BİR BONUS FAYDA HİKAYESİ: ” KİVİ ALERJİSİ ” ( 1. Bölüm )

Standard

İsmine Şermin diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarının başında, bekar ve çalışan bir kadındı. Kendisiyle 2020 yılında çalışmaya başladığımızda ana konumuz iş hayatıyla ilgili sorunlardı. Ancak seanslarda ilerlerken başka alanlarda da geri-bildirimler aldığım için hem alerji hem de psiko-biyoloji konusuna örnek olması açısından bu vakayı paylaşıyorum.

2. SEANS: Bu seansta ana karnı ve 0-6 yaş dönemine bakmaya niyet ederek bir araya gelmiştik. Ana karnı dönemini keşfederken annesinin çocuk denecek yaşta kendinden çok büyük yaşta biriyle zorla evlendirildiğini, yaşı küçük olduğu için birkaç sene sonra Şermin hn’a hamile kalınca resmi nikah yapıldığını ve bir çocuk gelin olarak bu dönemi bir nevi tecavüz hisleriyle geçirdiğini öğrendim.

Hamilelik sürecini yalnız, desteksiz ve korkularla geçiren annenin doğumu da oldukça zor geçince apar topar sezaryene alınıyordu.

Doğumdan sonra 0-3 yaş dönemine dair önemli bir anıyı keşfediyorduk ki Şermin hn kendiliğinden başka bir anıyı hatırladı.

Buradan sonra Şermin Hn ergenlik döneminde geçen ve taciz içeren birkaç anıyı daha hatırladı ve bu sebeple seansın akışı mecburen değiştirmek zorunda kaldık. Bu taciz anlarını daha önce hiçbir yerde kimseyle konuşamadığını belirttiği ve olumsuz etkilendiğini gördüğüm için bu konuya öncelik verip beden terapi ağırlıklı ilerledik. Ana karnı ve 0-6 yaş dönüştürme konusunu ise başka bir zamana bıraktık.

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notlarda:

-Kg bağlantısı

-Sık idrara çıkma

-Yaşam enerjisi düşüklüğü ve

-Kivi alerjisinin bu konularla bağlantısı olduğunu düşünüyorum.

-Ana karnı dönemini keşifte kaldığımız için, bir sonraki seansta mutlaka ana karnından başlayarak ilerle.

NOT: Geri-bildirim ve NOTLAR bölümleri vakanın ikinci bölümünde yer alacaktır.

MESLEKİ ÖZGÜVEN PROBLEMİ HAKKINDA BİR VAKA ( 1. Bölüm )

Standard

A1

İsmine Açelya diyeceğim danışanım, 40’lı yaşlarının başlarında, yurtdışında yaşayan  bir kadındı. 2019 yaz aylarında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Mesleki özgüven problemimi ve genel özgüven problemimi çözmek ” yazmıştı.

Açelya hn erkek arkadaşının iş nedeniyle yurtdışına gittiğini ve kendisinin de ona eşlik ederek 2 yıldır yurtdışında yaşadığını belirtmişti.

Yaklaşık 7 yıldır çalışmıyordu ve son 2 yıldır erkek arkadaşına bağımlı bir hayat yaşıyordu. Bu sebeple daha çok mesleki anlamdaki özgüven probleminden şikayetçi idi.

Tüm hayatını ilgilendiren sorular sorduğum uzun ön-görüşmemizde aldığım bazı bilgiler:

-anne ve babası çalışan insanlar oldukları için ve o dönemde şu anki gibi bir doğum izni süresi olmadığı için bebekken kendisine bakacak kimsenin bulunmadığı

-0-3 Aylık bebekken, annesinin kendisini lojmanda telefon ahizesini yanında açık bırakarak işe gittiği; bebek ağladığı zaman annesinin veya babasının eve gelip ilgilendiği

A3

-doğduktan sonra ilk hafta içinde annesinin göğsünün yara ve iltihap olduğunu ve o günden sonra bir daha süt içmediği

-tek çocuk olduğu ve 1,5 yaşından itibaren kreşe gönderildiği

-ilerleyen yaşlarında babasının genelde evde olmadığı, işten çıktıktan sonra arkadaşlarıyla kağıt oynayarak geç saatlerde eve geldiği

-annesinde sayısı net olmayan birkaç düşük ve kürtajlar olduğu

-küçükken mahalle bakkalının kendisini ve bazı arkadaşlarını taciz ettiğini dışardan duyan annesinin bunu duyduğunda “ Ama o bize hasta yolluyor ” demesinden olumsuz etkilendiği

-30’lu yaşlarda iken kendisine bir psikiyatrist tarafından ADHD ( hiperaktivite ) teşhisi konulup o dönemlerde 2-3 sene ilaç tedavisi uygulandığı; bu sürenin sonunda tedaviyi kendi isteğiyle sonlandırdıktan sonra yıllardır ilaç kullanmadığı

 

seans

 

İlk defa gelen herkese kısa eklenti temizliği ile başlattığım için bu seansa da öyle başladık. Daha yatağa uzanıp derin nefesler almaya başlar başlamaz bedeninin çok yoğun şekilde sarsılmaya başladığını gördüm. Sanki çok üşüyen biri gibi yatakta dalga hareketi yaparak sallanmaya başlaması çok rastladığım bir durum değildir. ( Bugüne kadar 7 yıl içinde belki 2 ya da 3 kere rastlamışımdır )

Bunun üzerine Açelya Hn’a daha önce bedenen böyle birşey yaşayıp yaşamadığını sordum. Yurtdışında katıldığı bir meditasyon kampında benzer şeyin olduğundan bahsedince, bu meditatif çalışmaya rehberlik eden birinin bulunup bulunmadığını ve müdahale edip etmediğini sordum.

A4Brezilyalı bir şamanın liderlik ettiği bu çalışmada şaman kendisine bunun korkulacak birşey olmadığını ve sakin kalmasının yeterli olacağını ve onun koruması altında olduğunu bildirmişti. Bu sorunun derin meditasyon anlarında bir kere de nefes çalışması yaparken yaşadığını ekledi.

Bu bölümde beden çok yoğun birşey(ler)in etkisi altında ve hareketli olduğu için kendime özel bir not ekledim…” Bedeni sanki doğum yapar gibi ileri geri istemsizce, elektrik veriliyor gibi hızlıca sarsılıyor, ilerdeki seanslarda bunun bir daha olup olmadığına bak.”

Bu sarsılmaların doğum travmasıyla ilgisinin olduğunu kinesiyoloji ile teyit ettikten sonra ilk seansa beden terapi içeren doğum travması konusuyla başlamak zorunda kaldık. Dolayısı ile ön-görüşmede seçtiğimiz konu ile ilerleyemedik.

Bu doğumu travmatik yapan başka bir faktör; sezaryen ile gerçekleşen doğumda anneye o dönemde narkoz olmadığı için eter verilmiş olması ve annenin doğum sırasında yaşanan herşeyi duymuş olmasıydı. Tamamen beden terapi uyguladığım bu bölümden sonra, bu konu ile ilgili detayları annesinden öğrenmesini rica ederek seansı noktaladım.

 

Kendime aldığım özel notlarda:

-Yurtdışında yaşadığı ve Türkiye’ye kısa süreli geldiği için bir bireysel seans daha yaparak nasıl ilerleneceğine takip ederek karar ver.

-Bağlar Çalışması’na uyan çok konusu var.  …….   ………   …………  vb. konulara mutlaka Bağlar ile bakılmalı.

g2

 

7.GÜN:

Selamlar,

İlk 24 saat; Seans sonrası sadece uyudum diyebilirim. Eve gittim 17.30 gibi uyudum, arada uyanıp minikbi altar yapıp bir mum yakıp, bişeyler yiyip tekrar uyudum. ilk 24 saat aklımdaki tek soru ama ben daha önce bağımsız özgür kendi ayakları üstünde duran bi insandım son 7 yıl olan bu çalışmama hali bağımlılıktan mı yani, oldu.

Son bir hafta çok yoğundu, genelde yalnızdım, ve enerjim çok iyiydi. Hatta regl’yken bile normalde sancılı geçtiği için yatarım bu sefer aktif olmam gerekti ve bunun için pek mırın kırın etmedim. Istanbulda olmanın çokrahatlatıcı olduğunu, burdayken kendimi kimseye karşı borçlu hissetmediğimi farkettim.

Bugün hiç olmadığı kadar üzgünüm, çok üzgünüm. Sürekli ağlamak istiyorum ama olamıyor, kalbim çarpıyor ve ağrıyor. Şu anda oluşan belli bir nedenden ötürü değil bu his.

Benim bugün istanbula gelmem gerekti son anda, carsamba veya persembe yazlığa dönmem gerekicek yine. Salı öğleden sonra 17.00 civarında müsait olabilir misiniz bir sonraki seans için?

Teşekürler

 

Belirttiği tarihte programım müsait değildi fakat yurdışına dönmeden önce tekrar bir boşluk ayarlayıp 2. seans için randevulaştık.

 

( Devam edecek…….)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

TEKRARLAYAN LOHUSA DEPRESYONU HAKKINDA BİR VAKA ( 2. Bölüm )

Standard

L2

 

İlk seanstan yaklaşık 35 gün sonra Bağlar Çalışması’na ( regresyon terapisi dışında teknikleri kullandığım grup çalışması ) katıldı.

Burada seçtiği konu çocuğunu kabullenme ve bağlanma sorunuydu.

Çalışmaya başlamadan evvel kendisinden, ilk seansta takıntılı düşünceler olarak bahsettiği  anlarda kafasından geçirdiği cümleler genelde aynı cümleler olduğu için paylaşmasını rica ettim.

Bu cümleler : ” Bu çocuk benim mi? Anne olduğuma inanamıyorum. ” idi.

 

BBAĞLAR ÇALIŞMASI:

Burada yaptığımız çalışmada; anneannesinin 3 yaşındayken evlatlık verilmesinin hem anneanne-anne arasındaki ilişkide hem de Gönül hn ile anne arasındaki bağlanma şekli üzerindeki etkilerini gördük. Gönül Hn’da yoğun ebeveynleştirme teması da vardı. Bu konuları içeren detaylı bir çalışma yaptıktan sonra seansı noktaladık.

İlk seansımızdaki ön görüşmede, Gönül Hn küçükken annesinin psikolojik sorunları olduğundan bahsetmişti. Annesinin bu sorunları, evlendikten sonra başlamıştı. Bazen sinir krizleri geçirerek kas katı kesiliyor ve kilitlenerek konuşamayacak duruma geliyordu. Bu durum her yaşandığında ise hastaneye kaldırılarak sakinleştiriler yapılıyordu.

 

 

g2

 

28 GÜN SONRA:

” …Ben iyiyim Eylül Hanım çocuğuma daha da bağlandım tesadüfen annem bugün birşey söyledi.annemin kalp rahatsızlığı var kalp herkeste tek noktadan atım yaparken annemde bazen çift yerden atım yapmaya başlıyor (halk arasında bilinen taşıkardi değil) svt diye geçen bir rahatsızlık .üzüntü stres sıkıntılı durumlarda tetikleniyor ve çift atım başladığı zaman kalp atışları 200 e kadar cıkıyor ve nefes alamamaya konuşamamaya başlıyor elden ayaktan kesiliyor acile kaldırılması gerekiyor kendi kendine durmuyor .acilde bir iğneyle kalbi durdurup tekrardan başka bir iğne yaparak kalbi tekrar çalıştırıyorlar bunlar saniyelik zaman diliminde yapılan bir işlem.bazen stres sıkıntıya bağlı haftada 2 -3 kez bu şekilde hastaneye kaldırdığımız oluyor.bu akşam annemle konuşurken benim kalbim tam öyle olacakmış gibi hissediyorum başlayacak sanıyorum yatıyorum hop başlamadan geçiyor dedi bu hafta bi kaçkez oldu tam kötüleşmeye başlıyorum anlıyorum kalbimin tutacağını ama hop geçiyor bağlar çalışmasıyla bir alakası olabilir mi diye bana sordu? Bilemiyorum tabi alakası var mıdır ?annem bu rahatsızlığa ananem öldükten sonra sahip oldu.

 

Kendisine verdiğim cevapta, annesini ve anneannesini içeren bir çalışma yaptığımız için onda da bazı konularda şifalanmalara yol açabileceğini , bu sebeple bir süre daha gözlemlemelerini tavsiye ettim.

L6

 

3 AY SONRA:

Eylül hanım ,

valla herşey yolunda o duygular ,düşünceler  falan yok.bitti herşey. tekrarlar diye cok korkuyorum ama şu an hayat normal.annemin kalp rahatsızlığıyla ilgili tekrar ediyor mu diye sormuştunuz.bir süre durdu sonra sadece 2 kere oldu aynı gün 2 kere acile gitti annem.şimdi sordum kendisine, ayakta atlatıyorum kendi geçiyor dedi ,hastaneye sürekli gidecek kadar olmuyor dedi. annemi de başka konular için size göndereceğim.
Herşey için teşekkürler               “
Ş11
NOTLAR:
1-İlk seans sonunda kendime aldığım özel notlara göre, Gönül Hn’ın lohusa depresyonuna olumsuz etki edebilecek bir-iki konusu daha olabileceğini düşünüyorum. Ancak şimdilik bir bireysel seans ve Bağlar Çalışması ile danışanda arzu ettiği düzeyde bir şifalanma olduğu için , yeni bir randevu ayarlamadık. İlerde kendisi ihtiyaç duyduğunda, ilk seans sonunda önerdiğim konu(lara) bakılabilir.
2-Gönül Hn’ın annesinin daha önceden haftada 2-3 kere hastaneye kaldırıldığını bildiğim için, yaptığımız Bağlar Çalışması’nın annesinin şifalanmasına da katkıda bulunmuş olduğunu belirtebiliriz çünkü üzerinden  4 ay geçmesine rağmen bu süreçte hiç hastaneye gitmemiş.
Bağlar Çalışması’nda sadece danışanı değil , kişinin aile sistemini içeren bir çalışma yaptığımız için danışanın kendisi dışında kalan aile bireylerinde de zaman zaman iyileşmeler olduğuna rastlıyoruz.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

TEKRARLAYAN LOHUSA DEPRESYONU HAKKINDA BİR VAKA ( 1.Bölüm )

Standard

L2

İsmine Gönül Hanım diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarının ortalarında, çalışan, evli ve çocuklu bir kadındı. Kendisi ile 2019’un eylül ayında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Lohusa depresyonu tekrarlaması ” yazmıştı.

Yaptığımız ilk ön görüşmede aldığım bazı bilgiler:

-3 Yıl önce kanama vb sağlık sorunları sebebiyle sorunlu geçen bir hamilelik sonrasında sezaryenle doğum yaptığı

-Doğum sırasında ek olarak miyomlarının alındığı için ameliyatın çok daha uzun sürmesi ve ağrılarının da daha yoğun olması sebebiyle ilk günleri çok zor geçirdiği

-Rahimdeki extra dikişler sebebiyle hastaneden eve çıktıktan sonraki süreçte bebeğini kucağına alamadığı, buna ek olarak göğüslerinde yaralar çıkması sebebiyle bebeği emzirirken çektiği acı sebebiyle bebeğiyle bağ kuramadığı için kendini garip hissettiği

-Tüm bunların üstüne başlayan lohusa depresyonu ile elini kolunu kaldıramayacak duruma gelmesi ; kafasında dönüp duran takıntılı düşünceler  sebebiyle gittiği psikologu tarafından psikiyatriste yönlendirilerek ilaç+ terapiye başlandığı

-İyileşince terapilerin sonlandırılmasına rağmen bir süre daha ilaç kullanımına devam edildiği dönemde durumun önce 4-5 gün, 3 ay sonra tekrar 4-5 gün ve 4 ay sonra tekrar birkaç gün olmak üzere nüksettiğini ve sonra 1 yıl boyunca tekrarlamadığını

 

L1-En son ataktan 1 yıl sonra bebeği 2 yaşına yaklaşırken sevdiği bir akrabasını kaybedince durumun tekrar nüksedip iyice ağırlaşarak ilerlediğini ve ek olarak artık haftasonlarında hafif hafif anksiyete de yaşamaya başladığı ; ” Şimdi napacağım, bu çocukla nasıl bütün gün vakit geçireceğim ” tarzı endişeli düşüncelerin iyice tavan yapmasının ardından kötüleşerek tekrar psikoloğuna gittiğini ve yine aynı şekilde psikiyatriste yönlendirildiği

-Psikiyatristi tarafından tekrar ilaç tedavisi uygulandıktan sonra hala terapiye devam ettiğini ve en son teşhisinin OKB+ depresyon + anksiyete olarak revize edildiği şeklindeydi.

 

Ailesi ve hayatıyla ilgili detaylı sorularımdan sonra seansa geçtik. Bu sorularım sırasında edindiğim izlenim lohusa depresyonu dışında oldukça fazla konu başlığımız olacağı şeklindeydi.

 

seans

 

Gönül hn, henüz seansın ilk dakikalarında iken 30’un üzerinde eklenti algılayınca seansa eklenti temizliği ile başlamak zorunda kaldık.

 

L3

1.EKLENTİ: 6 Yıldır kendisinde bulunan, bel fıtığı nedeniyle evde yatmak zorunda kaldığı bir dönemde çektiği bir eklentiydi.

Etkileri: Baş dönmesi ve baş ağrısı, gözünü kapattığı anlarda baş dönmesi, her pazar sabahı kötü bir modda uyanmasına sebep olmuştu. Yorgunluk ve ağırlık yaratmıştı.

 

2.EKLENTİ: 10 Yıldır kendisinde bulunan

a) Başarısızlık korkusu ile çektiği 7 gezinen enerji

Etkileri: Heyecanlı olmasına, işte rezil olma korkusuna sebep olmuşlardı. Karında gaz ve şişkinlik ile ara ara mide spazmlarıyla ilişkili sorunlar yaratmışlardı. Sürekli olarak işte panik olmasına ve her yaptığı şeyden şüphe duymasına ve hata yapmaktan korkmasına sebep olmuşlardı.

L4b) Eski müdürüne öfke ile çektiği 38 gezinen enerji

Etkileri: Sol bacağında özellikle stresli olduğu zamanlarda olan ağrılara, sindirim sorununa, kabızlığa, daha çok karbonhidrat ağırlıklı ve şekerli şeyler yeme isteğine yol açmışlardı. Müşterilere karşı daha tahammülsüz olmasına ve işini sevmemeye başlamasında etkili olmuşlardı. Aceleci olmasına, altlarına karşı daha despot olmasına, zaman konusunda panik olmasına yol açmış, saç diplerinde kaşıntı ve pullanmaya sebep olmuşlardı. İşyerinde panik olduğunda elinin-ayağının boşalır gibi hissetmesine, geceleri uykuya dalamamasına ve uyuyamamasına sebep olmuşlardı.

 

Tüm bu eklentileri çekme sebepleri üzerinde çalıştıktan sonra hepsini göndererek seansı noktaladık.

 

 

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notlarda:

-İlerde tekrar eklentisi çıkabilir. Geri-bildirime göre karar ver.

-Yaşadığı sorun anneannesinin travmasıyla başlıyor gibi görünüyor. Bundan sonraki süreçte Bağlar Çalışması ile ilerle

-Annesinden kendi doğumu oldukça travmatik. Doğum travmasına mutlaka bireysel çalış.

-Baba ile ilgili bir sır paylaştı. ( Özel bilgi içerdiği için burada sansür uyguladım ). Bu konuyla ilgili detay öğrenecek.

 

g2

 

1.GÜN:  ” Eylül hanım , dün akşam eve geldim çocuğumu babası yeni yatırıyordu bende özlediğim için yatağıma aldım beraber uyumak için.ben uykuya dalamadım biraz daldım uyandım baya bi uyuyamadım sonra biraz daha dalmışım sabaha kadar bölük pörçük uyudum ilk yattığımda sol bacağım ve sol kolum inanılmaz ağrıdı, sancıdı baya uzun süre .çocuğum yanımda çok ağlayarak bi kabus gördü ve uyandıramadın onu dualar okudum sarıldım baya sonra kabustan kalkabildi alakası var mıdır bilemiyorum.sabah biraz yorgun uyandım evden çıktım bütün gün baya hafiflemiş gibiydim uzun zamandır olmadığım kadar enerjiktim .
Dünkü ön görüşmede verdiğim bilgilerde düzeltmem gereken yerler var baya yanlış biliyormuşum.
Ananem …………………………………………………………………
………………………………………….Babamın anneme itiraf ettiği ……………….olayı vardı. …………………………………………

Birde benim doğumumda doktor anneme size söylediğim gibi benim için öldü diyor annem demeyin diyor sonra ağzımı burnumu falan açıyolar temizliyolar benden ses çıkıyor hemşireler yaşıyor diyor ama kuvöze alıyolar annem çektiği acıyla şoka giriyor titreme falan kendini kaybediyor ,sonrasını hatırlamıyo odasında uyanıyor 12 saat sonra falan tüm ameliyathanedeki üstüyle kanlı falan odasına bırakmışlar bizimkilere çok yoruldu sakın ellemeyin demişler ben 12 saat sonra falan anneme emdirilmek için getirilmişim.

L5

10.GÜN:Eylül Hanım,
Size gelmemin ertesi günü başlayan rahatlama ve enerjimin artması durumu artarak devam etti, hayata bağlandım tekrardan ,yaşam enerjim geri geldi sanki.Çocuğumla ilgili düşünceler bitti gibi ona bağlandım tekrardan ,depresyon ve anksiyeteden birşey kalmadı gibi ama Bağlar çalışmasıyla iyice derinlere inmek istiyorum.Sadece devam eden olumsuz etki uykuya dalamama devam ediyor 1 saatten fazla yatakta dolanıyorum,ayrıca uzun zamandır diyet yapamayan ben nefsime hakim olabiliyorum hem de çok sıkı bir şekilde. Teşekkürler..

 

 

Bu ilk seansımızdan yaklaşık 35 gün sonra Bağlar Çalışması için Gönül Hn ile tekrar bir araya geldik.  Bu çalışma ile ilgili detaylar ve NOTLAR bölümü, vakanın ikinci bölümünde yer alacaktır.

 

( Devam edecek…. )

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR DOĞUM TRAVMASI HİKAYESİ-1. Bölüm

Standard

M6

 

19-20 Yaşlarındaki Melike’nin akrabalarından birkaçı daha önce danışanım oldukları için kendisi de seansa gelmeye karar vermişti. Seans için bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” kaygı; korku ” yazmıştı.

M1Melike’ye 5 yaşında disleksi tanısı konulmuştu. Ön görüşmemiz sırasında ne tip durumlarda kaygıları ve korkuları olduğunu sorduğumda kendisinden aşağıdaki bilgileri aldım:

-Yakın çevresindeki insanlar ; özellikle anne ve babasıyla ilgili konularda ( ..X Kişi… şu konuyu öğrense acaba üzülür mü?, acaba teyzem anneme kırıldı mı? …vb ) kaygılanıyordu.

-Kaygılandığı anlarda midesine ağrı giriyordu. Mide sorunuyla ilgili daha önceden doktora gitmişti fakat yapılan tetkiklerde midesiyle ilgili hiçbir sorun çıkmamıştı.

-Midesine ağrı girdiği zaman bulantı da eşlik ediyordu ve stresli olduğu anlarda yemek de yiyemiyordu. Hatta bazen tüm gün yemek yemediği oluyordu.

 

M3.jpg

 

Annesinden aldığım bilgiler doğrultusunda: 

Melike, 8 aylıkken sezaryenle doğmuştu. Doğduktan sonraki dönemde 2 hafta kadar kuvözde kalmıştı. Bebekliği boyunca da sık sık havale geçirmişti.

 

Kendisine 5 yaşında disleksi ( özel öğrenme güçlüğü ) tanısı konulunca konusunda uzman bir eğitmenden 7. sınıfa kadar özel ders almıştı.

Annesinin hamileliği boyunca sürekli kanamaları olmuştu ve düşük riski vardı. Doğuma 3-4 haftalık bir süre kaldığında anne hastalanmış ve ateşlenmişti. Yüksek ateşin bebeğin kalbine zarar verebileceği, kalp ritminde zayıflık yaratabileceği şüphesiyle doktoru tarafından muayene edilirken annesinin suyu gelmişti. Muayene sırasında gerçekleşen bu durum üzerine bebeğe zarar gelmemesi anne hemen doğuma alınmış, doğum normal yollardan gerçekleşmeyince ise sezaryen ile gerçekleşmişti.

 

M5Melike, doğumdan hemen sonra 12 gün küvözde kalmış, annesiyle beraber taburcu edilip eve gönderildikten sonra evde hiç uyanmayınca tekrar hastaneye götürülmüş ve bu sefer de 14 gün daha küvözde kalmıştı. Bu 14 gün süre içinde sık sık havale geçirdiği bilgisi doktor tarafından annesine verilmişti.

0-5 Yaş Arası: Akranlarından birazcık geri kalması ve zor yemek yemesi dışında başka bir sorun farkedilmemişti.

 

 

ŞU ANDA DEVAM EDEN MEVCUT SORUNLARINI SORDUĞUMDA ALDIĞIM CEVAPLAR:

1-Baş Ağrısı: Haftada 2-3 kere başımın bir yanı ( şakaklardan birinin çevresinde ) zonklar. Genelde uyuyunca kendiliğinden geçer. Bu yıllardır olan bir sorun. Bu konuyla ilgili doktora da gitmiştim fakat MR çekilip bakıldığında herhangi birşey çıkmadı.

2-Ellerde Titreme: Çocukluktan beri var. Mesela evde misafir varken çay götürürsem, ellerim heyecandan titriyor, yanaklarım kızarıyor. Biraz utanıyorum. Bu durumdan çok rahatsız oluyorum çünkü utanmamam gerekn yerde bile utanıyorum..mesela misafir yakın bir akrabaysa bile oluyor.

3-Aşırı Kaygı: Mesela bugün seansımı beklerken sabahtan beri aynı kafede saatlerce oturduk. ( BENİM NOTUM: Seansa uzak bir şehirden gelmişlerdi. İlk seansa Melike’nin kuzenini, sonra kendisini aldığım için annesiyle birlikte dışarda bir kafede 3-4 saat beklemek durumunda kaldılar. ) Bu kafedeki adamlar-garsonlar acaba bize birşey derler mi diye kaygılandım. Annem “ burası kafe, birşey olmaz ” dediği halde ben yine de taktım.

4-Stres Durumu : İnsanların içine girmek istiyorum ama diyelim ki birinin doğumgünü var. 1 Hafta önceden davet edildiğimde hemen kafama takıyorum. Acaba nasıl geçecek diye düşünüyorum.

 

seans

 

Seansa başladığımızda öncelikle kısa bir eklenti temizliği yapıp ciddi birşeye rastlamazsam direkt ana karnı dönemine bakmayı düşünüyordum ki Melike direkt olarak bedeninde yoğun duyarlılıklar hissetmeye başladı. Sanki koltuk sallanıyor gibi titremeler ve dönme oluyor dediği anda kısa bir metotla bunun doğum travması olduğundan emin olduktan sonra hemen doğum anına regresyon yaptık.

Doğum sırasında annesinin hissettiği panik duygusunu sahiplenmişti ve bedeninde yoğun izler taşıyordu. Bu sebeple yoğun olarak beden terapi uyguladığımız ve özellikle de küvözde kaldığı döneme de baktığımız bir seans oldu. Annesinin yoğun ateşle doktora gittiği andan itibaren gerçekleşen her bir olay travma üstüne travma yarattığı için annesiyle sağlıklı bir bağlanma gerçekleşememişti. Bu sebeple doğduktan sonraki küvöz döneminin etkisini de dönüştürmeye ve annesiyle sağlıklı bir bağ kurabilmesine çalıştık.

Beden üzerinde çok çalıştığımız bir seans oldu.

 

 

12

 

1.GÜN:

” Merhaba Eylül hanım,

İlk akşam ağlama isteği geldi ağladim
Sonra kendimde bi rahatlık hissediyorum
 anneme karşi iyi hissediyorum
Sizi çok seviyorum
1 HAFTA SONRA:

” Merhaba Eylül hanım

Bu haftam çok güzel geçti kendimi çok iyi hissediyorum bu hafta hiç başim midem ağrimadi kafama hiç birşey takmadım .Anneme sinir olmuyorum aramız gayet iyi çok mutluyum. Çok rahatlamiş hissediyorum. Sevgiler
2 HAFTA SONRA:

” Eylül hanım merhaba

Bu hafta çok rahatladım kendimi çok iyi hissediyorum kaygı ve korkularım geçti dişarda daha rahatım ellerimin titremesi geçti baş ve mide ağrılarım geçti. Teşekkür ederim
Sevgiler

23 GÜN SONRA:

” Merhaba Eylül hanım

Herşey yolunda ara sıra kafama birşeyler takılıyor ama eskisi kadar değil. Baş ve mide ağrilarım geçti. Elim eskisi kadar çok titremiyor .Sevgiler 
26 GÜN SONRA : ( Annesine gözlemlerini sorduğumda )

Özellikle öfke nöbetleri geçti. Daha sakin, kaygı durumu çok farketti.

Ellerindeki titreme çok azaldı. Çok teşekkür ederiz. ….. …………….”
Ş11
NOTLAR:
1- Bu seans,  bebek ana karnında iken annenin yaşadıklarının, doğum sırasında yaşanılanların ve üstüne 2 farklı kuvöz döneminin bebek üzerindeki etkilerini çok net göstermesi açısından önemliydi. Travma üstüne travma yaşanması ile etkiler katlanmıştı ve biz ilk seansta bunlardan sadece birkaçına bakabilmiştik. Bu sebeple bir kere beden üzerinde çalışmanın tüm sorunları için yeterli olmayacağını bilerek bir süre daha gözlemlemek isterken Melike’nin daha ilk ayında kaydettiği değişimler beklediğimin çok üstünde oldu. Bu da başka sorunları açısından da bize umut verdi.
2-Ana karnındaki bebekler, annelerinin duygu-düşüncelerinden etkilenirler ve hatta bazılarını sahiplenirler. Bu sebeple anne adaylarına tavsiyem; sadece bebeğiniz doğduktan sonra olanlar değil, o sizin karnınızdayken olanlar bile önemli olduğu için bebeğinizle henüz ana karnındayken bağ kurmaya başlamanız önemlidir. ( Özellikle de sorun anlarında )
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

DİSLEKTİK ÖZELLİKLERİ OLAN BİR ÇOCUK DANIŞAN VAKASI

Standard

D1

10 Yaşındaki küçük danışanım İpek’le ayaküstü olarak ilk tanıştığımızda onu diğerlerinden ayıran derin bakışları dikkatimi çekmişti. İnsanın içine nüfus eder gibi bakan o delici bakışlar sırasında sanki benim içimi okuyormuş gibi hissetmiştim.

Tanışmamızdan 1 hafta sonra annesi ile ilk seansa geldiklerinde yaşı yeterince büyük olduğu için onu seansa yalnız olarak aldım. Annesi ise o esnada seansı yaptığımız binaya yakın bir kafede oturarak bizi bekledi.

 

D9Seanstan önce annesinden aldığım bilgilendirme mesajında şöyle yazıyordu:

Merhabalar,

Normal zamanından 10 gün geç dünyaya geldi. Normal doğum istedik fakat sancım gelmediği için suni sancı verilip 11 saat sancı çektikten sonra rahim açılmadığı ve çocuğun nabız atışları düşüp bende sancıya çok dayanamayınca sezaryanla doğum yapmak durumunda kaldım. 1 gün yoğun  bakımda kaldık ilk büyük tuvaletini yapamadı bağırsaklarından şüphe ettiler sonrasında bir sorun çıkmadı yaptı. Fakat tuvalet sorunumuz 3 ay sürdü ve sürekli dışarıdan yardımla yapmak durumunda kaldı. Bebeklik döneminde çok hastalanan bir çocuktu neredeyse her hafta acile kaldırmak durumunda kaldık şu anda sağlık açısından bir sorunumuz kalmadı ama kendisi sağlığında birazcık bir sıkıntı hissetse hemen doktara gidelim diyerek zorlar. Gece yalnız yatmakla ilgili korkuları var. Çok fazla inatçı ve yapmak istediği şeylerde çok takıntılı. Dislektik bir durumu var farkındalığı yüksek bir çocuk daha önce başka bir okulda okuyordu bu yüzden aşırı öz güven kaybı ve benlik algısı kötüydü tiklerimiz vardı geçen seneden bu yana üstün zekalılar okulunda şu anda akademik anlamda iyi durumda benlik algı olarak da iyi durumda. “

 

Annesinin seans öncesinde doldurduğu formda ise alttaki bölüm dikkatimi çekmişti.

Varsa şu sıralardaki fiziksel veya psikolojik problemleriniz: Karın ağrısı ve mide bulantısı

Bu çalışmaya geliş sebebiniz                                                : Kaygı, Motivasyon Eksikliği, Benlik Algısı

 

D10İpek’le yaptığımız çalışma sırasında önce biraz ön-görüşme amaçlı sohbet ettik, sonra resimli bir oyun oynadık Ardından enerji temizliği ile devam ettik.

Enerji temizliği sırasında eklenti olarak algılanabilecek bir renk ve şekilden bahsetti. Eklentiyi gönderdikten sonra söylediği birşey ise beni biraz şaşırttı. Bir ara sarı renkli üçgen* gördüğünü ve herşey temizlendikten sonra üçgenin de yok olduğunu söyledi.

 

İGözlerini açar açmaz ise , sadece bir an için beni açık mavi** olarak gördüğünü belirtti. Tüm bunları kendim için bir kenara not aldım ve ilerde tekrar bir araya gelirsek anne kanalıyla da izlemeye karar verdim.

İpek’le aile, okul, arkadaşlarıyla sorunlarını içeren özel sohbetimizden sonra doğum travmasına çalıştık.

 

 

D8Seanstan 1 hafta sonra annesiyle emailleştiğimizde:

Merhabalar Eylül hanım,

Bizde oldukça olumlu oldu İpek’i daha huzurlu ve sakin görüyorum. Uykusu eskiye göre daha verimli. Stresli tavırları oluyordu, onlar biraz azaldı gibi görüyorum.
Bundan sonraki süreç böyle giderse oldukça iyi:)) Sevgiler  “
Aynı dönemde, İpek’in annesi ile telefonda görüştüğümüzde çok daha farklı konulardaki gelişmelerden bahsetmişti. O yüzden kendisinden 2 satır da olsa bunları yazmasını rica ettiğimde şöyle yazmıştı:
D6” İpek sürekli benimle inatlaşma yaşıyordu. Dışarı birlikte dolaşmaya gittiğimiz zaman bir şeye takıp mızmızlanarak eve dönüyorduk fakat size geldiğimizden itibaren bu tür davranışlarında azalma oldu. 2 Gündür anne kız keyifli dışarıya çıkıyoruz. Bana anne seninle gezmeyi çok seviyorum diye söyledi:))
Sevgiler     “
D4Aldığım bu haberlere sevindim ama uzun vadede merak ettiğim bir-iki konu daha var. Karın ağrısı konusunda İpek ile aramızda bir uzlaşıya varmıştık. ( anlaşma içeriğimiz SIR olduğu için içeriğini yazmayacağım) O konuyu da uzun vadede takip ederek dosyama not alacağım.
Bu arada, İpek’in annesi son derece bilinçli ve yeniliklere açık biri olduğu için 2. seansı kendisiyle yapma önerimi kabul etti. Bu vesileyle bazı konulara anne üzerinden bakarak hem İpek’e hem de ailesine katkı sağlayabileceğimize inanıyorum.
                                                   *********************************
NOTLAR:
1-*: Regresyon Terapisi uygularken başka teknikleri karıştırmadan uygularım. Ama dikkatimi çeken farklı bir durum olursa, başka bir zaman değerlendirmek üzere kendime özel notlar alırım.  Eklenti temizliği bölümünde İpek’in sarı renkli üçgen görmesi bende başka bir konuya çağrışım yaptığı için yanına ” soru işareti ” koyarak kendime özel not almıştım.
D10ALTIN ÜÇGEN ( GOLDEN TRIANGLE ) ENERJİSİ: Ucu Mısır’daki İsis’e kadar dayanan ve enerji temizliğinde kullanılan özel bir enerjidir. Reiki benzeri şifa teknikleriyle ilgilenen veya uğraşan kişiler mutlaka altın üçgeni duymuşlardır. Bir regresyon terapi seansı içinde böyle bir teknik kullanmadığımız halde eklenti temizliği sırasında  İpek’in gözlerini kapattığında buna benzer birşey görmesi benim dikkatimi çekti. Ancak zamanla İpek’in görüntülerle-renklerle ilişkisini gözlemleme şansım olursa benim için anlam kazanabilecek bu ayrıntıyı bugüne kadar bir geri-bildirim olarak annesiyle paylaşmamıştım. Yalnız bugün vaka yazısının son taslağını annesi ile paylaşırken sorduğum sorular üzerine öğrendim ki İpek’e bugüne kadar hiçbir zaman tam olarak disleksi tanısı konulamamış. Sadece şöyle söylenmiş: ” Çocuğunuz tam disleksi değil ama kendisi üstün potansiyelli bir çocuk olduğundan bu durum onda farklı bir şekilde kendini gösteriyor “.
D5
Geçmişte birçok testten geçmiş bir çocuk olduğu için bu bilginin çok sağlam kaynaklar tarafından ailesine verildiğini biliyorum. Diğer taraftan, bu yazıyı yazma aşamasında disleksinin erken dönem ve ilköğretim dönem özellikleriyle ilgili annesine sorduğum diğer sorulara aldığım cevaplar da hayli ilginçti. Kızında bugüne kadar görsel konularla ilgili hiçbir sorun farkedilmediği gibi yaşıtlarının üzerinde resimler yapıyor ve görsel olarak kendini ifade etmede çok başarılı. Ek bilgi olarak geçmişte yapılan testlerde diskalkuli ve disgrafiye de rastlanılmamış.
Tüm bu bilgiler ışığında sadece tek bir örneğe bakarak bu çocuğun duru-görü özelliği vardır demeden evvel annesinden işbirliği talep ettim. Bir süre daha gözlemleyerek durumu daha bilinçli olarak takip edeceğiz.
Bu konu benim açımdan neden önemli ? Çünkü eğer çocukta duru-görü özelliği varsa, bu durumda gece korkularıyla alakalı extra çalışma yapmamız gerekebileceği anlamına geliyor.
İ
2-**Temizliğin hemen ardından gözlerini ilk açtığında beni bir anlığına açık mavi olarak görmesi  ve sarı üçgenle bu konunun üst üste zikredilmesi dikkatimi bu konuya daha da kabarttı. İpek’in bende gördüğü rengin o esnadaki aura rengim olabileceğini düşünerek kendim için bir ” soru işareti ” daha koyarak not aldım.
D113-ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR: Malesef ülkemizde onları anlayabilecek, onlara özel program uygulayabilecek yeterli sayıda okul ve yetişmiş öğretmen yok. O yüzden bu çocuklar bazen yanlış tanı kurbanı olabiliyorlar. En üzücüsü ise çoğunun hiperaktivite sebebiyle ilaçla uyuşturulmaları.
Ebeveynlerin oluşturdukları bazı özel grupları takip ettiğim kadarıyla bu tarz üstün zekalı çocukları olan aileler, sorunlarının cevaplarını bulmada veya ne yapabilecekleri konusunda yetkili mercilere ulaşmada o kadar çaresiz kalmışlar ki “üstün zekalı çocuğun mu var, derdin var ” düşüncesindeler. Bir çocuğun üstün zekalı olması sebebiyle yaşayabileceği sıkıntılara ise burada hiç girmeyeceğim çünkü çok çok uzun sürer. Ama emin olabilirsiniz ki bundan sonra bu konuda çok daha fazla yazı yazacağım.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

 

 

 

 

BİR BONUS FAYDA HİKAYESİ

Standard

b1

İsmine Meltem hn diyeceğim danışanım erken 40’larında, başından kısa süreli bir evlilik geçmiş ve boşanmış ama bu evliliği sırasında ve sonrasında hep ailesiyle birlikte yaşamış bir kadın. Bana ilk geldiğinde kendisiyle ” değersizlik duygusu ” üzerine çalışmıştık. O seanstan sonra ciddi oranda şifalanma olduğu için 2. seansımızda kendisinin isteği üzerine ilişkiler temalı çalıştık.

2. seansımızda konuyu, şu anda tekrarlayan ilişki problemleriyle bağlantılı blokajlarına bakmak olarak seçerek komutumu verdiğim anda Meltem Hn direkt olarak bu hayatının ana karnındaki bir andan giriş yaptı. Söylediğine göre bu sahnede 3 günlük bir cenindi. Orada olmak istemiyordu ama tutunmak zorundayım diyordu.

b3Başka bir sahnede yine ana karnında ve 1,5 aylıktı. Babası çalışmadığı için annesinin babasına pek güven duymadığını ve bebeği aldırmak istediğini algıladı. Babası sürekli olarak bir işe giriyor ama kısa sürede çıkıyordu. Anne de çalışıyordu ve eğer hamilelik devam ederse işten ayrılması gerekeceği için bebeğini aldırmayı düşünüyordu. Bu sahnede teyzesinin annesini ikna ettiğini ve aldırmasını engellediğini farketti ve ufak çaplı bir katarsis yaşadı.

Başka bir sahnede yine ana karnındaydı ama bu sefer 5-6 aylıktı. Bulunduğu yere ait olamama duygusu yoğundu ve “Benim burda ne işim var? Niye kimse benimle iletişim kurmuyor?” şeklinde düşünüyordu

b4Doğum anına geçtiğimizde doğmak istemediğini ve direndiğini söyledi. Bu hayattaki doğumunu sorduğumda 2 güne yayılan uzun ve sancılı bir doğumla dünyaya geldiğini annesinden teyit etmişti.

Doğumdan sonra babasıyla ilk karşılaştığı anda gergindi ve babası onu eline aldığında elleriyle havada tutmasından rahatsız oluyordu.

 

b61 yaşında olduğu başka bir sahnede annesi ile babaannesi arasında geçen bir konuşma sonrasında babası ortama girip duyduklarını yanlış anlayınca önce annesine vuruyor sonra da Meltem Hn’ı alarak bir akrabasına götürüyordu. Anne ise o sahnede karlar üzerinde yalın ayak bir vaziyette arkalarından koşuyor ama yetişemiyordu.  Meltem Hn bu sahnede olanlara anlam veremiyor, çok korkmuş ve koparılmış hissediyordu.

Babasının kendisini götürdüğü akrabası hem babasını hem de bebeğini istemediği için bir adam tarafından tekrar alınarak annesine geri götürülüyordu.

Souvenir Shopping Grand Bazaar

 

3,5 yaşında olduğu başka bir sahnede annesiyle pazar yerinde kaybolma hikayesi vardı.

8-9 yaşında olduğu başka bir anda ise kardeşinin doğduğu gün yaşadıklarını keşfettik.

 

Tüm bu sahneleri tek tek dönüştürürken bir-iki şeyden şüphelendiğim için kendisine özel bir komut ve telkin verdim. Ve bazı yerlerde birkaç kere tekrarlattım.

Kardeşinin doğduğu gün hissettiği duyguları da dönüştürdük.

Babasına olan kızgınlığı azalsa da seans sonunda hala varlığını koruyordu. Bu tip durumlarda danışanı asla affetmeye zorlamayız. İlerde bakmak üzere gerekli notlarımı alarak seansı noktaladım.

Seans bitiminde ben de hava almak ve diğer randevum öncesinde biraz volta atmak için dışarı çıkınca Meltem Hn’ı almaya gelen annesi ve kızkardeşi ile karşılaştık. Kızkardeşi de seans almayı düşündüğü için ayaküstü 5 dk konuştuk.

 

GERİ-BİLDİRİMLER:

Seanstan 1 gün sonra Meltem Hn ile haberleştiğimizde: ” Eylül Hanım merhaba .Yaklaşık son 20 dk’dır yoğun bir baş ağrısı ve kalp çarpıntısı mevcut, ve bütün gün göğsümde bası hissi yaşıyorum ve dünden bu tarafa boğazımda sanki bir kitle var gibi yapışıp kalmış hissi ve sürekli yutkunma isteği mevcut …Bütün gün yapmam gereken işlere rağmen hiç bir iş yapma gücü bulamadım kendimde ve bilemiyorum seansımızla ilgisi var mıdır seans öncesi aşırı derecede son iki gündür gergindim ve midemde bir yumru hissi vardı ve durduk yere sağ üst çenede ki dişlerimin dibinde aşırı bir kanama mevcut oldu birden bire aniden (ben bu durumu birikmiş öfke ile ilişkilendirdim ama sizin yorumunuz ne olur bilemiyorum)…Yine sürekli uyku hali mevcuttu hatta gece geç yatan birisi olarak dün erkenden yataktaydım ama daha önce ki seans sonrasında da yaşadığım gibi bir direnç mevcuttu yine ,çünkü vücudum uyku istiyor ama beynim istemsiz direnç gösterip bedenimi uyanık tutmak istiyordu sonra sizin verdiğiniz temizleme işlemini yapınca biraz daha rahatladım…Ve dün annemden bana hamileyken babamın annemin karnını okşarken  HAKAN diye sevmesinden bahsetti , düşünün niyetini entegre etme halini ve daha dünyaya gelmeden bir adım bile varmış ! Aslında ne kadar önemli ve çok hassas bir süreç daha anne karnındaki bir bebeğe kendi niyetimizi ve bilinçaltımızı yansıtma hallerimiz…Benden şimdilik bu kadar Eylül Hanım..Size sevgilerimi gönderiyorum. ”

***
b8Seanstan 10 gün sonra emailleştiğimizde: ” Eylül Hanım yeniden merhaba. Size benim için asıl önemli olan gelişmeyi aktarmayı unuttuğumu fark ettim…Yaptığımız ana karnı regresyon seansının etkisinden midir bilemiyorum ama ben bu ayki regl sürecimi hiç olmadığım kadar rahat bir şekilde geçirdim hatta geçiriyorum…Şöyle ki ; normalde ben regllerimi oldum olası hep aşırı derecede sancılı geçiririm,ağrı kesiciyi artık leblebi gibi alırım , yoğun kanamam olur hatta zaman zaman el ayak tırnaklarım dudaklarım morarır yedi gün sürer ve maalesef benim her ay hayatımın 7 günü iptal olur ve ilk 3 gün bildiğiniz yatak döşek pozisyonunda olurum, hatta regl olmadan önceki günlerde de eklem ağrılarım göğüs ağrılarım ve çeşitli rutin sıkıntılarım olur. Ama bu sefer ki regl dönemim hatta öncesinde o bilindik belirtiler ve sıkıntıları yaşamadım, hatta sabah yataktan çok ciddi sancılarla uyanırdım ama bu sefer hiç anlamadım bile tuvalette iç çamaşırımda leke görünce şok oldum , ” ben bu şekilde olmazdım” dedim kendi kendime ve sancım çok hafif, o da sadece ilk gün oldu ama ağrı kesici alacak boyutta bir sancı değildi, artmasını bekledim artınca alırım diye düşündüm ama hiç gerek olmadı şükürler olsun …Ve ben günlük normal aktivelerimi çok rahat bir şekilde gerçekleştirdim hatta dışarıda olan işlerimi bile hallettim ve çok yoğun kanamam olmadı…Ve kendimi çok hafif hissettim…Umarım sayenizde şifalanmışımdır ve bu durum bundan sonra hep böyle geçer inşallah..Sevgilerimle…

 ***
Benim Meltem Hn’a verdiğim cevapta: “Merhaba Meltem hn.  …..  En önemli bilgiyi neredeyse söylemeyi atlayacakmışsınız. Ailede olan bitenlerden daha önemli bir geri-bildirim bu çünkü seansın bazı bölümlerinde dişilikle ilgili özel bir çalışma yapmıştım. Dişiliği reddetmek (size anne karnındayken Hakan diye hitap edilmesi bile dişiliği reddetmek için başlı başına bir sebep ) , regl ağrılarına yol açabilir. Siz bu konuda şifa almışsınız gibi görünüyor çünkü ağrının azalması da bir şifadır. Umarım tamamen geçer ve ilerdeki aylarda da böyle rahat geçirirsiniz…… …… Sizin adınıza sevindim.. …………………Tamir fazında olan hafif ağrı-sızılar ve ağlamalar normal.  Asıl değişimi zamanla daha iyi anlarsınız. ” dedim.
 ***

13. gün aldığım email: ” Merhaba Eylül Hanım.Size geçen gün yazmıştım geri bildirim olarak regl konusunda …Şimdi size bir iki ufak bilgi vermek istiyorum son durumumla alakalı. Daha önce nasıl regl olduğumdan bahsetmiştim size tüm bunlara ek olarak ise ; normalde çok sancılı bir şekilde başlıyan reglim pis koyu kahverengi şeklinde başlardı ama bu sefer ki reglim daha öncede belirttiğim gibi hiç sancısız ve gayet açık renkte temiz bir kan rengi ile başlamıştı ve dediğim gibi dolu dolu yoğun kanamalı 7 gün sürerdi ama ilginçtir ki bu sefer 4 gün sürdü ve 5. gün gayet azalmış yine temiz kan rengi ile bitti ( ki normalde de 8.güne sarkan o pis koyukahverengi akıntı şeklinde biterdi)….İnanırmısınız ben hala şaşkınım ….Ilk 9 yaşında babamdan yediğim dayak sonrası (anlatmıştım nasıl olduğunu) ilk reglmi olmuş ve o günden bugüne hep sancılarla bir ömür geçirmiş doktorların bile çözüm bulamadığı sadece ilaç verip gönderdiği ,kısa süren vajinismus tedavisinde bile psikologun bile çözüm bulamadığı artık kaderim dediğim regl sancılarımın bu şekilde son bulmuş olması inanın beni hem şaşırttı hem çok mutlu etti …Umuyorum önümüzde ki aylarda da hep böyle geçer …Sanırım dişiliğimle barışmanın ve yeniden keşfetmenin bir emaresi bu durum….Size çok teşekkür ediyorum Eylül Hanım. Sevgilerimle…

