BİR ÖZGÜVEN MESELESİ ( 3.Bölüm )

Standard

S1

İkinci seanstan 1 ay sonra Sezen Hn ile 3. seans için bir araya geldik. Seansa başlamadan evvel son seanstan bu yana farkettiği geri-bildirimlerini sorduğumda aldığım yanıtlar:

1-Dışlanmışlık duygusunu seanstan sonra eskisi kadar hissetmemeye başladım.

2-Yetersizlik duygusunda %40 civarı iyileşme var.

3-İkinci seanstan sonra vücudum ödem attı, inceldiğimi hissediyorum. Önceden kıyafetlerin beli zor kapanıyordu ve o bölgede sıkışma hissediyordum. Şu anda rahat bir şekilde elimi belimin içine sokabiliyorum. İştahımda bir değişiklik yok, sadece öğlenleri ekmeği azalttım.

4-Unutkanlığım yüzünden bazı işlerimi zamanında yapmadığımı farkettim. Bu ay bu konu dikkatimi çekti.

5-Gezinen ağrılarım tamamen geçti. Önceden haftada 2-3 kere başım ağrırdı. Seanstan sonraki yaklaşık 40 günde 2-3 kere hafiften oldu ama rahatsız edecek kadar değildi. Yorgunluktan olan hafif bir ağrıydı, ilaç almadım.

6-Eskiden kendimi şanssız biri olarak görürdüm. Bu düşüncem geçti.

7-Kafa karışıklığı geçti. Bir tek unutkanlık devam ediyor.

8-Eskisi gibi gereksiz harcamalar yapmıyorum, ihtiyacım olanları alıyorum.

9-Gaz ve karında şişkinlik: Şişkinlik geçti. Gaz da eskisi kadar yok.

10-Eski erkek arkadaşla ilişki tamamlama yapmıştık. Eskiden aklıma geldiğinde öfke hissediyordum. Şimdi son 2 haftadır yine aklıma geldi ama bu sefer iyi anılarımız aklımdan geçti, buna şaşırdım. Eskiden yoğun kıskançlık ve öfke hissederdim, bu durum değişti.

11-Kurumdaki dinlenme odasında ( öğretmenler odası ) herkes son 1 aydır hastaydı. Bir tek ben hastalanmadım. Buna şaşırdım çünkü eskiden sık hastalanırdım.

12-Arada sırada, sanki bu dünyaya ait değilmişim gibi hissederdim. Son 1 aydır aklıma gelmedi.

13-İnsanlardan ilgi, sevgi beklentim devam ediyor. Onaylanma ihtiyacım var.

14-Suçluluk duygum ( yakın bir kız arkadaşıyla ilgili ) geçti. Aklıma bile gelmedi.

15-Eskisi kadar duygusallık ve sebepsiz ağlama yok. Yapım itibariyle zaten kolay ağlayabilen biriyim.

16-Hala kendimi ifade etme sorunum var ama artık sesim kısılmıyor.

 

seans

 

Bu seansta ana karnı ve 0-5 yaş dönemine baktık.

1.EKLENTİ:

Seansın hemen başında Sezen hn ana karnı döneminden taşıdığı bir eklenti algıladı. Bu eklenti, annesine gönderilmiş olan ve ana karnı döneminde Sezen Hn’a da geçen ve 2 adet gezinen enerji getiren bir eklenti modeliydi.

Etkileri: Toplum içinde ön plana çıkmamasına ve ” dikkat çekmemeliyim ” düşüncesine sebep olmuştu. Kendisini zayıf, ezik hissetmesine yol açtıklarını söyledi. Ayrcıca karın bölgesinde şişlik, guruldama ve gaza yol açmışlardı. 3 Yıl önce sağ bileğinde yaşadığı kabarıklık ve kızarıklık sorununun da bu eklentilerle ilgili olduğunu ekledi.

Bu etkilerden bahsederken eklentinin 2 değil aslında 3 gezinen enerji getirdiğini, 3. gezinen enerjinin başına yerleşerek unutkanlığa yol açtığını belirtti.

2.EKLENTİ:

Üstteki eklentileri temziledikten sonra ana karnı dönemine devam etmeyi düşünüyordum ki bu esnada yine annesinden kendisine geçmiş olan farklı bir eklenti modeli algıladı. Bu eklenti de annesine gönderilmiş olan bir eklentiydi ve Sezen Hn’a 11 gezinen enerji gelmesine neden olmuştu.

Bu eklenti aslında bütün aile üzerinde etkili olmuş bir eklenti olmakla birlikte sadece Sezen hn üzerindeki etkilerini inceledik.

Etkileri: Çocukluktan beri kendisini çok yetersiz hissetmesine sebep olmuşlardı. Toplum içinde özellikle yakın çevresinde daha az sevgi-ilgi görmesinde etkili olduklarını ekledi. Aşağılanmışlık duygusuna ve hayatında bu tarzda sorunlar yaşamasını sağlamışlardı. Bu konuda birkaç örnek  verdi.

S5.jpg

ANA KARNI VE 0-5 YAŞ DÖNEMİ:

Ana karnı döneminde çoğunlukla eklenti algıladığı için o bölümden sonra doğum anına baktık. Sezen Hn sezaryen ile doğmuştu. Doğduktan sonra annesinin yoğun kaybetme korkusunu algılayıp bunu anlamlandıramadığını belirtti.

2,5 Yaş: Babasının işle ilgili önemli bir evrağını ısırıp ıslatmıştı. Bu olay babasının bağırmasına ve Sezen hn’ın korkarak suçluluk hissetmesine sebep olmuştu.

5 Yaş: Evde yaşadığı bir kaza nedeniyle dudağı patlamıştı. Bu travma anına bakıp dönüştürmeye çalıştık. Dudağının tam uyuşturulmadan dikilmesi sırasında da doktorların her iki el bileğini tutmaları sebebiyle hem çaresiz hissetmiş hem de bedenine kendisinin istemediği bir işlem yapıldığı için yoğun öfke duymuştu.

Bu travma anında hastane ortamında 2 adet gezinen enerji daha çektiğini ekledi.

Sezaryen ile doğumun etkisini çalıştğımız ve travma anlarından bedeninde kalan izlere de yoğunlaştığımız, beden terapi içeren bu bölümden sonra seansı noktaladık.

g2

 

1.GÜN:

” Eylül Hanım merhaba
Seanstan geldiğimde kendimi çok yorgun hissettim. Bir de çok durgundum, dün akşam çok az konuştum. Eve geldigimde  yemek yerken bile karın gurultularim devam ediyordu.

Gece ruyamda yine annemi gördüm, sanki ölmüş gibiydi ya da beni bırakmıştı artık. Bildiğim tek şey geri gelmeyecegiydi sanki, garip bir ruyaydi, uyandığımda  cok tuhaf hissediyordum.

Gün içinde öğleden sonra uykum gelmeye başladı. Ara ara uyku bastırdı.

Ufak da olsa bagirsaklarimda bir hareketlenme oldu ama çok kısa süre sonra geçti.

……………………………..

Bazen ara ara ilkokul dönemlerimde yaşadığım olumsuz olaylar aniden aklıma geliyor.

Iş ortamında keyfim yerindeydi. Arkadaşlarımla olan diyaloglarda daha rahattim. Bu arkadaşlarım tarafından da fark edildi. Şakayla karışık ” Sen naif, ağzı var dili yok bir kizdin, ne oldu sana böyle?” dediler.

Dikkatimi çekenler şimdilik bunlar oldu, gelişmeler oldukça sizi bilgilendirecegim.

Sevgiler

 

10 GÜN SONRA:

” Eylul Hanim merhaba,

Seanstan 1-2 gün sonra sadece bir yorgunlugum vardı. Onun dışında anormal bir fiziksel belirti yasamadim.           ……………………………..    ……………………

Gelişmeler şimdilik bu kadar Eylul Hanim. Bir gelişme olduğunda yazarım.
Sevgiler.”

 

20 GÜN SONRA:

” Eylül hanım merhaba,

Tamir fazı döneminde açıkçası fiziksel beklentilerim vardı. Aslında içten içe şunu düşünüyordum: ” Ne kadar çok fiziksel semptom yaşarsam o kadar başarılı geçmiştir” * Zihnim bu konuda bana oyun oynuyor.

Son zamanlarda ruh halimde olumlu yönde daha çok artış var. Arkadaşlarımın arasında daha da canlı davranmaya başladım. Hazır cevaplılığım daha da arttı sanki. 🙂

Kendimi daha kadın gibi hissetmeye başladım. Özellikle ara sıra karşı cinsten böyle etkiler alıyorum.

 Bir de yaklaşık 3 gündür zihnimi daha rahat düzene sokmaya başladım. Örneğin, kendime değer verme konusu üzerinde çalışmam gerekir ancak bu konuda yeterli motivasyonu kendimde bulamazdım. Ama artık buluyorum ve yavaş yavaş zihnimi bu konuda ikna etmeye başladım. Hatta evde bununla ilgili geçen yıl aldığım birkaç kitap vardı ancak birazını okumama rağmen içindeki teknikleri uygulama konusunda isteksizdim. Yani kendimi değiştirmek istiyordum ama iş uygulamaya gelince isteksiz kalıyordum. Ama şu son birkaç gündür kitap elimden düşmüyor ve içindeki teknikleri uygulayabilmem için kendime isteyerek fırsat yaratıyorum. Yavaş yavaş da işe yaradığını hissetmeye başladım.
 
Gelişmeler şimdilik bu kadar. Terapi defteri ve kitap önerilerinizi dikkate alacağım.
Sevgiler.”

 

35 GÜN SONRA:

 Eylül Hanım merhaba
Geçen süre zarfında çok ilginç bir şey oldu.
Eklenti temizliğinden sonra sürekli aklıma gelmeye başlayan eski erkek arkadaşım ..( Ahmet ).. sizin de söylediğiniz gibi** iki gün önce bana mesaj attı. Aramızda yaşanan olaylar için kendini çok suçladığını söyledi. Şimdilik konuşmaya devam ediyoruz ama zaman ne gösterir bilmiyorum.

Size önceki seanslarda “kendimi kadın gibi hissetmiyorum” şeklinde bir şeyler söylemiştim. Şimdi ise dişil enerjime daha çok odaklandim. Işin tuhaf tarafı annemin de disil enerjisinin düşük olduğunu hissediyorum. Çünkü kurban rolüne çok bürünür ve hep vericidir. Babam ise tam tersi daha duygusal daha naiftir.

Bir de şunu farkettim: Annem yemekteyken boğazına bir şey kaçtı ve öksürmeye başladı. Ben de aynı anda boğazında bir giciklik hissedip oksurme ihtiyacı hissettim ve bu bir kaç kez daha oldu.

Bir de iş yerinde o dışlanmışlık hissini artık yaşamıyorum. Zeynep arkadaşımla son 1 haftadır çok iyiyiz hatta birlikte dışarı çıkıp aktiviteler yaptık. Meğer birçok ortak yanımız varmış.

Tavsiye ettiğiniz kitaplari okumaya başladım. Teşekkür ediyorum.

Bağlar çalışmasına katılmak için sabırsızlanıyorum 🙂

Sevgiler”

 

Ş11

 

NOTLAR:

1-* :  Seanslardan sonra ne kadar çok tamir fazı semptomu olursa o kadar başarılı geçmiştir veya o kadar çok şifalanmışımdır düşüncesi yanlıştır. Her danışana ve konuya göre seanslar arasında bile farklık yaşanır. Bu konuda blog sayfasındaki ” SIKÇA SORULAN SORULAR ” bölümünde açıklama yapmıştım ama yine hatırlatayım. Yaşadığınız tamir fazı semptomu bazı ağır travmatik anlar içeren bir seanstan sonra yoğun olabilirken, eklenti seanslarından sonra genelde tersi gerçekleşebilir. Kişi eklenti seanslarından sonra kendini daha hafiflemiş, rahatlamış hisseder ve enerjisinde artış olur. Çalışılan eklenti modeliyle ve kişiyle bağlantılı olarak tüm tamir fazı süreci değişkenlik gösterir. Bu konuda bir hiçbir zaman genelleme yapamayız.

2-** : Yanlış anlama olmaması için burada belirtmek isterim ki, hiçbir seans içinde veya sonrasında danışana ” şu kişi seni arayacak, aramayacak…” ,” bu kişi senin için doğru insan veya bu kişiyi terket ” vb tarzda yönlendirici cümleler kurmayız.

İlişki Tamamlama Çalışması sırasında Sezen Hn, sanki bu çalışmayı yapınca eski erkek arkadaşı ile hayatı boyunca bir daha hiç karşılaşmayacak veya yolları bir daha kesişmeyecek gibi algıladığı için ona şu şekilde bir açıklama yapmıştım: ” Bu tamamlama çalışmasını sadece eskiden beri taşıdığın olumsuz duyguların senin üzerindeki etkisini şifalandırmak için yapıyoruz. Bu kişi bir daha seni aramaz, sormaz anlamına gelmeyeceği gibi, artık geçmişe takılmadan yoluna devam edebilmene/edebilmenize imkan sağlar. ” .  Sezen Hn, yukarıda kurduğu ** ile işaretlenen cümleyle bu durumu kastediyor.

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

BİR ŞİFALANMA YOLCULUĞU- 9. Bölüm

Standard

a1

 

ONUNCU SEANS:

9. Seanstan 2 ay sonra, mayıs 2017’de Berna Hn ile tekrar biraraya geldiğimizde bu sefer konu olarak ilişkiler konusunu seçti ve ” artık bir ilişki yaşamak istiyorum ama bugüne kadar hep kendime evlenemeyeceğim kişileri çektim. ” diye ekledi.

İlişki konusuyla ilgili olarak komut verdiğimde kendiliğinden bir geçmiş hayata geçiş yaptı.

Bu geçmiş hayatında fakir bir ailede, farelerin kaynadığı bir ortamda mutsuz bir çocukluk geçiriyordu. Babasının alkolik ve sert bir adam olduğunu, annesini sürekli eleştirerek bağırdığını ve bu sebeple her ikisine de öfke duyduğunu söylüyordu. Babasına hergün alkol aldığı ve zayıf bir adam olduğu için, ama asıl öfkeyi kendisini savunmadığı ve ezdirdiği için annesine duyuyordu. Ve henüz daha 7 yaşlarındayken ” BÜYÜYÜNCE ZENGİN BİRİYLE EVLENİP KENDİMİ BU HAYATTAN KURTARACAĞIM, ANNEM GİBİ OLMAYACAĞIM ” şeklinde bir karar veriyordu.

Evlerde hizmetçilik yaparak adım adım planını uyguluyor ve sonunda zengin, yakışıklı ve bekar kişilerin olduğu bölgelere odaklı olarak işinde ilerliyordu.

19 Yaşına geldiğinde yeni girdiği işinde önce servis yaparken evin bekar ve zengin sahibini adım adım baştan çıkarıyor ve birlikte oldukları bir geceden sonra “mağdur, kirletilmiş kızı ” oynayarak onunla bir daha birlikte olmaktan kaçınıyordu. Bu esnada aslında ” içimde ona karşı hisler var ama duygularımı serbest bırakırsam hedefimden uzaklaşırım ” diyerek kaçan kovalanır taktiğini uyguluyordu.

2-3 Ay sonra evleniyorlar ve evlendikten 4 ay sonra ise kocasından ilk tokadını yediği bir sahnede başına darbe alarak hafıza kaybına uğruyordu. Hafıza kaybına uğradıktan sonra evden kaçtığını ve 6 yıl boyunca sokaklarda aç susuz yaşadığını, aşevlerinden ve çöpten beslendiğini, bir süre sonra artık erkek kıyafeti giyip saçını da kestiğini anlatıyordu.

25 Yaşına geldiğinde intiharla sonlanan bu hayatın etkilerini dönüştürdükten sonra seansı noktaladık.

İlk defa ilişki odaklı bir geçmiş hayat çalıştığımız bu seansın sonunda Berna Hn aşağıdaki bağlantıları kurdu:

1-Amaç ve hedeflere yönelik duygularımı her zaman arka planda bırakıyorum ve duygularıma izin vermiyorum.

2-Şimdiki hayatımda da seçtiğim karakterlerin her zaman sosyal sınıfına, fiziksel görüntüsüne önem verdim. Seçtiğim insanlarda ” ben bu kişiden ne fayda sağlayabilirim ” olarak bakıyorum. Bu kişileri bir basamak olarak görüyorum.

3-Tıpkı bu geçmiş hayattaki karakter gibi bu hayatımda cinsellik yaşarken yine soğuk ve mesafeli hissediyorum. Karşı tarafa da öyle hissettiriyorum. Bunu sanki görev icabı yapar gibi yapıyorum. Hatta ilk sevgilim bundan rahatsız olduğunu açıkça söylemişti.

4-İkili ilişkilerimde partnere yeterli sevgi ve hakettiği ilgiyi göstermeyip onları değersiz hissettirerek, onlardan da tepki olarak değersizlik duygusu alıyorum.

 

g2

3.GÜN:

” Eylül hanım nasılsınız kusura bakmayın dün atmam gereken mail ancak bugün atabildim.seanstan sonra genelde yorgun olurdum ama aksine çok enerjik durumdaydım.mutluluktan bi göbek atmadığım kaldı .gece de heyecan ve mutluluk vardı içimde .kendimi daha duygusal ve sakin hissediyorum. ”

11.GÜN:

Eylül hanım merhaba nasılsınız
Tamir fazı dönemi genel olarak sakin geçti.mümkün olduğunca evde dinlendim ve ailemle vakit geçirdim.yazmak istediğim başka şeyler de var ama kafam biraz karışık net değil o yüzden biraz daha bekleyip yazacağım.bu süreçte farkettiğim ve aslında ben önemsemesemde hayatımı etkilediğini anladığım durumlar var.ilişki çalıştığımız için hoşlandığım kişiyle karşılaşmak için sabırsızlanıyorum. Sevgiler

 

24.GÜN:

” Merhaba eylül hanım nasılsınız

Yaptığımız seans ile ilgili yeni bir ilişkiye başlamadım ama hoşlandığım biri var henüz kendisiyle herhangi bir iletişime girmedik .tabi bu durumda benim aşırı derecede utangaç olmamın etkisi de var. ilginç olan eskisine oranla çok daha fazla insanların dikkatini çektiğimi farkettim.
 
Bağlar çalışması ile ilgili geri-bildirim: 
Bitmemiş ilişki çalışmamız :çalışma yaptığımız kişi ile alakalı ciddi bir nötrleşme yaşadım çok iyi geldi onda da aynı şekilde bu durum söz konusu sanırım çalışma da bana söylediğiniz ” bu durumdan gizli haz duyuyorsun bunun farkında değilsin ” cümlesi çok etkili oldu.en güzel tarafı da ben her zaman etrafımda evli çocuklu nişanlı tiplerin olmasından şikayet ederdim şimdi o insanların hepsi etrafımdan temizlendi.  Sevgiler

 

40.GÜN:

” eylül hanım merhaba nasılsınız bugün facebookta ki yazınızı okudum. Birşeyi korkudan, alışkanlıktan veya boşluktan yapıyorsanız : ” Geçmiş olsun.

…………………………………………….hayatımda yaşadığım boşluğu doldurmak için sürekli spor yapıyorum.sinemaya gidiyorum vs yapabileceğim ne varsa yapıyorum en son eve geldiğimde de yorgunluktan sızıp uyuyarak ertesi gün kalkıp işe gidiyorum.insanlar bana sürekli ne kadar enerjiksin bu kadar şeyi yapmaya nasıl vakit buluyorsun diyor ama bilmiyorlar ki bunların hepsini yalnızlıktan yapıyorum.şöyle oturup düşününce gerçekten hiç arkadaşım yok olanlar da sürekli güzin ablaları yada dertlerinin çaresiymişim gibi sürekli bana sıkıntılarını anlatıyorlar.kaliteli vakit geçirmiyoruz yani bu sebeple de onlarla da görüşmeyi bıraktım.bu yeni bir olay mı  derseniz değil yıllardır bu durumdayım ama artık gerçekten çok ağır geliyor.ben artık yeni insanlarla tanışmak verimli ve kaliteli vakit geçirebileceğim arkadaşlar edinmek istiyorum. ben mi kendimi insanlardan soyutluyorum onlar mı bir sebepten dolayı benden uzak duruyor bilmiyorum .yada soğuk ulaşılmaz görünmez miyim yada ben gözümün önünde olan biteni mi görmüyorum .sorular sorular…hayatımda ki bu derin boşluğu doldurmak için sürekli yeni şeyler yeni oluşumlar peşindeyim.maalesef bir süre iyi geliyor bu yaptıklarım ama eninde sonunda aynı noktaya dönüyorum.sağlıklıyım bir işim var kültürlü donanımlı bir insanım bekarım vs uygun bütün kriterlere sahipken zihnimde nasıl bir girdabın pençesindeyim ki hiç arkadaşım yok bir sevgilim yok bu kadar yalnızlık çekiyorum,

yeni boşluk doldurma uğraşım aktif olarak spor yapmak ama normal sınırlar gelmesin aklınıza . …………….. neyse ki yapılan spor ve sağlıklı bir beslenmenin karşılığını oldukça fit bir vücut olarak geri alıyorum . sevgiler

 

3,5 AY SONRA:

” merhaba nasılsınız eylül hanım farkettim ki size attığım en son mailin üzerinden 1.5 ay geçmiş içimden size yazmak geldi.

öncelikle biraz olumlu durumlardan bahsedelim.görüşmediğimiz bu süre içerisinde mali durumumu iyileştirmek adına bazı adımlar attım.ben memur olduğum için sabit bir gelirim var.bir yerden piyango çıkmadığı sürece bunun artma şansı yok.bende bu konuda ki uçuk beklentilerimi bi kenara bırakıp e ticaret olayına başladım. internet üzerinden kullanmadığınız yada sıfır eşyalarınızı satabileceğiniz siteler var .bunlara üye oldum ve satış yapmaya başladım. hem evimde ki fazla eşyalardan kurtuluyorum hemde elime para geçiyor.bu durum sayesinde ben sadece bu işi biliyorum başka iş yapamam başarılı olamam yargımı kırmış oldum. ticaret yada herhangi başka ne iş olursa yapabileceğimi gördüm.bu konu uzun zamandır aklımdaydı ama aslında şu durumdan sonra daha fazla netlik kazandı.ailemin yanına kesin dönüş kararı aldım ve bundan sonra herşey bir anda gelişti.sanki evren doğru ve net bir karar aldığım için benim önümü açtı.böylece aslında eşyaları elimden çıkararak dönmeye hazırlık yapmaya başladım.hatta arkadaşlarımla konuşurken farketmeden ben giderken bu eşyamı sana hatıra bırakırım tarzı cümleler kurmaya başladım.ben bile şaşırıyorum bu duruma

ailevi olarak ta güzel gelişmeler var.uzun zamandır iş yerimizi değiştirmek istiyorduk fakat bir türlü uygun bir yer bulamadık.şu anda tuttuğumuz iş yeri yıllar önce bakıp fiyatından dolayı tutmadığımız bir yerdi.bu sefer dükkan sahibi çok ılımlı davrandı hem fiyatı düşürdü hemde biz acayip harika bir dükkan tuttuk. babam ev borcundan dolayı başka bir borca girmek istemiyordu fakat şu anda sıfır bir araba aldık ayrıca da işi büyütme planlarını da hızlandırdı. yani anlaycağınız babamda bende kafamızda ki sınırları kaldırıp risk almaya ve büyümeye karar verdik.bu durum beni o kadar mutlu ediyor ki anlatamam

ailemin yanına geri dönme kararı beni acayip olumlu etkiledi.inanılmaz pozitif ve enerjik bir ruh haline  büründüm.tabi ki henüz bu kararımı aileme açıklamadım.çünkü söyledikten sonra işler acayip hızlanacak biliyorum .dönmek konusunda tereddüt yaşamıyorum fakat bazı korkularımda yok değil.yeni bir çevre orda ki insanlar beni nasıl karşılayacak .büyük bir şehirde uzun zamandır yaşıyorum ve küçük bi yere taşınmak orda kendimi kısıtlanmış hissedermiyim bu tip korkularım var . o yüzden de bu kararımı bir türlü ailemle paylaşamıyorum.

diğer taraftan dönmek için ruhsal olarak hazır olduğum için eskiden yaşadığım bazı durumlar tekrarlıyor.12 yıl önce X şehrine geldiğimde ailemin yaşadığı şehirdeki bütün herkesle bağımı kopardım eş dost akraba arkadaş okul çevresi şimdi de aynı şeyi burda ki çevreme yapıyorum kendimi onlardan soyutlamaya başladım. normalde zaten çok ortam insanı değilim insanlarla görüşmek bana yük geliyor bu durumda nasıl değişir bilmiyorum .zaten bu sebeple de bir ilişki yaşama olasılığı çok düşüyor. yeni insanlar ve yeni bir çevre düşüncesi beni korkutuyor. sevgiler

v9

 

NOTLAR:

1-Bu seanstan sonra Berna Hn ile çalışmaya uzun bir ara verdik. Bu süreçte Berna Hn’dan çok sık olmasa da ara ara güncel bilgi alıyorum. Henüz şehir değiştirme kararını hayata geçirmediğini, bu konunun askıda olduğunu belirtti.

2-İlişki cephesi: Berna Hn,  ara ara sosyal bir ortamda karşılaşıp hoşlandığını söylediği kişi ile yaptığımız son seanstan sonra bir daha hiç karşılaşmadığını söyledi. Şu anda hayatında şehir değiştirme konusunu netleştiremediğini ve düzenini bozmakla ilgili endişeleri olduğunu ekledi. Aslında yakın bir ilişki yaşamak istemediğini farkettiğini ve bu konunun ancak hayatının diğer alanlarıyla ilgili belirsizlik ortadan kalktığında belki değişebileceğini söyledi.

3- Eğer kendinize sürekli bir araya gelemeyeceğiniz, ya da yakın bir ilişki yaşamak istediğinizi söylemenize rağmen hep bir engeli olan kişileri çekiyorsanız belki de yakın bir ilişki için yeterince hazır değilsinizdir. Özellikle hep nişanlı, evli erkekleri çekiyorsanız bu da bir çalışma konusudur.

4- Sanılanın aksine, ben çalışmalarımda size ilişki koçluğu yapmam. ” Bu çocuk senin ruh eşin, aman bırakma.” , ” Bu kişi sana uygun değil, terket ” gibi danışanı yönlendirici cümleler kurmam. Ben seanslarda sadece sizin yaşadığınız soruna ilişkin altta yatan nedenleri araştırırım. Eğer bu alandaki sorun spesifik bir konu değilse ( Ör: Ahmet’le iletişim sorunu, eşe ..konusunda öfke ..vb ) ve hayatınız boyunca ilişkiler alanı hep sorunlu olduysa, bu iş tek seanslık bir iş değildir. Kişinin ilerleme hızı da danışandan danışana farklılık gösterdiğinden gözleme dayalı ve zamana yayılan bir çalışma yaparız.

 

” Eğer bir kadın güçlü bir erkekle yüzleşemezse, annesine dönmeli ve partneriyle/eşiyle ilişkisinde derinleşmeden önce annesinden enerji almalıdır. Bu süreç zaman alabilir ve kişinin , kadınla erkek arasındaki olgun bir ilişkiye ne derece hazır olduğuna bağlıdır.   

                                      Svagito R. LIEBERMEISTER  “

 

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR ŞİFALANMA YOLCULUĞU-8. Bölüm

Standard

a1

 

DOKUZUNCU SEANS:

Berna Hn ile 8. seanstan 5 ay sonra mart 2017’de tekrar bir araya geldiğimizde aradan geçen bu uzun süredeki geri-bildirimlerini sorarak seansa başladım. Bu esnada 9. seans için hayli tetiklenmiş olarak geldiğini farkettim.

Aldığım yanıtlar:

1-Seansa karar verdikten bu yana aklıma kusma sahneleri geliyor. Artık tatlı yediğimde mide bulantısı gibi, hazımsızlık gibi birşey oluyor. Uçakta gelirken acaba kusar mıyım diye wc’ye yakın bir koltuk seçtim.

2-Kasık bölgesi ve arkada böbreklerin olduğu kısmı içerecek şekilde sanki bir çember şeklinde sıkışıklık var. O bölge ağrılı ve dolu gibi. Burası sabahtan beri böyle.

3-Fazla yemek yediğim zaman kendimi suçlu hissediyorum. Kilo takıntım var, özellikle göbek bölgesinde.

 

Seansa başladığımızda Berna Hn’ın beden duyarlılıklarından dolayı eklenti olduğunu anladığımız için eklenti temizliği ile başlamak zorunda kaldık.

 

EKLENTİ:

Belinden itibaren beyin sapına kadar ve bütün omurgasına yerleşmiş bir eklenti modeliydi. Bu eklentisi ona 5-6 yaşlarında iken bahçede oynarken gelmişti. Annesiyle oynamak istemişti ama annesi işi olduğu için onu yalnız bırakınca bahçeye çıktığı bir anda gelmişti ve o günden sonra ailesi ve arkadaşları dahil olmak üzere kendisini hiçbir yere ait hissedememesine ve yalnızlaştırmasına sebep olmuştu.

Eklentiyi göndermekte zorlandığı için o ana regresyon yaptık. Neden eklentisini bırakmakta zorlandığı konusunda ise ” O insanlarla arama duvar ördü. Şimdi insanlarla tekrar iletişim kurmak zorunda kalacağım için korkuyorum. ” demişti.

Eklentisini gönderdikten sonra biraz aile ilişkilerine çalıştık. Bu esnada hayatı boyunca babasına benzer partnerler çektiğini farketti. Ayrıca ailesinden uzak bir şehirde yaşadığı için derinlerde suçluluk hissettiğini ama onların yaşadığı şehre taşınırsa da orada körelmekten, yozlaşmaktan ve eski haline dönmekten korktuğunu ekledi.

Biraz içsel çocuk çalıştıktan sonra seansı noktaladık.

Seansın sonundaki değerlendirme bölümünde kendisine ilerleyen dönemde Bağlar Çalışması’na katılarak eski ilişkileri tamamlama konusunda çalışmasını tavsiye ettim.

 

BAĞLAR ÇALIŞMASI:

Geçmişte kalan ama tamamlanmamış ilişki olarak gördüğüm eski bir ilişkisine çalıştık. Bu seans sırasında Berna Hn’ın eski sevgilisinin çevresinde olmasından aslında hoşlandığı ve onun ilgisinden beslendiği ortaya çıktı.

 

 

g2

 

1.GÜN:

 İlk gecem rahat geçti .belirgin bir enerji artışı var .sabah uyandığımda kendimi hiç yorgun hissetmedim .sadece eklentinin yerleştiği omurga bölgesinde biraz ağrım vardı.konakladığım arkadaşımın evinde kedisi varmış .haberim yoktu kedi enteresan bir biçimde bütün gece bana kendini sevdirmek istedi yakın Ve uysal davrandı.sürekli ben hangi koltuğa geçtiysem ben kalkınca orda yatıp uyudu.vücudumda ciddi bir ısı artışı var .vaginal salgılarımda dünden beri aktif bir şekilde sürekli günlük ped değiştiriyorum.
Sevgiler

11.GÜN:

” Eylül hanım merhaba nasılsınız
Tamir fazı süresince inanılmaz kas ağrılarım oldu.şakaklarımda seans sırasında mevcut olan sıkıştırma hissi hafta boyunca devam etti.aşırı mutsuz Ve depresif bir modda geçirdim.gönderdiğimiz eklenti benim için gerçekte güçlü bir kalkan görevi görüyormuş.kendimi aşırı savunmasız Ve güçsüz hissettim.o eklenti benim için acı Ve zor şartlara dayanma aracıymış.o olmadan olaylar Ve kişilerle başa çıkmak zor geldi fakat bu duruma uyum sağladım.tabiki de gitmesinden mutluyum.
Size geldiğimde geri bildirimlerde tekrar kilo almaya başladığımı söylemiştim.şimdi farkettim ki ruhsal olarak bu Kalkan’dan kurtulmak istediğim için vücudum kendini korumak için tekrar kilo alarak bu Kalkan’ı oluşturmaya çalışıyor.özellikle dişi özellikleri baskılamak için
Bağlar çalışması ile alakalı cinsel enerjiyi kullandığımız bir çalışma vardı.o çalışma bana çok iyi geldi .normal koşullarda kendi öz temizliğimi yaparken kendi vajinama dokunmak onu görmek bile benim midemi bulandırıyordu.aynada kendi vücudumu görmek şimdi bu durum düzeldi .
Genelde geri bildirimlerde her zaman yazdığım anlamsız gülme konusu gündemini koruyor
Sevgiler

 

48 GÜN SONRA:

” eylül hanım merhaba nasılsınız 

bağlar çalışması :çalıştığımız konu bitmemiş ilişki konusu idi geçmişte 5 yıl ilişki yaşadığım kişiyle alakalı 

bu kişiye karşı gerçek anlamda nötrlendim.bunu nereden anladığıma gelirsek geçmişte herhangi bir ortamda beraber bulunduğumuzda ya ben susup hiçbir konuşmaya katılmazdım yada o kendini geri planda bırakırdı.şimdi bu durum değişti ortak arkadaşlarımızla bir ortamda sohbet ettiğimizde acaba birşey söylesem o kişi yanlış anlar mı düşüncesi kalmadı.onun içinde aynı şekilde .biz birbirimizle hiç konuşmazdık.şimdi ufak ufakta olsa birbirimize cevaplar veriyoruz. geçen aynı ortamda eşi ve kendisiyle beraber denk geldik.o durumlarda ortamda gergin bir hava olurdu. ama artık öyle bir durum yaşamıyoruz.gayet normal bir şekilde o da bende sohbet edebiliyoruz.bu bambaşka bir duygu tam olarak anlatabildim mi bilmiyorum yaşamak gerekiyor.o ruhsal ve psikolojik rahatlama çok başka birşeymiş. biz sadece o kişi üzerinden düşünüp bir çalışma yapmıştık fakat diğer geçmiş  ilişkim nişanlı olan kişiyle alakalı da ciddi bir esneme söz konusu.sanırım artık bu durumları içime sindirdim ve yoluma devam ediyorum.

regresyon da çalıştığımız eklenti beni yalnızlaştıran ve insanlardan uzaklaştıran bu konu da herhangi bir gelişme farketmedim .özellikle ikili ilişkiler konusunda o günden sonra bir gelişme olur diye ümitliydim ama maalesef henüz olmadı.eklenti yüzünden olan gece sıkıntılı uyku düzenim sarsılarak uyanma durumları bunlar geçti.en azından kaliteli uyku uyuyabiliyorum.  sevgiler 

 

v9

 

NOTLAR:

1-TAMAMLANMAMIŞ İLİŞKİLER: Geçmişte kaldığını düşündüğümüz bazı ilişkilerimiz eğer arada hala bir bağımız varsa, ilişki kapanması gerektiği gibi kapanmamışsa, bazen hayatımıza yeni birinin girmesine engel yaratabilirler ya da bazen orada tamamlanmamış işimizi sonraki ilişkilerimize yansıtabiliriz.

2-EKLENTİ KONUSU: Bazı danışanlar bir kere eklenti seansı yaptığımızda bütün eklentilerini göndermiş olduğumuzu düşünürler. Oysa ki eklentiler ancak siz onlarla vedalaşmaya hazır olduğunuzda ortaya çıkarlar. Bu sebeple bazen 3-5 seans farklı konularda çalıştıktan sonra bambaşka bir konuyu çalışmak için bir araya geldiğimizde eğer danışanın o ana kadar hiç ortaya çıkmamış bir eklentisi gündeme gelmişse, o eklenti çoğunlukla danışanın o anki çalışma konusuyla bağlantılı bir eklentidir.

3-İlişkiler konusu çok katmanlı bir konudur ve hayatınız boyunca pattern haline gelmiş bir davranış, eski sorunlu ilişkiler, eklentiler , aile geçmişi, danışanın yakın bir ilişkiye ne kadar hazır olduğu veya yakın bir ilişkiyi gerçekten isteyip istemediğinden tutun birçok etmene bakmak gerekebileceğinden bazen uzun bir süreç gerektirir.

 

( Devam edecek…)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR GAY’İN HİKAYESİ-2. Bölüm

Standard

C1

Can Bey ile ilk seansın üzerinden 2 ay geçtikten sonra 2. seans için bir araya gelebildik. Seansa başlamadan evvel kendisine bu sürede herhangi bir gelişme olup olmadığını sorduğumda aldığım geri-bildirimler:

-Seanstan önce iş anlamında flört ettiğim üniversite arkadaşımla iş anlaşması yaptık. Haftada 3-4 gün danışmanlık vereceğim.

-Önceki üniversitemden daha iyi bir üniversiteye geçtim. Burada maaşım %35-40 civarı artmış oldu.

-Farklı bir şehirden görüştüğüm firma vardı.Onlardan seminer talebi aldım.

-Uluslararası bir organizasyondan davetiye aldım. ( NOT: Danışan gizliliği sebebiyle organizasyon adını belirtmedik )

-Yurtiçi bir firmadan da önümüzdeki sene için bir teklif aldım.

C2

-Ufak flörtlerim oldu. Bir tanesiyle tatil yaptık ama yürümedi, uyuşamadık. Bir diğer denememde ise şehirlerarası mesafeye yenik düştü.

-Birlikte yaşadığım kız kardeşimle evleri ayırmaya karar verdik.

SEANS

Konu: İkili ilişkiler seçmiştik fakat henüz seansa başlarken hissetttiği duyarlılıklar nedeniyle çocukluk travmalarına bağlı öfkesine çalışmak zorunda kaldık.

Bu sahnelerden birinde çok küçükken dans ettiği için akrabaları tarafından eleştirildiği bir sahne vardı. Erkekler dans etmez diye azarlanıyordu.

4-5 Yaşında: Anneanne ve babası arasında geçen tartışmalara şahit olduğu için çok olumsuz etkileniyordu.

5-6 Yaşında: Kızlarıyla oynadığı için bir komşuları tarafından evden kovuluyordu.

7 yaşında: İlkokul öğretmeni tarafından uygulanan yoğun fiziksel şiddet vardı.

Bütün bu travmatik sahneleri dönüştürdükten sonra babasıyla ilişkisine çalıştık. Son olarak ise benim “ tamamlanmamış ilişki* olarak gördüğüm eski sevgilisi ile ilişkisine kısaca çalıştık.

12

Seanstan 1 gün sonra:

” Eylül hanım günaydın,

Dün gece 11.30 gibi uyudum. Çeşitli rüyalar gördüm karmaşık. Sabah büyük abdestim kanlı çıktı. Dün sizden sonra uzun uzun yürüdüm. Tarifsiz bir huzur ve hafiflik vardı. Çok dikkat çektiğimi de eklemeliyim, erkek ve kadınlar dikkatle göz göze geliyordum. Genelde bu çok olur ama sanki biraz daha fazla dikkat çektim. Kahve alıp parkta yayıldım çimlere. Herkes çok kibardı bana karşı aslında ben Dünya’ya kibardım ondan dolayı.

Yeni şirkete gittim arkadaşlarımla çalışacağım yere. Tadilat devam ediyor ama harika bir yer olmuş. Simit aldım bir girdim içeri bunlar uyuşmuş dans ettim :))) bunların enerjisi acayip yükseldi.

19.30 gibi çıkıp .. bir balıkçıya girdim müthiş güleryüzlü bir esnaf.

Sonra da uyudum.

Sevgiler

Seanstan 5 gün sonra:

“Eylül hanım merhaba,

 Yeni gelişmeler hakkında bilgi vermek isterim. İlk hafta Pazartesi ve Salı günü .. Üniversite’sinde ki derslerime başladım. İlk iki gün çok keyifli ve pozitif geçti.  Okulun ağırlığı kariyerimin gelişimine yarıyor. Güzel bir atmosfer var, üniversite havasını soluyorum.
 
Üniversiteden arkadaşlarla işe haftaya Çarşamba başlayacağız. Öyle haber verdiler.
 
Dün akşam …… ..açılış partisine davetli katıldım. Bizim iş piyasamız çok çirkin ve ego içeren bir ortam. Açıkçası bana zamanında kötü bedeller ödeten kimseler ile yüz yüze geldiğimde çok geriliyorum. …….Zaman zaman kısa eklenti temizliğini tekrarladım.
 
Ünlü bir halkla ilişkiler firmasının ortağının ” senin  isminin ve marka değerinin oldugunu goruyorum “demesi beni onore etti. demekki onca sıkıntı boşuna değilmiş.. …..
…….
 
Özel hayatımda beni sosyal medyadan bulmuş olan kişiyle Cuma gunu bir araya geleceğiz. Dun partide cektigim resmi instagramda paylaşınca, “tabi bizim haberimiz yok .. 🙂 ” diye yazmış.   ….  ………………… ( sansür uygulandı )
 
Durumlar bende boyle :))
 
sizden yeni terapi için randevü rica ederim.
 
Kardeşim ile geçinemiyorum. Hep eskiye dayalı ve ego sorunları. Ayrıca sosyal ilişkilerimde bu tarz ortamlarda karşılaştıgım iş açısından bana geçmişte kotuluk eden insanlara karşı içimde dehset bir ofke var. Ayrıca kendimi onaylanmamış, yetersiz, başarısız hissediyorum onlarla karşılaşınca..anneme karşı muthiş ofkeliyim yıllardır. ……………
……………………   …………………………….”
Seanstan 21 gün sonra:

” Merhaba Eylül Hanım,

Son gelişmeler şöyle..,

1.Okul 3.cü haftaya girdi iyi gidiyor ancak 2-3 saatimi kırptılar.

2.  ………………’da sergim var su an. Bugün açıldı. Sergilemeyi iyi yapamamışlar ama ben sosyal medyada paylaştım. ….. Reklamın iyisi kotusu olmaz.

3. Bugün yurtiçi firma ile çalışmaya başladık. Ödememi aldım.

4. Özel hayatta tanışmalar oluyor bakalım hayırlısı ne diyelim umutsuz yaşanmaz. Hayat arkadaşına niyet ettim Allah büyüktür diyorum.

5. Sağlığım moralim iyi eksersizlerimi aksatmamaya ( çok yorgun olursam yapmıyorum ) ancak beslenmemi sağlıklı tercih ve öğünlerle sürdürüyorum çok şükür diyorum herşey için.

6. Kardeşim haftasonu yeni evine geçiyor.

7. Annem burda. Hiç anlaşamıyoruz. Çok zıt karakterleriz pek konuşmuyoruz evin içinde. Babamla aram eskisinden daha iyi…….

Sevgiler “

Ş11NOTLAR:
1-Danışan kolaylıkla bulunup-tanınabilecek biri olduğu için ve kimliğinin açığa çıkmaması için bu vakada bolca sansür uyguladık. Bu sebeple hiçbir organizasyon veya üniversite ismi paylaşmadık ve bazı bilgileri ise hikayenin akışını etkilemeyecek şekilde değiştirdik.
2-Kendisi seanslardan sonraki süreçte birkaç kere seans için gelmeye niyet ettiyse de iş hayatı çok yoğunlaştığı için 7 aydır seansa gelemedi. Eğer gelebilirse çalışmaya devam edeceğiz.:)
3-TAMAMLANMAMIŞ İLİŞKİ: ” Teşekkür ederim” diyemediğiniz kişiden ayrılmazsınız. Eğer geçmişte ilişki yaşadığınız kişileri onure edebilirseniz şu andaki mevcut ilişkinizdeki kişi de rahatlar.
Bazen ilişki yıllar önce bitmiştir ama kişi suçluluk duygusu vb duygularla ilişkisini halen devam ettirmektedir. Ya da öyle danışanlara denk gelmişimdir ki kadının kocası yıllar önce vefat etmiştir ve kendisi ağzıyla “hayatımda artık yeni bir hayat arkadaşı istiyorum ” der. Lakin seans içinde baktığımızda eski kocasına duyduğu nefreti o kadar güçlüdür ki hala eski kocasıyla evli olduğunun farkına bile varamaz. Hayatınıza doğru insanı çekmek istiyorsanız öncelikle geçmiş defterleri doğru şekilde kapatmak gibi bir göreviniz var.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

SİGARA BIRAKTIRAN EKLENTİ SEANSI

Standard

sigara

 

İsmine Sanem diyeceğim danışanım 20’li yaşlarında bir üniversite öğrencisi…Bana mayıs 2016’nın başlarında ilk defa geldiğinde doldurduğu formda çalışmaya geliş sebebi olarak ” sürekli tekrarlanan korku ve ilişki problemleri, yarım bırakma ”  yazmıştı.

Kendisi ile ön görüşmeye başladığımızda bana 16 yaşından bugüne kadar yaşadığı tüm ilişkilerin garip bir şekilde karşı tarafın nedensizce ve kaçar şekilde giderek bittiğini söyledi. Daha sonra hepsiyle bir gün bir yerde karşılaştığında bu kişiler açıklayamadıkları birşeyler olduğunu, kendisini sevdiklerini ama yanında duramadıklarını söylüyorlardı. Bu durum tam tamına 7 kere üst üste aynı şekilde gerçekleşince artık Sanem Hn bu konuya bir çözüm bulma amacıyla regresyon terapisine karar vermişti.

 

T4Yaşadığı son ilişki ise 3 ay sürmüştü. En son 1 ay önce bir aradalarken erkek arkadaşının bir anda kalbinin çarpmaya başladığını, panik atak gibi birşey geçirip birden ağlamaya başladığını, sonra soğuk soğuk terlediğini ve bu durumu yaşadığı için de ilişki için “bitsin ” dediğini aktardı. Bu durum yaşanmadan 5 dakika öncesine kadar ise aralarında hiçbir sorun olmadığını, artık 7. kez yaşandığı için bu duruma şaşırmadığını bana gülerek anlatıyordu.

 

 

 

Aile öyküsüne baktığımda:

 

-annesi ve babası henüz Sanem hn 10 aylık bebekken boşanmışlardı. Sanem hn 8 yaşındayken annesi, babasıyla tanışması için onu ilk defa babasının işyerine götürmüştü ama eve döndükleri zaman babası annesini arayarak kızını bir daha getirmemesi gerektiğini söylemişti

-babasıyla 20 yıl boyunca hiç görüşmemişti. ( 8 yaşındaki gün hariç ). 20 Yaşındayken yine bir sevgilisinden ayrıldığında artık canına tak etmiş ” Ben herhalde beni bırakacaklar korkusunu karşı tarafa hissettiriyorum ve bir şekilde bu adamları itiyorum.” diyerek bu korkuyu yenebilmek amacıyla babasının ofisine gitmişti. O esnada babasının yanında , annesinden boşanmasının üzerinden tam 20 yıl geçtikten sonra yeni evlendiği eşi de varken kalkıp kendisine sarılmıştı..O gün yüzeysel bir sohbet olsa da hem babası hem de eşi Sanem hn’a çok iyi davranmışlardı.

-babasıyla 20 yaşından sonra görüşmeye başladığında bir gün babası ona ” ben sana küçükken bu durumu açıklayamayacağım için görüşmekten korktum ” demişti. O günden sonra da babasını 5 ay önce kaybedene kadar ayda bir birlikte yemek yeme şeklinde görüştüklerini hatta annesiyle babasını hastanede ziyaret ettikleri gün onlar içeri girdiği zaman babasının vefat ettiğini söylemişti.

 

T1Travmatik biten birkaç ilişki modeline baktıktan sonra seansımıza başladık. İlk defa gelen her danışana yaptığım üzere öncelikle kısa bir eklenti temizliği ile seansa başlayıp sonrasında ilişkiler temalı çalışmayı planlıyordum ki enerji temizliği sırasında Sanem Hn’ın yüzü hafiften sola doğru kaymaya ve burun ile dudak arası bölgesi sola doğru büzülmeye başladı. Bu hareketi üst üste tekrarladığı için ve bu durum geçmediği için bunun eklenti kaynaklı olup olmadığına bakmak istedim…O andan itibaren de seansımız tamamen bir eklenti seansı formatında geçti.

 

Kendisinden aldığım bilgi 2 tane eklentisi olduğu şeklindeydi:

 

BİRİNCİ EKLENTİ:

T316 Yaşında sol bileğini keserek intihar etmiş , sarışın, kıvırcık saçlı madde bağımlısı genç bir kızın enerjisiydi.

Bu enerjiyi 2013 yılında sevgilisinden ayrıldıktan sonra üniversiteyi de 1. sınıftayken bıraktığı bir dönemde kendisine çekmişti. O sıralarda ciddi bir ruhsal çöküntü yaşadığı için kendisine böyle bir bağımlı karakteri çekmişti. Bu esnada anladık ki dudaklarının sola doğru büzülüp birşey üflüyormuş gibi yaptığı hareket aslında bu bağımlı karakterin içtiği sigara, ot gibi maddeleri içerken yaptığı duman üfleme hareketiydi..

Bu eklentiyi kendisinden gönderdiğimizde yaptığı hareket de anında geçti.

 

 

 

İKİNCİ EKLENTİ:

T2Bu eklenti, 5 yıldır görüşmediği Fatoş isimli arkadaşı tarafından kendisine gönderilen bir lanet enerjisiydi. Bu esnada Sanem Hn beni oldukça şaşırtarak arkadaşının kendisine beddua ettiği ana kadar her detayı gördü. Sebep tamamen bir yanlış anlaşılmadan ibaretti ama geçmişte yaptığı başka bir hatadan dolayı ruhu kendisini suçlu hissettiğinden ötürü karmik olarak kendini borçlandırmıştı. Ve sırf bu arkadaşının gönderdiği lanet ( beddua  ) enerjisi sebebiyle  son 2 ilişkisinin de olumsuz etkilenerek sadece bu sebeple bittiklerini gördü.

Kendisinin enerji alanını bu 2 farklı eklenti modelinden temizledikten sonra önlem olarak bir tarama daha yaptım. Başka eklenti algılamadığı için, tüm bu temizliği kısa sürede halledebildiğimiz için extra sürem de olunca anne ve babasıyla olan ilişkisine kısaca bakmak istedim.

Bu bölümde annesinin doğuştan ufak bir bedensel sorunu olduğunu, babasıyla aynı işte çalışırken babasının annesiyle parası ve işi için evlendiğini, aslında annesini hiç sevmediğini algıladı. Babasının annesinden boşandıktan sonra kendi ailesine bakmak için annesinin evine geri döndüğünü, her zaman kendisini annesinden üstün gördüğünü algıladı.

 

 

geribildirim

 

İlk gün emailleştiğimizde: ” Eylül hanım merhaba dün biraz başım ağrıdı aniden erkenden uyumuşum, normalde hep zor uyuduğum için bu benim için değişiklik. Onun dışında iyiyim, şimdilik bu kadar. iyi çalışmalar diliyorum size.”

4. Gün:” Eylül hanım merhaba, şu anlattığım, benim için travma resmen dediğim eski sevgilim yazdı ve çok garip sigara içiyordum normalde, içemiyorum 3 gündür midemi bulandırıyor. Çok teşekkür ederim tekrar size, görüşmek üzere.”

8. Gün: ” Eylül hanım merhaba, dün yazamadım bütün gün çok başım ağrıdı. bunun dışında bir gelişme olmadı, sevgiler.”

Sigara konusunda son durumu ve sigaraya ne zaman başladığını sordum.

9. Gün: “ içtim aslında ama az, ilk 5 gün hiç içemedim. Normalde 2009 yılından beri içiyorum.”

24 Gün sonra 2. seansımız için bir araya geldiğimizde kendisine bu arada olan ve bilmem gereken gelişmeleri sorduğumda: ” Son 1 ay içinde hiç alerjim olmadı. Normalde bu kadar uzun süre alerjisiz geçmezdi. 1 Hafta olmasa bile diğer hafta mutlaka olurdu.

GÜNCELLEME ( 01.08.2016 )

3 Ay sonra aldığım emailde:  Alerjisinin seans tarihinden itibaren hiç tekrarlamadığını bildirdi.

 

NOT: Doldurduğu formda doğuştan beri alerijileri olduğunu ve dönem dönem ilaç kullandığını yazmıştı. Bunun da geçmesi bizim için BONUS FAYDAydı.

 

-” Seanstan sonra sigara içemedim. Hatta tiksinmem mantıksız geldiği için kendimi zorlamadım . İlk hafta tamir fazı sebebiyle içemiyorum sandım ama 1 ay oldu. Normalde 1 paket içiyordum. 1 pakete çıkarma tarihim haziran 2013’e denk geliyor. Sigaraya başlangıcım ise 2007-2008 civarı tek tük içerek oldu.” 

-” Son 3 aydır 22’sinde regl oluyordum. Bu ay 10 gün gecikti. ”

-“Eski sevgilim aradı ( sondan 1 önceki ) yani beni aldatıp şiddet uygulayan kişi. Babam için başın sağolsun dedi. Konuşmak istemediğimi belirtip konuşmayı kısa kestim yoksa o muhabbeti uzatmak istedi.

 

Bu yazı taslağını kendisine gönderdiğimde ilk seansın üzerinden yaklaşık 2,5 ay geçmişti..hala sigara içmiyordu.

 

 

 

 

NOTLAR:

F181-Bugüne kadar çok fazla sayıda eklenti seansı yaptım, çok fazla türde eklentiye şahit oldum ama bu vaka, eklenti kaynaklı sigara içilebildiğini gördüğüm ilk vakadır. Eklentiyi ışığa gönderince, sigara alışkanlığı da kendiliğinden ortadan kalktı ki çalışmaya başlarken terapi hedefimiz bu değildi. O yüzden lütfen genelleme yaparak, her sigara içenin eklenti kaynaklı içtiğini düşünmeyiniz..

2-Danışanım Sanem hn, farkındalığı yüksek ve sorunlarla yüzleşecek kadar cesur bir genç kadın. Bana geldiğinde çözüm konusunda oldukça kararlı ve istekliydi. Sorunlarını sanki başkasına aitmiş gibi gülerek anlatması ön görüşme sırasında dikkatimi çekmişti..Bunun sebebini eklentiyi gönderirken anladık. Bir insan kendisinden bir başkası gibi bahsediyorsa yüksek ihtimalle bir eklentisi vardır.

3-Eklentileri göndermekten ziyade , onları kendinize neden çektiğiniz konusu daha önemlidir. O yüzden bol miktarda eklentiniz varsa, sebepleri üzerinde uzun vadeli çalışma yapmanız gerekir. Kimi zaman ise sadece bir eklenti, tek başına birçok sorununuzun kaynağı olabilir. O yüzden ilk defa seansa gelenlere mutlaka kısa bir eklenti temizliği yapıp bakarım. Eğer bariz olarak dikkatimi çeken bir eklenti varsa, o gün sizin seçtiğiniz konu yerine eklentilerinize çalışırız. Alanınızın temiz olması, yapacağımız diğer çalışmaları daha verimli kılacağı için eklenti konusu oldukça önemlidir. Hatta öyle eklenti türleri vardır ki sizde tıbben sebebi bulunamayan çeşitli ağrı ve sızılara yol açabilir.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

 

 

 

 

 

 

PARA BLOKAJI

Standard

E1

İsmine Büşra diyeceğim danışanım seans yaptığım şehirlerden birine yaklaşık 1200 km’lik yol katederek gelmişti. Kendisi 30’lu yaşların sonlarında, üniversite mezunu türbanlı bir kadındı  ve başından bir evlilik geçmişti. Çok uzun zamandır çalışmadığı için boşandıktan sonra çocuğuyla beraber annesinin yanına taşınmıştı.

Bana geldiğinde doldurduğu form üzerinde yazdığı kilo ve para blokajı gibi sorunlar uzun süreli çalışılması gereken konulardı ama başka sorunlarının da olduğunu öğrenince kendisinden öncelik sıralamasına göre bir liste yapmasını rica ettim. Öncelik sırasına göre yaptığı konu listesi aşağıdaki gibi:

1-para
2-aidiyet sorunu
3-kilo sorunu
4-nefes darlığı

İlk seans konusunu para blokajı olarak belirledikten sonra ön görüşmemize başladık. Ön görüşme sırasında:

-20’li yaşlarda evlendiğinde ailesinin kendisini reddettiğini ama 10 yıl sonra boşanınca tekrardan annesinin evine döndüğünü

 

one man hearing voices-Eski eşi Ahmet’le ilk tanıştığında, Ahmet’in kendisinin ” melek” olduğunu söylediğini ve zamanla kendisini de buna inandırdığını; tanışmalarının üstünden çok süre geçmeden evlendiklerini

-Eski eşin  “…”( bir erkek ismi ) isimli bir varlıktan emir aldığını ve zaman zaman da kendisini bu tarz konuları kullanarak korkuttuğunu, birçok konuda kendisine yalan söylediğini ancak boşanma esnasında öğrendiğini

 

-10 yaşında bir kızı olduğunu ve çocuğun babasını çok sık göremediğini ve babayla sağlıklı bir iletişimleri olmadığını

-Ailesinin baştan beri bu evliliğe karşı olduğunu, eski eşinin yalancı biri olduğunu en baştan anlayarak kendisine uygun görmediklerini ve bu yüzden evlilikleri boyunca kendisini yalnız bıraktıklarını ama bu dönemde bir tek babasının kendisini ara sıra aradığını öğrendim.

 

E3Küçükken, babasıyla ilgili özel bir durum yüzünden uzun yıllar babasından uzak kalmıştı. O dönemde yaşadığı travmaların çoğu babasıyla bağlantılı konulardı.

Yukarıdaki yazdığımız konulara ek olarak dinle ilgili ciddi bir çelişki yaşıyordu çünkü yıllar önce kaybettiği ve çok sevdiği babası ateist görüşe sahipti. Kendisi ise 20’li yaşların sonunda eski eşinin de etkisi ile türban takmaya ve namaz kılmaya başlamıştı.Şu anda da aynı şekilde hayatına devam ediyordu. ( Not: Danışanlarımla yaptığım seanslarda kişilerin hangi dine veya mezhebe ait olduklarıyla ilgilenmem. Hatta regresyon terapisi, psikiyatristlerin tesadüfen buldukları bir metot olduğu için konuyu anlatırken dini terimler kullanmamaya özen gösteririm fakat burada danışanın yaşadığı çelişkiyi açıklayabilmek açısından detay belirtmek durumundayım. )

Seansa başladığımızda bu hayatında 15 yaşındayken geçen önemli bir sahneden benzer bir geçmiş hayata geçiş yaptık. Bu geçmiş hayattan bazı sahneler:

E9

 

3 Yaş: Annesi ile babası kavga ederken korkudan masanın altına saklanıyordu. Orada beklerken babası annesine şiddet uyguladığı için pat pat diye vurma sesleri duyuyordu.

20 Yaş: Babası başka bir kadın için evi terk ediyordu. Bu sahnede çok çaresiz ve terkedilmiş hissediyordu. Bir taraftan da hem annesine hem de basına kızgındı ama en çok annesine kızıyordu ve ” Babamı bu kadar kızdırmasaydı babam gitmezdi. Keşke annem babamı daha çok sevseydi..Annem çok soğuk bir kadın..” diyordu.

25 Yaş: Eşini savaşa gönderdiği bu sahnede yine terk edilmiş hissediyordu ve yoğun katarsis yaşıyordu.

E1133 Yaş: Bar gibi, ahşap bir ortamda içki içiyordu. ” Buraya ait hissetmiyorum ama burada olmak zorundayım. Sanki et parçası gibiyim.” diyordu. Sonrasında da orada çalışan bir hayat kadını olduğunu , omuzları açık elbisesi ile şuh kahkahalar atarken aslında çok duygusuz olduğunu ekliyordu. Bu sahnede biraz ilerlediğimizde kendisiyle birlikte olmaya gelen erkeklerden biriyle üst kata çıktığını, adamın çok sarhoş olduğunu, ayakta duracak hali bile olmayıp bir ara üstüne kustuğunu ve sonra küfür etmeye başlayıp bıçakla boğazını keserek kendisini öldürdüğünü söylüyordu.

 

IMAG0017.JPG

( İçimden Kuşlar Göçüyor )

Öldürüldüğü sahnede çok donuk ve tepkisizdi. Onu öldüren adam tarafından gizlice bir yere gömülüyordu. Dolayısıyla öldüğünü kimse bilmiyordu. Bu sahneyi keşfederken “ Gözüm açık gidiyorum. Annem de yok, kimsem de yok. ” diyordu.

Ruhsal boyuttayken savaşa gönderdiği eşinin 1. Dünya Savaşı’nda Fransa tarafında savaşan bir asker olduğunu, evliliklerinin 3. ayında eşinin savaşa gönderildiğini  ve daha savaş bitmeden orada öldüğünü, kendisi hayattayken eşinin ölüm haberini bile alamadığını algıladı.

Bu geçmiş hayatında hem babası hem de eşinin gitmesinin plan gereği olduğunu hatırladı. Kendisini öldüren sarhoş adamın ruh sağlığının yerinde olmadığını ve bir anda kendini kaybederek boğazını kestiğini algıladı.

Rehberi ile bir araya geldiği sahnede rehberi ona “Kurban rolünü oynadın hep. O kolayına geldi. ” dedi.

 

 

Bu geçmiş hayatı dönüştürme bölümüne geçtiğimizde kendisi bugüne kadar hiçbir danışandan duymadığım bir cümle kurdu ve hayatı dönüştürmek istemediğini söyledi.Ben de kendisine eğer dönüştürme kısmını yapmazsak seansı yapmamızın pek bir anlamı olmadığını, bu geçmiş hayattan taşıdığı izler için mutlaka beden terapi içeren bir  çalışma yapılması  gerektiğini belirttim. Bunun üzerine ikna oldu ve beden terapi içeren bir çalışma yaptık.

E5

Bağlantılar:

1- Sevgi dolu bir ortamda büyümeme rağmen bu hayatımda da 3 yaşında masanın altına saklanmıştım.

2-O geçmiş hayattaki annem ve babam, bu hayattaki annem ve babama benziyordu.

3-Bu hayatımda da hep terk edilme duygum var. Bu hayattaki babam kendi inandığı dava uğruna 12 yıl bizden uzak yaşadı. Oradaki babam da başka bir kadın için gidiyordu.

 

 

E8.jpg

 

GERİ-BİLDİRİMLER:

Seanstan sonra kaldığı eve geçtiğinde meraktan biraz tarihi araştırma yapmış ve geçmiş hayatındaki dönemle ilgili bilgi toparlamaya çalışmıştı. Mesajını “ … çok harika bir deneyimdi bugün yaşadığım, teşekkür ederim. gelişmelerden haberdar edeceğim. sevgiler..” diyerek bitiriyordu.

Seanstan 1 gün sonra:

” Merhaba Eylül Hanım,

Öncelikle şunu söylemeliyim ki kendimi çok hafiflemiş ve rahatlamış hissediyorum. Kafamdaki sisler dağıldı. Hayatımdaki pek çok sorun aslında neredeyse tek bir nedene dayanıyormuş. Kendi hayatımın sorumluluklarından kaçmak… bu cümle yıllardır kafama takılan pek soruya da açıklık getirdi. Aslında kendimi kurban moduna ayarladığımı bazı bazı seziyordum ama bu kadar net fark etmek ve onu dönüştürmek gerçekten çok iyi geldi.
Uygulamadan sonra oldukça yorgun hissettim tabi bunun normal olduğunu söylemiştiniz zaten. Akşam yemeğinden sonra da başımın sol yanından şiddetli bir ağrı girdi. hemen gözlerime tülbent bağlayıp uyudum. iki saat civarı deliksiz uyumuşum. uzun zamandır rüyalarla bölünen uykusuzlukların üstüne o iki saatlik uyku ilaç gibi geldi.
Evinde misafir olduğum arkadaşım ben eve gelmeden hemen önce rüyasında beni görüyormuş, üzerimde su yeşili bir elbise başımın üstünü işaret ediyormuşum görmüyor musun diyerek, o da görmeye çalışınca başımdan dumanlar tüttüğünü anlamış, onlar mutluluk dumanlarıymış diyor. sonra bulunduğumuz mekan da elbisemdeki su yeşili rengine bürünmüş. çok manidar geldi bana bu rüya…
terapiden sonra bir cafede oturup soluklandım. orda hemen İstanbul’da başvurusunu yaptığım işleri iptal ettim. çünkü anladım ki burada bir iş bulma çabam tamamen annemden ve sorumluluklarımdan kaçmak içindi. eve döndüğümde ne oldu biliyor musunuz 🙂 abim aradı ve ..( Anadolu’da bir şehir )’de  iyi bir iş olduğunu ve benim adıma başvuracağını söyledi. bu tesadüf olabilir mi !
ben eski eşimle evlenirken sadece ailem değil bütün çevremden kopmuştum, arkadaşlarım, işim, müzik grubum, hobilerim hepsinden kopmuştum. herkes beni terketmişti ve ben bunun sorumluluğunu hep eski eşime atmayı ve ona bağımlı bir hayat sürmeyi seçmiştim. halbuki aile bağımlılığından sıyrılıp kendi başımın çaresine bakmayı öğrenmem için bir planmış bu da demek ki… Ahmet ( eski eş ) evlilik hayatımızda iki kere boynuma bıçak dayamıştı benim ve tavrım tıpkı seansta beni öldüren adama karşı olan duyarsızlığım gibiydi. kendimi savunmadan öylece korkusuz hissiz beklemiştim beni kesse orda ölsem hiç umrumda değil yani. ilginç değil mi. demek geçmiş yaşamda almadığım dersim burda da devam ediyor böyle.
neyse lafı daha fazla uzatıp vaktinizi çalmayayım. çenem düştü terapiden sonra :)) son söz, ben hep çocuk kalmışım, kendi işini yapamayan, herşeyi başkalarından bekleyen bir çocuk. ilk defa gerçek anlamda büyüdüğümü hissediyorum. sorumluluklarımı üstlenmeye hazırım artık. teşekkürler.. Sevgiler. “
E127. Gün:

Merhaba Eylül Hanım,

..(Yaşadığı şehir ve ilçe adı )..’dan sevgilerimi gönderiyorum 🙂 bu sabah itibariyle evime dönmüş bulunuyorum. dikkat ettiyseniz artık evim diyebiliyorum. Zira şu hiç bir yere ait olamama duygusu uçmuş gitmiş görünüyor. mağduriyet duygusu da aynı şekilde uçup yerini kendini sevip güvenmeye bırakmış görünüyor.
istanbulda iken eski bir tanıdıkla geçmişe dair konuştuk da, benim eski eşim Ahmet’le evlenmeden önceki sıkıntılı dönemlerimde yaptığım bazı şeyleri anlattılar. ben bunları hiç bir şekilde hatırlayamıyorum. çok şaşırdım. hani ön görüşmede hatırlıyor musunuz aynı döneme ait sorularınızda takılıyordum da bilgi mi saklıyorum acaba diye düşünmüştünüz. oysaki hatırlamadığım daha neler varmış. Eylül hanım bu derece unutmak mümkün mü? ben Ahmet’le tanışmadan önce üç yıllık bir ilişkim vardı ve onun isteği ile sevgililik durumumuza son vermiş ama on yıllık dostluğumuzu bitirememiştik. o süreçte ben yine terkedilme sendromumu devreye sokup kendimi mağdur ve kurban moduna sokmuşum demekki. o zaafiyet anında Ahmet’in ruhsal rahatsızlıklarından etkilenmiş olabilir miyim? o dönemde herkes bana düşman bi tek Ahmet sevgili görünüyordu nedense. belki de ağır bir depresyon geçirdim de farkında olmadan atlattım.
 
neyse ya çok ayrıntıya girmeyeyim. eylül hanım tek cümle ile nasıl hissettiğimi soracak olursanız “sanki yıllardır yattığım komadan uyanmış gibiyim”
 
ana başlığımız olan para konusunda yeni kapılar açılıyor, çok güzel bir projemiz var, çalışmalara başlıyorum. aidiyet sorunu yüzünden bulunduğum her ortamdan kaçma isteğim artık yok. her ortamda ait hissedebiliyorum. sanırım kendimi buldum da ondan. nerde olursam olayım tam merkezimdeyim. Tablet telefon oyunları ve sigara bağımlılığı konusunda yüzde 50-60 azalma söz konusu. Geçmişi düşünürken hissettiğim derin acılar yerini sevgiyle kabullenmeye bıraktılar. Kızımı babasına teslim ederken gösterdiğim metanet de aile bağımlılığı konusunda adım attığımı gösteriyor. Şimdi kızım babasıyla (..yaşadığı yere çok uzak olan başka bir şehir )’de ama benim içimde ne bir hüzün ne bir boşluk var. Kafam rahat, sadece özlüyorum normal bi şekilde.

Regresyondan sonraki bir iki gün özellikle babamı yolcu ettiğim o siyah arabalı sahne gözümün önüne geldiğinde aynı hüzün, aynı ağlama isteği oluşuyordu. O da zamanla kayboldu. ( NOT: ÇALIŞILAN KONUYA BAĞLI OLARAK, BAZEN TAMİR FAZI DÖNEMİNDE BİRKAÇ GÜN HÜZÜN OLABİLİYOR AMA SONRA GEÇİYOR )

Terapi esnasında en çok nerde zorlandığımı biliyor musunuz? Geçmiş yaşamında keşke dediğin ne var sorusunda çok zorlandım. Ve siz orda gerçekten çok önemli bir blokajı çözdürdünüz. Keşkem yok diyorum inatla herşey olması gerektiği için olmuş diyorum. İşte burda kaderi yanlış anlamak, başa gelen herşeyi kabullenmek, vardır bunda da bir hayır şeklinde boyun eğmek vardı. Sizin orada ısrarla sormanız sonucu o son cümleler ağzımdan taşarcasına kontrolüm dışında dökülüverdiler: keşke kendimi daha çok sevseydim, keşke kendime değer verseydim, keşke bana yapılanlara izin vermeseydim… bu bence en önemli noktaydı.

Bir de annemle ilişkimde düzelme var. Annemin hep daha soğuk olduğunu düşünürdüm. Bugün son 10 yıldır ilk defa beni döndüğümde sıcak karşıladı. (NOT: ŞİFA, ÇOĞUNLUKLA SADECE KATILAN BİREYLE SINIRLI OLMAZ. BAZI ÇALIŞMALARDA, DANIŞANIN BAĞLANTIDA OLDUĞU TÜM SİSTEMİN DE BU ŞİFADAN ETKİLENDİĞİNİ ÇOK DAHA NET VE KOLAY ANLAYABİLİRİZ. )

Yine lafı uzattım kusura bakmayın. Siz ne düşünüyorsunuz hakkımda, sizce ikinci bir seansa ihtiyacım var mıdır? 

Sizi sevgiyle kucaklıyorum. iyi ve güzel haberlerle tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.”
 E14.jpg
Seanstan 6-6,5 ay sonra , Ocak 2016’da kendisi ile tekrar irtibata geçtiğimizde:
Merhaba 🙂
Epeydir size uzun uzun yazmak istediğim şeyler vardı. Bunlardan biri evet işe girdim. Çok da keyifli bir iş.  “…. ” yapımını öğretiyorum, bir yandan da öğreniyorum tabi. İki ay önce de nişanlandım. Sigarayı da bıraktım.”
 
“Nişanlandığım kişiyi yeni tanıdım aslında ama sanki bin yıllardır tanıyor gibiyim. İlginç olan onun da aynı hissediyor olması. Bazen o fransız hayatimdaki üç ay evli kalabildiğim eşim mi acaba diye geliyor aklıma. Çünkü yaşadığım sevgi duygusu neredeyse aynı. Çok enteresan bir duygu. Tabiki o mu değil mi bilemeyiz. Önemli olan ben kendimi artık gerçekten değerli hissediyorum. Mağdur değil kendi başının çaresine bakabilecek gücü olan biriyim artık. Kadinligimla barışıyorum. Migren de kayboldu. Genel olarak gerçekten çok mutlu ve huzurluyum. Yalnız son zamanlarda kafama takılan tek konu annemle ilgili. Halen çözemediğimiz birşeyler var. Hala kavga ediyoruz. Bunu hangi bilgi deneyimini öğrenmek için tasarlamış olabileceğimi bulmaliyim. …. Bunun dışında evlilik hazırlıkları, ev kurma gibi yorucu ama keyifli bir surecteyiz. İlk fırsatta sizinle yine gorusmek isteği kalbimin bir köşesinde duruyor.  Uzun oldu yine 🙂 sevgiler...”

 

E15.jpgSeanstan 7,5 ay sonra:

Eylül hanım merhaba,
Kafama takılan birşey oldu. Nisanlimla ayrıldık biz. İlişki tam uç ay sürdü. İliskimizin ilk başlarında sanki geçmiş yasamimdaki 3 ay evli kalıp büyük aşk yaşayıp, sonra savaşa askere gönderip bir daha görmediğim eşim gibi hissetmistim. Ve bu da 3 ayda bitecekmis korkusu yasamistim. Sonuçta sebep her ne ise birbirimizi sevdiğimiz halde ayrıldık. Şimdi acaba ben kendim farkında olmadan olayları manipüle mi ettim acaba diye kafama cok takılıyor. Bu konuda yorumunuz ne olabilir. Vaktiniz olunca  yazarsanız çok sevinirim.
Sevgiler…..”

Kendisine verdiğim cevapta :

-seansın üzerinden uzun süre geçtiği için ve seans notlarını yanımda taşımadığım için o esnada seans içeriğini hatırlamadığımı   ( Arşivim şimdilik Mersin’de güvenli bir yerde ama ben sürekli seyahat ediyorum )

-bir seansta karşılaştığımız ilişki 3 ay sürdü diye bu hayatta da öyle olacağı anlamına gelmediğini ; herşeyi bu kadar analiz ederek kurala bağlamaya çalışmanın doğru olmadığını

-ilişkinin bitiş sebebini anlamaya çalışmak ve bunu başka bir hayata dayandırmaya çalışmak yerine eğer bu kişiyi gerçekten seviyorsa sonucu değiştirmek üzerinde düşünebileceğini

-bilmediğim bir konu ( ilişkinin süreci ) hakkında yorum yapmamın mümkün olmadığını  ve bir fikrim olsa bile danışanı yönlendirmenin etik olmadığını belirttim.

Kendisiyle son yazışmamız bu şekilde kalmıştı. Bu yazının ilk taslağı bittiğinde kendisine emaille attığımda ise işte yoğun olduğu için ancak akşam bakabileceğini söylemesi tahmin edersiniz ki hoşuma gitti. Eskiden sürekli kafasında birşeyleri analiz etmeye çalışan ve gününün büyük bir bölümünü internette geçiren bir kişiyken şimdi bana anında dönemeyecek kadar işinde yoğun olması seans konumuzun “para blokajı” olduğunu düşünecek olursak benim için iyi bir gösterge.:)

Kendisinden 8 Nisan 2016’da Bu yazıyı Yazdığımda Aldığım Son Email (9,5 ay sonra )

” Merhaba Eylül Hanım,
Sizinle çalışmamızın ilk maddesi para sorunu idi. Hep kıtı kıtına param ya olur ya da hiç olmazdı. Şimdi ise hayatımın en güzel işinde çalışıyorum. Sabah 9 dan 15:00 e kadar süren, rahat bir ortamda, ve en sevdiğim …  oyuncakları yaparak, hem egleniyor hem de kazanıyorum.  …..’da eğitmenim. Gerçi asgari ücret alıyorum ama yaşadığımız ilçede yetiyor da artıyor bile.
Çalışma basliklarimizdan biri de aidiyet problemi idi. Kendimi hiç bir yere ait hissedemiyor, her nereye gidersem gideyim yabancı gibi oluyordum. Şimdi o duygudan eser yok. Ben her yere aitim artık.
Çalışmamız sırasında mağdur psikolojisi içinde olduğum ve bağımlılık ilişkileri kurduğum durumunu gozlemlemistik. Fransadaki geçmiş yaşamımda önce babamın terk etmesi, ardından eşimin  üç ay sonra savaşa gidip dönmemesi beni hayli yıpratmış, hayattan bezmiş bir hale sokmuştu. Ve akabinde bir gazinoda fahişelik yaparken bir sarhoş tarafından bıçaklanarak öldürülürken gözümü bile kirpmamiş, ölüme teslim olarak hayatımi savunmamistim.
Rehberimle gorusmede ise bana hayatıma sahip çıkmam ve  kendi ayaklarım üzerinde durmam gerektiğini söylemişti.

Çalışmadan sonra regresyonda şahit olduğum herşey üzerine düşünecek çok vaktim oldu. Hele en son yaşadığım 3 aylık nişan olayı bana çok şey öğretti. Baştan sona tüm hayatım ile fransadaki geçmiş yaşamımı karşılaştırdığımda o kadar benzer durumlar vardı ki. Bundan şunu anlıyordum. Geçmiş yaşamımda almam gereken dersimi almamistim. Çok sevgili eşimi ömrümün sonuna kadar beklemiştim. Ve onsuz perişandım. Şimdiki hayatimdaki  nişanlımla aramızda öyle bir yoğun duygu akışı vardı ki inanin geçmiş yaşamdaki eşimle aramızdaki duygularla tıpatıp aynıydı. Çalışmadan sonra duyguları çok net hatırladığımi söylemiştim. Sanki fransadaki eşim tekrar gelmiş ve almam gereken dersi bana tekrar veriyordu. Ben de kalpten kendisine teşekkür ve sevgi göndererek uğurladım. Nihayetinde hayatıma en güzel şekilde devam ediyorum. Kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. Mağdur olmadigimi , bolluk içerisinde olduğumu biliyorum. Bağımlılık ilişkileri kurmamda  bu mağduriyet hali sebeb oluyordu. Hep bir kurtarıcı bekliyordum. Halbuki kurtarıcı kendimmişim :))
Şimdi hayatımın görünen kısmı ortalama bir hayat gibi gorunuyor olabilir ama idrak seviyesi açısından eskiye göre çok daha farklı bir noktada olduğumun farkındayım.
Ha bu arada en önemli nokta 😉 annem.
Çalışma esnasında annem tüm güzelliği ile karşımda durmuş fakat neredeyse tek kelime etmemişti. Şimdiki annemle de küçüklüğümden beri hep problem yaşıyorduk. En son 2 ay önce küsmüş ve sus pus olmuştuk. En çok bu konu üzerine düşünüyor ve çözemiyordum. O iki aylık süreçte önce nefret etmemeyi öğrettim kendime. Nötr kalmayı başardım. Sonra birden farkettim ki, bu hayatta beni en çok zorlayan, kendisinden kactigim halde daha beterlerinin karşıma çıktığı, ve kaderî bir plan olarak dönüp dolaşıp yine aynı noktaya geldiğim annem ile olan sorun her ne idiyse cozemezsem bu dersin takrarlanacaginin farkındaydım. Sonra farkettim ki annem aslında benim bir aynamdi. Benim kendi içimde bir türlü kabul etmediğim, diktatör, kontrolcü, titiz, kavgacı vs taraflarimdi. Once bunların bende olduğunu kabullendim. Ve fark ettim ki bu hayatta beni en çok zorlayan kişi olarak annem aslında ruhsal planda beni en çok seven varlıktır. Bunu fark ettiğim anda müthiş bir sevgi akışı oluştu anneme karşı. Babamin ölüm yıldönümünde gittim öptüm sarildik barıştık Bundan sonra ne yaparsa yapsın eski etkiler oluşmayacaktır bende.

Ek olarak artık migren ağrıları çekmediğimi, nefes daralmasınin yuzde doksan azaldığını ve kilo veremesem bile kilo alma korkumun kalmadığını belirtmeliyim.

Sonsuz sevgilerimle

Ş11

 

NOTLAR:

1-Genelde seansa gelen danışanların çalışılacak birden fazla konu başlıkları olur. Yukarıda gördüğünüz konu başlıkları arasında belki ” nefes darlığı ” hariç diğerleri oldukça genel konulardır ve herbiri için en az birkaç seans çalışmak gerekir. Kilo konusu mesela,  tek başına uzun vadeli çalışılması gereken bir konudur.

Her konunun ilk oluştuğu ana giderek dönüştürmeye çalıştığımızda, yaşadığınız bütün sorunların kaynağını aynı geçmiş hayat içinde veya bu hayatınızdaki aynı travmatik anda bulacaksınız diye bir kural yok. Veyahut da çok katmanlı genel bir konuyu tek seansta %100 çözeceksiniz diye de bir kural yok.

Bilinçaltıyla çalıştığımız ve mekanik bir iş yapmadığımız için gelen her kişiden ne gibi bir sorun çıkacak , o sorunla ilgili açtığımız çekmecenin altından ne çıkacak, kişi çıkan bu şeye nasıl tepki verecek gibi konuları önceden kestirmemiz mümkün olmuyor. İlk defa gelen her danışana uzun uzun, şemalarla çizerek bunun mantığını anlattığım halde, bazı danışanlarda gözlemlediğim eğilim şu:  belki 50 yılın birikimi olan çok katmanlı bir sorunu ile gelerek o sorunu 2 saatte tamamen çözüp gitmek istemeleri ve seans öncesinde anlattığım tüm detayları unutmaları …

Eğer bana üstteki vaka hakkında yorumumu sorarsanız, para konulu bir vaka olarak ele alırım ve yıllarca hiç çalışmamış bir insanın şu anda çok sevdiği bir işi hem öğrenerek hem öğreterek tutkuyla yapmasının, üstüne para da kazanmasının çok önemli bir adım olduğunu düşünür ve sonuçtan dolayı kendisini tebrik ederim. Ama bu seansın kilo sorunu, ilişkiler konusu vb başka konular için yeterli olacağını asla düşünmem çünkü sadece para sorununa odaklandığımız bir seanstı. Nasıl ki bir kalp ameliyatı olup, hastaneden çıktığınızda aynı anda 6,5 derece olan gözünüzün+ çürümüş dişlerinizin+böbreklerinizdeki taşların da iyileşmesini ve hatta yüzünüzdeki sivilce lekelerinden eser kalmamış olduğunu beklemiyorsanız; bir seansta çalıştığınız tek konudan sonra hayatınızdaki diğer bütün sorunlarınızın da sihirli bir değnek değmişçesine geçmesini beklemeyiniz.

2-Bu vakada en ağır basan konu KURBAN MOD konusu idi. Bu açıdan değerlendirdiğimde yukarıda koyu renkli işaretlediğim bölümde danışanın da belirttiği gibi:” ben hep çocuk kalmışım, kendi işini yapamayan, herşeyi başkalarından bekleyen bir çocuk. ilk defa gerçek anlamda büyüdüğümü hissediyorum. sorumluluklarımı üstlenmeye hazırım artık. teşekkürler..” , bir kurban modelini en kolay böyle tanırsınız. Onlar hep mağdurdur, hep terk edilmişlerdir, felek hep onlara vurmuştur…hatta ileri boyut KURBAN MODsa gelen vurmuştur, giden vurmuştur. Güvendiği dağlara hep kar yağmıştır da o yine de ayakta kalabildiği için KİBİR bile geliştirip ” Yıkılmadım, ayaktayım ” demiştir…Başına gelen herşeyden hep başkaları sorumludur. Çevrenizdeki insanlar arasında en çok şikayet eden, en çok yaygara koparan, hiçbir zaman eyleme geçmeyen kişilere bakarsanız hepsi mutlaka KURBAN MOD’undadır.

Dolayısıyla, Türkiye’de en çok bulunan insan modeli de KURBAN MOD’dur. Toplum olarak çok meyilliyiz…kendi acılarımızdan kaçınmak için tv’de izlediğimiz dramlara üzülmeyi tercih ederiz.

3-Para Blokajı Konusu: Para sorununun kaynağına baktığımızda sandığınız gibi başrolde para olma ihtimali diğer ihtimallere nazaran genelde düşüktür. Bugüne kadar yaptığım seanslar arasındaki istatistiklere bakarsak, sorunun ardında yatan etmen çoğunlukla başka korku ve bağımlılıklarımız olduğu şeklinde. O yüzden rahatlıkla söyleyebilirim ki, sizin bilinçaltınızda böylesine bir korku veya bağımlılık varken; sabahtan akşama kadar ” Para benim dostum, parayı yok şöyle severim böyle severim, para hayatımı kolaylaştırıyor…şimdi kendime ihtiyacım olan tüm bolluk-bereketi çekiyorum...” vb türden olumlamalar yapmanız veya bunları kamyon arkası yazısı gibi bir yerlere yazmanız-asmanız çoğunlukla işe yaramaz. Bu durum, tahterevalliye oturmuş 94 kg’luk bir adamın karşısına 6 kg’luk bir kediyi koyup, kedinin adamı havaya kaldırmasını beklemeye benzer.

Örneğin: Param olmadığı için annemle kalıyorsam ve onunla bırakın bu hayatımdaki alamadığım sevgiyi, geçmiş hayattan tamamlanmamış bir işim varsa; senaryo gereği ben ancak parasız kaldığımda annemin yanında olabiliyorsam ve onun sevgisini öyle alabiliyorsam,  bu hayatta kendimi parasız bırakırım. Dolayısıyla ancak ruhumun dönüp bakmam gereken yaralarına bakmadan, farkettiğim sorunlarımla yüzleşmeden, bağımlılık ve korkularım üzerinde bir bir çalışmadan para konumu da çözemem.

4-Regresyon Terapisi ile çalışmak, soğan kabuğuna benzer. Her seansı bir kabuk soyma olarak düşünürseniz, hayat devam ettiği müddetçe hep yeni bir kabukla karşılaşacağım demektir. Yani bir seansta soğanın cücüğüne ulaşma yönünde bir kısayol ( shortcut ) metot henüz keşfedilmedi ..Eğer keşfedilseydi, emin olun ben de hala kendi üzerimde çalışıyor olmazdım..Ben hala kendimde farkettiğim yeni bir durum veya sorun olursa, gidip terapist bir arkadaşımdan seans alıyorum.

5-Bu vakada kendi tablolarımdan birini kullandım. ( İçimden Kuşlar Göçüyor -2009 -yağlı boya )

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

BİR ŞİFALANMA YOLCULUĞU-1. Bölüm

Standard

ŞY1

İsmine Berna diyeceğim danışanım 20’li yaşlarının sonlarında, genç, bekar ve çalışan bir kadındı. Seanslara şehirdışından geldiği için ilk kez 2015 yılı-ekim ayında bir araya geldiğimizde yol maliyetlerini de düşürmek amacıyla 1 gün arayla 2 seans çalıştık.

İlk defa geldiğinde doldurduğu form üzerinde yazdığı konular para ve ilişkiler konusuydu. Her iki teması da oldukça genel ve tek başına en az 3-4 seans çalışılması gereken konular olduğundan uzun bir ön-görüme sonucunda kendisi ile ufak bir çalışma planı yaptık.

İLK SEANS

ŞY2Hem kendisinde hem ailesinde yüksek sayıda düşük-kürtaj hikayesi olduğu için ve farklı farklı hikayelerini dinlerken dikkatimi çeken konular olduğu için öncelikle bu konuya bakmak istedim. Aile sistemini de içeren kapsamlı bir çalışma yaptık.

İKİNCİ SEANS ( İlk Seanstan 1 Gün Sonra )

24 Saat çok kısa bir süre olmasına rağmen, seanstan sonra herhangi bir tamir fazı semptomu yaşayıp yaşamadığını ve farklı bir durum yaşayıp yaşamadığını sorduğumda:

Normalde haftasonu 9.30 civarı uyanırım. Bugün 8.30 civarı uyandım. Kendimi dinç hissettim. İçime dönmüş, etrafımdaki hiçbirşeyden etkilenmiyor gibiydim.

Sabah ışıktan rahatsız oldum. Öğlene kadar devam etti. Öğlen 13’te tekrar uyudum ..gün ışığından rahatsız oluyordum. 15.30 gibi kalktığımda geçmişti.

Gece enteresan birşey oldu. Normalde yalnız yaşamanın etkisi olarak gece 5-10 kere açarım. Bu sefer daha çok uyandım. Uyandığımda objeleri algılayamadım. Karışık rüyalar gördüm. Yatağımın başında rüya kapanı vardır. Rüyamda bir kadın onu alıp karşı duvara attı ve ” Buna ihtiyacın yok ” dedi. Rüya orada bitti. Bir anda dehşete kapıldım çünkü bir anda biri geliyor ve bana sormadan benim sevdiğim birşeyi atıyordu.

Burada ben , ” Rüyadaki kadın kimdi, tanıdık biri miydi ? ”  diye sorduğumda biraz bekleyerek ”  Haa.. o sizdiniz ” dedi. Bunun üzerine şaşırarak gülümsedim.

Öğlen yattığımda rüyamda evimin koridoruna işedim. O kadar çok yaptım ki bitmedi…sanki 3-4 kişi yapmış kadar işedim. Ama sonunda pelvic bölgemde rahatlama hissettim.

ŞY3

İkinci seans konusu: Şimdiki hayatında bedenine uygulanan fiziksel şiddet ve hatta tecavüz ( erkek arkadaşı tarafından beraberliğe zorlanma ) olduğu için öncelikle beden terapi ağırlıklı bir seans yaptık. Ben bir psikiyatrist değilim fakat anlattığı örnekler dolayısıyla eski erkek arkadaşının pek de ruh sağlığı yerinde olan biri olduğunu söyleyemeyeceğim. Uzun süren ilişkileri boyunca anlık reaksiyonlarla defalarca boğazını sıkmış ve kendisini tehdit ederek ilişkinin devam etmesini sağlamıştı. Böylesi bir ilişkiden sağ salim kurtulduğu için şanslıydı.

Bu seansın bir yerinde babaya olan öfkesine de çalıştık.

NOT-1: Mix bir vaka olduğu için bu danışanın 3. ve 4. seanslarını da ayrı ayrı yazacağım. Böylelikle bir danışanın devam eden regresyon terapi yolculuğunu adım adım görme şansınız olacak.

NOT-2: Şifalanma bir süreçtir. Bazı insanların sandığı gibi, danışan 1 seans alıp kapıdan çıktığı andan itibaren olan hayatında bambaşka bir insan olmuyor. Seans sırasında yüzleştiği konuları kabullenebilmesi ve içselleştirebilmesi oranında şifalanma oluyor ve bu durum da ancak geri-bildirimlerle gözlemlenerek takip edilebiliyor. Yüksek ego genelde sorun yaratıyor ama aşağıdaki özellikler ise tam tersi olarak şifalanmada fark yaratıyor:

– ruhsal zeka ( farkındalık )

– yüksek motivasyon ( sorunu çözme isteği )

-işbirliğine açık olma ( danışmanla seans sırasında ve sonrasında işbirliği yapma ve terapiye dair tavsiyelerini dikkate alma )

( Devam edecek……..)

Sevgiler,

Eylül Erdoğan

KİLO SORUNU ( 3. Bölüm )

Standard

h

İrem Hn ile ilk 2 seansımızı 15 gün ara ile yapmıştık ve bu seans özetlerini daha önce sizlerle paylaşmıştım.

3. Seans için tekrar bir araya geldiğimizde kendisine o aradaki süreçte olan gelişmeleri sordum. Seans öncesi aldığım geri-bildirimler şöyleydi:

a) Anneye olan öfkem seanslardan önce çok daha yoğundu. Şu anda azalma olsa da öfkem devam ediyor. Mesela şu anda aynı evde konuşmuyoruz.

b) Baba ile iletişimim kopuk. Onun eve maddi katkısının az olduğunu düşünüyorum. Evin ihtiyaçlarını annemin maaş kartıyla ben hallediyorum. Babam ise parasını harcamayıp biriktiriyor. Benim maaş ise borçlarıma gidiyor.

 

m

c) Bu süreçte 3 kg verdim. Spor salonuna yazıldım ama haziran ortası gibi başlayacağım. Biraz protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum ama herhangi bir diyet listesi uygulamıyorum. Eğer canım tatlı isterse bile sadece tadımlık da olsa yiyorum.

Aldığım notlara göre İrem Hn’ın kendi görüntüsü-kilosu, spor kararı ve uyguladığı beslenme düzeni ile ilgili herhangi bir sorun görünmüyordu ama İrem Hn’ın en baştan beri farkettiğim ve mutlaka bakılması gereken konuları arasında gördüğüm ebeveynlere öfke ve kibir konuları vardı. Bu konuyu çözümleyemediğimiz müddetçe kendisi çok istese de ebeveynlerinden asla özgürleşemeyecekti ve onlarla yaşamaya devam etmek durumunda kalacaktı. Başka bir konusu olan para sorunu yaşaması bile bununla bağlantılı gibi görünüyordu. Kendini öyle bir borç altına sokmuştu ki 40 lı yaşlarda olmasına rağmen hala onlarla yaşamaya mecbur kalacağı bir hayat yaratmıştı..aslında hem tek başına yaşayabilmesine olanak sağlayacak bir işi, hem de part-time olarak yaptığı bir ek-işi olmasına rağmen, sürekli bir kısır döngü şeklinde devam eden para sorunu yaşıyordu.

 

yAslında 3. seans randevusunu konuşma aşamasında niyetimizi ilişkiler konusuna giriş yapmak olarak belirlemiştik çünkü şimdiki hayatında hep sorunlu ilişkiler yaşamış ve çok kısa süren sorunlu bir evlilik yaşamıştı. Ama ön-görüşmemizin sonunda vardığım kanaat, (regresyon terapisi dışında extra olarak aldığım başka bir psikoterapi yöntemine göre ), danışanım İrem Hn’ın annesine saygısı yoktu. O yüzden kendine bu tarz, asla bir araya gelme ihtimali olmayan türden ilişki modellerini çekiyordu. Ayrıca henüz görüşmemizin başında bile anne ile öfke problemi olduğundan bahsetmişti. O yüzden bu 3. çalışmamızda annesi ile olan bağlanma şekline bakmaya karar verdim ve bu konuda farklı bir psikoterapi yöntemi kullanmayı tercih ettim. Dolayısı ile bu 3. seansı bir regresyon terapi seansı olarak değil de bu seanslardan bağımsız olarak arada kullanılmış farklı bir metot olarak okumanızda fayda var.

 

Yaptığımız çalışma, danışanın annesi ile olan ilişkisini bilinçaltında nasıl algıladığını gösteren bir çalışmaydı:

a) Tahmin ettiğim üzere, danışanın annesi ile güvenli bir şekilde kurulmuş bir bağlantısı yoktu. Ölmüş olan ve ağır bir kader yaşamış olan anneanne ile anne arasındaki kopukluk, burada anne ile danışan arasında da bir şekilde tekrarlıyordu. Çocukların anneanneye öfkeli olmalarında ise başka dinamikler etkiliydi. Bu bölüme bakıp danışanın annesi ile ilk defa bağlantı kurmasını sağladık. Anneannenin D. Anadolu’daki ezilmiş kadın atalarına kadar giden kapsamlı bir çalışma oldu.

zb) Bunun dışında tamamen alan sayesinde keşfettiğimiz ve danışanın da seans içerisinde doğruladığı başka bir durum daha tespit ettik. İrem Hn’ın annesi, şu anki eşiyle yani İrem hn’ın babasıyla evlenmeden önce gençliğinde başka birini sevmişti ve onunla evlenmek istemişti. Fakat ailesi onun daha eğitimli ve iyi bir işi olan kişi ile yani İrem Hn’ın şu anki babası ile evlendirmişlerdi. Terapi sırasında bu ilişkinin tamamlanmamış bir ilişki olduğunu, eski sevgilinin hala orada takılı kaldığını, İrem Hn’ın ise sistemdeki bu durumdan etkilendiğini farkettik. Bu bölüm üzerinde de bir çalışma yaptıktan sonra seansımızı sonlandırdık.

 

Seanstan sonra İrem Hn oldukça rahatlamış ve hafiflemiş görünüyordu. Hatta eve gittiğimde kendisinden aşağıdaki mesajı aldım:

”  Eylül hanım iyi akşamlar. Bu çalışma çok iyi geldi. İyi ki buna karar verdiniz, çok etkilendim. Özellikle anneannemin ağrılarını bildiğiniz sahneden çok etkilendim. Benim için doğru insan olduğunuzu biliyordum. Bir kere daha anladım. Kendimi çok yorgun ama huzurlu hissediyorum. Tekrar teşekkür ederim herşey için. Sizinle gidebileceğim son noktaya kadar gitmek istiyorum. Karanlık hiç nokta kalmasın istiyorum. Bir sonraki seansı sabırsızlıkla bekliyeceğim. Sevgiler.  ….Evren bilinmezlerle dolu. Hergün yeni birşey öğrenmek çok etkileyici. İyi akşamlar.  ”

Birkaç gün sonra haberleştiğimizde ise dayısı ile beraber anneannesinin mezarını ziyaret etmeye gittiklerini söyledi. Sesi mutlu geliyordu. Yaptığımız seanstan sonra böyle bir ziyaret planması ve bunun için yaklaşık 100 km yol yapması çok manidardı.

vSeanstan yaklaşık birkaç hafta sonra haberleştiğimizde uykusuzluk sorununun geçtiğini, önceki dönemlere göre daha rahat uyuduğunu, seanstan sonraki dönemde annesi ile tekrar konuşmaya başladıkları belirti. Fakat İstanbul’da olduğum bir dönemde kendisinden aldığım emaile göre bu sefer baba ile çatışmışlardı . Artık tek başına yaşamak istiyordu fakat bunu gerçekleştirebilecek finansmana şu anda sahip değildi ama bir taraftan da ruhu baba ile olan sessiz çatışmayı da gün yüzüne çıkararak çözmesi gerektiğini gösteriyordu.

Gördüğünüz gibi, bu çalışmadan sonra yavaş yavaş bolluk-bereket konusuna da giriş yapmış bulunuyoruz. Bunu etkileyen tek bir faktör yok ama danışanımla beraber önümüze çıkan ve iç içe geçmiş her sorunu dönüştürerek ilerleme kararı verdiğimiz için bir süre daha kendisi ile çalışmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Ortalama ayda bir kere çalışarak süreç içerisinde durumu gözlemleyebilmemize imkan verecek şekilde süre bırakarak yolumuza devam ediyoruz.

Kendisi ile bu hafta 4. seansımızı yapmaya karar verdik. O seansta çalışılacak konuya, seans öncesi aldığım geri-bildirimlere göre karar vereceğiz. Bu arada danışan gizliliği diye bir kural olmasaydı her seans öncesinde kendisinin fotoğraflarını çeker ve kişinin değişen enerjisinin görünümünü zamanla nasıl değiştirdiğini sizlere de göstermek isterdim ama maalesef etik kurallar gereği böyle birşey yapmamız mümkün değil.

Bu arada geçen hafta kendisi ile karşılaştığımızda yeni birkaç şey daha farkettiğini söyledi ki bunlar benim için çok önemli detaylardı:

1-İrem Hn, annesiyle olan bağlantısına baktığımız bu seanstan sonraki hafta içerisinde vücudunda yoğun ısı artışı olduğunu* ve birkaç gün boyunca iştahının çok arttığını** ama sonra normale döndüğünü belirti.

2-Artık anneannesi aklına geldiğinde kalbinin sıkışmadığını, kendini çok daha rahat ve huzurlu hissettiğini söyledi. Eskiden anneannesine karşı kendini hem borçlu hem de suçlu hissediyordu. Sebebini daha önceki vakalardan birinde tesadüfen keşfedip dönüştürmüştük.

 

j

NOTLAR:

1-Bu blogta regresyon terapisi üzerine yazdığım için onun dışında kullandığım yöntem olursa, çok detaya girmeden sadece neye baktığımızı aktarıyorum. Dolayısı ile bu bölümü okurken bunu gözönünde bulundurmanızı rica ederim. Regresyon Terapisi ile de anne ile bağlanma şeklimize bakabiliriz , hatta anne dışında birçok kişi ile aynı anda karşılaşabiliriz. Ama ben burada bizzat enerjinin içinde olarak anneye özel bir çalışma yapmayı tercih ettim.

2-Tamamlanmamış eski ilişkiler konusu, ilerdeki ilişkileri de etkileyen önemli bir konudur. Bunun ne kadar önemli olduğunu bilseydiniz, kapıyı çarpıp gitmeden önce iki kere daha düşünürdünüz. Son zamanlarda bu tarz seanslara sık sık denk geliyorum.

Yaşadığınız olaylar sırasında sizin kendinizi suçlu veya suçsuz hissetmeniz önemlidir. Ama ilahi bir vicdan mekanizması vardır ki o sizin kendinizi nasıl hissettiğinizden daha da önemlidir. Kimisi buna ilahi adalet gibi isimler takar ama ” kollektif vicdan” demek daha doğru olur. Neyi, niçin yaptığınızı bilmeden yaparsınız, kendi bilincinizin dışında bir güç tarafından yönetilirsiniz. Çünkü sistem kişilere herzaman eşit yaklaşır ve denge ister.

3-Bu yaşamınızda anne veya babaya duyduğunuz öfke negatif duygularınız sadece bu yaşamla bağlantılı değildir. Bazen bakarsınız ki kişinin bu yaşamda anne-babası ile görünürde bariz bir sorunu yoktur, mantıklı bir gerekçesi yoktur ama taraflardan biri bazen bastırılmış bir öfkeye sahip olabilir. Bunun nedenine baktığınızda, kaynağını bambaşka bir yaşamda bulabilirsiniz. Eğer kaynağa gidip sebebi görüp kabul etmezseniz, dönüştürmezseniz belki de ömrünüz bu bastırılmış öfkenin sebebini anlamadan gelir ve geçer.

Örnek vermek gerekirse; normalde anne-babaya çok düşkün gibi görünmeyen çok bağımsız yaradılışlı bir insan, sırf başka bir hayatta ebeveynleriyle kalan eksik bir parçayı tamamlamak için 40’lı-50’li yaşlardan sonra bile olsa ailesinin yanına dönmeyi ve başka yaşamda eksik kalmış olan o zamanı tamamlamayı seçebilir. Ruh, eksik kalan şeyi herzaman tamamlamayı seçer. Ama insan zihni deneyimin içindeyken bu davranışın bilinçaltındaki sebebini asla bilemeyeceği için, genelde kendine uygun zemin yaratmak adına ailesinin yanına dönmek zorunda kalacağı olayları yaratmayı seçer ve derinlerde kalan gerçek sebebin farkında olmayabilir.

Buradan şunu çıkarmayalım; her 40 yaşından sonra ailesinin yanına dönen kişi başka yaşamda eksik kalan birşeyi tamamlamaya çalışıyor diye genelleme yapamayız. Burada sadece bir örnek veriyorum ve herzaman dediğim gibi her vakanın kendi içerisinde çok özel olduğunun altını çizmek istiyorum.

4-* : İrem Hn’ın sonradan farkedip bana aktardığı geri-bildirimlerin benzerini, daha önce anne ile bağlanma şeklini içeren şekilde regresyon terapisi yaptığım danışanlardan da duyduğum olmuştu. Bildiğiniz gibi seanstan sonraki tamir fazı döneminde herkesin tepkisi farklı şekilde olabiliyor. Anne ile olan bağlanma konularında ilk günlerde iştah artışı olabilmekte çünkü şifalanma sırasında vücudunuz daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. Bu ise özellikle karbonhidratlı veya şekerli şeylere geçici bir aşerme şeklinde olabiliyor. Geçici bir etki olduğu için bu konuda çok fazla panik yapmaya gerek yok.

5-**: Burada İrem Hn açısından oldukça önemli bir geri-bildirim daha var. Kendisi ile yaptığımız 2 .seansta şimdiki hayat regresyonu çalışmıştık. Doğum sahnesinde ( o kadar iyi hatırlıyorum ki ) çok üşümüştü. O kadar çok üşümüştü ki ben Mersin gibi bir yerde, üstünde battaniye olmasına rağmen ısıtıcı birşey açmak zorunda kalmıştım. O sahnedeki üşümesini gördükten sonra “ Kışın mı doğdunuz? ” diye sormuştum. ” Evet ” demişti. Buradaki üşüme sadece kışın doğmasıyla bağlantılı değildi. Anne ile bebek arasındaki mesafeyi de anlatıyordu. Annesinin kucağında olan ve annesinin sevgisini-sıcaklığını hisseden bir bebek hiçbir zaman o kadar çok üşümez. Kısacası buradaki üşüme sadece fiziksel bir üşüme değildi.

Bu detayı göz önünde bulundurduğumuzda, İrem Hn’ın bu seanstan sonraki hafta çok ısındığını hissetmesi şifalanma süreci ile bağlantılı. Mersin’de yaşadığı için haliyle biraz terlediği bir hafta olmuştu ama önemli olan annesi ile olan bağının şifalanmasıydı. Nitekim annesi ile de konuşmaya başlamaları da yine aynı haftaya denk düşmüştü.

Şimdilik bu kadar. Bir sonraki vakada görüşmek üzere…

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

PROJEKSİYON ( 15.12.2014 Tarihli “KÜRTAJ” başlıklı vakanın devamı )

Standard

p5

Kürtaj başlıklı vakayı okuyanlar belki hatırlarlar Işıl Hn’ı. 30’lu yaşlarda, genç , çalışan ve bekar bir kadındı. İlk seansa geldiğinde çalışma konumuz hayatının her alanında hissettiği yetersizlik duygusuydu. O sırada herhangi bir ilişkisi yoktu, geçmişte bir nişanlanma ve ayrılık dönemi yaşamıştı. Kariyerinde ise bulunduğu departman ve yaptığı iş onu tatmin etmiyordu. Geçmek istediği departman ve şartlar ise oldukça umutsuz görünüyordu.

Işıl Hn ile 2014 yılının aralık ayının başlarında çalışmıştık. Aradan 2-2,5 ay gibi bir süre geçtikten sonra benim önerimle ikinci bir seans daha yapmaya karar verdik. Bu arada, 2. seansımıza başlamadan evvel Işıl Hn’a o süreçte hayatında olan gelişmeleri sordum ve aşağıdaki geri-bildirimlerini not ettim.

woman watching tv in the morning1-Normalde evde tek başıma kalmaktan hiç hoşlanmazdım. Eğer yalnız kalmak zorunda kalırsam ya TV veya ışığı açık bırakırdım ya da gün ışığını görene kadar uyuyamazdım. Şu anda böyle bir şey yok. İlk seanstan sonra geçti.

2-Dışlanmışlık hissi %100 olmasa da neredeyse %90-95 oranında geçti. ”

3-Size geldiğimde işle ilgili bir memnuniyetsizliğim vardı. Şu anda farklı bir departmana geçme konusunda yol açıldı, olumlu gelişmeler var ama halen biraz belirsizliğini koruyor. Netleşmesini bekliyorum.

p2

4-Yeni başlayan bir ilişkim var. 1,5-2 seneden sonra ilk defa bir ilişkiye başladım. Henüz 20 gün oldu, iyi gidiyor. O yüzden şu anda bende kendimi güzel hisssetme, değerli hissetme konusu daha ağır basıyor. Bu seansta ona çalışalım.”

Geri-bildirimler içerisinde hem kariyerle ilgili olumlu gelişmeler olması hem de yeni başlayan bir ilişkisinin olması hoşuma gitti. Yeni başlayan ilişkisi ile ilgili probleminin ne olduğunu sorduğumda ” Aslında karşı taraftan gelen bir sorun yok. O bana çok iyi davranıyor ama ben sanki güvenemiyor gibiyim. O kadar ilgili ve iyi davranmasına güvenemiyor ve altında birşey arıyor gibiyim. Kendimi çok güzel bulmuyorum, bazen şişman buluyorum. ” dedi.

Bunun üzerine geçmiş ilişkileri üzerine bazı sorular sordum. Geçmişte 2,5 yıl ilişki üzerine bir ayrılık ve tekrar bir araya gelip 1,5 yıllık ilişki yaşadıktan sonra da nişandan döndüğü bir ilişkisi olmuştu. Onun dışında referans alabileceğimiz kayda değer başka bir ilişkisi olmadığını belirtti. Bu ilişkisinin ayrılık kısmı ile ilgili de birkaç soru sorduktan sonra seansımıza geçtik.

p4Öncelikle mevcut ilişkideki duruma baktık. Işıl Hn burada daha önce hiç farketmediği birşeyi keşfetti. Aslında mevcut ilişkide karşı tarafa güven vermeyen, davranışlarıyla mesafe yaratan kendisiydi. Bu şekilde davranmaya devam ederse, bu kişiyi kaybedeceğini gördü. Burada asıl güven uyandırmayan tarafın kendisi olduğunun şaşkınlığı üzerine, bu durumun kaynağına baktık. Kaynak çok fazla uzakta değildi aslında. Henüz bu yaşamda 2 sene önce bitmiş görünen 5 yıllık ilişki , Işıl Hn tarafından aniden bitirildiği ve sayfa sevgiyle kapanmadığı için şu andaki ilişkisinde karşı tarafa güven uyandırmamanın kaynağı olarak görünüyordu.

p6Kısacası; eski nişanlısı ile olan ilişkisi tamamlanmamış olarak görünüyordu ve bu da yeni ilişkisinin yürümesine engel yaratıyordu. Yaptığımız çalışmada eski nişanlısı ile karşılaşarak onunla bir helalleşme sağlandı. Uzlaşma sağlandığı anda karşı tarafla sevgiyle vedalaştı. Çalışmaya başladığımızda eski nişanlısına karşı yoğun öfke hissettiğini söylemişti ama seans bittiğinde kendini hafiflemiş hissettiğini söyledi.

Seansımızdan bir gün sonra haberleştiğimizde akşam kendini biraz yorgun hissettiğini, gece ara ara uyandığını söyledi.

p7Seansımızdan iki gün sonra haberleştiğimizde çok rahat uyuduğunu ve o anda kendini çok iyi hissettiğini söyledi.

Seansımızdan 35 gün sonra haberleştiğimizde ” İlişkim devam ediyor. Şu anda sevgilime olan güvenimde bayağı ilerledim. Çok rahatım. Ama eski nişanlıma ara ara aklıma geldiğinde kızabiliyorum, sonra çabucak geçiyor düşüncelerim. Ek olarak artık geçmişi daha az düşünmeye başladım. İlişkim de bu arada henüz erken olmasına rağmen ciddileşmeye başladı, annelerle tanışma durumundayız.” dedi.

p8İlk seansımızdan sonra annesi ile ilişkisinde de yakınlaşma beklediğim için bununla bağlantılı herhangi birşey olup olmadığını sorduğumda ” Annemle daha çok dertleşmeye başladık. Bana olan güveni ve inancı daha da artıyor, hissediyorum.” dedi.

p9

İş konusunda yeni birşey olup olmadığını sorduğumda ise ” Bu ay sonunda pozisyon değişikliğim duyurulacak. Şimdilik sadece X departmanına geçişim yapılıyor. Maalesef halen outsource ( dış kaynaklı firmaya bağlı ) olarak devam ediyorum. Umarım o da zamanla değişecek.”  dedi.

Ben de kendisine ilk seansımızı yapmadan önceki dönemi hatırlamasını, o dönemde  X departmanına geçmesinin bile bir hayal olduğunu ve düşük olasılığı olan bir durumda güzel bir şans yakaladığı için şükran duyup şükretmenin ona daha olumlu olayları çekebileceğini söyledim ve bu yeni departmanda motivasyonunu yüksek tutmaya çalışmasını tavsiye ettim. Yeni bir gelişme olursa da email atmasını rica ettim.

NOTLAR:

1-IŞIL Hn ilk seanstan sonra hayatının farklı alanlarında birçok olumlu gelişme ile karşılaşınca, özellikle de kariyerinde olumlu gelişmeler olunca seanslara bir süre ara vermek istemişti. Bu eğilime çoğu danışanda rastlıyorum. Ama bu sefer de şöyle bir yanılsama ile karşılaşıyorum. Henüz çözümlenmemiş başka bir hayat alanı, sizin o anki mutsuzluğunuzda etkili olabiliyor. Mesela bu örnekten yola çıkarsak; ilk seansta yetersizlik duygusu diye baktık ama sebep kürtajla alınan bir kardeşin danışanda eklenti olarak bulunması çıktı. Bu eklenti hayatı boyunca danışan ile anne arasında mesafeli bir ilişki gelişmesine de yol açmıştı. Anne ile mesafeli ilişki ise kişilerin hayatları boyunca tüm ikili ilişkilerini etkileyen çok önemli bir konudur. Dolayısı ile anne ile ilişkide şifalanma, ikili ilişkilerinde şifalanma getirdi ve 5 yıllık ilişkiden sonra hayatına 2 senedir kimse girmeyen Işıl Hn bir anda güzel bir ilişkiye başladı. Annesi ile yakınlaşma başladı. Söylediğine göre annesi dahil çevresindeki herkes Işıl Hn’daki bu değişimi hissedip ona ne olduğunu sormaya başladı…….vs vs. Herşey bir zincir gibi iç içe olduğu için hiç ummadığımız alanlarda şifalanma sağlandı. Dolayısı ile Işıl Hn her ne kadar kariyerinde olumlu bir gelişme olunca seansa ara vermek istediyse de bir seans daha çalışmasını ve farklı bir konu seçmesini tavsiye ettim. Bu ikinci seansta,  ilişki odaklı baktığımızda ilişkideki güven sorunu ortadan kalktı ve ilişki derinleşmeye-ciddileşmeye başladı. Eğer bu konuya bakmasaydık belki de Işıl Hn güven vermediğini sandığı ama aslında kendisinin güven vermediği bu kişiyi uzun vadede kendinden uzaklaştırabilecekti. O yüzden iyi ki tavsiyemi dinlemiş ve  ikinci seansa gelmiş diyorum. Bana güvendiği ve tavsiyemi dinlediği için de kendisine buradan teşekkür ediyorum.

2-PROJEKSİYON ( YANSITMA ): Psikolojinin bir numaralı kuralıdır. Kişinin kendinde kabul edemediği duygularını veya bazı yetersizliklerini dış dünyadaki kişilere yansıtmasıdır. Bir çeşit savunma mekanizmasıdır ve kişinin kendini suçlu hissetmemek için bulduğu mükemmel bir kendini kandırma metodudur. Buradaki danışanım Işıl Hn ne demişti hatırlarsınız: “ Yeni bir ilişkiye başladım ama karşı taraf bana güven vermiyor. Onun davranışlarının altında birşey arıyor gibiyim.” Meselenin aslına baktığımızda ise asıl güven vermeyen kişi kendisi çıktı. Konuyu şifalandırmaya çalıştıktan kısa süre sonra ilişkisinde yakınlaşmanın artması ve beraberliği ciddi bir boyuta taşıma kararı ise, baktığımız ve dönüştürmeye çalıştığımız konunun ilişkisine gerçekten fayda sağladığını gösteriyor.

3-KISSADAN HİSSE: Hiç ummadığınız bir konu, sizin bugün yaşadığınız bir ilişki sorununun veya kariyer sorununun veyahut da para sorununuzun kaynağı olabilir. Geniş düşünün, ön yargılı olmayın ve bilinçaltı konusunu hafife almayın. Einstein’ın da dediği gibi:

Man muss die Welt nicht verstehen, man muss sich in ihr nur zurechtfinden. ”

İnsan dünyayı anlayamaz, onu ancak kendi içinde bulabilir.

Sevgilerimle…