Zerrin Hn ile ilk seansın üzerinden yaklaşık 50 gün geçtikten sonra 2. seans için bir araya geldiğimizde aradaki gelişmeleri sorarak seansa başlamıştım. Bu geri-bildirimleri ise ilk seansın altında belirtmiştim. Henüz okumayanlar için link : BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 1. Bölüm )
2. Seansa kısa eklenti temizliği ile başladıktan sonra ana karnını ve 0-5 yaş arasını içeren bir şimdiki hayat regresyonu gerçekleştirdik.
Henüz ana karnında 7 haftalık olduğu ilk sahnede sol kalçası çok hafif ağrıdı ve kalçası uyuştu. Burada halasının annesinin düşük yapması için annesine iğne yaptığını algıladı. Daha ilk sahnede istenmediğini düşünmüş ve şok olmuştu. ( Düşük iğnesi konusu anne ile teyit edilmiş gerçek bir bilgidir ). O anda kardeş ve düşük kelimeleri aklından geçince kayıp ikiz sendromundan şüphe ederek durumu araştırmaya başladım. Sonunda anladık ki 7. haftada annesi düşük yapması için iğne olduğunda o sırada ikiz olan bebeklerden biri düşüyor, diğeri ise ( Zerrin Hn) tutunmaya devam ediyordu. Tabiki ikiz gebelikten haberdar olmadıkları için diğer bebeğin büyümesini engelleyemiyorlardı. Bu sahnede kardeşini kaybetmesine sebep olduğu için annesine yoğun öfke hissetmişti.
7-9 Aylık olduğu döneme ait birkaç sahne daha keşfettikten sonra normal doğumla ama zor diye tarif ettiği doğum sahnesine geldik. Doğduğu anda çevrede bulunan hemşirelerden birinin varlığı onu rahatsız ediyordu.
3 Yaş: Düştüğü için dedesi tarafından azarlandığı bir sahneyi keşfettik.
5 Yaş: Her gece annesiyle uyuduğunu ama babası vardiyalı çalıştığı için annesinin kocası eve geldiğinde Zerrin Hn’ın yanından ayrılarak kocasının yanına yatmaya gittiği bir anı hatırladı. Annesinin gidiş anında uyanmıştı ama annesi onu uyuyor sanmıştı. Çok üzüldüğü bu sahnede yine kalçası ağrıdı ve kendini çok yalnız hissetti.
Keşfettiğimiz sahnelerin onun üzerindeki etkisini dönüştürdükten sonra içsel çocuk çalışması yaptık ve anne ile ilişkisine ayrıca baktık.
Bu seanstan sonra, bugüne kadar ilk defa bir danışanıma ” Bu çalışma yeterli. Bu konu için uzun süre gelmenize gerek yok. Ama ilerde isterseniz kızınız için BAĞLAR ÇALIŞMASI’na gelebilirsiniz. ” dedim ve ilk defa böyle bir cümle kurmanın mutluluğunu yaşadım. Neden derseniz, bu danışanın tek ve spesifik bir konusu vardı ve 2 seanslık çalışmada danışanın da katkısıyla hızlı ilerleyerek bu konuları toparlayabildik.
Seanstan 1 gün sonra:
” Eylul hanim her sey yolunda, bir enerji artisi var ama uyku hali de cok fazla’. Yatsam 3 gun uyusam super olacakmis gibi..”
1 Hafta sonra:
” Eylul hanim merhabalar,
” Eylul hanim merhabalar,
NOTLAR:
1-KAYIP İKİZ SENDROMU: Kayıp ikiz sendromu ilk kez 1945 yılında Stoeckel tarafından tanımlanmıştır. Tıbbi araştırmalara göre her hamileliğin 1/8’i ikiz olarak başlıyor. Fakat bu ikizlerden bir tanesi ilk 28 gün içinde çoğu anne ikiz hamilelik yaşadığının farkında bile değilken ölüyor ve bazen hafif ağrı ve küçük kanamalarla vücuttan atılıyor. Yaşanan bu fiziksel durumun geride kalan ikiz kardeş açısından da birçok fiziksel ve psikolojik etkileri oluyor.
2-İnsanların genelleme gibi bir alışkanlığı olduğundan ötürü özellikle uyarı olarak eklemek istiyorum. Her anneye öfke duyan insan kayıp ikiz sendromundan muzdarip değildir. Veyahut da her kayıp ikiz sendromu olan kişi annesine öfke duyar diyemeyiz. Her vaka kendi içinde özeldir ve detaylar ayrıntıda gizlidir. Bu sebeple bu vakaları yazarken her detayı belirtmiyorum çünkü malesef bu ülkede 3-4 günde hızlandırılmış hipnoz eğitimi alarak veya 3-5 günlük koçluk eğitimi alarak regresyon terapisti olduğunu düşünen insanlar var. İnsanlara zarar verilmesine mahal vermemek adına burada detaylı olarak kişinin kayıp ikiz sendromu olup olmadığını nasıl anladığımızı , ne tür semptomlar gösterdiklerini ve tüm bu sahnelerin etkisini nasıl dönüştürdüğümü detaylıca açıklamıyorum.
3-Kayıp ikiz sendromu konusunda daha önce belgelendirilen bir çocuk danışan vakası yapmıştım. Böyle birşeyden şüphelendiğimi eski bir danışanım olan annesiyle paylaştığımda kendisi 10 yıllık arşivini karıştırarak bana ultrason sonuçlarını göndermişti ve oğlunun kayıp ikizi olduğunu belgelerle teyit etmişti. O günden sonra oğlunda ciddi anlamda bir özgüven artışı olmasına kendisi de bayağı şaşırmıştı. Bu vakayı geçtiğimiz aylarda facebook sayfamızda ekine ultrason fotolarını ekleyerek paylaşmıştım. Bu bilgiyi de konuya bilimsel yaklaşan insanlara örnek olması açısından eklemek isterim.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan
Geri bildirim: MİKS BİR VAKA-II ( 4. Bölüm ) | REGRESYON GÜNLÜĞÜ
Size nasıl ulaşabiliriz?
BeğenBeğen
regresyongunlugu@gmail.com ‘a yazabilirsiniz.
BeğenBeğen