 

Bu yazışmalardan sonra Meltem Hn’dan reglini gözlemlemesini, 30 küsür yıldır gerçekleşen haliyle farklarını not almasını hatta buna iyileşti diyebilmemiz için bir sonraki regl tarihinde olanları da not almasını rica ettim. Bunu rica ettiğim sırada öğrendim ki ;

b9-aralarında 7-8 yaş bulunan kız kardeşi de yıllardır aynı sorundan müzdaripmiş

-bizim seans tarihimizden sonraki hafta ilk olarak kızkardeşi regl olmuş ve hayatında ilk defa ağrısız geçirince bu duruma çok şaşırdığı için ablasıyla yani Meltem Hn ile paylaşmış

-ilk etapta bu durumu seansla ilişkilendiremedikleri için bana söylemeyi düşünememişler

Açıkçası benim de ilk defa başıma böyle bir hadise gelse ben olsam ben de hemen seansla ilişkilendiremezdim. Bu durum ancak Meltem Hn ilk reglini kardeşinden sonra yaşayıp aynı şekilde kendisi de ağrısız-sızısız atlatınca dikkat çekti. O yüzden kardeşinin bir sonraki reglinde olanları da gözlemleyip ikisini birlikte yazmalarını rica ettim.

SONUÇ: Biri 28-29 yıldır , diğeri 30 küsür yıldır regl olan ve ayda 7 günü iptal bir şekilde yaşayan, ağrı kesicileri bonibon gibi yutan bu iki kızkardeşin regl ağrıları ( adet sancıları ) tamamen geçti.

 

NOTLAR:

b111-İlişki sorunları ile ilgili ilk çalışmamızda danışanın ana karnından başlaması manidar. O dönemi keşfederken söylediği birkaç şeyden şüphelenmem ve bana ilk geldiğinde doldurduğu form üzerinde geçmişinde “vajinismus” tedavisi gördüğünü belirtmesinden dolayı seans içinde dişilikle ilgili çok kısa bir çalışma yaptım. Bu çalışma anne-babasını da içeriyordu. Hatta babaanneyi bile içeren kısa bir bölümü vardı. Dolayısı ile bu kadar kısa sürede sonucunu anlayabileceğimiz birşeyler olmasını beklemiyordum çünkü danışanlarımın regllerini nasıl geçirdiklerini normal şartlarda bilmem.)) Bilmediğim bu detay dişilikle ilgili çalışmanın işe yaradığı konusunda bize somut bir gösterge oldu. Tahmin ediyorum ki bu şifalanma enerjisi aile sisteminde de bir akış başlattı ve kız kardeş de bu şifalanmadan nasibini aldı. Yoksa bunun başka bir açıklamasını bulamıyorum. O yüzden bu vakayı yazmadan önce paylaştığım yazılarımda bilimsel bakış açısı bu örneği açıklamada yetersiz kalıyor demiştim.

Yalnız burada önemli bir nokta var ki zaten seans içinde size de aktarmıştım. Meltem Hn’ın kız kardeşi de bu konulara ilgili ve meraklıydı. Hatta seansımız bittiğinde kısa süreli de olsa ayaküstü tanışmış ve kendisinin de seans alma isteğini öğrenmiştim. Hal böyleyken,daha seansa girmeden şifalanan ilk danışanım olma ünvanını kendisine veriyor ve şifaya olan açıklığından dolayı da tebrik ediyorum.

2-Bu seans sırasında ne danışan ne ben kendisinin henüz annesinin karnındayken babası tarafından ” Hakan ” diye sevildiğini bilmiyorduk. Ancak çalışma bittikten sonraki dönem içinde annesi ile detayları paylaştığında annesi ona bu bilgiyi verdi.

Düşünün ki Türkiye’de ne çok kız çocuğunun başına gelmiştir bu ve benzeri örnekler. Bu kadar basit bir detay 40 küsür yaşındaki bir kadının 30 yılının her ayında 1 haftasını ağrılı-sızılı geçirmesine sebep olabiliyor.

b133-Meltem Hn’ın bana anlattığı başka bir detay daha vardı. Kendisi 9 yaşındayken küçük bir yaramazlık yaptığı için babası ona çok kızıyor, odasına götürüp orda poposunu açarak terlikle vuruyordu. O terliği yedikten 5-10 dk sonra Meltem Hn ‘ın ilk regli başlıyordu. Bu konuyu geçmişte gittiği psikologla paylaştığında psikologu babasının kendisine yaptığı şeyin aslında tacize gireceğini söylemesi üzerine Meltem Hn daha da yıkılıyordu. Zaten travmatik olan bir konu duyduğu kelimeyle daha da travmatikleşiyordu. İlerleyen süreçte de vajinismus tedavisinde fayda görmediğini düşünerek terapileri yarım bırakıyordu.

Bu vajinismus konusu ayrı bir konu ama Meltem Hn hakkında biraz daha detaylı bilginiz olması açısından paylaşıyorum. Yoksa kendisi ile buradaki çalışma konumuz kesinlikle vajinismus değil.

4-Geçen ay Meltem Hn ile 3. seansımızı da yaptık. Orada bu sefer taciz konusunu çalıştık. Erkek ismiyle sevilen bir bebekken ilerde bir de defalarca tacize uğradığını düşünün…Böyle bir kız çocuğunb14un ilerde sağlıklı bir kadın-erkek ilişkisi kurmasını bekleyebilir misiniz?  O da kuramamış hatta evlendiği zaman bile kocasıyla ailesinin yanında yaşamış ve işler yürümemiş. Kötü bir deneyim ve kısa süren evlilikten sonra Meltem Hn şu anda ailesiyle yaşamaya devam ediyor. Bu da ilerleyen aşamada kendisiyle bağımlılık çalışacağımızın sinyallerini veriyor. Yalnız burada eklemek istediğim önemli bir nokta daha var ki tüm bu olanlar karmik bir düzenin parçası, yani başımıza gelenlerle ilgili kurban moda bağlamak yerine Meltem Hn kendi inisiyatifini ele alarak bu konularını dönüştürmek için elinden geleni yapıyor. Günlerini evde oturup kendine acıyarak veya kaderi suçlayarak geçirmiyor.

 

b15Karma kısmen dönüştürülebilir ama ancak biz buna istekli ve hazırsak..gerekli yüzleşmeleri yapma cesaretine sahipsek. Hiçbir şey öyle sanıldığı gibi çok kolay olmuyor. Yani evinizden çıkıp manikür-pedikür yaptırmaya gider gibi bana gelirseniz ( bu değişimi size terapistin tek başına yapacağını sanırsanız ) bu iş olmuyor. Kısacası danışanın mutlak işbirliği gerekiyor.

 

5- Noktalama işaretleri ve imla kurallarında hatalar olduğunu biliyorum fakat danışanın emaillerinde özellikle düzeltme yapmadım. Orijinaline yakın bıraktım. Sadece biraz sansür uyguladım..)  Benim yazımda da sayıların yazıyla yazılması gerektiğini biliyorum. Ama sayı olarak yazınca daha dikkat çektiği ve yazının okunmasını kolaylaştırdığı için şimdilik bu şekilde yazıyorum.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan