Bu vakamızda biraz farklı bir konuya eğilmek istedim çünkü çok nadiren de olsa böyle vakalarla da karşılaştığımız oluyor. Mesela kişinin gelirken belirlediği başka bir sorunu veya çalışma konusu oluyor ama çalışmaya başladıktan sonra bir bakıyoruz ki, kişinin o konuyu çalışmasına engel olan başka bir sorunu var. Dolayısıyla çalışma konusunu son anda değiştirdiğimiz ve ancak bu şekilde seans yapabildiğimiz durumlar olabiliyor..İşte bu vaka da öyle bir vaka:
Nilüfer Hn, 55-60 yaşlarında daha önce başından birkaç evlilik geçmiş, son eşinden ayrıldıktan sonra yalnız yaşayan, 20’li yaşlarda bir çocuğu olan çok zeki ve çalışkan bir kadındı. Daha önce bir kere çalıştığım bir danışanımın tavsiyesi ile randevu almıştı ve seansa şehirdışından geliyordu.
Para ile ilgili ciddi bir blokajı olduğunu düşünüyordu ve bunun kaynağına bakarak dönüştürmek istiyordu. Ön görüşmemiz sırasında kendisine bayağı soru sordum. Verdiği örneklerin hepsinde para ile ilgili bir sorun vardı gerçekten de. Çok zengin olan kocası vefat ettiğinde hiçbir şekilde 1 TL’lik bir miras hakkı bile olmamıştı. Son evliliğinde ise kocası, Nilüfer Hn’ı kendi işleriyle ilgili borçları olduğuna inandırarak dolandırmış ve hatta Nilüfer Hn bunu farkedip kendisinden boşanmak istediğinde de kocası ondan nafaka talep etmişti.
Hala sonlandırmaya çalıştığı iş ortaklığında ise karşı taraf bir türlü hakkı olan parayı vermek istemiyor, Nilüfer Hn’a ait ortaklık payına hiç ücret ödemeden sahip olmak istiyordu.
Tüm bu bilgiler ışığında Nilüfer Hn’ın parayı bu kadar itmesinin sebebine bakmak için seansımıza başladık. Velhasıl Nilüfer Hn o kadar analitik bir zekaya sahipti ki bir türlü zihnini geri planda bırakmayı başaramıyordu. Bu da bizim seansta ilerlememize engel oluyordu. Bunu farkedince normalde pek yapmadığım birşey yaptım ve seansta mola verdim. O sırada Nilüfer Hn’ın yine bu zihinsel yapısı sebebiyle uykuya zor daldığını, zihnini bir türlü susturamadığını öğrendim. Kendisi ile yaptığımız bu kısa sohbet sırasında çalışma konusunu değiştirmemiz gerektiğini, öncelikli olarak bu konuya bakmamız gerektiğini yoksa seans yapmamızın pek mümkün olamayacağını söyledim. O sırada süphelendiğim bir sebep de kafamda oluşmuştu ama şüphelensek de danışanlara pek bahsetmediğimiz bir konu olduğu için detaylıca bilgi vermedim. Sadece birkaç kelime ile Nilüfer Hn’ın verdiği tepkiyi gözlemledikten sonra seansın akışını tamamen değiştirerek onun uykularını da etkileyen aşırı zihinsel ve hiperaktif yapısının kaynağına baktık.
Sonuç, eşine örneğine kolay kolay rastlanmayacak çok enteresan ama başarılı bir seans oldu. Sanki biraz önce her soruma içinden zihniyle konuşarak cevap bulmaya çalışan kadın gitmiş, yerine ben daha soruyu sorarken cevabını hisseden, bilen ve gülümseyerek cevap veren bilge bir kadın gelmişti.
Bizim, regresyon terapistleri arasında ” DÜNYA DIŞI ETKİ ” ismiyle andığımız, ileri teknik olarak bazı okullarda öğretilen ama dünyada çok az terapist tarafından bilinen bu konu Nilüfer Hn’ın ana temalarından biriydi. Zaten seansın sonlarına doğru rehberiyle konuştuğu sırada sürekli gülümsüyordu ve rehberinin ona ” Senin parayla sorunun yok ki…” deyip güldüğünü söyledi. Parayla ilgili geçmişte yaşadıkları kendisinin o gün seansa gelmesine vesile olmuştu ama gerçekten de maddi anlamda herhangi bir sorunu yoktu. Yaşadığı tüm bu deneyimler onu farklı bir yola ve iş koluna itmişti ve asıl yaşam amacı olan işi bulmasına yardımcı olmuştu.
Nilüfer Hn şu anda yüzlerce kadına iş imkanı yaratan bir fabrikanın kurulmasını sağladı. Yaşam misyonu da kadınların eğitimini-öğrenimini ve çalışma hayatına atılarak kalkınmalarını içeriyordu. Bunu seans içinde rehberinden bizzat duymak , şu anda başladığı yeni işinde doğru noktada olduğunu anlamasına ve çok mutlu olmasına sebep oldu.
Seansın sonlarına doğru olan şifalanma bölümüne geçtiğimizde, ellerini kaldırıp parmaklarını açarak vücudunun 10-15 cm kadar üzerinde tuttu ve alt karın-üst gövde arasında sanki bedeni tarar gibi ileri-geri birkaç hareket yaptı. Herzaman rastalanan bir tablo olmadığı için biraz şaşırdım ve seans bittiğinde kendisine sordum.
O hareketleri otomatik olarak o anda içinden öyle geldiği için yani gayriihtiyari yaptığını söyledi. Bunun şifalanma ile bağlantılı olduğunu tahmin ettiğim için kendisine vücudunun o bölümünde geçmişte herhangi bir sağlık sorunu yaşayıp yaşamadığını sordum. Verdiği cevap beni yine şaşırttı ama aynı zamanda çok da sevindirdi. Çünkü kendisi daha önce hiç rastlamadığım bir kanser türünü vücudunun o bölgesinde atlatmış. Bu cevabı verirken kendisi de şaşırdı çünkü o hareketin geçmişte yaşadığı o rahatsızlıkla alakalı olabileceğini düşünmemişti.
Rehberi ona çok uzun bir yaşam yaşacağını ve yaşam misyonu olan bu son iş koluyla ilgili çalışmalarına devam etmesi gerektiğini söyledi.
Çalışmadan bir gün sonra konuştuğumuzda seansın ilk kısmında bizi sabote eden zihinsel konuşmaları sebebiyle özür dilemek istedi ve ” sabrınız için teşekkür ederim ” dedi. Rahat uyuduğunu, kendisinde enerji artışı olduğunu hatta bütün gün şehri dolaştıktan sonra akşam da sinemaya gittiğini söyledi. Kendisini bana yönlendiren eski danışanımı arayarak ona teşekkür edeceğini, seanstan çok memnun kaldığını da ekledi.
Seanstan 8-9 gün sonra konuştuğumuzda iş için başka bir şehirdeydi . Kendisinin çok yoğun olduğunu ama bundan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Ayrıca ” ..Daha dinginim. Yatağa daha erken giriyorum. Yatağa yattığımda soru soruyorum..çatır çatır geliyor cevaplar..Daha kolay konsantre oluyorum. ” dedi.
15 gün sonra emailleştiğimizde ise ” Sevgili Eylül, herşeyin suçlusu sensin çünkü o günden bu yana kendimi o kadar enerjik ve iyi hissediyorum ki, projeden projeye koşuyorum:) O yüzden sana hemen dönemedim …Artık geceleri de zihnimi susturabiliyor ve uykuya rahatlıkla dalabiliyorum. Eskisi gibi uykusuzluk çekmiyorum. …..” diye yazmıştı.
Kendisi ile 1,5 ay sonra haberleştiğimizde ise şöyle yazmıştı:
” Neden olduğunu bilmediğim endişelerimin temelini gördüm. Aslında benim endişe dediğim yaşadığım anda gördüğüm, hissettiğim şeyler imiş. Yani başıma gelecekleri görüyormuşum. Ilk anda bir iş, bir proje ve bir insan ile fikren ve bedenen karşılaştığımda bana gelen duygunun ne olduğunu anladım. Böylece daha rahatım. Geçen hafta bir dostumu bir cam kapının önünde ve arabasını bir kamyon üstünde gördüm. Sıkıntıda olduğunu hissederek telefon ettim. Sesimi duyduğuna çok şaşırdı. O anda bir cam vitrin önünde arabasının çekilmesine engel olmaya çalışıyordu . İşte böyle şeyler oluyor. Artık şaşırmıyor ve korkmuyorum. Sevgilerimle. “
Nilüfer Hn, şehirdışında yaşadığı ve çok yoğun çalıştığı için kendisi ile tekrar bir araya gelemedik ama kendisini internet üzerinden takip ediyorum. En az 15 yaş genç gösteren, enerjik , çok zeki ve çalışkan olmasının dışında çevresine pozitif enerji saçan ve yüzlerce kadına istihdam yaratan azminin önünde saygıyla eğiliyorum.
Bir dahaki karşılaşmamızda çocuğu ile ilişkisine bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yazıyı hazırlamama izin verdiği için de kendisine tekrar teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle…