesi konuşmamızda neden size geldiğimle alakalı bir konuyu belirtmeyi unuttuğumu fark ettim.

Benim için önemli bir konu olduğu için buradan yazmak istediğim, ilerleyen seanslarda üzerinde çalışmak üzere formuma eklerseniz çok mutlu olurum.
Yıllardır eşimle maddi olarak bir kısır döngü içindeyiz, gelirimiz artsa da sürekli bir borç ödeme halindeyiz ama borç içinde olacak bir yaşantımız yok, pahalı kıyafetler, masraflı tatiller, yada lüks hobiler gibi gereksiz bir harcamamız olmamasına rağmen, gelirimiz ile orantısız bir maddi sıkıntı çekiyoruz. Bu arada eşimin işleri gayet yolunda. Sıkıntı iş olmaması yada gelir düşüklüğü değil.
Diğer konu ise yine kısmen maddi konularla bağlantılı benim işim hakkında. 2012’de özel sektörden ayrıldım ve evden çalışmaya başladım. Herşey gayet güzel gitti, bir süre çok iyi para kazandım sonra aniden durdu tüm siparişler. Bir ay 5 bin tl sipariş alırken diğer ay 250 TL’lik sipariş aldım gibi bir durum oldu. Ve sonrasında çözmek için satış arttırmak için yeni ürünler kampanyalar ne denediysem işe yaramadı. Aynı döngüyü 2016’daki yeni işimde de yaşadım. Bu durumda beni maddi açıdan ayrı manevi olarak başarısızlık hissi ile ayrı yıprattı.
Bu konuları da çalışma konularıma eklerseniz sevinirim. “
************************************************************************************
Bu yazışmalar sürerken, ilk seanstan 1 ay sonra yapılacak olan Bağlar Çalışması için sözleştik. İlk Bağlar Çalışması’ndan tam 1 ay sonra da bir Bağlar Çalışması’na daha katıldı.
Ş11
NOTLAR:
1-İlk gün geri-bildirimde yazdığı rüya bölümünde bahsedilen Soner konusuyla ilgili yorumum: Bizde büyük değişim yaratacak birşeyler yapacağımız zaman, bir parçamız bu konuda direnç gösterir. Bu ” Soner ” , danışanın konfor alanından çıkmak istemeyen parçası olabileceği gibi, bana geldiği zaman gönderileceğini bilen ve gelmesini engellemeye çalışan eklentisi de olabilir.
Bu tip durumlarda tavsiyem; daha da üstüne gitmeniz gerektiği yönünde.
2- İkinci bölüm, Bağlar Çalışması ile devam edecek. Diğer yorumlarımı ikinci bölüm sonuna ekleyeceğim.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

BİR ÇİFTİN HİKAYESİ-2. Bölüm

Standard

m4

Meryem Hn’ın seansından sonra biraz dinlenme molası verdikten sonra aynı gün Bahadır Bey’i seansa aldım. Meryem Hn’dan , mola sırasında Bahadır bey’e kendi seansının içeriği hakkında bilgi vermemesini rica ettim.

Bu arada, Meryem Hn’la randevu öncesi yazışırken mesleğinden haberdar değildim. Ayrıca evlilikleriyle ilgili gidilebilecek en iyi çift terapistlerinden birine gittiklerini de bilmiyordum. Dolayısı ile Meryem Hn’ın bireysel seansı sonlandıktan sonra aklıma şöyle bir fikir geldi: Bahadır bey’in bu seansa gelmekteki asıl amacı, kendi bireysel sorunlarından ziyade, öncelikli olarak boşanmaya giden evliliği ile ilgili birşeyler yapmaktı. Öncelikli motivasyonu evliliğini kurtarmak olduğu için, eşiyle beraber bu konuda yapılması gereken ilk şey olan çift terapisini zaten denemiş oldukları için bugüne kadar hiçbir çift danışana uygulamadığım bir yol izledim ve kendilerine 2 seçenek sundum:

1.Ya Meryem Hn ile yaptığım gibi Bahadır bey ile de bireysel bir seans yapıp, sorunlarına bireysel olarak bakacaktım.

2.Ya da Bahadır bey ile ön görüşmemi yaptıktan ve daha detaylı fikir sahibi olduktan sonra, asıl seans bölümüne eşi Meryem Hn’ı da alarak, regresyon dışında farklı bir teknik ile sorunun nereden kaynaklandığına, eşiyle arasındaki mevcut duruma bakacaktım. Böylece evlilikleriyle ilgili o ana kadar bana anlatılanların dışında bir yol izleyip, gerçekten de bir umut olup olmadığını kendi gözlerimle görmek istedim. Eğer umut varsa ve her ikisi de mevcut bilgiler ışığında ” denemeye devam ” derlerse, bir sonraki aşamada onları ayda bir olarak düzenlediğim grup çalışmasına davet ederek, herbirine ayrı ayrı bireysel çalışma yaparak ilerleyecektim.

 

m6

 

İkinci seçenek için ikisi de onay verince seansa Bahadır bey’in ön-görüşmesi ile başladık. Bahadır bey’in ön-görüşme sırasında bildirdiği iki farklı konu başlığı vardı:

1-Evlilikle ilgili sorunlar:  ( Her iki taraftan da dinlediğim, özünde köken aileden ayrışamamaya dayanan sorunlar gibi görünse de aslında ilişkinin başından beri Meryem Hn’ın kendini değersiz hissetmesi; köken ailelerin birbirlerini uzun zamandır tanıyor olmalarından kaynaklanan birikmiş meseleler olması ve bunların evliliklerini dolaylı yoldan da olsa etkilemesi gibi ek konu başlıkları vardı )

2-Girdiğim bütün işlerde sürekli işlerin ters gitmesi ve mali şanssızlıklar: Memuriyete ek olarak çeşitli ticari denemeler ve yatırımlar yapmıştı fakat neredeyse hepsini zararına satmak zorunda kalmıştı. Yatırım amaçlı alıp sattığı ve zarar ettiği bir ev işinde eşiyle ortak hesapta biriken paralarının büyük bir bölümünü kaybetmişlerdi ki bu Meryem Hn’ın onayladığı bir yatırım değildi. Bu bölümü konuşurken şöyle ekledi: ”  …………...yuzde yuz kar getirisi olan islerde hatta buna ortak olarak girdigim islerde ortaklarimin kazanmasina ragmen benim surekli zarar etmem, gelen paranin aninda baska yerlere gitmesi, elde avucta birsey kalmamasi yada girdigim islerin benden once karli olmasina insanlarin yillardir para kazanmasina karsin ben dahil olduktan cok kisa sure icerisinde bu islerin komple tepe taklak olması ” ve örnekler verdi.

 

seans

Bahadır bey’in ve Meryem hn’ın ebeveynleri çok eskiden tanışıyorlardı. Hem aynı işyerinde çalışmış hem de komşuluk ilişkisi içinde bulunmuşlardı. Bu kadar yakın ve içli dışlı olmak haliyle özellikle kadınlar arasında birtakım iletişim sorunlarına ve bunların birikimi sonucunda  arada soğukluklara yol açmıştı.

Bu sebeple her ikisini de birlikte aldığım bu bölümde öncelikle eşlerin anneleri arasında geçmişte olan ve etkileri hala süren soruna baktık. Burada biraz detaya girdik.

İkinci aşamada ise; Bahadır bey’in şu anki mevcut durumuna baktım ki benim için asıl önemli olan bölüm burası idi. Bahadır bey, annesi ile eşi arasında arada kalmış ve orta bir noktada durmaktaydı. Sağlıklı bir evlilikte, evli bir erkeğin olması gereken nokta burası olmasa da bana çizdikleri tablo o kadar da umutsuz değildi. Burası bize, durumu gösteren bir X-RAY vazifesi gördüğünden çalışmayı burada sonlandırdık.

 

bKendime aldığım özel notlarda: ” Çok umutsuz bir tablo yok..Biraz zamana yayarak köken aile temelli çalışmakta fayda var. ” yazmışım. Onlara ise ayda bir kere düzenlediğim ve regresyon dışında bir teknik kullandığım, özellikle ailevi sorunlarda, ikili ilişkiler konularında mutlaka destek olarak kullandığım bir grup çalışması olan BAĞLAR ÇALIŞMASI’na katılmalarını tavsiye ettim ve bunu sebepleriyle açıkladım.

Bahadır bey, kendi şehirlerine döner dönmez bir sonraki ay olan Bağlar Çalışması’nda yer olup olmadığını sordu. O tarihte yıllık izin kullanması gerekeceği için önceden ayarlaması gerekiyordu. Böylelikle ilk seanslarından bir ay sonraki Bağlar Çalışması’na katılacak şekilde organizasyona başladık.

 

 

 

g2

 

MERYEM HN ( 1 Ay sonra ) :

Mrba eylül hanım

m2Pazar günü ilk seanstan sonraki değişimler hakkında konusmustuk. Size geliş sebebimiz yani eşim için, evliliğimizin bitis noktasına gelmesiydi. İlişkimiz içinden çıkılmaz bi haldeydi ve ben size geldiğimde ilişkimizle ilgili yapılacak hiçbişey olmadığını düşünüyordum sadece kendimde geçmişe dair asamadigim şeyler için gelmiştim. Seanstan sonra 20 gün içinde düşüncelerimde değişiklikler olmaya başladı. Eşimin yüzüne bile bakmak istemezken eve dönmesine izin verdim ve çözümsüz bi durumda olmadığımızı kabullendim. Eşime karşı çok öfkeleydim o da geçti. Adeta kalbimin kilitleri açıldı tekrar sevebileceğimi düşünmeye başladım.

 

 

 

Ben: ” ……Eve dönmesine izin verdim demişsiniz. Bana geldiğinizde evler ayrı mıydı? Ayrı ise ne zamandır öyleydi ? …”

Meryem Hn:Evet  2 aydır ayrı yaşıyorduk. Ama öncesinde de 1 yıldır falan  aynı evde yaşamamıza rağmen evlilikten ziyade ev arkadaşlığı modundaydik.

 

m9

BAHADIR BEY ( Vaka yazısını kontrol etmesini istediğimde ):

” ……..ozellikle ilk yaptigimiz ve bizi ikili olarak aldığınız kisa seanstan ( NOT: Yukarıda, X-RAY olarak bahsettiğim bölüm ) sonra esimle aramizda bazi seylerin degismeye basladigini hissettim ve bu katlanarak arttı esimde eskisi gibi ayni konulari tekrar edip durmuyordu  daha ilimlı ve yapiciydi..

 

 

F18

 

NOTLAR:

1-Bu vakada, kısa bir süre için de olsa ilk defa bir çifti aynı anda seansa aldım. Bunun sebebi eşlerden birinin psikolojik danışman olması ve daha önceden beraber çift terapisini denemiş olmalarıydı. Bu sebeple, neden böyle davrandığımın anlaşılabilmesi için bu vakada danışanın izniyle meslek belirtmek durumunda kaldım.

Ben, sadece bireysel olarak regresyon danışmanlığı yapıyorum. Çift terapisi üzerine herhangi bir eğitimim olmadığı için, normal şartlarda böyle bir hizmet vermiyorum. Burada çok kısa süreli de olsa ikisini aynı anda alma sebebim; uzak bir şehirden geldikleri için, bir daha gelmelerine değecek, küçük de olsa bir umut olup olmadığını görmek istememdi. Bu vakayı okuyup, çift terapisi uyguladığım gibi yanlış bir algı oluşmasını istemediğim için bu detayın altını çizmek isterim.

Zaten ilerleyen bölümlerde de göreceğiniz üzere, BAĞLAR ÇALIŞMASI’nda bile her ikisi ile ayrı ayrı bireysel çalışma yaptım.

 

(  Devam edecek………)

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

UYKU PROBLEMİ: KARABASAN ( 2 . Bölüm)

Standard

geceterörü

İlk seanstan bir ay sonra Pervin Hn, Bağlar Çalışması’na ( NOT: Sadece danışanlara açık olan, regresyon dışında teknikler kullandığım bir grup çalışmasıdır ) katıldı.

 

B

BAĞLAR ÇALIŞMASI:

Bu çalışmada; Pervin Hn’ın annesinin henüz 6 aylık bebekken annesinin kucağında Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç ettikleri dönemle ilgili bir çalışma yaptık. Anneanne, Yugoslavya’da iken çok fazla ölüm, tecavüz, bebek katliamı vb olaylara şahit olmuştu. Anneannenin:

-Bütün bunlara şahit olmasının yarattığı şok ve kendisinin hala hayatta kalabilmiş olması sebebiyle derinlerde taşıdığı suçluluk duygusuna

-Kendi vatanlarına-Türkiye’ye göç ettiklerinde yaşadıkları zorluklar karşısında hissettikleri çaresizlik duygusuna

-Yugoslavya’da yaşanan vahşet karşısında Türkiye tarafından yeterince korunamadıklarını hissettikleri için yine derinlerde biriktirdiği öfkesine baktık.

Ve bütün bu olaylar sonuncunda, anneannenin kucağında 6 aylık bebeği ( Pervin Hn’ın annesi )  ile göçmen yasası sayesinde tekrar Türkiye’ye göç etmelerinden yaklaşık 6 ay sonra verem olup ölmesi sonucunda Pervin Hn’ın annesinin , çok erken kaybettiği annesine olan yoğun özlemini gördük.

Pervin Hn’ın anne tarafındaki bu ağır travmatik olayların etkilerinin Pervin Hn’a yansımaları ise aşağıdaki gibi olmuştu:

 

P1.jpg

a) Pervin Hn’ın hayatı boyunca sahip olduğu temizlik ve özellikle düzen takıntısının, Yugoslavya’da kalan, mezarları bile olmayan, öldürüldükleri yerde üst üste, rastgele olarak toplu şekilde gömülmüş olan atalarıyla bağlantılarını olabileceğini gördük. ( Seans sırasında alınan bilgi )

b) Pervin Hn’ın gece uyuyamamasının, Yugoslavya’da her gece baskın bekleyen, her gece ölüm korkusuyla tedirgin yatıp uyuyamayan anne tarafı atalarıyla ilgili olabileceğini gördük.

c)Ve, Pervin Hn’ın annesinin, kendi annesine olan özlemiyle kendini daha yaşarken öldürmüş olmasının Pervin Hn’ın ruhunda yarattığı derin üzüntüyü gördük.

 

g2

27 GÜN SONRA:

Merhaba Eylül Hanım, Nasılsınız? … tarihinde bağlar çalışmasına katılmıştım biliyorsunuz ve orda anneannem ile ilgili bir çalışma yapmıştık. Bağlar çalışmasına katılmama 1 hafta kala uyku sorunum çok şiddetlenmiş hatta 2 kere karabasan gelmişti ve korkudan uyuyamıyordum ama bağlar çalışmasından sonra korkumu attım neredeyse 1 ay olacak gayet misler gibi uyuyorum ve hiç korkmuyorum. Kaderime öfkeliydim o gün öfkemi yenip kaderime razı olmuştum. Çok uzun yıllardır hissetmediğim kadar huzurluyum artık çok sabırlıyım zaten sakin bir yapım var ama daha da sakinleştim kısaca kendimi daha olgunlaşmış hissediyorum. Hayatımda iş ve maddi anlamda bir değişiklik yok, ben bu konuları sorun ederek kendimi çok ciddi mutsuzluğa mahkum ettiğimi ve hayatımı kısır döngüye soktuğumu yeni anladım. Sürekli neden benim başıma geliyor, neden ben diye sorgulardım yaşadıklarımı artık asla yapmıyorum dediğim gibi bu konularda değişiklik yada bir gelişme olmamasına rağmen çok mutluyum sürekli şükrediyorum içimden geliyor maalesef o kadar az şükrediyormuşum ki kendime çok kızdım. Bu farkındalığı yaşamama vesile olduğunuz için çok teşekkür ederim. Gelecek ile ilgili umudumu da yitirmiştim ama artık yeni bir güne uyanacağımı düşünmek bile benim için yeni bir umut kaynağı. Size sormak istediğim bir konu var, dün gece bir rüya gördüm anneannem ile ilgili ama ne yapmam gerekiyor bilmiyorum yanlış anlamayın sizden rüya tabiri istemiyorum. 🙂 Gördüğüm rüya konusunda sizin yol göstermenize ihtiyacım var. Rüya şu şekilde; Dün gece ben bir boyuta yükseldim ama bulutların bile çok üstünde bir yer insanın gözünü alan çok ışıklı bir yerdi ama sis var o yüzden hiçbir şey göremedim sadece çok ince bir perde vardı hafif bir rüzgar vardı ve perde uçuşuyordu arkasında anneannem vardı. Bana üstümde 10 kişi yatıyor hiç rahat değilim dedi. Ben çok üzgün olarak hiçbir şey söyleyemeden yanından ayrıldım ve yeryüzüne indim. Biliyorsunuz anneannem ve dedemin kısaca anne tarafının mezarları belli değil,sahipsiz oldukları içinde üstlerine muhtemelen bir çok kişi gömülmüştür. Bugün aklımdan çıkmadı ve çok üzüldüm. Bana yol gösterebilirseniz çok sevinirim. Sevgilerimle ….”

 

eMail Fotolia 4zu3Kendisine verdiğim cevapta anneannesinin mezarının nerede olduğunu bilip bilmediğini sordum.

Cevabı:Eylül hanım, Anne tarafı tamamen eski Yugoslavya artık parçalandığı için Makedonya oldu. Baba tarafı dedem Yunanistan Gümülcine,annesi ve babası İtalya, babaannemin annesi Kırım’dan göç babası ise Yunanistan Selanik. Anneannemin mezarı Bursa’da mezarlığın ismi biliniyor ama parasızlıktan, öldüğü zaman mezar satın alınamıyor ve zaman geçtikçe öylece kaybolup gidiyor mezarı. Doğru hatırlıyorsunuz göç ettiklerinde annem 6 aylık ve 6 ay sonra anneannem ölüyor, annem ve dayıma ( dayım o zaman 6 yaşında) dedem bakıyor ama o da sonra çalışmaya başlayınca kendi kendilerine bakıyor çocuklar. Annemin anneannesi yaşlı olduğu için bakamamış başka kimsede sahip çıkmamış. Hatta annemin çok küçük yaşta geçirdiği ve ölümden döndüğü 2 kaza var başlarında kimse olmadığı için çocuğun evden çıkmasıyla oluşan. ”

 

Benim cevabım: ” O zaman anneanneyi ismiyle anarak bir dua okuyup sevgi ve ışık gönderin. ( neye inanıyorsanız o şekilde ) ”

 

Cevabı: “ Tamamdır Eylül hanım tüm kardeşler ve annem dahil olmak üzere ismiyle anarak dua okuyup, sevgi ve ışık göndereceğiz.   …………… ………………..”

 

 

1,5 AY SONRA :

” ………… …  Annem bir süredir çok pozitif,sesi çok canlı ve gündüzleri uyumuyormuş ki çok uyuyordu ilaçların etkisi ile. Babam artık akşamları evde çok zaman geçiriyormuş ki o kahveye falan çıkardı şimdi annemle dizi izliyorlar. 🙂 Benden 1 yaş küçük olan kardeşim çok pozitif ve çok huzurlu olduğunu söylüyor ki onun modu çok çabuk düşerdi ve karamsardı hep. Ablam kolunun ağrısı geçtiği için çok mutlu bunu size söylemiştim galiba ve o da düzenlidir, sürekli iş yapar hiç oturmaz bana bir rahatlık geldi artık takmıyorum işleri yapmak istemiyorsam yapmıyorum ( NOT: Pervin Hn’ın kendinde ve bütün kardeşlerinde temizlik ve düzen takıntısı vardı. Onu kastediyor )  diyor. Şimdilik bunlar değişiklikler oldukça mutlaka yazıcam size. Sevgilerimle 

 

Annesindeki değişimlerin ne zaman başladığı ile ilgili sorduğum ek soru üzerine:

Annem regresyon seansımdan sonra daha pozitif davranmaya, bizi telefonla daha çok aramaya ve daha uzun konuşmaya başladı. Eskiden gündüzleri hep uyurdu ve biz bunu aldığı ilaçlara bağlardık. Gündüz uyumama olayını Bağlar çalışmasından 2 gün sonra kardeşim söyledi ve çok şaşırdık. ”

Ş11

 

NOTLAR:

1- İlk seansta Pervin Hn’ın yazdığı konu başlıklarında göreceğiniz üzere, uyku problemini o kadar kanıksamıştı ki en son önceliği ona vermişti. Oysa ki 19-20 yıldır doğru düzgün uyku uyumayan bir insanın hayatında herşeyin yolunda gitmesini bekleyemeyiz. Normal bir insanı bile 3 gün uyutmadığınızda sinir sistemi bozulur, tüm ruh hali etkilenirken, Pervin Hn nerdeyse 20 yıldır kaliteli uyku uyumuyordu. Dolayısı ile ilk geri-bildiriminde hayata bambaşka gözlerle bakmaya başlamasında, uyku sorunun çözülmesine bağlı olarak değişen fiziksel etmenlerin de payı var gibi görünüyor. (  serotonin-melatonin ilişkisi )

 

2-Sevgi, aynı zamanda bir bağlılıktır. Sevdiğimiz bir insan ölünce, bu bir nebze de olsa, bizi de oraya çekebilir. Pervin Hn’ın annesinin durumunda böylesi bir değişiklik-gelişme olmasının sebebi, orada uzun yıllardır yaşanmamış bir yası olmasıydı. Annesinin fotoğrafını bile görmeden büyütülmüş bir çocuğun acısını hala taşımasıydı.

Malesef kültürümüzde, çocuklar üzülmesin diye böylesi olaylar yoksayılır ve ölmüş olan insanların adı bile anılmaz. Bu şekilde ertelediğimiz bir yasın bedelinin genelde daha büyük olduğunu bilsek, herhalde çocukları korumak adına onlara daha çok zarar veren hareketlerde bulunmazdık çünkü ancak yasımızı yaşadığımız zaman, iyileşmeye başlarız.

 

3- Küçükken arkadaşları ve kardeşleri sokakta oyunlar oynarken, Pervin Hn’ın tek başına,  toprakları kazarak bulduğu kemikleri bilinçsizce biriktirmesinin sebebi şimdi biraz daha anlam kazandı sanırım…Muhtemelen kayıp olan atalarını arıyordu.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

MİKS BİR VAKA-II ( 4. Bölüm )

Standard

Z1

Zuhal Hn, uzak bir şehirden geldiği için, üçüncü seanstan bir gün sonra dördüncü seans için tekrar biraraya geldik.

Ön-görüşmede doğum şekli, süresi ve 0-6 yaş dönemine dair bazı sorular sorduktan sonra hemen seansa geçtik.

 

seans

Ana karnı dönemini keşfederken 8. günde giden bir kayıp ikizi olduğunu algıladı.

7 Aylık olduğu bir sahnede, babaannesinin ev işleriyle ilgili bir konuda annesine bağırdığını, annesinin karşılık vermek istediğini ama veremediği algıladı. O esnada annesinin sol göğsünün ağrıdığını ekledi.

8 Aylık olduğu bir sahnede; babasının annesiyle birlikte olmak için zorladığını ve annesinin bırakıp gitmek istediğini ama yapamadığını ve bu sebeple bu sahnede anne-babasının ayrılmalarından korktuğunu algıladı.

Doğum anı kolay ve sorunsuz geçiyordu. Doğduktan sonra annesinin kucağına verildiğinde annesinin ağladığını, doğumun kolay geçmesi sebebiyle mutlu olduğunu ama yine kız çocuğu olmasından dolayı biraz kırgın olduğunu belirtti. Annesinin sütü, doğumdan 12-13 saat sonra gelmeye başladığı için ilk gün kendisine mama veriliyordu.

Babasıyla ilk karşılaşma anında babasının kendisini kucağına alıp şefkatle baktığını ve ” Yine mi kız? ” diyerek annesine gülümsediğini söyledi. Bu cümle sebebiyle Zuhal hn olumsuz etkilenmiyordu fakat annesinin babasına karşı mahçup hissettiğini farketti. Babasının kucağındayken, annesinin kucağında olduğundan daha güvende hissettiğini, babasının yüzüne çok güzel baktığını anlattı.

 

Z12

 

0-1 Yaş Arası: Annesinin uyudu sanarak kendisini salıncağa yatırdığı bir sahnede, annesi odadan çıkar çıkmaz onun arkasından gitmek istediği için ayağa kalkmaya çalışırken beşik şeklindeki yüksek salıncaktan yere düştüğünü ve başının arkasını çarptığını algıladı. Bu sahnede çok ağlıyordu ve annesi başka bir odada olduğundan sesini geç duyup dönüyordu. Bu sahnede annesinin kucağında sakinleştirilmeye çalışırken dahi ağlamaya devam ediyor ve terk edilmiş hissediyordu.

 

 

2 Yaş: Bağırsaklarında sürekli bir ağrı olduğundan bahsettiği bu sahnede, annesiyle gezmeye gittiklerinde kaşla göz arasında yerde bulduğu bir toplu iğneyi yutuyordu. Yuttuktan hemen sonra annesi tarafından farkediliyordu fakat çoktan yutmuş olduğundan annesi hiçbirşey yapamıyordu. Toplu iğneyi dik bir şekilde yutsa da boğazında ve midesinde acı hissediyordu. Annesi tarafından o gün doktora götürülmediğini , annesinin telaşını gördükçe daha da çok korkup ağladığını anlattı. Toplu iğne yüzünden 2 gün boyunca bağırsaklarında sancı çektikten sonra tuvaletini yaptığında iğneyi çıkardığını ve çıkış anında acı hissetmediğini belirtti.

 

Z114 Yaş: Annesi tarafından saçlarının kısacık kesildiği bir sahnede, saçlarının kesilmemesi için çok ağlıyordu. Bakımının zor olması sebebiyle annesi tarafından saçlarının kısacık kesildiğini ve babasının buna engel olamadığını belirtti. Saçlarının zorla kesilmesi, o anda çocuk bilinciyle, kayıp duygusu yaşamasına sebep olmuştu ve hatta annesinin kendisini sevmediğini düşünmesine sebep olmuştu.

 

5 Yaş: Annesinin babasıyla birlikte işte olduğu bir anda kendisine bakan ablası tarafından dövüldüğü bir sahneyi keşfettiğimizde etrafta kendisini koruyacak kimse olmadığını düşünüyor ve çok yalnız hissediyordu.

Bütün bu sahneleri keşfettikten sonra, bu sahnelerin Zuhal Hn üzerindeki etkilerini dönüştürmeye çalıştık. Bedenine zarar gelen durumlar olduğu için buradaki travma izleri için beden terapi uyguladık.

 

Bu arada, ana karnı dönemi içinde kendisine eklenen bir eklenti daha algılamıştı. O eklentiyi de seans senasında gönderdik.

 

12

3 GÜN SONRA:

” 4.seanstan sonra üzerinden 24 saat geçti biraz da geç kaldım yazmakta, seans çıkışı epey yorgundum zaten yorucu olacağı bilgisini vermiştiniz, gene de o gece yürüyüşümü yaptım güzel vakit geçirdim rahat uyudum boğazımdaki acı ( NOT: TOPLU İĞNE SAHNESİYLE İLGİLİ BEDENDEKİ İZ )  bir iki gün sürdü ama ruhumdaki kayıp parçayı bulmuş olmak beni inanılmaz rahatlattı, malumunuz kayıp ikiz sendromu olduğum seans esnasında ortaya çıktı, ondan sonra ertesi gün arkadaşlarımla görüştüm hayata daha uyumlu ve olumlu dinginleşmiş olduğumu farkettim, eski olumsuz ruh halim de ortadan kalkmıştı ciddi bir huzur vardı üzerimde, kendimi yeniden keşfetmenin hazzı da tabi. 0-7 yaş aralığına baktık sizinle, bu dönemde çok fazla olumsuz şeylerin yaşanmamış olması beni sevindirdi ben daha olumsuz bir tablo bekliyordum, açıkçası 3. ve 4. seans benim hayatımın dönüm noktası oldu kendimi ilk kez tanıdığım ve anladığım kendimle yüzleştiğim yüklerimi bıraktığım inanılmaz güçlü seanslardı, enerji artışı karamsarlığın olumsuz etkilerinin geçmesi beni inanılmaz rahatlattı ve mutlu etti ben size çok ama çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız, sevgilerle. ”

Z38. GÜN:

” Merhaba Eylül hanım, son iki seansın üstünden bir hafta geçti bu sürede gayet iyi normal zamanlarımdan fazla enerjik huzurlu ve sakindim, ölme isteğimde azalma oldu yüzde yetmiş civarı, çektiğim tarifsiz acılar da hemen hemen çok azaldı dünyaya ve hayata daha uyumlu hissediyorum kendimi, önceden düzenin bir parçası gibi bile hissedemez kendimi atılmış itilmiş dışlanmış hissederdim. Uykularım düzenli dinlenmiş olarak kendiliğimden uyanıyorum hala burnumdan rahat nefes alabiliyorum, öfke kontrolü konusunda epey iyiyim, insan ilişkilerimde aile içi ilişkilerimde inanılmaz bir rahatlama oldu o görünmez tıkanıklık çözüldü, içimi kemirip kafamın içinde dönüp duran sancılar acılar bir bir azaldı, etkileri yaşadıkça daha çok yazacağım size çok teşekkür ederim. ”

 

20 GÜN SONRA:

 Seanstan sonra harika bir iki hafta yaşadım her anlamda rahatladığım bir süreçti, hatta eminim etrafımdakiler bendeki bu durumu kıskandı ama elimde değil aşırı enerjik ve pozitiftim durduğum yerde duramayacak kadar iyiydim, ta ki Y ( Şehir ismi ) ‘e dönmeden önceki akşama kadar, 26 ağustos sabah yola çıkmadan evvel ailemle bir tartışma yaşadım, aslında olay benle ilgili değildi genel olarak geçmiş olaylarla ilgili konuşuluyordu nasıl olduysa konu bana geldi ve benim hatalarım üzerinden konuşulmaya başlandı zaten geriye yani Y’ ( şehir )ye dönmek konusunda gergindim ayrılık yaşayacağım yeni bir hayata başlayacağım vb. için endişeli ve gergindim ki ailemin bana karşı kullandığı suçlayıcı ve aşağılayıcı dilden epey rahatsız oldum ve kendimi tutamayıp istemediğim tepkiler verdim sinirlendim geçmişe yönelik olumsuz konuşup kalp kırdım tatsız ayrıldık, bu durum bir süre beni olumsuz etkilediyse de tekrar toparlandım bi hafta içinde olumsuz etkiler üzerimden kalktı yeni bir hayata başladım burda. Etrafımdan olumlu yorumlar aldım yüzüne renk gelmiş, çok iyi görünüyorsun vb şekilde, ölme isteğim ara sıra yoklasa da kesinlikle eski boyutta değil sadece minicik anlarda olup geçiyor kendimi ikna ve teselli edebiliyorum, önceden canım hiçbir şey yapmak istemezken şimdi gayet istekli bir halde yaşıyorum evimi düzenlemeyi günlük işler yapmayı kendi sevdiğim şeylerle meşgul olmayı kendime yetmeyi başarabiliyorum, burun tıkanıklığım normalde Y ( şehir )  şartlarında had safhada olurken geldiğimden beri problem yaşamıyorum gayet güzel nefes alabiliyorum kendimi dinç, dingin ve olumlu buluyorum, önceden kitap okuyamazdım okuyabiliyorum, gereksiz muhabbetler yapmıyorum olgunlaştığımı büyüdüğümü hissediyorum ilk defa, sağlık problemlerim konusundaki şikayetlerim mesela astımım çok azaldı, alerjilerim aynı şekilde azaldı, sırt ağrılarım azaldı kendime karşı duyduğum öfke terse döndü kendimi sevmeye başladım, içimde kanayıp duran yara kapandı, içten içe sürüp duran eski hesaplaşmalarım nerdeyse bitti, eski eşime karşı duyduğum öfke vb duygular tamamen ortadan kalktı hiç umursamaz bir duruma geldim nerdeyse hiçbir olay yaşamamışım gibi oldu, sadece eski eşim yakın arkadaşlarıma telefon aracılığıyla ulaştı hala benden haber almaya çalışıyor ama ben gene umursamıyorum onda da bu durumun sonlanmasını bekliyorum, karşıma çıkmadı çünkü aşırı meyli olsa karşıma çıkacağına inanıyorum, açıkçası kendimi başka biri gibi hissediyorum, çünkü eskiden olsa kendimle başbaşa kalmak istemezdim direkt kendimi suçlayacak birşeyler bularak huzursuz olurdum şimdi ibadetlerimi elimden geldiğince yerine getirecek kadar istekli ve huzurlu hissediyorum önceden çoğu ibadetimi yerine getiremezdim, kısacası bende büyük bir değişim var hem de gözle görülür şekilde, umarım bu enerjimi artıracak ve koruyacak yolu da bulurum çünkü kendime çok iyi geldim, yaşamayı hayatta olmayı seviyorum gözlerimin içi gülüyor… Size çok ama çok teşekkür ediyorum, yazdığınız 3.bölüm için kolaylıklar sevgiler iyi çalışmalar.

******************

1 Ay Sonra ( Vaka yazısının teyidi için telefonda konuştuğumuzda ) : Göğüs kafesinde bir yarık varmış gibi tanımladığı, tarif edemediği bir acı şeklinde hissettiği durumu ve ayrıca geceleri yoklayan ölme isteği düşüncesinde değişiklik olup olmadığını sordum. Her ikisinin de tamamen geçtiğini belirtti.

 

Ş11

NOTLAR:

1- KAYIP İKİZ SENDROMU: Bknz. ekteki vakanın ” NOTLAR ” bölümü:  BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 2. Bölüm )

2- Bu seansta, danışanın bedenine zarar gelen kaza, dayak, saçın zorla fiziksel şiddet uygulanarak kesilmesi gibi sahneler vardı. Bu bölümleri çalışırken yoğun beden terapi uyguladık çünkü bedenimizin de travmalarla ilgili bir hafızası var.

3- İlerde gelmeyi düşünen danışanları yönlendirmemek adına, Zuhal Hn’ın göğüs kafesinde hissettiği acının ve ölme isteğinin hangi konuyla alakalı olduğunu, orada nasıl bir işlem yaptığımızı ve neden bu seanstan sonra tamamen geçtiği gibi konuları seans içerisinde özellikle belirtmedim.

4- Zuhal Hn’ın hiçbir yere ait hissetmeme sorununda iyileşmeler başladı. Fakat atalarından gelen bazı etkiler taşıdığını da hissettiğim için, bu konuya ilerleyen tarihlerde BAĞLAR ÇALIŞMASI isimli, regresyon harici-farklı teknikler kullandığım grup çalışması içinde özel olarak bakacağız.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan