BİR BONUS FAYDA HİKAYESİ: ” KİVİ ALERJİSİ ” ( 2. Bölüm )

Standard

Bir önceki bölümde bahsettiğim seanstan yaklaşık 2,5 ay sonra Şermin Hn ile daha önce yarım kalan ana karnı ve 0-6 yaş dönemi için tekrar bir araya geldik.

SEANS:

Ana karnı ve 0-6 yaş dönemini dönüştürmeye çalıştığımız bir seans yaptık. Bu esnada daha önceden keşfettiğimiz sahnelere ek olarak Şermin hn, 2 yaşındayken annesi mutfakta olduğu bir sırada yüzünün üstünden minik bir farenin geçip gittiğini algıladı.

3.GÜN:

Günaydın Eylül Hanım,
İlk defa bi çalışmadan dağılmamış bir şekilde çıkmışım ilk farkında olduğum şey buydu ve çok enteresandır ilk defa banyo yapma zorunluluğu hissetmedim kendimde. Banyo yapmadım. Biraz yemeğe saldırdım, abur cubur yedim.

İlk gecem yoğun uyuyarak geçti. 11 saat uyumuşumdur. Gece, wc ye 1 kere gittim.
Cumartesi günü, kendimi daha rahat, dingin ve enerjik hissettim. Hem evi temizledim, hem spor yapıp hem de yemek yaptım. Bunların hepsini yapmam normalde ben. Günüm sakin ve rahat geçti genel olarak. Arkadaşım da “Enerjin değişmiş, canlanmışsın resmen” dedi. Ben de gerçekten öyle hissetim. 
Çok teşekkür ederim desteğiniz için.Sevgiler
,”

Kendisine verdiğim yanıtın içinde banyo yapma konusuyla ilgili detay sordum. ( Önceden nasıl olduğu, eve girer girmez her zaman banyo yapıp yapmadığı vb )

Verdiği yanıt:

Merhaba Eylül Hanım,
Evet, eğer bi seans almışsam (örn: aile dizimi, reiki, bireysel vb) eve geldiğim gibi banyoya atardım kendimi. Hemen arınayım, temizleneyim derdim. Bu sefer oyle olmadı. Eve girdim, üstümü değiştirip yemek yedim
.  ……………. ………..”

Ara dönemde Şermin hn’ın iş ve sağlığıyla ilgili birkaç gelişme içeren email daha aldım. Kimliğini gizlemek amaçlı burada sansür uygulamayı karşılıklı olarak uygun gördük.

1 AY SONRA:

Eylül Hanım merhaba,
Biraz önce kivi yedim ve alerjim %80-90 civarında azalmış. Daha önceden kaşınma hissi çok fazla olurdu fakat bugünkü denememde oldukça azaldığını gözlemledim. %100 kaybolma olur mu bilmiyorum fakat gözlemleyeceğim.
Bu arada gece wc için kalkmalarım* bitti gibi. 
Çalıştığım şirkette…. …………….( sansür uygulanmıştır ………..
.”

NOTLAR:

1- gece wc için kalkmalarım*: Geceleri sık sık wc’ye kalkma konusunun ana karnı ve 0-6 yaş seansından sonra geçmesi konunun yüksek ihtimalle annesinin travması ile bağlantılı olduğunu hissettirdi. Bir önceki bölümde bahsettiğim üzere annesi çok küçük yaşta kendinden çok büyük biri ile evlendirilmişti. Yaşı çok küçük olduğu için ancak birkaç sene sonra Şermin Hn’a hamile kaldığında resmi nikah kıyılabilmişti. Bu süreci çocuk bedenine tecavüz gibi hisseden annesinin travmasına karşılık Şermin hn’ın bedeni biyolojik olarak böyle bir şey geliştirmiş olabilir. Psiko-biyolojik bir bilgi olarak, insanlar da alan sorunu/çatışması yaşadıklarında tıpkı hayvanların çişle alanlarını belirlemeye çalışmaları gibi bu şekilde bir biyolojik çözüm oluşturabilirler. Bedenini/ özel alanını koruyamayan annesi gibi çocuk da geceleri sık idrara çıkmayı bu konuya içgüdüsel bir çözüm olarak bulmuş olabilir özellikle de proje amaç dönemini ve sansürlediğimiz kısımları dahil ederek düşündüğümde oldukça anlam kazanıyor . Bu konuya farklı açıdan verilebilecek en iyi örnek ülkemizde yaygın rastlanan balayı sistitidir. Balayı sistitinin temelinde yatan bilinçdışındaki çatışma da çoğunlukla alan çatışmasıdır.

2- Oldukça hassas bir konu olduğu için, Şermin Hn’ın bilinçdışındaki çağrışımın ne olduğu, neden bedenen tepki verdiği gibi konuların detaylarına-sebeplerine burada yer vermedik. Ancak, her kivi alerjisi olan kişi için aynı durumun söz konusu olmayabileceğini ve bu konuda genel-geçer kural geliştirilmemesi gerektiğini burada özellikle eklemek isterim. Bazı alerjiler kişinin bire-bir kendisinin yaşadığı bir durum iken bazı alerjiler ise tamamen aile sisteminden gelen bir öyküye dayanabilir. O yüzden her durum ve sebep kişiye özeldir. Bu sebeple motamot kurallar geliştirip herkese aynı şeyi uygulamak bazen, bazı kişilerde çözüm getirmeyebilir…

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR BONUS FAYDA HİKAYESİ: ” KİVİ ALERJİSİ ” ( 1. Bölüm )

Standard

İsmine Şermin diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarının başında, bekar ve çalışan bir kadındı. Kendisiyle 2020 yılında çalışmaya başladığımızda ana konumuz iş hayatıyla ilgili sorunlardı. Ancak seanslarda ilerlerken başka alanlarda da geri-bildirimler aldığım için hem alerji hem de psiko-biyoloji konusuna örnek olması açısından bu vakayı paylaşıyorum.

2. SEANS: Bu seansta ana karnı ve 0-6 yaş dönemine bakmaya niyet ederek bir araya gelmiştik. Ana karnı dönemini keşfederken annesinin çocuk denecek yaşta kendinden çok büyük yaşta biriyle zorla evlendirildiğini, yaşı küçük olduğu için birkaç sene sonra Şermin hn’a hamile kalınca resmi nikah yapıldığını ve bir çocuk gelin olarak bu dönemi bir nevi tecavüz hisleriyle geçirdiğini öğrendim.

Hamilelik sürecini yalnız, desteksiz ve korkularla geçiren annenin doğumu da oldukça zor geçince apar topar sezaryene alınıyordu.

Doğumdan sonra 0-3 yaş dönemine dair önemli bir anıyı keşfediyorduk ki Şermin hn kendiliğinden başka bir anıyı hatırladı.

Buradan sonra Şermin Hn ergenlik döneminde geçen ve taciz içeren birkaç anıyı daha hatırladı ve bu sebeple seansın akışı mecburen değiştirmek zorunda kaldık. Bu taciz anlarını daha önce hiçbir yerde kimseyle konuşamadığını belirttiği ve olumsuz etkilendiğini gördüğüm için bu konuya öncelik verip beden terapi ağırlıklı ilerledik. Ana karnı ve 0-6 yaş dönüştürme konusunu ise başka bir zamana bıraktık.

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notlarda:

-Kg bağlantısı

-Sık idrara çıkma

-Yaşam enerjisi düşüklüğü ve

-Kivi alerjisinin bu konularla bağlantısı olduğunu düşünüyorum.

-Ana karnı dönemini keşifte kaldığımız için, bir sonraki seansta mutlaka ana karnından başlayarak ilerle.

NOT: Geri-bildirim ve NOTLAR bölümleri vakanın ikinci bölümünde yer alacaktır.

İLİŞKİLER HAKKINDA BİR VAKA: ( 2. Bölüm: Stalklamak )

Standard

4. Seanstan yaklaşık 2 yıl sonra mayıs ayında Covid 19 salgını devam ederken Beste Hn’dan email aldım. Haziran 2020’de normalleşme süreci içinde yüz yüze seanslara başlarsam tekrar çalışmak istediğini bildirdi:

Konu: “Bir süredir odağımı toplamakta zorlanıyorum. Sürekli aklımda olan kendisine karşı duygularım olan biri var. Kendisi ile iletişim halinde değiliz fakat aklımdan çıkarmakta ve günlük işlerime odaklanmakta zorlanıyorum. Bu kişi ile kendi içimde kurduğum bağın üzerine çalışmak istiyorum aslında. “

Kendisi ile 5. seans için ağustos 2020’de bir araya gelebildik.
Yaptığımız ön-görüşmede:

-ilk işinden 2019 başında ayrıldığını-işten ayrılma sebebinin orada çalışırken hoşlandığı biri ile ilgili olduğu, bu kişi ile karşılıklı birbirlerinden hoşlandıklarını ve flörtleştiklerini sanırken bir gün bu adamın çalıştıkları işyerinde neredeyse takılmadığı kadın kalmadığını ve aynı zamanda uzun süreli devam eden bir ilişkisinin de olduğunu öğrendiğini

-bunları öğrendikten kısa süre sonra istifa ettiğini ve başka bir işe girdiğini

-aradan geçen 1,5 yıla rağmen hala bu adamı düşünüp adamı, takıldığı kadınlar dahil olmak üzere stalkladığını ( sosyal medyada sürekli ve gizlice takip etmek anlamında kullanılan kelime ) ve artık bu durumdan rahatsızlık duyduğunu öğrendim.

Beste Hn bu sebeple 6-7 ay önce bir psikiyatriste gittiğini ve kendisine depresyon teşhisi ile birlikte adını burada yazmayacağım 2 psikosomatik ilaç verildiğini ekledi. Bu ilaçları hala kullandığını ve 1 ay sonra kontrole gideceğini, her gittiğinde anksiyete testi yapıldığı için anksiyete seviyesinin düşüşe geçmesine rağmen stalklama isteğinin hala ilk günkü oranda devam ettiğini belirtti.
Bu arada Beste hn’ın babasıyla ilgili geçmişten bildiğim bir konu açıldı ve bazı sorularımın cevabını bilmediği için araştırmasını rica ettim.

Bazı eklentiler kişilerde takıntılı düşünceleri artırabildiği için seansı kısa eklenti temizliği ile başlattım. Bu esnada Beste Hn 4 ve üzerinde eklenti algıladığından seansa eklenti temizliği ile başladık.


1.EKLENTİ : 2 Yıldır kendisinde bulunan, stalkladığı kişiye ( burada adına Yalın diyeceğimiz kişi ) öfke ile çektiği 2 adet gezinen enerji idi.
Etkileri: Sırt ağrısı, bel ağrısı ile öfke ve bedende gerginlik yaratmışlardı. Kendisini korkak hissederek hedeflerinden uzaklaşmasına, başarısızlık korkusuna sebep olmuşlardı. Ayrıca özellikle bacak ve boyun bölgesinde kaşıntılara yol açmışlardı. Algılarında bozukluğa ve takıntılı düşüncelere sebep olmuşlardı. Tembellik, işte yapması gerekenleri erteleme gibi etkileri olmuştu. Daha alıngan ve depresif hissettiği için hayatında ilk defa psikiyatriste giderek ilaç kullanmasına yol açmışlardı.

Gözlerinde ışığa hassasiyet gelişmesine, ışıktan rahatsız olmasına, sigarayı artırmasına ve sürekli Yalın’ı düşünerek stalklamasına hatta bazen Yalın’ın da aslında kendisinden hoşlandığını düşünmesine sebep olmuşlardı. Sol kolunda ağrılar ve güçsüzlük de oluşmuştu.
Bu bölümde Yalın’a olan öfkesi üzerinden giderek, adına “ Bir İlişkiyi Tamamlamak ” dediğim çalışmayı uyguladık.
Burada kendime aldığım özel notlarda Beste Hn’ın kendini ifade etmekte zorlandığını ve eskiden tanıdığım haline göre algılarının biraz bozulduğunu ve hala eklentilerinin olabileceğini eklemişim.


2.EKLENTİ:
1,5 Yıl önce Yalın’la bağlantılı biri tarafından kendisine gönderilmiş olan bir eklenti türüydü.
Etkileri: Tembellik ve korku yaratmışlar; öfkesini daha da artırmışlardı. Kendisini ifade etme sorununa, ensede ve başında ağrılara yol açmışlardı. Kabızlık sebebiyle hemoroid başlangıcı atlattığını da ekledi.
Bu eklentiyi çekme sebepleri arasında Yalın’a ve kendine duyduğu öfke vardı. Bu sebeple biraz devam niteliğinde bir çalışma oldu.


KENDİME ALDIĞIM ÖZEL NOTLAR:
-Beste Hn’ı uzun süredir tanıyorum. ( Ailesinden başka kişilerle de çalıştığım için ebeveynlerine kadar bilgim var. ) Hiçbir seansta bu kadar zor bilgi aldığımı hatırlamıyorum. Algılarındaki bozulma dikkatimi çekti.

-Seans arasında babasıyla ilgili aramızda kısa bir konuşma geçmişti. Babasının gençliğinde yurtdışında olduğu o döneme dair yaş aralığı, orda önemli birşey yaşayıp yaşamadığı vb her türlü önemli detayın önemli olabileceğini belirttim.

-Bu seansın etkisini takip ederek eğer Beste Hn’dan gelecek bilgiyi önemli görürsem, bu konuya etki edip etmediğini görmek için Bağlar Çalışması yapılabilir. Takip ederek karar ver.


2.GÜN SONRA:
Eylül hanım,
Terapi sırasında vücudumda olusan kaşıntılar geçti. Eski işyerinde tanıştığım adama olan öfkem oldukça zayıfladı. Kendimi iyi hissediyorum. 2 gündür de hiç İnstagram hesabına girmedim.
Durum bu şekilde


43 GÜN SONRA:
Eylül hanım merhaba,
Birebir yaptığımız eklenti temizliği seansından sonra bahsettiğim adamı stalklamayı cok büyük oranda bıraktım. Hatta bazen aklıma gelse de yüzünü görmek istemediğim hissine kapılıp instagram hesabına girmiyorum. Hayatım oldukça huzurlu ve sakin gidiyor. Sabahları pozitif uyanıyorum ve geceleri de huzurlu bir şekilde uykuya dalıyorum. 
Bağlar çalışmamızı da heycan bekliyorum.
Sevgiler
,”

NOT: Bu seanstan yaklaşık 2 ay sonra Beste Hn’la Bağlar Çalışması’nda bir araya geldik. Buradaki çalışmayı ve yorumlarımı içeren notlar bölümünü bir sonraki bölümde yazacağım.

( Devam edecek……)

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

KÜÇÜK DANIŞAN VAKASI: UYKUSUZLUK ( SADECE ANNEYLE UYUMA VE SÜREKLİ UYANMA )

Standard

İsmine Fırat diyeceğim küçük danışanla hiç karşılaşmadık ancak kendisinin 6 yaşında olduğunu ve doğduğundan beri uyku sorunu yaşadığını annesinin aşağıdaki emaili ile öğrendim:

” ……… ………………… ………………………… …………..

Ama oğlumuz ile ilgili neredeyse dogdugundan beri aşamadığımız bir uyku problemi var. Pedegog ve çocuk psikiyatristleri ile hep çalıştık yıllardır. Sonuç anneye yanlış bağlanma, kaygı, anksiyete, sık taşınma sendromları, anal döneme dönme ve o dönemden iletişim kurma çabaları gibi daha bir sürüTeşhis sayabileceğim şekilde. Oyun terapi ile yol katedebiliyoruz fakat çok ağır. Psikiyatrist direkt prozac veriyor oğlum 6 bucuk yaşında kullanmak istemiyorum. Ama artık çok çok yıprandık. 8 yıllık evliyiz eşim 2 yıl uzak bir yerde görevliydi. Geri kalan 6 yıldır da asla aynı yataktaYatmadık. Oğlum benimle uyumazsa asla uyumuyor. Kendi odasında onunla yerde yattığım zaman bile.sorun ne kadar yorgun ve Uykusuz olursa olsun 6 yıldır deliksiz uyumaması. Organik bir problemi yok. Ama gece de 6 yaşında bir çocuk 5 6 kere. Muhakkak uyanıyor. Eğer odasında ise ve onu yatak odasına almamak konusunda ısrar edersem asla uyumuyor. Yanlışlıkla dalsa bile 10 dak. İçinde sürekli uyanıyor. Pandemi sebebiİle online seans yaptıgınızı farkettim. 6 yaşında bir çocuk ile online çaşılabilir mi? Ya da anne çocuk beraber mi çalışılır? ……………………… Pedegog emdr seansına henüz gerek görmediğini söylemişti ama oğluma hamileyken uykumdan çok aşırı korkarak uyanmış ve her gece istisnasız o doğana kadar çok huzursuz uyumuştum uyumak istememiştim. Uyumaktan korkmuştum resmen. Bununla alakalı olabileceğini düşünüyorum. Bakış açınızı son derece merak ediyorum bu olaya.Şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar diliyorum. “

Kendisine verdiğim cevapta çok gerekmedikçe çocukları seansa almadığımı, böyle bir tabloda ilk etapta anneyi görmek isteyeceğimi ve ebeveyn üzerinden ilerlemeyi tercih edeceğimi belirttim.

Bunun üzerine anne ile online ön-görüşme yapmak için temmuz başında randevulaştık. Bu online ön-görüşme sırasında Fırat’ın annesine çok fazla soru sordum ve hamilelik süreci, çocuk doğmadan önce ve sonraki süreçte anne-babanın ilişki modeli dahil araştırdım.

Ön-görüşmemizin sonunda ancak fikir edinebildiğim için kendisine evde uygulaması için ödevler verdim. Hergün uygulamasını ve hergün ne yaptığını çok kısa ve öz bir şekilde bana yazarak gelişmelerden haberdar etmesini rica ettim.

Ayrıca kendisi için bir terapi defteri tutarak çocuğu ile ilgili yaptıklarını ve çocukta farkettiği gelişmeleri günü gününe tarihiyle not almasını rica ettim.

 

3.GÜN:

Eylül hanım iyi akşamlar.
… …….. Fırat’ın uyku durumunda herhangi bir değişiklik olmadı henüz. Minimum 4-5 maksimum 8 kere uyandı geceleri.
Fakat taşındığımız için çocuklara yeni oda yaptık ufaklığın beşiğini de biraz  erken ayırdık. En azından kendi odasında uyuyor anne yanında uyumak yerine. Henüz deliksiz uyumadı. Ruh hali çok iyi arkadaş edindi burada çok mutlu.
Yeniden haberleşmek üzere.. İyi çalışmalar.

Kendisine verdiğim cevapta oğlunun artık kendi odasında uyuyor olmasının önemli bir gelişme olduğunu, artık uyku konusuna ağırlık verebileceğimizi, 6-7 yıldır süren bir sorunun 2 günde düzelmesini beklemediğimi belirterek bu süreçte oğluna karşı sabırlı,anlayışlı olmasını tavsiye ettim.

 

4.GÜN:

İyi geceler Eylül Hanım. Fırat’a 4.günü uyguladığım gece Fırat 1 kere uyandı. Kaçta uyandığını bilmyiroum çünkü yanıma gelmedi ve daha fazla bir ışık yakıp geri  yattı i. Sonra sabah 5 te yatak odasına geldi ve yatak odasında yatmak için ağladı tepindi yerlere yattı. Ama amacı benim yanımda yatmak değildi odasının sıcak yatak odasının serin oldugunu söyledi. Zor ikna oldu ama  camı açarak odasına döndürmeyi başardık. 9 a kadar uyanmadan uyudu.. Sevgiler.. “

5.GÜN:

Günaydın eylül hanım, Dün gece Fırat’a 5.günü uyguladım.10 da uyudu. Ve 12 den sonra çok kötü bir gece geçirdik. 12 de bir kalktı sabha 5 e kadar neredeyse uyumadı. Korktuğunu söyledi.. Önceden uyansa bile onu yatagına geri götürdüğümüzde öpüşürdük ve kendisi uyurdu sma dün gece yanımda bekleyin diye hep ısrar etti. 2 kere babası 1 kere ben bekledik ama uyuduğunu düşünüp yatak odasına geçtiğimiz zaman hemen geri geldi. 5 ten sonra uyuyabildi ve 8 de kalktı. Mutlu uyandı. İyi çalışmalar. “

 

6.GÜN:

Eylül hanım merhabalar, dün gece Fırat’a 6 günü uyguladım arada uyandı sorular sordu geçiştirdim ve bekledim tekrar dalınca devam ettim. Ve gece sadece 1 kere uyandı. Umarım devamı gelir yavaş yavaş düzelme yaşıyoruzdur. Teşekkür ederimİyi çalışmalar...  “

 

7.GÜN:

Günaydın eylül hanım. Fırat bu gece 1 kere uyandı. Çok güzel uyuyor. Sevgiler..”

8.GÜN:

Iyi çalışmalar  eylül hanım, Fırat gene 1 kere uyandı 2 bucukta. Tekrar uyuyana kadar yanında beklememi istedi. Ve uyuyunca bir daha sabah 8 e kadar uyanmadı. Uykuları son 3  4 gündür çok güzel düzenli gidiyor. Alakası varmıdır bilmem ama biz eşimle gergin bozuk ve huzursuzuz. Daha ziyade benden kaynaklı olabilir. Kendimi patlamaya hazır bomba gibi hissediyorum her an herşey den kavga çıkartmaya hazır gibiyim onun yaptığı hiçbişey olmasada.. 
İyi çalışmalar. 
Not:size yazdığım herşeyi belki bir kaç cümle fazlası ile defter olarak tutuyorum
. “

 

11.GÜN:

Eylül hanım iyi akşamlar, Fırat’a söylediğiniz uygulamaya devam ediyorum. Gerekirse aylarca daha da devam ederim. Mucize gibi çünkü. Odasında yatagında maksimum 2 kere uyanarak uyuyor olması.. Şimdilik her gece  en az 1 en çok 2 kere uyanmaya devam ediyor. Yanına gidip uyumasını beklediğim sürece hiçbir sıkıntı yok. Kolay dalıyor ve sabaha kadar da uyuyor. Şehri değişti ortamı değişti odası değişti yatagı bile değişti. Ve sizinle çalışmaya başladık. Tüm bunlar  elbette etkili. Sizi bu zamanda  bulmam gerekiyormuş demekki. Yoksa burnumun dibindeydiniz ben X şehrindeyken ve sizi yıllardır takip ediyorum. Çözümün bu kadar basit olabileceği aklıma gelmezdi. Binlerce teşekkür ederim. 
Daha önce de bahsettiğim gibi ilk regresyon a ihtiyaç duyduğum zamanlaradaki gibi hissediyorum. Gene evliliğimi hayatımı sürekli sorguluyorum. Fırat çok güzel şifalandı ama ben çok kötü oldum.eşimle aynı evin içinde 3 gündür de konuşmuyorum ………………………………. ……. Bu kısır döngüye girmekten 8 yıldır bunaldım. Uygun olursa ben kendim de sizinle çalışmak isterim. Ama eğer sadece Fırat için bile kesiştiyse yolumuz buna da son derece minnettar kalıcam. En içten sevgilerimle.
  “

14.GÜN:

Eylül hanım iyi çalışmalar, Fırat hla 2 ya da 3 kez uyanmaya devam ediyor ama bensiz de sorunsuz dalıp uyuyor. Bazı günler  sadece  1 kere uyanıyor. İlle bir sebep söylüyor ama.ya çok sıcak diyor ya ses geldi dışardan diyor. Telkinlere devam ediyorum. Fırat’ın çalışmasını tabiki paylaşmanızda bir sakınca görmüyorum. Keşke her çalışmanızı paylaşabilseniz. İnanın okumak bile iyi geliyor.. Sevgiler... “

Kendisine verdiğim cevapta , yetişkin olarak bizlerin bile yazın bol sıvı alınca gece wc için veya sıcaktan terleyerek uyanmışsak su içip geri yattığımız zamanlar olabilirken, Fırat’ın şu anda yeni bir şehirde sıcaktan veya sesten uyanıp sonra kendiliğinden uykuya geri dalmasının o kadar da önemli olmadığını belirttim. Burada önemli noktanın çocuğun uyanmasına neden olan önemli bir sebep olup olmadığını, herhangi bir kötü rüya görüp görmediğini vs anlamaya çalışarak yine kendi defterine notlar almasını tavsiye ettim.

NOTLAR:

1-Bu vakada çocuğun uykusuzluk yaşaması ve sürekli kaygı içinde olması, ebeveynleriyle alakalı bir sorun gibi görünüyordu. Çocuklar anne karnındayken annelerinin yaşadığı her türlü stresten az ya da çok etkilenebileceği için ve anne hamileliğini sürekli korku içerisinde ve uykusuz geçirdiğini ön görüşmede bildirdiği için çalışmaya ana karnı dönemi ile başladım.

Ondan sonra ise şu anda yeni taşındıkları D.Anadolu’daki şehre varışlarına kadar ilerlettim. Şimdilik bu çalışmamız yeterli olmuş gibi göründüğü için burada sonlandırdık.

2-Buradaki durum için benim yorumum:

-Hamilelik sırasında anne-baba arasındaki çatışmalı ilişki

-Babanın asker olması ve görevi gereği D.Anadolu’ya tayini çıktığında anne ile bebeğin başka şehirde kalması ,

-çocuğun 2 yaşına kadar babasını sadece birkaç kere görmesi ( Ek olarak 4 yaşında iken babadan nefret ettiği için pedagoga götürüldüğü bilgisi ) ve birçok detay ile birlikte değerlendirdiğimde; her iki ebeveynle de bağlanma sorunu görünüyor.

Normal şartlarda Bağlar Çalışması’nda incelemeden genelde yorum yapmazdım ancak Fırat eğer bu şekilde devam etse idi, çocuğun bilinçdışında kendini annenin partneri olarak konumlandırmasından mütevellit ilerleyen hayatında çok fazla ikili ilişki sorunları yaşama potansiyeli yüksek olacaktı. O yüzden bu konuyu sadece basit bir uykusuzluk sorunu olarak görmedim.

3- Ailede ebeveynlerin asker, polis vb olmasının hatta anne-babanın kendi ebeveynlerinin de yine asker, polis vb olmasının sistemde yaratabileceği bazı etkiler vardır. Eğer ilerde ihtiyaç duyulursa bir sonraki aşamada bu konuya regresyon dışında teknikler kullandığım Bağlar Çalışması ile bakılmasında fayda görüyorum.

4- Fırat şifalandıktan sonra annenin sorun yaşamaya başlaması benim için çok anlamlı çünkü çocuk için çalışırken annenin duyguları üzerinden gittik. Öyle görünüyor ki çocuk artık bir çocuk gibi davranmaya başlayınca anne partneriyle olan sorunlarıyla yüzleşmek durumunda kaldı. Bu ise aslında kötü değil, iyi bir gelişme…böylece ebeveynler arasındaki sorunların altında yatan dinamiklere de bakabiliriz.Benim kolay kolay çocuk danışan kabul etmememin altında yatan sebep de budur. Çocuklar çoğunlukla ebeveynlerinden veya onların sistemlerinden aktarılan sorunlar yaşarlar. Eğer anne-baba veya en azından anne, seansa gelmeyi kabul etmiyorsa, benim çocuk için yapabileceğim çok fazla şey yoktur.

 

Davranışları bozuk ” çocukları, semptomları ortadan kalksın diye terapist ya da doktorlara götürme işi eğer anne babalar kendi durumlarına bakmaya hazır değilse başarısızlığa mahkumdur. Bir çocuğun ” davranış bozuklukları” ebeveynlerinin ruhsal ve duygusal donanımlarının aynasıdır ve çocuğa genelde en çok yardım edecek şey, ebeveynlerin bu aynaya bakmaya hazır olmaları ve kendilerinin ruhsal ve duygusal durumlarını daha iyi kavramalarıdır.

Prof. Dr. Franz Ruppert

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

KAYGI VE KORKULAR HAKKINDA BİR VAKA

Standard

D4

İsmine Defne diyeceğim danışanım 40’lı yaşlarının başında, evli, çocuklu ve yurtdışında yaşayan çalışan bir kadın. Kendisiyle yıllar önce Türkiye’de bulunduğu bir sırada hem bireysel hem de Bağlar Çalışması ile birer kez çalışmıştık.

Bu sefer yurtdışında olduğu için ve dünya çapında devam etmekte olan Covid 19 etkileri sebebiyle yüz yüze çalışamayacağımız için online seans yapmaya karar verdik.

Çalışmaya geliş sebebi: Sürekli kızının başına birşey geleceği korkusu ve özellikle su ile ilgili  konularda aşırı kaygılanma.

D1Seansa başlamadan evvel yaptığımız ön görüşme bölümünde, 3 yıl önce kızı Türkiye’de iken kendisinin olmadığı bir tatil ortamında havuzdan çıkarken merdivene çarparak yaralandığından bahsetti. Şu anda yurtdışında bulundukları ülkede her haftasonu tekneyle açılarak gölde yüzdüklerini ve eskiden böyle bir korkusu olmamasına rağmen son dönemde tekne rüzgar sebebiyle her yan yattığında göle düşmekten ve özellikle de kızının başına birşey gelmesinden korkmaya başladığını belirtti. Gölün suyunun bulanık olması sebebiyle kaygıları daha da artıyordu.

Bunun haricinde seansta çalışma konumuz olmamasına rağmen ek bilgi olarak son aylarda ara sıra burnuna soğan kokusu geldiğinden bahsetti. Bunun üzerine soğan kokusunun onun için ne ifade ettiğini sorduğumda hiç hoşlanmadığı bir koku olduğunu ekledi. Normalde olmayan bir koku duymasının tıbbi bir soruna dayanma ihtimali olabileceğini, bazı hastalıklarda kişilerin burnuna farklı kokular gelebileceğini belirterek bu konuda önlem olarak ilk etapta mutlaka bir tıp doktoruna gitmesi gerektiğini hatırlattım ve sonra asıl seans konumuz olan kızına yönelik son dönemde oluşan kaygılarını seçtik.

Kendisiyle uzun zamandır seans yapmadığımız için seans başında kısa eklenti temizliği ile başlatmayı önerdim. Kabul edince seansa o şekilde başladık.

 

seans

 

Bedeninde yoğun duyarlılıklar olması ve yüksek sayıda eklenti algılaması sebebiyle ilk etapta eklenti çalışmak zorunda kaldık:

1.EKLENTİ: 3 Ay önce mart ayında, Covid 19’un yeni çıktığı dönemde bir iş seyahati nedeniyle uçağa binmek zorunda kaldığı gün çektiği eklenti grubu:

a) Covid 19’a yakalanma korkusu nedeniyle çektiği 5 eklenti

Etkileri: Neredeyse her gün baş ağrıları; cinsellikten uzaklaşma;  çocuğu için daha çok kaygılanma; kafa karışıklığı, unutkanlık, dalgınlık nedeniyle son 3 aydır işlerine odaklanamama; ses tonunun arada tizleşmesi ve kendini ifade etmekte zorlanma; diyet konusunda iradesizlik ; daha öfkeli ve tahammülsüz olma gibi etkileri olmuştu.

D3b) O iş seyahatinde diyetini bozduğu için kendine duyduğu öfke sebebiyle çektiği 4 eklenti

Etkileri: Gerginlik; daha depresif ve karamsar olma; son 3 aydır daha çok üşüme; boğazında ara sıra oluşan gıcık ve işyerinde yeni gelen eleman sebebiyle kaygı ve endişelere sebep olmuşlardı.

2.EKLENTİ: 2 Yıl önce kızının yaşadığı bir kazada o sırada arkasında olmasına rağmen durumu engelleyemediği için hissettiği suçluluk duygusu ile çektiği bir eklentiydi.

Etkileri: Sinüslerde hafif ağrılar

Bu bölümde bu eklentileri çekme nedenlerine kısaca baktıktan sonra eklentileri gönderdik.

E8

Defne hn’ın herşeyi kontrol etme arzusu nedeniyle sürekli huzursuz oluşu, her şekilde kendini suçlu hissetmesi ve öfke sorunu dikkatimi çektiği için biraz bu konuda bilgi aldıktan sonra içsel çocuk çalışması yaparak seansı noktaladık.

Seans sonunda kendime aldığım özel notlarda:

-2 aylık bebekken kreşe verildiği

-sürekli hastalanması nedeniyle ilkokula başladığı dönemde annesinin iş hayatını bırakmasından dolayı suçluluk duyduğu

-anne ve baba ile kopuk olması vb nedenlerle ilerde ana karnı+0-6 yaşa regresyon çalışmasına ve gerekirse Bağlar Çalışması’na katılmasını tavsiye ettim.

 

g2

4 GÜN SONRA:
Eylül’cüm ben de sana yazacaktım. Kalp kalbe karşıymış.
1 gün sonra değişik bir durum yoktu fakat kendimi sırtımdan yük kalkmış gibi hissediyorum ilk günden beri.
Seans sonrası bugün ilk kez tekneye çıktık, ve normal şartlardan çok daha yüksek bir rüzgar vardı tekne defalarca yattı ve korkum kalmamıştı.
Ayrıca sana bahsettiğim bir soğan kokusu durumu vardı ya şok şok şok o da geçti. ❤❤❤
Sana bütün desteğin için teşekkür edecektim.
………………
Çok teşekkür ediyorum yeniden.
sevgiler 

 

 

5 GÜN SONRA:

Evet kısa temizliği her gün yapıyorum

ayrıca bugün de çıktık, rüzgar daha sertti korkmadım aksine çok keyif aldım. bu kadar kısa sürede bu kadar değişiklik beklemiyordum açıkçası.
çook çok sevgiler  “
 2 HAFTA SONRA:
Tekne ile ve bulanık deniz ile korkularımı epey aştım.

Koku şimdilik yok gibi.

çok yoğun bir hafta oldu kendimi dinleyemedim bile 
Ama çok çok iyi hissediyorum.
Tekrar çok çok teşekkür ediyorum ….
❤🙏🏻      “
D516 GÜN SONRA:

” …….

8 aydır süren kol ağrım da geçti, inanamıyorum..
tekrar teşekkür ediyorum ❤❤❤
2️3 GÜN SONRA:
” ……..          ………..       ……..
ben farkettim ki ben de kızıma yansıma yapıyorum.
Dün hele o kadar eksik yanlış ve kötü hissettim ki, bir baktım ..X..(kızı ) ile bir sohbetimize, aynı şeyi ben de ona yapmışım.
Yani kızımı sürekli eleştirip kendime göre yontmaya çalıştığımı farkettim. çok üzüldüm…O dimdik yürüyen ..X..’den eser yok.
Yaptığı herşeyi eleştiriyorum diye o kadar sinmiş ki benim onayımı almadan hiçbirley yapmıyor artık, yapsa da beni üzer mi ben kızar mıyım derdinde. içim yandı kavruldu.
Ama olayları hiç bu denli net yaşayıp anlamamıştım.
Kaldı ki aynı babamın bana yaptığını ona yapıyorum.
Ben otoriteden ne kadar korkuyırsam o da güçlü karakterli arkadaşlarının yanında güçlü duramıyor, hep onların boyunduruğu altında.
evet büyük bir aydınlanma yaşadım
paylaşmak istedim seninle de.
Vakayı elbette paylaşabilirsin,
…………………………  “
Ş11
NOTLAR:
1- Bebeğin anneye yöneliminin erken dönemde kesintiye uğraması nedeniyle çocuk anneden, hatta bazen babadan bile duygusal olarak uzaklaşabilir.
Bu vakada bebek 2 aylıkken kreşe verilmişti ( o dönemde çalışan annelerin doğum izni kısıtlı olduğu için ) ve çocuk 8 yaşına gelene kadar sürekli hastalandığı için annesi sonunda iş hayatını bırakarak çocuğuna kendisi bakmayı tercih etmişti.
Uzunca bir süre içe çekilmiş olan çocuklar artık ihtiyacı olanı anneden istememeyi öğrenirler. Hayatlarını sürdürürken normal güdüleri olan ihtiyaçlarını anneden talep etme ve alma yetisini,  artık anne tamamen geri dönmüş olsa bile kaybedebilirler.
Bu sebeple, Defne Hn’ın düşündüğünün aksine ilk etapta baba ile ilişkisine değil anne ile ilişkisine bakacağız.
2-Burada detaya girmediysem de bu konunun, sürekli aç dolaştığını söylemesine rağmen bir türlü kilo verememesi ile de ilgisi var.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

BİR TETİKLENME HİKAYESİ

Standard

B2

İsmine Büşra diyeceğim danışanım, 30’lu yaşlarının sonlarında bekar ve çalışan bir kadındı. Kendisiyle 2017’nin yaz aylarından beri ara ara gerektikçe yani konu benim alanıma girebilecek bir konu oldukça çalışıyoruz. Aslında uzun zamana yayılmış bir çalışma olduğu için toplu olarak kitabıma ayırdığım vakalardan biriydi ancak beden terapi ile ilgili bir örnek olması açısından burada sadece 11. seansımıza yer vereceğim.

2020 başlarında yaptığımız 11. seansa başlamadan evvel 10. seanstan sonraki dönemde bilmem gerekenlerle ilgili geri-bildirimlerini sorduğumda:

1- X.. dizisini ( çocuk istismarı temalı bir dizi ) izledikten sonra tetiklendim. Belim ve omuzlarım ağrımaya başladı. Bu normalde de çok stres yaşadığım zamanlarda ara ara olurdu yani yıllardır vardı.

2-İki sene önce yoga yapmaya başlayana kadar bedenimle bağlantım yoktu. Yoga yapınca iyi geliyor ama sonradan tekrar o halime dönüyordum.*

3-İşlerimdeki artış devam ediyor. Sadece benim sağlık durumum sebebiyle ertelemeler oldu. Hala yeni müşteriler geliyor.

 

Bu geri-bildirimlerden sonra ..X.. dizisini izledikten sonra tetiklenen konusu ile ilgili sorular sormaya başladım. Hatırlayabildiği kadarıyla 6-11 yaş arasında yaşadığı tacizleri kronolojik olarak not ettim.

 

seans

 

Seansa başladığımızda verdiğim komut üzerine Büşra hn ilk tacizin yaşandığı, henüz 2 yaşında olduğu ve normal şartlarda hatırlamadığı bir sahneye geçiş yaptı. Burada kendime aldığım özel notta ” ayaklarını sıkarak içeri büküyor bu sahnede ” yazmışım. Ailece gezmeye gittikleri bir günde gezmeye gittikleri ailenin oğlu tarafından başka bir odaya götürülüyor ve orada ergen yaşlarda olan ailenin oğlunun soğuk ellerini kıyafetinin içine sokarak bedenine dokunduğunu söylüyordu.

 

B3Bir Sonraki Taciz: 4 Yaşında enişte tarafından gerçekleştiriliyordu. Bu sahneyi de seans sırasında verdiğim komut üzerine hatırladı. Benzer şekilde bir aile gezmesi sırasında şeker verme ve oyun oynama bahanesi ile evin yatak odasına götürülerek yatağa uzandırılıyordu. Bu oyun adı altında geçen sohbet sırasında kapının kilitlendiğini ve pantolonunu çıkaralım mı diye sorulduğunu hatırladı. Bu esnada pantolon çıkarılmasına tepki verince oyun kıyafet üzerinden ilerliyordu.

Buradan itibaren zaten ön görüşme sırasında hatırladığı :

6 yaş: Komşunun kocası tarafından sıkıştırılmaları

B4

8 Yaş: Sokakta yürürken mahalledeki marangoz tarafından çağırılarak ardından kapının kapatılması ve marangoz masasının üzerinde taciz edilmesi ile ilgili anı ( ki burada sadece taciz değil, buradan çıkamayacağım galiba ve beni öldürebilir düşünceleri de olduğu için şu ana kadar olan sahneler arasındaki en olumsuz kareler buradaydı. Tam anlamıyla bir tecavüz gerçekleşmemiş olsa da oradan çıktığında tecavüze uğramış gibi hissettiğini, donup kaldığını ve kimseye birşey anlatmadığını belirtti. Ayrıca o dönemde bu donukluğu annesi tarafından farkedilmediği için annesine içerliyor ve o günden sonra kimseyle birşey konuşmamaya karar veriyordu. )

9-10 Yaşları: Yakın çevresindeki ergen yaştaki bazı erkekler tarafından dokunmalar ve zorla öpmeler içeren sahneleri

sırasıyla beden terapi ağırlıklı çalışarak dönüştürmeye çalıştık.

Ek olarak seans sonunda sınır belirleme konusunda yine bedeni içeren extra bir çalışma yaparak seansı noktaladık.

 

Kendime aldığım özel notlarda:

-Kilo konusuna katkısı olacağını düşünüyorum. Takip ederek karar ver.

-24 Gün önce yapılan 10. seanstan bu yana kiloda değişim başlamış mı diye görmek için  yine ofiste bulunan aynı tartı ile tartılmasını rica ettiğimde, kilosunun 1,4 kg azalmış olduğunu gördük.

-İlerde tetiklenme sürerse gölge hayat çalışılmalı.

 

12

3.GÜN:

” Merhaba Eylül Hanım,

Kendimi çok iyi hissediyorum. 18 yaşındaki hallerim gibi içim içime sığmıyor, enerjim cok yukseldi. Bedenim bariz bir sekilde ısındı, onceden kendimi isitmam cok zordu. Ara ara aglama istegi geldi. Babama ne kadar özlem duyduğumu ve annemi ne kadar sevdiğimi hatırlayıp bayagi bir agladim. Agrilarim cok buyuk bir oranda azaldılar. 
Teşekkür ederim:)    “
9.GÜN:

Merhaba Eylül Hanım,

B6Kendimi çok değişik hissediyorum. Bu bir hafta içerisinde neden bir partnerimin olmadığını düşünerek ve buna üzülerek geçirdim. Yakınlığa ne kadar ihtiyacım olduğunu fark ettim. Nasıl bu kadar doğal olan bir isteği bunca zaman kendimden bile saklamaya çalıştigima inanamadim ve buna ne kadar enerji harcadığımi gördüm. Bugün itibariyle buna üzülmemin beyhude olduğunu düşünmeye başladım. Sanki o tren kaçmış gibi düşünürken, neden şimdi içinde huzurlu hissettigim bir ilişki yaşamayayım diye düşünmeye başladım. Bu ihtimali düşünmek bile fazlasıyla enerjik hissettiriyor. Artik agri hissetmiyorum. Bundan sonra yapacagim ve yapmak istedigim her seye enerjimin yetecegini düşünüyorum ve bunu düşünürken  heyecanlanıyorum. 
Çok teşekkür ederim 🙂    “
Konu artık ilişkilere geldiği için kendisine birkaç kitap önerisi içeren emaille cevap verdim.
Bu seanstan kısa bir süre sonra başka bir konu için randevu talebinde bulunduğundan yaklaşık 1 ay sonra tekrar bir araya geldik. O seanstan sonraki geri-bildirimlerle bu seansın geri-bildirimlerinin karışmaması için ilerleyen tarihteki geri-bildirimleri buraya eklemedim.
Ş11NOTLAR:
1-*: Büşra Hn’ın yoga yaptığı zaman kendisini daha iyi hissedip daha sonra tekrar eski haline geri döndüğünü belirtmişti.
Tüm ruhsal travmalarımız zaten beden hafızamıza kaydedilirken, söz konusu olan bedene yönelik bir tehlike-zarar içeren ( taciz, tecavüz, fiziksel şiddet-dayak, kaza, ameliyat vb ) travma olduğu zaman işin içine bir de bedenin yaşadığı travma giriyor. Bu tip durumlarda kişi o anda acıya dayanamadığı noktada-hissetmemek için ruhunun bir parçası bedeninden ayrışabiliyor. Şamanlar buna ” ruhun kayıp parçası ” derler. Konuyu ruh, beden, zihin bütünlüğü olarak ele alırsak, aynı anda hem bedenin hem ruhumuzun yaşadığı bir travmada bu ayrışma çok daha güçlü olabiliyor. Dolayısıyla bedende olmayı gerektiren bir faaliyet olan yoga yaparken iyi hissedebilirsiniz ancak orada ciddi bir ayrışma varsa bunu ancak o çok derinlerdeki yarayla yüzleşerek ve gerekli dönüştürme işlemini yaparak ve yine bedenle çalışarak şifalandırabilirsiniz. Ancak o zaman kaybettiğiniz ruh parçanız size kalıcı olarak dönebilir.
B5
Benzer bir yorumu başka danışanlardan da duymuştum: ” Eylül hn,  daha önceden yoga yapmadan duramazdım 3 gün. İçimde sürekli sıkıntı ve kötü hisler olurdu. Şimdi bunlar çok çok azaldı ve çok uzun zamandır yoga yapmıyorum. Buna rağmen kendimi kötü hissetmiyorum…” . Bu sebeple ayrışma konusunun önemine değinmek için biraz detaya girdim.
2- Yıllardır online seans yapmama kararımda etkili olan en önemli sebep, konunun beden terapi gerektirebilecek bir konu çıkabilme ihtimalidir. Beden terapi için mutlaka yüz yüze çalışmayı tercih ediyorum.
Karantina sürecinde artık online görüşmelere başladıysam da burada bile ön görüşme yapmadan direkt olarak seans için randevu vermiyorum. Ön görüşme sonrasındaki değerlendirme bölümünde şu konular şu teknikle online olabilir ama şu konular mutlaka yüz yüze görüşme gerektirir gibi yorumlarda bulunuyorum. ( Eğer konusu benim alanıma giriyorsa )
3-Bu vakada Büşra hn geçmişinde uzun yıllar psikoterapi görmüş ve farkındalığı yüksek birisi olması sebebiyle ..X..dizisini izledikten sonra tetiklendiğini farketti. Burada çok küçük yaşta olanları normalde hatırlamasa da sonuçta beden kayıt tuttuğu için benzer bir hikaye ile karşılaştığında ağrıları daha da arttı. Bu örnek, şimdiki hayatta yaşanan bir travmanın tetiklenmesine örnek olarak paylaşıldı ama tetiklenme konusu o kadar geniş kapsamlı bir konu ki tetiklendiğiniz şey bazen bireysel olarak sadece size ait bir anı bile olmayabilir.
Bu hassas konuyu yazmama izin verdiği için Büşra Hn’a tekrar teşekkür ederim.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

MESLEKİ ÖZGÜVEN PROBLEMİ HAKKINDA BİR VAKA ( 2. Bölüm )

Standard

A1İlk seanstan 16 gün sonra Açelya Hn ile tekrar biraraya geldik. Seansa başlamadan önce aldığım geri-bildirimleri ve farkındalıkları aşağıdaki gibi:

1-Seanstan sonraki ilk hafta Türkiye’de olmamla daha huzurlu ve bağımsız hisettim. X ‘de ( Avrupa’da bir ülke ) iken erkek arkadaşım üzerinden bir hayat yaşadığımı ve bunun beni içten içe rahatsız ettiğini farkettim.

2-Benim bu son 7 senem çalışmamam üzerine kurulu. Kendi ayaklarım üzerinde duramama konusu 7 senedir var. Ondan önceki zamanlarda kendi ayaklarım üzerinde durduğumu düşünüyordum ama öyle değilmiş.

A5Örneğin: Sigara ve içki vardı, 2012’de bıraktım. Erkek arkadaşıma karşı kişi bağımlılığım vardı. Ondan ayrıldığımda ise bir kız arkadaşıma bağlanmıştım. Herşeyimi ona anlatıyordum, bir kişiye yükleniyordum. Karşı taraf da sonunda kaçıyordu. Yakın 2 kız arkadaşım da aynı şekilde davrandı. En başta beni çok sevdikleri için kompanse ediyorlardı ama 5 sene sonra artık telefonumu açmamaya ya da bana daha az zaman ayırmaya başlıyorlardı. Normal olarak kendi erkek arkadaşlarına vakit ayırmak istiyorlardı. Ben de kinlenip ” Görür o benim erkek arkadaşım olunca ” diyordum.

3-Hayatımda birçok şeyi ( yeme-içmesel olarak ) şak diye kesebiliyorum. Mesela süt ürünleri gibi…pat diye kesebiliyorum. Ama benim için bir kişiyi bırakmak çok zor. Bence şu andaki ilişkimin ………..( Erkek arkadaşı da danışanım olduğu için burada sansür uyguladım )………………….         ……………….. Erkek arkadaşım çok çalışıyor ve bana az vakit ayırıyor. Uzun süre hiç birbirimize dokunmadığımız oluyor…haliyle ben de artık birşeyleri talep etmeyi bıraktım.

 

A6

4-Bütün ikili ilişkilerim hep ayrılma üzerine kurulu. İlişki bir ayını doldurunca hep ayrılmak istiyorum. Karşı taraf evet de dese, hayır da dese sürekli inişli-çıkışlı oluyor. Hep ayrılıp, 1 hafta içinde barışarak devam ediyorduk. Bu sorun benden kaynaklanıyor.

 

 

 

seans

 

Daha seansa başlamadan evvel yatağa uzandığında eklenti olduğuna dair bedensel duyarlılıklar hissettiği için biraz bekledim. İlk seansta olduğu gibi tekrar bedeninde dalgalanmalar olur gibi titremeler olunca bu sefer seansa eklenti temizliği ile başladık.

1.EKLENTİ: 2-3 Senedir kendisinde bulunan, yalnızlık duygusu ile çektiği bir eklentiydi.

Etkileri: Yalnızlık korkusuna ve panik duygusuna yol açmıştı. Tembellik ve ağırlık yaratmıştı. ( Çok bilgi alamadığımı not ederek bir sonraki eklentisine geçmişim. )

 

2.EKLENTİ: Suçluluk duygusu ile çektiği, 15 yıldır kendisine bulunan bir eklentiydi.

Etkileri: Ayaklarının altının sürekli soğuk olmasına sebep olmuştu.

 

3.EKLENTİ: Yalnızlık duygusu ile çektiği 3 adet eklentiydi ve hepsi birbiri ile bağlantılı bir konuyu içeriyordu.

Etkileri: Öfke ve inatçılığa sebep olmuşlardı. Hareket kabiliyetinin olmamasına, tembelliğe ve kendi deyimiyle hımbıllığa yol açmışlardı. Dışlanmışlık duygusuna; ilkokul 1’den üniversite bire kadar süren şişmanlığa sebep olmuşlardı. Okulda konsantrasyon sorununa, zihinsel dağınıklığa sebep olarak dolaylı yoldan başarısız olmasına katkıda bulunmuşlardı. Ayrıca ellerinde karıncalanmaya ve kollarında güçsüzlüğe yol açmışlardı.

 

A74.EKLENTİ: 11 Yaşında yatılı okula gittiği dönemde yalnızlık duygusuyla çektiği 30’un üzerinde olduğunu belirttiği gezinen enerjilerdi.

Etkileri: 3. Eklenti bölümünde belirtilen etkilerle benzer etkilere yol açmışlardı. Ayrıca seansta bedenindeki istemsiz hareketlere de sebep olmuşlardı.

11 Yaşındaki dönemi içeren bir çalışma yaptıktan sonra tüm eklentileri göndererek seansı noktaladık.

Kendime aldığım özel notlarda:

-Eklenti çekme sebeplerine çalışırken bilgi almakta zorlandım. Söylediğinden daha yüksek sayıda eklentisi olduğunu ve trans geçişi olumsuz etkilediklerini düşünüyorum.

-Yalnızlık duygusunun kaynağına çalışılmalı.

-Bundan sonraki süreçte BAĞLAR Çalışması ile ilerlemekte fayda var çünkü en büyük sorun anne ile bağlanma. Bağlar ile daha hızlı ilerlenebilir.

g2

 

1.GÜN:

Dün ve bu sabah çok üzgündüm. İçimden erkek arkadaşımla kavga edip durdum hatta gece kabusluydu. Ve çok ama çok sıcaktı. butun pencereleri actım ancak bir kaç kere uyanmam gerekti kesinlikle deliksiz uyumadım ve sabah 7.30’da uyandım yinede. Dünkü gece ve sabah ilk saatlerdeki hissim daha çok içimde bir boşluk oluşmuş gibi bir histi.

Sevgiler  ”

 

7.GÜN:

Günaydın,

İlk 3 gün çokça yoğundu, ilişkilerin abc’sini okurken her sayfada deli gibi ağladım neredeyse. İçimdeki yaraları görmek topluca çok fazla geldi sanırım. Bir de seansta yaptığımız anne olma kavramı ve duygusal olarak kendimi kitlemiş olma halim tekrar tekrar yaşadığım birşey oldu. Bu iki konu içimi dağladı tekrar tekrar. Anne olmayı niye kabul edemediğimi anlamaya çalıştım. Son günler daha enerjik daha anlayışı yüksek geçti. İnsanlarla ( sokakta tanımadıklarım, bi anlığına gördüğüm ) aramda olan bağı sezdim bu çok özel ve muhteşem bir histi. Kitabı zihnim daha da açılarak okumaya devam ediyorum ağlamak şu anda saçma geliyor mesela:)

Sevgiler  ”

 

 

Açelya hn, bu 2.seanstan yaklaşık 11 gün sonra yapılacak olan Bağlar Çalışması’na katılarak orada da 2 seans almaya karar verdi. ( Yurtdışından gelen danışanlar çok sık Türkiye’ye gelemedikleri için gelmişken en az 2 seans olacak şekilde vakit ayırmalarını tavsiye ediyorum.)

Bağlar Çalışması ile ilgili bölüm vaka yazısının 3. bölümünde yer alacaktır.

 

( Devam edecek….)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

MESLEKİ ÖZGÜVEN PROBLEMİ HAKKINDA BİR VAKA ( 1. Bölüm )

Standard

A1

İsmine Açelya diyeceğim danışanım, 40’lı yaşlarının başlarında, yurtdışında yaşayan  bir kadındı. 2019 yaz aylarında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Mesleki özgüven problemimi ve genel özgüven problemimi çözmek ” yazmıştı.

Açelya hn erkek arkadaşının iş nedeniyle yurtdışına gittiğini ve kendisinin de ona eşlik ederek 2 yıldır yurtdışında yaşadığını belirtmişti.

Yaklaşık 7 yıldır çalışmıyordu ve son 2 yıldır erkek arkadaşına bağımlı bir hayat yaşıyordu. Bu sebeple daha çok mesleki anlamdaki özgüven probleminden şikayetçi idi.

Tüm hayatını ilgilendiren sorular sorduğum uzun ön-görüşmemizde aldığım bazı bilgiler:

-anne ve babası çalışan insanlar oldukları için ve o dönemde şu anki gibi bir doğum izni süresi olmadığı için bebekken kendisine bakacak kimsenin bulunmadığı

-0-3 Aylık bebekken, annesinin kendisini lojmanda telefon ahizesini yanında açık bırakarak işe gittiği; bebek ağladığı zaman annesinin veya babasının eve gelip ilgilendiği

A3

-doğduktan sonra ilk hafta içinde annesinin göğsünün yara ve iltihap olduğunu ve o günden sonra bir daha süt içmediği

-tek çocuk olduğu ve 1,5 yaşından itibaren kreşe gönderildiği

-ilerleyen yaşlarında babasının genelde evde olmadığı, işten çıktıktan sonra arkadaşlarıyla kağıt oynayarak geç saatlerde eve geldiği

-annesinde sayısı net olmayan birkaç düşük ve kürtajlar olduğu

-küçükken mahalle bakkalının kendisini ve bazı arkadaşlarını taciz ettiğini dışardan duyan annesinin bunu duyduğunda “ Ama o bize hasta yolluyor ” demesinden olumsuz etkilendiği

-30’lu yaşlarda iken kendisine bir psikiyatrist tarafından ADHD ( hiperaktivite ) teşhisi konulup o dönemlerde 2-3 sene ilaç tedavisi uygulandığı; bu sürenin sonunda tedaviyi kendi isteğiyle sonlandırdıktan sonra yıllardır ilaç kullanmadığı

 

seans

 

İlk defa gelen herkese kısa eklenti temizliği ile başlattığım için bu seansa da öyle başladık. Daha yatağa uzanıp derin nefesler almaya başlar başlamaz bedeninin çok yoğun şekilde sarsılmaya başladığını gördüm. Sanki çok üşüyen biri gibi yatakta dalga hareketi yaparak sallanmaya başlaması çok rastladığım bir durum değildir. ( Bugüne kadar 7 yıl içinde belki 2 ya da 3 kere rastlamışımdır )

Bunun üzerine Açelya Hn’a daha önce bedenen böyle birşey yaşayıp yaşamadığını sordum. Yurtdışında katıldığı bir meditasyon kampında benzer şeyin olduğundan bahsedince, bu meditatif çalışmaya rehberlik eden birinin bulunup bulunmadığını ve müdahale edip etmediğini sordum.

A4Brezilyalı bir şamanın liderlik ettiği bu çalışmada şaman kendisine bunun korkulacak birşey olmadığını ve sakin kalmasının yeterli olacağını ve onun koruması altında olduğunu bildirmişti. Bu sorunun derin meditasyon anlarında bir kere de nefes çalışması yaparken yaşadığını ekledi.

Bu bölümde beden çok yoğun birşey(ler)in etkisi altında ve hareketli olduğu için kendime özel bir not ekledim…” Bedeni sanki doğum yapar gibi ileri geri istemsizce, elektrik veriliyor gibi hızlıca sarsılıyor, ilerdeki seanslarda bunun bir daha olup olmadığına bak.”

Bu sarsılmaların doğum travmasıyla ilgisinin olduğunu kinesiyoloji ile teyit ettikten sonra ilk seansa beden terapi içeren doğum travması konusuyla başlamak zorunda kaldık. Dolayısı ile ön-görüşmede seçtiğimiz konu ile ilerleyemedik.

Bu doğumu travmatik yapan başka bir faktör; sezaryen ile gerçekleşen doğumda anneye o dönemde narkoz olmadığı için eter verilmiş olması ve annenin doğum sırasında yaşanan herşeyi duymuş olmasıydı. Tamamen beden terapi uyguladığım bu bölümden sonra, bu konu ile ilgili detayları annesinden öğrenmesini rica ederek seansı noktaladım.

 

Kendime aldığım özel notlarda:

-Yurtdışında yaşadığı ve Türkiye’ye kısa süreli geldiği için bir bireysel seans daha yaparak nasıl ilerleneceğine takip ederek karar ver.

-Bağlar Çalışması’na uyan çok konusu var.  …….   ………   …………  vb. konulara mutlaka Bağlar ile bakılmalı.

g2

 

7.GÜN:

Selamlar,

İlk 24 saat; Seans sonrası sadece uyudum diyebilirim. Eve gittim 17.30 gibi uyudum, arada uyanıp minikbi altar yapıp bir mum yakıp, bişeyler yiyip tekrar uyudum. ilk 24 saat aklımdaki tek soru ama ben daha önce bağımsız özgür kendi ayakları üstünde duran bi insandım son 7 yıl olan bu çalışmama hali bağımlılıktan mı yani, oldu.

Son bir hafta çok yoğundu, genelde yalnızdım, ve enerjim çok iyiydi. Hatta regl’yken bile normalde sancılı geçtiği için yatarım bu sefer aktif olmam gerekti ve bunun için pek mırın kırın etmedim. Istanbulda olmanın çokrahatlatıcı olduğunu, burdayken kendimi kimseye karşı borçlu hissetmediğimi farkettim.

Bugün hiç olmadığı kadar üzgünüm, çok üzgünüm. Sürekli ağlamak istiyorum ama olamıyor, kalbim çarpıyor ve ağrıyor. Şu anda oluşan belli bir nedenden ötürü değil bu his.

Benim bugün istanbula gelmem gerekti son anda, carsamba veya persembe yazlığa dönmem gerekicek yine. Salı öğleden sonra 17.00 civarında müsait olabilir misiniz bir sonraki seans için?

Teşekürler

 

Belirttiği tarihte programım müsait değildi fakat yurdışına dönmeden önce tekrar bir boşluk ayarlayıp 2. seans için randevulaştık.

 

( Devam edecek…….)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

TEKRARLAYAN LOHUSA DEPRESYONU HAKKINDA BİR VAKA ( 1.Bölüm )

Standard

L2

İsmine Gönül Hanım diyeceğim danışanım 30’lu yaşlarının ortalarında, çalışan, evli ve çocuklu bir kadındı. Kendisi ile 2019’un eylül ayında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Lohusa depresyonu tekrarlaması ” yazmıştı.

Yaptığımız ilk ön görüşmede aldığım bazı bilgiler:

-3 Yıl önce kanama vb sağlık sorunları sebebiyle sorunlu geçen bir hamilelik sonrasında sezaryenle doğum yaptığı

-Doğum sırasında ek olarak miyomlarının alındığı için ameliyatın çok daha uzun sürmesi ve ağrılarının da daha yoğun olması sebebiyle ilk günleri çok zor geçirdiği

-Rahimdeki extra dikişler sebebiyle hastaneden eve çıktıktan sonraki süreçte bebeğini kucağına alamadığı, buna ek olarak göğüslerinde yaralar çıkması sebebiyle bebeği emzirirken çektiği acı sebebiyle bebeğiyle bağ kuramadığı için kendini garip hissettiği

-Tüm bunların üstüne başlayan lohusa depresyonu ile elini kolunu kaldıramayacak duruma gelmesi ; kafasında dönüp duran takıntılı düşünceler  sebebiyle gittiği psikologu tarafından psikiyatriste yönlendirilerek ilaç+ terapiye başlandığı

-İyileşince terapilerin sonlandırılmasına rağmen bir süre daha ilaç kullanımına devam edildiği dönemde durumun önce 4-5 gün, 3 ay sonra tekrar 4-5 gün ve 4 ay sonra tekrar birkaç gün olmak üzere nüksettiğini ve sonra 1 yıl boyunca tekrarlamadığını

 

L1-En son ataktan 1 yıl sonra bebeği 2 yaşına yaklaşırken sevdiği bir akrabasını kaybedince durumun tekrar nüksedip iyice ağırlaşarak ilerlediğini ve ek olarak artık haftasonlarında hafif hafif anksiyete de yaşamaya başladığı ; ” Şimdi napacağım, bu çocukla nasıl bütün gün vakit geçireceğim ” tarzı endişeli düşüncelerin iyice tavan yapmasının ardından kötüleşerek tekrar psikoloğuna gittiğini ve yine aynı şekilde psikiyatriste yönlendirildiği

-Psikiyatristi tarafından tekrar ilaç tedavisi uygulandıktan sonra hala terapiye devam ettiğini ve en son teşhisinin OKB+ depresyon + anksiyete olarak revize edildiği şeklindeydi.

 

Ailesi ve hayatıyla ilgili detaylı sorularımdan sonra seansa geçtik. Bu sorularım sırasında edindiğim izlenim lohusa depresyonu dışında oldukça fazla konu başlığımız olacağı şeklindeydi.

 

seans

 

Gönül hn, henüz seansın ilk dakikalarında iken 30’un üzerinde eklenti algılayınca seansa eklenti temizliği ile başlamak zorunda kaldık.

 

L3

1.EKLENTİ: 6 Yıldır kendisinde bulunan, bel fıtığı nedeniyle evde yatmak zorunda kaldığı bir dönemde çektiği bir eklentiydi.

Etkileri: Baş dönmesi ve baş ağrısı, gözünü kapattığı anlarda baş dönmesi, her pazar sabahı kötü bir modda uyanmasına sebep olmuştu. Yorgunluk ve ağırlık yaratmıştı.

 

2.EKLENTİ: 10 Yıldır kendisinde bulunan

a) Başarısızlık korkusu ile çektiği 7 gezinen enerji

Etkileri: Heyecanlı olmasına, işte rezil olma korkusuna sebep olmuşlardı. Karında gaz ve şişkinlik ile ara ara mide spazmlarıyla ilişkili sorunlar yaratmışlardı. Sürekli olarak işte panik olmasına ve her yaptığı şeyden şüphe duymasına ve hata yapmaktan korkmasına sebep olmuşlardı.

L4b) Eski müdürüne öfke ile çektiği 38 gezinen enerji

Etkileri: Sol bacağında özellikle stresli olduğu zamanlarda olan ağrılara, sindirim sorununa, kabızlığa, daha çok karbonhidrat ağırlıklı ve şekerli şeyler yeme isteğine yol açmışlardı. Müşterilere karşı daha tahammülsüz olmasına ve işini sevmemeye başlamasında etkili olmuşlardı. Aceleci olmasına, altlarına karşı daha despot olmasına, zaman konusunda panik olmasına yol açmış, saç diplerinde kaşıntı ve pullanmaya sebep olmuşlardı. İşyerinde panik olduğunda elinin-ayağının boşalır gibi hissetmesine, geceleri uykuya dalamamasına ve uyuyamamasına sebep olmuşlardı.

 

Tüm bu eklentileri çekme sebepleri üzerinde çalıştıktan sonra hepsini göndererek seansı noktaladık.

 

 

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notlarda:

-İlerde tekrar eklentisi çıkabilir. Geri-bildirime göre karar ver.

-Yaşadığı sorun anneannesinin travmasıyla başlıyor gibi görünüyor. Bundan sonraki süreçte Bağlar Çalışması ile ilerle

-Annesinden kendi doğumu oldukça travmatik. Doğum travmasına mutlaka bireysel çalış.

-Baba ile ilgili bir sır paylaştı. ( Özel bilgi içerdiği için burada sansür uyguladım ). Bu konuyla ilgili detay öğrenecek.

 

g2

 

1.GÜN:  ” Eylül hanım , dün akşam eve geldim çocuğumu babası yeni yatırıyordu bende özlediğim için yatağıma aldım beraber uyumak için.ben uykuya dalamadım biraz daldım uyandım baya bi uyuyamadım sonra biraz daha dalmışım sabaha kadar bölük pörçük uyudum ilk yattığımda sol bacağım ve sol kolum inanılmaz ağrıdı, sancıdı baya uzun süre .çocuğum yanımda çok ağlayarak bi kabus gördü ve uyandıramadın onu dualar okudum sarıldım baya sonra kabustan kalkabildi alakası var mıdır bilemiyorum.sabah biraz yorgun uyandım evden çıktım bütün gün baya hafiflemiş gibiydim uzun zamandır olmadığım kadar enerjiktim .
Dünkü ön görüşmede verdiğim bilgilerde düzeltmem gereken yerler var baya yanlış biliyormuşum.
Ananem …………………………………………………………………
………………………………………….Babamın anneme itiraf ettiği ……………….olayı vardı. …………………………………………

Birde benim doğumumda doktor anneme size söylediğim gibi benim için öldü diyor annem demeyin diyor sonra ağzımı burnumu falan açıyolar temizliyolar benden ses çıkıyor hemşireler yaşıyor diyor ama kuvöze alıyolar annem çektiği acıyla şoka giriyor titreme falan kendini kaybediyor ,sonrasını hatırlamıyo odasında uyanıyor 12 saat sonra falan tüm ameliyathanedeki üstüyle kanlı falan odasına bırakmışlar bizimkilere çok yoruldu sakın ellemeyin demişler ben 12 saat sonra falan anneme emdirilmek için getirilmişim.

L5

10.GÜN:Eylül Hanım,
Size gelmemin ertesi günü başlayan rahatlama ve enerjimin artması durumu artarak devam etti, hayata bağlandım tekrardan ,yaşam enerjim geri geldi sanki.Çocuğumla ilgili düşünceler bitti gibi ona bağlandım tekrardan ,depresyon ve anksiyeteden birşey kalmadı gibi ama Bağlar çalışmasıyla iyice derinlere inmek istiyorum.Sadece devam eden olumsuz etki uykuya dalamama devam ediyor 1 saatten fazla yatakta dolanıyorum,ayrıca uzun zamandır diyet yapamayan ben nefsime hakim olabiliyorum hem de çok sıkı bir şekilde. Teşekkürler..

 

 

Bu ilk seansımızdan yaklaşık 35 gün sonra Bağlar Çalışması için Gönül Hn ile tekrar bir araya geldik.  Bu çalışma ile ilgili detaylar ve NOTLAR bölümü, vakanın ikinci bölümünde yer alacaktır.

 

( Devam edecek…. )

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

KİLO ALMA-VERME DENGESİZLİĞİ ÜZERİNE BİR VAKA ( 3. Bölüm )

Standard

F1

Fulya Hn ile Bağlar Çalışması’ndan 8 gün sonra ikinci bireysel seans için bir araya geldik. Seansa geçmeden önce birkaç geri-bildirimde bulundu:

1-Herkes bakışların değişmiş, yüzünün ifadesi değişmiş diyor. Eşim bile story’deki fotoğrafımı görünce, ne kadar canlı bakıyorsun dedi. ( eşi o sırada yurtdışındaydı ve sosyal medyada paylaştığı fotoğrafı için yorumda bulunmuştu )

2-Bağlar Çalışması sonrası, iki gün yemeğe saldırdım, sadece tatlı yedim. Tatlı benim bütün dünyamdı. Hatta rahat rahat tatlı yiyeyim diye rejim yapardım.

 

Bu geri-bildirimlerden sonra seansa başladık. Fulya hn henüz seansa başlamadan evvel son günlerde ışığa hassasiyetinin arttığından ve evlenmeden önce başına gelen bir olay nedeniyle eklentiden şüphe ettiğinden bahsetti. Bunun üzerine seansa direkt olarak kısa eklenti temizliği ile başladık. Fulya Hn bu sefer 2’nin üzerinde eklenti algıladı.

 

1.EKLENTİ: Ailesinin , 2004 yılında evlenmek istediği zaman, kendisine karşı tarafın ailesi tarafından büyü yapıldığını düşünmesi sebebiyle onu bir hocaya götürdüklerinden bahsetti. Bu hocaya 6 ay boyunca gidilip gelindiğini, sırf anne-babası kendisinde herhangi birşey olmadığını görürlerse belki evlenmesine razı olurlar umuduyla bu hocaya gitme fikrine karşı çıkmadığını ekledi.

Bu noktada ortaya çıkan bilgi, bu hocaya gidip gelme sürecinde o mekandan kendisine bilinçli olarak 6 tane bedensiz, negatif varlığın yüklendiği idi ( ailesinin bilgisi dışında ). Bu nasıl oldu diye sorduğumda ise o 6 aylık sürecin nasıl geçtiğini ve kendisine nasıl bir işlem uygulandığı ile ilgili bilgiler verdi.

Etkileri: Aniden sinirden ağlamalara; sol gözünün aşırı derecede ağrımasına yol açmışlardı. Bu konuda son 5 sene içinde defalarca doktora gittiğinden ama herhangi bir sorun tespit edilemediğinden bahsetti. Son çare olarak en sonunda gözlüğünün camının değiştirilmesine karar verilmişti fakat hassasiyette değişiklik olmamıştı. Bu eklentiler, tokken bile yemek yemesine ve kilo almasına da sebep olmuşlardı.

Eşiyle ve çocuklarıyla yurtdışında birlikte yaşadıkları eve girdiği andan itibaren çok öfkeli olmasına, eşine ve çocuklarına bağırmasına sebep olmuşlardı. Bu bölümü anlatırken kafasında karıncalanma olduğundan bahsetti. Ayrıca migren tarzında yoğun baş ağrıları yaratmışlar ve diğer insanlara göre vücut ısısının daha yüksek olmasını sağlamışlardı. Lisede iken hep yün çorapla yatan biri iken şu anda Avrupa’nın oldukça soğuk bir ülkesinde yaşarken yün giyemeyip kışın ise sırf hasta olmamak için giydiği paltoyla bile önü açık olarak dolaşmasına sebep olmuşlardı. El bileklerinde güçsüzlük ve sol el bileğinde ağrı yaratmışlardı.

Burun kaşıntıları, sol gözde seğirmeler, karında şişkinlik- gaz, ellerde ve üst damağında uyuşmalarla da ilgileri vardı. Yanlış anlamalar, hemen sinirlenme ve o dönemden başlayarak bu yıla kadar ani öfke patlamaları olduğu zamanlarda kızlarına vurmasına sebep olmuşlardı.

Enerji düşüklüğüne, aşırı uyumasına, çocuklarını okuldan alıp eve getirmeden önceki 1 saatlik arayı bile yemek yapmak yerine uyuyarak geçirmesine, sürekli burnunun kaşınmasına sebep olmuşlardı.

 

F4.jpg

Ben, geçmişimde böyle şeylerle ( hoca, büyü vb ) alakası olmayan, lafının bile geçmediği bir çevrede yetişmiş biri olarak bir insanın başka bir insanın hayatını herhangi bir şekilde etkileme olasılığına inanmazdım. Hatta eskiden nazara bile inanmazdım. Dolayısıyla böyle vakalarla karşılaştığımda meraktan bazı detaylar sorarım ki farklı insanlardan aldığım bütün bu bilgileri bir havuzda toparlayıp insanların bu şekilde kandırılmamaları için ilerde topluca bir dosya ya da kitapçık hazırlayacağım. Burada Fulya Hn’a da bazı detaylar sordum.

Hocanın karısıyla birlikte bu işi yaptığını, kadının içine birtakım varlıkların girerek adamın sorularına yanıtlar verdiğini , bunları izlediği esnada çok korktuğunu söyledi.

 

**********

Uzun ve detaylı etkileri öğrenme bölümünden sonra bu eklentileri gönderme bölümüne geçtiğimizde* diğerlerinin gittiğini ama ellerinde bulunan 2 adet eklentinin hala gitmediğini belirtti.

Bu tip durumlarda daha önceden edindiğim izlenim, eklentileri kendinize çekmenizin sebebine çalışılmadığı müddetçe bu varlıkların asla gitmediği yönünde olduğu için sebebini sorguladım.

 

F5Bu noktada, eşine karşı suçluluk duygusu olduğunu farketti. Nedenini irdelediğimizde, o hocalar tarafından kendisine verilen bir adet muskanın şu anda hala yurtdışında ailesiyle birlikte yaşadığı evde olduğunu ve bunun eşi ve çocukları üzerinde olumsuz etkileri olması sebebiyle ruhen kendini suçlu hissettiğini ekledi.

Bunun üzerine; ülkesine döner dönmez evindeki o içinde ne yazdığını bile bilmediği muskayı uygun bir şekilde evden uzaklaştırmasını tavsiye ettim. Bunu yaptığı zaman da hem kendini hem evini kısa eklenti temizliği ile temizleyerek koruma uygulamasını tavsiye ettim. Hatta bunu gerçekleştirdiği zamandan sonra evde yaşayanlarda herhangi bir değişiklik olup olmadığı konusunda bana bilgi vermesini rica ettim. Aksi takdirde benim için bütün bu konuşmaların bir önemi yoktu yani İngilizce’deki argo tabiriyle ” HOT AIR ” dı. Sonuçta değişiklik olduğu takdirde ben bu bilgileri dikkate alarak kenarda biriktirdiğim vaka havuzuna ekleyecektim.

 

g2

1 GÜN SONRA: (Hala Türkiye’de iken )

” İyi geceler,

Bugün sakin bir gün geçirdim. Hep evdeydim. Işık hassasiyetim çok azaldı. Akşam gözlüksüz dışarı çıktım, hiç rahatsız olmadım. Yemek yemem normaldi. Tatlı yemedim. Özellikle çikolataları göz önüne koydum. Hiç birinden yemedim. Ama dün gece hiç uyumadım. Gözlerimi kapatamadım. Hala da uykum yok.  Umarım bu gece uyuyabilirim.

2. GÜN :

Günaydın,
Gece sağ bacağım kendiliğinden hafif kasılır gibi oldu. Küçük kızım uykusundan uyanıp kabus gördüğünü söyledi. Bende 7 kere ayetel kürsi okudum. Sonrasında farkına varmadan uykuya dalmışız.  “

Bu geri-bildirim üzerine ülkesine ne zaman döneceğini sorduğumda 2 gün sonra yola çıkacaklarını belirtti.

8.GÜN: ( Yurtdışında Kendi Evinde İken )

” Merhaba Eylül Hanım,

Dediklerinizi aynen yaptım.  Evdeki muskayı attım, evimi temizledim. Herşey yolunda. Kendimi çok iyi hissediyorum.  Okula başladığım ilk gün herkes bana ne kadar gençleştiğimi söyledi. Hatta geçen akşam eşim bile dedi. Size ne kadar teşekkür etsem az. Umarım herşey gönlünüzce olur.
Sevgiler

Bunun üzerine, uyku sorununun düzelip düzelmediğini ve tatlı ataklarının ne durumda olduğunu sorduğumda aynı gün verdiği yanıt:

Hiç birşey kalmadı. Mesela bugün öğle arası arkadaşlarla yemek yemeğe gittik. Ben sadece çay içtim.  Bu benim için imkansız ötesi birşeydi. Ama gerçekten hiçbirşey istemedim.
Birde birşey daha demek istiyorum; muskayı akşam saatlerinde attım. Sabah kalktığımda attığım elimin ortası 5 kuruş büyüklüğünde morardı. Bütün gün öyle kaldı. Ertesi gün geçti. Bunun onu atmamla bir ilgisi olabilir mi yoksa sadece tesadüf mü?

Kendisine verdiğim yanıtta: bu konuda emin olamadığımı ama o eliyle tutup attığı için olabileceğini söyledim. Sonuçta ben de hiç bilgim olmayan bir konuda bir ilk yaşadığım için net açıklama yapamadım ama benim için burda önemli olan kısmı şuydu: Evden gönderdiğiniz için elinizde morarma yaratan şey, sizin için iyi birşey olamaz. Onu evden çıkarttıktan sonra kendisi ve çocukları rahat uyku uyumaya başladıkları için de evden göndermekle iyi birşey yaptığını düşünüyorum.

Bu yazının kontrolü ve onayı için kendisine taslak metni gönderdiğimde 20 kasımda aldığım geri-bildirim:

Çok çok güzel olmuş. Hiçbirşeyin eklenmesine veya çıkarılmasına gerek yok. Bu arada kendimle ilgili bir bilgi de vermek istiyorum:  artık akşam yemeği bile yemiyorum.  İmkansızı başarmak beni inanılmaz mutlu ediyor.  Bugün korkunç şekilde yorgunum ama hiçbir yerim ağrımıyor. Bu anlar benim için çok kıymetli. Kendimi zorlasam yorgunluğumun bile tadını çıkarabileceğim.
Herşey için tekrar teşekkürler. İyi akşamlar.

Bu iştah değişiminin kilosuna yansımaya başlayıp başlamadığını sorduğumda aldığım yanıt:

Şimdiden 5 kilo verdim. ”  ( 30-35 günlük sürede )

8

NOTLAR:

1- Bu tarz “sözde hoca” hikayeleriyle karşılaştığım ilk seans bu değil malesef. Son bir-iki yıl içinde buna benzer başka vakalarla da karşılaştım. İlk rastladığımda şaşırıyordum çünkü bu tip bir etkiye maruz kalan kişilerin hiçbiri cahil insanlar değillerdi. Bu sözde hocalar tarafından kandırılan kişilerin içlerinde akademisyenler, psikologlar, Kuran Kursu hocaları, yöneticileri bile vardı. Bu SÖZDE hocalar kendilerini çok iyi niyetli, şifa amaçlı muska veren kişiler olarak tanıtıp bir şekilde onları etkileri altına almışlardı. Kendilerine danışan yollanmasını sağlayacak şekilde karşı tarafta etki yaratanlara bile rastladım.

Benim bildiğim İslam’da, bir insanın hayatına etki edecek herhangi bir şey-ritüel yapmak; o insana kötü enerji yollamak; o insanın özgür iradesine müdahale edecek şekilde o kişiye birtakım negatif etkisi olan varlıklar yüklemenin adı büyüdür ve büyü yapmak da yaptırmak da en büyük günahlardan biridir.

Bu vakada, güya kızına karşı taraf büyü yaptırdı, kızım ondan dolayı bu adamdan vazgeçmiyor diyerek kızını hocaya götüren baba kötü niyetli miydi? Hayır, kendince kızını kurtarmaya çalışıyordu. Ama götürdüğü yerde kızına yapılan ve verilen şey asıl büyü etkisi yaratmıştı. Torunları bile orda verilen muska nedeniyle evlerinde uyuyamıyor, kabuslar görüyorlardı. Ne zamanki o muska evden gitti…torunları bile normal uyku uyumaya başladılar.

O yüzden, içinde ne yazdığını bilmediğiniz hiçbir şeyi üstünüzde veya evinizde taşımamanızı tavsiye ederim. Arapça bilen bir tanıdığınıza, yakınınıza sorabilirsiniz.

İlla ki birşey taşımak istiyorsanız, Kuran’da bir çok sure var. Onların açık olarak yazılmış halini evinizde taşıyabilirsiniz. Kendiniz açıp Kuran’da olan sureler okuyabilirsiniz, korunmak için dua edebilirsiniz ama lütfen gücünüzü böyle kişilere teslim etmeyin.

2-* : Bu büyü konusu ortaya çıktığı zaman bunu gönderdiğimizi söyledim. Buraya ek açıklama yapmak istedim ki yanlış anlama olmasın.

Ben hiçbir şekilde bu varlıkları görmüyorum. Seansta danışan da birşey görmüyor. Yani korkulacak herhangi bir sahne yaşanmıyor…korku filmlerindeki gibi kareler olmuyor. Bütün bilgileri danışan üzerinden alıyorum. Yani onun üzerinde ne olduğunu, ne zaman geldiğini, nasıl geldiğini sorularla buluyoruz . Bunlar sadece negatif bir enerji formu ve sebebine çalıştığımız zaman artık tutunacakları birşey kalmadığı için gidiyorlar. Extra olarak kinesiyoloji kullanarak gidip gitmediğini test ediyorum. Zaten bunu da danışanın bedenen rahatlamasından ve ilerleyen tarihlerdeki geri-bildirimlerini takip ederek anlayabiliyoruz.

Bizzat bedenlerindeki değişimi gözümle görmesem, herhalde asla inanamazdım.

3- Kilo vermeye başlamasının asıl sebebi: Bağlar Çalışması’nda aile ilişkilerine ve özellikle baba ile ilişkisine detaylı çalışmış olmamızdır. Bu seanslar sırasında benim için piyangodan çıkan eklentiler, sadece iradesiz olmanızı sağlayabilirler ve belki abur cubura yönlendirebilirler. Ancak içinizdeki derin duygusal boşluğun nedenlerine yani duygusal beslenmenizin sebeplerine çok detaylı bakmadığınız müddetçe kilo vermek adına yapacağınız zoraki herşey geçici bir etki yaratacaktır.

Kilo sorunu, çok katmanlı bir konudur ve herkesin duygusal beslenme sebepleri farklı olabilir. Bu yüzden herkes için genel-geçer olarak uyguladığım paket bir programım yoktur. Ancak kişiyle bire-bir çalışarak ve gözlemleyerek sebepleri bulabiliriz.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

KİLO ALMA-VERME DENGESİZLİĞİ ÜZERİNE BİR VAKA ( 1. Bölüm )

Standard

F1

İsmine Fulya diyeceğim danışanla temmuz 2019’da ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” kilo alıp vermemin dengesizliği ” yazmıştı.

40 yaşlarının başlarında olan Fulya hn evli, çocuklu, çalışan bir kadındı ve yurtdışında yaşıyordu.

Kilo alıp verme konusunda verdiği örnekler arasında:

-2-3 ayda 10 kg verip, 7 kg’sunu geri almak

-5 Sene önce 3 ay içinde 17 kg verip, 1 sene içinde 19 kg olarak geri almak vardı.

Diğer 2 kardeşi oldukça ince olmalarına rağmen Fulya hn küçüklükten beri hep toplu bir çocuk olduğu için ilk diyetini ailesinin baskısıyla henüz ilkokulda iken uygulamak zorunda kalmıştı.

Baba tarafındaki kadınların hepsinin 100 kg’nun üzerinde olduğunu, bu durumun babasının şişman kadın sevmeyerek kg takıntısı geliştirmesine sebep olabileceğinden bahsetti.

Detaylı yaptığımız ön görüşmeden sonra kısa eklenti temizliği ile başladığımız seansın henüz başındayken eklenti algıladığı için seansımıza eklenti temizliği ile başladık.

1.EKLENTİ: 7 Yıldır kendisinde bulunan, 2012 yılında on yıllık küslükten sonra babası ile ilk konuşmaya başladığı yıl kendisine, suçluluk duygusu ile çektiği bir eklentiydi.

Şu anki eşiyle evlenmek istediğinde ailesi özellikle de babası evliliğe karşı çıkmıştı. Fulya hn 4 yıl boyunca belki babası ikna olur diye beklemişti ama babasının kararı değişmemişti. Bu sebeple ailesinin onayı olmayan bir evlilik yaparak yurtdışına yerleşmişti. Bu süreçte babası 2012 yılına kadar kızıyla görüşmeyi reddetmişti.

Bu sebeple 2012’de gelen eklentisi, babasına karşı susması yönünde bir etki yaratmak için gelmişti.

F2Etkileri: Hayır diyememesine ve sürekli insanları kırdığını düşünmesine sebep olmuştu. Kabızlık, yorgunluk, ağırlık, sanki depresyondaymış gibi sürekli uyumasına ve yemek yemesine sebep olmuştu. Ayrıca sol göz civarı migren gibi şiddetli ağrılar yaratmıştı.

Eklentisini gönderdikten sonra babasına öfke konusuna giriş yaparak seansı noktaladık.

 

Bu seanstan sonra kendime aldığım özel notlarda:

-Bağlar Çalışması ile ilerlenmeli. 3 Ayrı bölgeden göç eden ataları var.

-Halaların hepsi kilolu. Kg sebepleri araştırılmalı.

-Baba çok katı. Baba temalı çalışılmalı.

yazmışım.

 

g2

 

1.GÜN SONRA:

Günaydın Eylül Hanım,

Dünkü seanstan sonra birşeyler yeyip eve gittim. Gece yatana kadar korkunç bir şekilde bir baş ağrım vardı. Hatta sol tarafım daha şiddetliydi. Kızlar gözümün küçüldüğünü söylediler.
Şu anda iyiyim . Birazdan yola çıkıcaz. “

9. GÜN:

” Günaydın Eylül Hanım,

Bu güne kadar kendimi çok iyi hissettim. Hiçbir sorun yok. Sadece dün çok başım döndü ve kendimi halsiz hissettim. Dün babamla beraberdik acaba ondan mı diye düşündüm?
Bu arada babamla da çok çok iyiyiz. Sanırım bu durumun kendi de farkında, o da çok mutlu. Haftaya çarşamba dönüyorum. Ama 3.10–18.10 tarihleri arası tatilim. Eğer bu arada herhangi bir bağlar çalışması denk gelirse büyük ihtimal gelebilirim.
Size iyi çalışmalar diliyorum. “

1 AY SONRA:

Merhaba Eylül Hanım,
Şu ana kadarki durumumdan çok mutluyum. Daha aktif, neşeli ve dinç hissediyorum kendimi. Seans sonrası konuşmuştuk bağlar çalışması için, ekimde gelebileceğimi söylemiştim. 01.10 tarihine bilet aldım. Bir-iki haftalığına İstanbula geliyorum. O süre zarfında herhangi bir randevu olanağı var mı acaba?
Şimdiden ilginize teşekkür ederim.
Sevgiler

                                                **********************

Kendisine verdiğim cevapta, sık sık gelemeyeceği için Bağlar Çalışması’na katılması halinde gelmişken 2 seans almasını önerdim. O da önerimi kabul etti ve bir sonraki çalışmamızı farklı teknikler kullandığım grup çalışması olan BAĞLAR ÇALIŞMASI’na katılacak şekilde organize ettik.

( …………………devam edecek )

NOTLAR Bölümü, 3. bölüm yazısının sonunda yer alacaktır. Bu yazının son düzenleme işleri bitmek üzereyken fonda çalan şarkının bu vakaya cuk oturduğunu hissettiğim için şarkıyı sizlerle de paylaşıyorum. Sözlere dikkat…

ŞARKICININ ŞARKISI

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

BABALAR VE KIZLARI ( 1. Bölüm )

Standard

I3

İsmine Işıl diyeceğim genç danışanım 20’li yaşlarının başında bir üniversite öğrencisi idi. 2018 yılı başlarında bana ilk defa bir tanıdığı aracılığıyla geldiğinde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne “ Hayatımın her alanında sosyal  ilişkilerimi etkileyen agresiflik ve kontrol edilemeyen öfke sorunlarım ” yazmıştı.

2. Konu başlığına ise ” Kendimi doğru ifade edemiyorum. Annem, erkek arkadaşım dahil herkes beni sert buluyor. Kendi düşüncemin herkes için doğru olduğunu düşünüp kabul görmeyince öfkeleniyorum. İddiacılığa girip kabul ettirmeye çalışıyorum ” demişti.

Yaptığımız uzun ön-görüşme sırasında aldığım bilgilerden biri anne ve babasının o henüz 3 yaşındayken boşanmış oldukları ve babasını 3-4 yılda bir yüz yüze, ortalama olarak ayda 1 kere de telefonla görüşebildikleri idi. Anne-babasının boşanma sebebini babasının huysuz ve sorumsuz olmasına bağlıyordu.

3 Yıllık bir ilişkisi vardı. İlişkisinden bahsederken, onun sorumsuzlukları ve benim agresifliğim dışında sorunumuz yok demişti.

İlk seansa gelen herkese uyguladığım üzere seansa kısa eklenti temizliği ile başladık. Bu esnada kendisinde 4 ve üzerinde eklenti olabileceğini belirtince seansımızı eklenti seansı olarak başladık.

seans

 

1.EKLENTİ: 3 Yıldır kendisinde bulunan, 2 gezinen enerji idi. Üniversitede arkadaşlarıyla birlikte çok fazla takıldıkları bir bar ortamında çekmişti.

Etkileri: Kendini koruma isteği, kalabalıktan uzaklaşıp izole olma isteği yaratmışlardı. Ayrıca hemen hergün baş ağrılarına ve 1 sene önce birkaç gün boyunca sağ alt bacağında yanmaya sebep olmuşlardı. Daha tahammülsüz ve öfkeli biri olmasını ve o dönemde çok fazla içki ve sigara içmesini sağlamışlardı.

 

2.EKLENTİ: a )17 Yaşındayken yaşadığı bir travma anında çektiği eklentiydi. Bu bölümde, o dönemde yaşadığı sorundaki suçluluk duygusuna çalıştık.

Etkileri: Yalnızlaşmasına sebep olmuş ve anaçlık yaratmıştı.

b) 2015 ve 2016 yılında benzer bir sorun yaşadığı sırada çektiği diğer 2 eklentiyi de bu bölümde gönderdik.

Etkileri : İnsanlara özellikle de yeni tanıdığı kişilere karşı güvensizlik yaratmışlardı. Cinsellikten korkmasına, bu konuyla bağlantılı farklı korkulara sebep olmuşlardı.

 

I6

3.EKLENTİ : 4 Yaşından beri kendisinde olan, babası evden ayrıldıktan sonra hissettiği terk edilme duygusu ile çektiği 3 gezinen enerjiydi.

Etkileri: Yalnız kalma ve terk edilme korkusuna sebep olmuşlardı. Herkese ve herşeye karşı öfke duymasına yol açmışlardı. Sindirim sorunları, hazımsızlık ve bağırsaklarda şişkinlik ile gaz sorununa yol açmışlardı. Ayrıca baş ve ense ağrıları yaratmışlardı. Küçüklükten beri burunda alerji, sızlama ve hapşurma ile burun akıntısına sebep olmuşlardı. Küçükken aylarca alerji testlerine girdiğinden ve herhangi bir sonuç çıkmadığından bahsetti. Şakaklarda ağrılara, olayları yanlış algılayıp çok sık yanlış anlamalar yaşamasına ve bu sebeple öfkelenip fevri davranışlarda bulunmasına sebep olmuşlardı.

4 Yaşındaki döneme detaylı bir çalışma yaptık.

 

 

4.EKLENTİ: 2 Yıldır kendisine bulunan, şu anki erkek arkadaşı ile ciddi bir ayrılık yaşadıkları sırada hissettiği duygularla çektiği 3 gezinen enerji idi.

Etkileri: Öfke, hırs, inatçılık, huysuzluk ve melankoli yaratmışlardı. Ayrıca baş ağrılarının artmasına sebep olmuşlardı.

Bu bölümde erkek arkadaşına duyduğu öfke konusunda çalıştıktan sonra seansı noktaladık.

 

E8

 

Seans sonunda kendime aldığım özel notlarda: ana karnı ve 0-6 yaşa çalışılması gerektiği, ayrıca Bağlar Çalışması’na mutlaka katılması gerektiğini belirtmişim. Küçüklüğünden beri baba figürünün olmadığını, öfkesinin bu konuyla bağlantılı olabileceğini, yoğun kişi bağımlılığı ( erkek arkadaşına ) olduğunu eklemişim.

 

 

g2

2.GÜN:

Seanstan 21:45 civarı çıkınca evime(15-20 dk lık mesafede) rahat bir şekilde yürüdüm. Eve varıp yemek yedim. Seans sırasındaki ağrılarım geçmiş, baş ağrım çok çok azalmıştı. Ardından yarım saat oturabildim çok uykum geldi uykum geldikçe baş ağrım biraz arttı. 23:30 civarı uyudum. Saat 5:15 civarı kedilerimizin evde sürüklediği poşet sesine çok korkarak uyandım. Uyku boyunca karışık fakat hatırlamadığım rüyalar gördüm. Gece boyu bağırsak hareketliliğim ve şişkinliğim devam etti. Sabah dinlenmiş olarak uyandım ve tüm gün dışarıda vakit geçirdim herhangi bir baş ağrısı, yorgunluk veya anormal bir durum hissetmedim.

 

B

NOT: Bu bireysel seanstan birkaç gün sonra o dönemde ayda 1 düzenlenen BAĞLAR isimli grup çalışmasına katıldı. Orada köken aile ilişkileri üzerine çalıştık. Burada dikkatimi çeken babanın anne tarafından yok sayılması ve Işıl hn’ın babasına öfke duyması idi.

 

 

9.GÜN:

” Pazar günü; bağlar çalışmasından çıktıktan sonra enerjim gayet yerindeydi. Eve 1-2 saat sonra geçebildim, uykum gelince bir ağırlık çöktü temizleme yapıp uyudum.

Pazartesi; işte çok halsizdim uykusuz kalmayacak kadar uyumama rağmen çok uykum vardı. Öğleden sonra kendime geldim günün ikinci yarısında herhangi başka bir sorun da hissetmedim.

Akşam annemle ufak bir tartışma yaşadık, sakin olan taraf bendim. İçimde bir hınç bir kendini ifade edememekten kaynaklı boğulma yaşamadım.

Salı; sabah rahat uyandım sinüs bölgemde çok hafif bir ağrı var(sinüzit veya astigmatdan da olabilir)

Çarşamba; erken kalkmama rağmen gün içinde uykum gelmedi. Az da olsa enerji artışı hissediyorum. Bol su tüketiyorum.

Olaylara karşı daha sakinim. Eskiden büyüteceğim sinirden ağlayacağım ve çok önemli bir mesele haline getireceğim şeyleri sakin karşılıyorum. Özellikle erkek arkadaşımın sorumsuzluklarıyla ilgili meselelerde. Üzülsem sinirlensem bile öfke patlamaları yaşamıyorum. Sakin bir şekilde düşüncelerimi paylaşabiliyorum. Beni aramaya vs. vakit bulamadığını iddia ediyor ve yaklaşık 10 gündür sağlıklı bir iletişimimiz yok. Geçen haftaya oranla insanlarla kavga etme oranım neredeyse %60 azaldı.

I4.jpgÇarşamba günü akşam annemle 3-4 kez gerginlikler yaşadık.

Perşembe günü annemle neredeyse sürekli kavga ettik ani sinir patlamaları yaşadık, sesler hayli yükseldi.

Cumartesi günü annemle şiddetli kavga ettik fiziki olarak da birbirimizi hırpaladık üstelik bu sefer ikimiz de sinir krizi seviyesine geldik. Bu şekilde kavgalarımız 3-4 yılda bir olur.

Pazar günü de gergin geçti annemle sürekli kavga ediyoruz. Çok gergin ve tahammülsüz olmaya başladım. İçimde tekrar o hınç oluşmaya başladı. Çıkaramadığım bir sinirim varmış gibi hissediyorum.

Fiziki olarak enerji artışından başka farkedilir bir değişiklik yaşamadım.”

 

Ş11

NOTLAR:

1-Eklenti seanslarından sonra ilk beklediğimiz şey yaşam enerjisinde artıştır. Onun dışındaki gelişmeler danışana, eklenti modeline-sayısına, eklenti çekme sebebine ve gönderdiğimiz eklenti oranına göre değişkenlik gösterebilir.

2-Bağlar Çalışması sonrasındaki gelişmeler ise daha uzun vadede gözlemlenebilir veya farkedilebilir. Bu vakada danışanla önce bireysel seans, 2 gün sonra ise başka tekniğin kullanıldığı grup çalışması (BAĞLAR )  yaptığımız için her iki seansın tamir fazı süresi aynı döneme denk geldi. Bu sebeple, biraz daha uzun süreli gözlemlemekte fayda var.

Yukarıdaki geri-bildirimler tamir fazı sürecine ait olup, ilerleyen döneme ait diğer geri-bildirimler vakanın ikinci bölümünde yer alacaktır.

 

( ……..devam edecek )

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR BABA-KIZ HİKAYESİ ( 1.Bölüm )

Standard

Father and daughter sitting on a rocky beach and talking

Suna Hanım ile 2019 yılının başlarında ilk defa bir araya geldiğimizde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Yeme bozukluğu, endişe ve huzursuz ruh hali; öfke; aşırı anaçlık ” konularını yazmıştı.

Otuzlu yaşlarının başlarında, evli, çocuklu ve iş hayatına ara vermiş ama eskiden yoğun çalışma hayatı olan bir kadındı.

Şu anda seans notlarıma bakarken hatırladığım üzere, seansa geliş şekliyle bende biraz eklenti şüphesi yaratmıştı çünkü seans saatine 1,5 saat erken gelip bir kafede oturup beklemesine rağmen yanlış apartmanın zilini ısrarla çalarak ” Zile basıyorum açmıyorsunuz ” diyerek aramıştı.

Birden fazla konu başlığı olduğu için ön görüşme sırasında iki gruba ayırarak öncelikle yeme bozukluğu hakkında konuştuk. Doktor teşhisli olmayan bir tıkınırcasına yeme sendromu olduğunu düşünüyordu. Yaklaşık 10-11 yıldır bu sorunu yaşıyordu. Çalıştığı dönemde işi eve uzak ve stresli olduğu için eve gelir gelmez, dolapta o anda ne varsa tabağa bile koymadan hepsini hızlıca yiyordu.

S57 yıldır da Tip 1 diyabeti vardı. Bu hastalığa bağlı olarak hipoglisemi anlarında zaten yemeğe saldırdığını ve bunun hastalığıyla ilgili olduğunu ekledi. Son 7 yıldır da hipoglisemi anlarında tıkınırcasına yemeğe saldırdığını belirtti. Gündüz olursa açlık hissetmeden tıkınırcasına yiyordu. Gece kalktığında ise hipoglisemi sebepli olduğundan yoğun açlık hissederek yiyordu.

2.Konu başlığı: Öfke, gerginlik ve endişe olarak seçti. Bunun kendini bildi bileli var olduğunu, küçüklüğünden beri hep öfkeli olduğunu söyledikten sonra, ilk defa gelen herkese sorduğum klasik sorularımı içeren uzun ön-görüşmemize geçtik.

Anne-babası onun ergenlik döneminde ayrılmışlardı. Onun öncesinde ise annesinin ilgisiz bir anne olduğundan, küçükken bir dönem annesinden ziyade babasıyla daha iyi anlaştığından bahsetti. Annesinin yemek, temizlik gibi işleri asla yapmadığından, anne gibi davranmadığından; babasının her zaman dışarda olduğundan , sorumsuzluğundan ve eve maddi-manevi katkısı olmadığından bahsetti.

S4Anlaşmalı boşanmanın ardından babasının eve maddi destek vermediğini; boşanma sırasında annesinin kendisini istemeyerek babasına verdiğini ve diğer iki küçük kardeşini yanına alarak kendi ailesinin yanına taşındığını ekledi. 15-16 yaşlarında iken babasıyla geçirdiği o 1 yıl boyunca aslında kendi kendine bakmak zorunda kalmıştı çünkü babası işi gereği sabah 4-5 gibi eve geliyordu. Bu sebeple babasını haftada 1 kere görebiliyordu. Hala o dönemlerden kalma yalnızlık ve karanlık korkusu taşıdığını ekledi.

Şu anda ise son 4-5 yıldır babasıyla aynı semtte oturmalarına rağmen hiç görüşmüyor; annesiyle de dönem dönem görüşmeyerek mesafeli bir ilişki yürütüyordu.

Diğer sorularımın yanıtını da aldıktan sonra ilk defa gelen herkese yaptığım üzere eklenti temizliği ile başladık. Bu sırada kendisi de 2 tane eklenti algılayınca seansımızı eklenti temizliği formatında ilerlettik.

1.EKLENTİ:

5 Yaşından beri kendisinde olan , bir taciz anında kendisine çektiği 6 gezinen enerjiydi.

Etkileri: Her an başıma birşey gelebilir korkusu, insanlar bana zarar verebilir korkusu ve bu korku sebebiyle insanlardan kaçma ve bir ortamda insanlarla baş başa kalmak istememesine sebep olmuşlardı. Hatta doktora bile gitse, doktorla teke tek kalmak istememesine, doktor kadın bile olsa kendisine yaklaşmasını istememesine yol açmışlardı. Eşi ve çocuğu hariç herkesle fiziksel temastan kaçınmasına, sarılmaktan asla hoşlanmamasına sebep olmuşlardı. Ayrıca sol el bileğinde zaman zaman ağrılara, diz kapaklarında sağda daha yoğun olmak üzere ağrılar yaratmışlardı.Yalnız kalmaktan korkmasına, daha öfkeli olmasına ve sol el dirseğinde nadiren sızlama, ısı ve titreşime sebep olmuşlardı.

S6

Bu bölümde 5 yaşındayken gerçekleşen taciz anısına beden terapi ağırlıklı çalıştık. Bu bölümde çalışırken arka planda annesinin onu ve ihtiyaçlarını görmemesi, ilgilenmemesi sebebiyle öfkeli olduğunu farketti. Annesi o sırada küçük olan kardeşiyle ilgilendiği için kızıp sokağa çıktığı bir anda bu taciz olayını yaşıyor ve annesi kızar diye ona söyleyemiyordu.

 

2.EKLENTİ:

Anneye öfkesine giriş yaptığımız bölümde konuşurken 5 ve 8 yaşları arasında annesine öfke ile toplam 12 gezinen enerji çektiğini farketti.

Etkileri: Kimseyle yakın ve samimi ilişkiler kuramama, ilişkilerini mesafeli ve yüzeysel tutma eğilimi vermişlerdi. Birinin kendisini gerçekten sevebileceğine inanmamasına; eşinin birgün çekip gidebileceğini düşünerek korkmasına sebep olmuşlardı. Ayrıca takıntılı düşüncelere ( mesela bir arkadaşı başka bir arkadaşıyla buluşunca, bunun gerçek olmadığını bilmesine rağmen kafasında sanki kendisini görmek istemiyor, artık kendisini sevmiyor gibi düşünceler oluşmasına ) yol açmışlardı. İnsanların negatif bir davranışları olduğunda herşeyi üzerine alınıp kişisel algılamasına ve gereksiz alınganlıklar göstermesine yol açmışlardı.

Bu eklenti grubunu da alanından gönderdikten sonra seansı burada noktaladık.

Kendime aldığım özel notlarda:

-2 Tane var dedi ama toplam 18 gezinen enerji gönderdik. Hala eklentisinin çıkabileceğini düşünüyorum. İlerde tekrar bakılmalı.

S7-8 Yaş kilit nokta. O döneme detaylı bakılmalı.

-Hem anneden hem babadan alamadığı için yoğun öfke var. Her iki ebeveyn odaklı ve BAĞLAR ÇALIŞMASI ağırlıklı ilerlenmeli.

-Tip 1 diyabet ve tıkınırcasına yeme konularının genetik olmadığını ve sadece kendisinde olduğunu belirtti. Yaptığımız çalışmaların bu alanlara extra faydası olup olmadığının etkisi gözlemlenerek ilerlenmeli.

-Kendisinde olan uyku sorunu çocuğunda da var. Bu bölüme gerekirse anne üzerinden Bağlar ile bakmalı. Regresyonda ise öncelikle eklenti ve sonra 0-6 yaş+ boşanma dönemine mutlaka çalışılmalı .

 

12

1.GÜN:

Merhaba Eylül Hanım,
Terapiden çıkıp eve geldikten sonra değişik bir ruh halim oldu, bir an durgundum, sonra aniden gerginleştim, sonra ortada bişey yokken durup durup gözlerim doldu,duygusallaştım.Yorgundum, oğlum uyuyunca hemen ben de yattım.
Gece çok kez uyandım, bir kez karabasanlı kabus gördüm, bikaç kez rüyamda bileklerim görünmez bi kelepçeyle bağlıydı, bikaç kez karnımda yoğun bir ışık, vardı görünmez bi kelepçe var gibiydi açmaya çalıştım. Bir rüyamda da soner adında bir adam eşiniz olduğunu ve sizi rahat bırakmam gerektiğimi söyledi, sizin vaktinizi aldığım, sizi uğraştırdığım için benden rahatsız olduğunu hissettim. Bu arada şu an hatırlayamadığım başka karışık rüyalar da gördüm. Sabah uyandığımda şekerim yüksekti ve dünkü hafif olan gribal hastalığım artmıştı. Terapiyle ilgisi var mı bilmiyorum çünkü dün de biraz rahatsızdım. Bugün de doktora gidip gelmek hariç evde dinlendim.

genel olarak ruh halim ise size gelerek kendim için çok doğru bi adım attığım yönünde. bir haftayı nasıl tamamlayacağımı, tamir fazını nasıl geçireceğimi merakla bekliyorum. önümüzdeki hafta tekrar yazacağım size.   

7.GÜN:

” Merhaba Eylül Hanım,

İlk günkü durumumu yazmıştım. İkinci gece de karışık kabuslar gördüm, tek hatırladığım el parmaklarımı birinin çektiği ve hissettiğim acı. Ertesi gün de saatlerce ağrı hissettim parmaklarımda. Bu arada gribal hastalığım baya arttı sonraki günlerde. Terapiyle ilgisi var mı bilmiyorum ama tüm haftayı hasta, yorgun, geceleri de hatırlayamadığım karışık rüyalarla geçirdim. Eşime de oğluma da gereksiz yere gerildiğim, öfkelendiğim oldu.
Temizlik çalışmasını geceleri kendim, oğlum ve evim için yapıyorum.
Bu terapiye devam etmeyi en başta kendi iç huzurum, sonra oğlum ve eşime huzur veren biri olmak için istiyorum. Bana çok iyi gelecek çalışmalarımız, bunu hissediyorum.
Teşekkürler.
7.GÜN: İLK SEANS NOTLARINA EK BİLGİ

” Eylül Hanım merhaba,
Seans öncesi konuşmamızda neden size geldiğimle alakalı bir konuyu belirtmeyi unuttuğumu fark ettim.

Benim için önemli bir konu olduğu için buradan yazmak istediğim, ilerleyen seanslarda üzerinde çalışmak üzere formuma eklerseniz çok mutlu olurum.
Yıllardır eşimle maddi olarak bir kısır döngü içindeyiz, gelirimiz artsa da sürekli bir borç ödeme halindeyiz ama borç içinde olacak bir yaşantımız yok, pahalı kıyafetler, masraflı tatiller, yada lüks hobiler gibi gereksiz bir harcamamız olmamasına rağmen, gelirimiz ile orantısız bir maddi sıkıntı çekiyoruz. Bu arada eşimin işleri gayet yolunda. Sıkıntı iş olmaması yada gelir düşüklüğü değil.
Diğer konu ise yine kısmen maddi konularla bağlantılı benim işim hakkında. 2012’de özel sektörden ayrıldım ve evden çalışmaya başladım. Herşey gayet güzel gitti, bir süre çok iyi para kazandım sonra aniden durdu tüm siparişler. Bir ay 5 bin tl sipariş alırken diğer ay 250 TL’lik sipariş aldım gibi bir durum oldu. Ve sonrasında çözmek için satış arttırmak için yeni ürünler kampanyalar ne denediysem işe yaramadı. Aynı döngüyü 2016’daki yeni işimde de yaşadım. Bu durumda beni maddi açıdan ayrı manevi olarak başarısızlık hissi ile ayrı yıprattı.
Bu konuları da çalışma konularıma eklerseniz sevinirim. “
************************************************************************************
Bu yazışmalar sürerken, ilk seanstan 1 ay sonra yapılacak olan Bağlar Çalışması için sözleştik. İlk Bağlar Çalışması’ndan tam 1 ay sonra da bir Bağlar Çalışması’na daha katıldı.
Ş11
NOTLAR:
1-İlk gün geri-bildirimde yazdığı rüya bölümünde bahsedilen Soner konusuyla ilgili yorumum: Bizde büyük değişim yaratacak birşeyler yapacağımız zaman, bir parçamız bu konuda direnç gösterir. Bu ” Soner ” , danışanın konfor alanından çıkmak istemeyen parçası olabileceği gibi, bana geldiği zaman gönderileceğini bilen ve gelmesini engellemeye çalışan eklentisi de olabilir.
Bu tip durumlarda tavsiyem; daha da üstüne gitmeniz gerektiği yönünde.
2- İkinci bölüm, Bağlar Çalışması ile devam edecek. Diğer yorumlarımı ikinci bölüm sonuna ekleyeceğim.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

BİR ÇİFTİN HİKAYESİ-2. Bölüm

Standard

m4

Meryem Hn’ın seansından sonra biraz dinlenme molası verdikten sonra aynı gün Bahadır Bey’i seansa aldım. Meryem Hn’dan , mola sırasında Bahadır bey’e kendi seansının içeriği hakkında bilgi vermemesini rica ettim.

Bu arada, Meryem Hn’la randevu öncesi yazışırken mesleğinden haberdar değildim. Ayrıca evlilikleriyle ilgili gidilebilecek en iyi çift terapistlerinden birine gittiklerini de bilmiyordum. Dolayısı ile Meryem Hn’ın bireysel seansı sonlandıktan sonra aklıma şöyle bir fikir geldi: Bahadır bey’in bu seansa gelmekteki asıl amacı, kendi bireysel sorunlarından ziyade, öncelikli olarak boşanmaya giden evliliği ile ilgili birşeyler yapmaktı. Öncelikli motivasyonu evliliğini kurtarmak olduğu için, eşiyle beraber bu konuda yapılması gereken ilk şey olan çift terapisini zaten denemiş oldukları için bugüne kadar hiçbir çift danışana uygulamadığım bir yol izledim ve kendilerine 2 seçenek sundum:

1.Ya Meryem Hn ile yaptığım gibi Bahadır bey ile de bireysel bir seans yapıp, sorunlarına bireysel olarak bakacaktım.

2.Ya da Bahadır bey ile ön görüşmemi yaptıktan ve daha detaylı fikir sahibi olduktan sonra, asıl seans bölümüne eşi Meryem Hn’ı da alarak, regresyon dışında farklı bir teknik ile sorunun nereden kaynaklandığına, eşiyle arasındaki mevcut duruma bakacaktım. Böylece evlilikleriyle ilgili o ana kadar bana anlatılanların dışında bir yol izleyip, gerçekten de bir umut olup olmadığını kendi gözlerimle görmek istedim. Eğer umut varsa ve her ikisi de mevcut bilgiler ışığında ” denemeye devam ” derlerse, bir sonraki aşamada onları ayda bir olarak düzenlediğim grup çalışmasına davet ederek, herbirine ayrı ayrı bireysel çalışma yaparak ilerleyecektim.

 

m6

 

İkinci seçenek için ikisi de onay verince seansa Bahadır bey’in ön-görüşmesi ile başladık. Bahadır bey’in ön-görüşme sırasında bildirdiği iki farklı konu başlığı vardı:

1-Evlilikle ilgili sorunlar:  ( Her iki taraftan da dinlediğim, özünde köken aileden ayrışamamaya dayanan sorunlar gibi görünse de aslında ilişkinin başından beri Meryem Hn’ın kendini değersiz hissetmesi; köken ailelerin birbirlerini uzun zamandır tanıyor olmalarından kaynaklanan birikmiş meseleler olması ve bunların evliliklerini dolaylı yoldan da olsa etkilemesi gibi ek konu başlıkları vardı )

2-Girdiğim bütün işlerde sürekli işlerin ters gitmesi ve mali şanssızlıklar: Memuriyete ek olarak çeşitli ticari denemeler ve yatırımlar yapmıştı fakat neredeyse hepsini zararına satmak zorunda kalmıştı. Yatırım amaçlı alıp sattığı ve zarar ettiği bir ev işinde eşiyle ortak hesapta biriken paralarının büyük bir bölümünü kaybetmişlerdi ki bu Meryem Hn’ın onayladığı bir yatırım değildi. Bu bölümü konuşurken şöyle ekledi: ”  …………...yuzde yuz kar getirisi olan islerde hatta buna ortak olarak girdigim islerde ortaklarimin kazanmasina ragmen benim surekli zarar etmem, gelen paranin aninda baska yerlere gitmesi, elde avucta birsey kalmamasi yada girdigim islerin benden once karli olmasina insanlarin yillardir para kazanmasina karsin ben dahil olduktan cok kisa sure icerisinde bu islerin komple tepe taklak olması ” ve örnekler verdi.

 

seans

Bahadır bey’in ve Meryem hn’ın ebeveynleri çok eskiden tanışıyorlardı. Hem aynı işyerinde çalışmış hem de komşuluk ilişkisi içinde bulunmuşlardı. Bu kadar yakın ve içli dışlı olmak haliyle özellikle kadınlar arasında birtakım iletişim sorunlarına ve bunların birikimi sonucunda  arada soğukluklara yol açmıştı.

Bu sebeple her ikisini de birlikte aldığım bu bölümde öncelikle eşlerin anneleri arasında geçmişte olan ve etkileri hala süren soruna baktık. Burada biraz detaya girdik.

İkinci aşamada ise; Bahadır bey’in şu anki mevcut durumuna baktım ki benim için asıl önemli olan bölüm burası idi. Bahadır bey, annesi ile eşi arasında arada kalmış ve orta bir noktada durmaktaydı. Sağlıklı bir evlilikte, evli bir erkeğin olması gereken nokta burası olmasa da bana çizdikleri tablo o kadar da umutsuz değildi. Burası bize, durumu gösteren bir X-RAY vazifesi gördüğünden çalışmayı burada sonlandırdık.

 

bKendime aldığım özel notlarda: ” Çok umutsuz bir tablo yok..Biraz zamana yayarak köken aile temelli çalışmakta fayda var. ” yazmışım. Onlara ise ayda bir kere düzenlediğim ve regresyon dışında bir teknik kullandığım, özellikle ailevi sorunlarda, ikili ilişkiler konularında mutlaka destek olarak kullandığım bir grup çalışması olan BAĞLAR ÇALIŞMASI’na katılmalarını tavsiye ettim ve bunu sebepleriyle açıkladım.

Bahadır bey, kendi şehirlerine döner dönmez bir sonraki ay olan Bağlar Çalışması’nda yer olup olmadığını sordu. O tarihte yıllık izin kullanması gerekeceği için önceden ayarlaması gerekiyordu. Böylelikle ilk seanslarından bir ay sonraki Bağlar Çalışması’na katılacak şekilde organizasyona başladık.

 

 

 

g2

 

MERYEM HN ( 1 Ay sonra ) :

Mrba eylül hanım

m2Pazar günü ilk seanstan sonraki değişimler hakkında konusmustuk. Size geliş sebebimiz yani eşim için, evliliğimizin bitis noktasına gelmesiydi. İlişkimiz içinden çıkılmaz bi haldeydi ve ben size geldiğimde ilişkimizle ilgili yapılacak hiçbişey olmadığını düşünüyordum sadece kendimde geçmişe dair asamadigim şeyler için gelmiştim. Seanstan sonra 20 gün içinde düşüncelerimde değişiklikler olmaya başladı. Eşimin yüzüne bile bakmak istemezken eve dönmesine izin verdim ve çözümsüz bi durumda olmadığımızı kabullendim. Eşime karşı çok öfkeleydim o da geçti. Adeta kalbimin kilitleri açıldı tekrar sevebileceğimi düşünmeye başladım.

 

 

 

Ben: ” ……Eve dönmesine izin verdim demişsiniz. Bana geldiğinizde evler ayrı mıydı? Ayrı ise ne zamandır öyleydi ? …”

Meryem Hn:Evet  2 aydır ayrı yaşıyorduk. Ama öncesinde de 1 yıldır falan  aynı evde yaşamamıza rağmen evlilikten ziyade ev arkadaşlığı modundaydik.

 

m9

BAHADIR BEY ( Vaka yazısını kontrol etmesini istediğimde ):

” ……..ozellikle ilk yaptigimiz ve bizi ikili olarak aldığınız kisa seanstan ( NOT: Yukarıda, X-RAY olarak bahsettiğim bölüm ) sonra esimle aramizda bazi seylerin degismeye basladigini hissettim ve bu katlanarak arttı esimde eskisi gibi ayni konulari tekrar edip durmuyordu  daha ilimlı ve yapiciydi..

 

 

F18

 

NOTLAR:

1-Bu vakada, kısa bir süre için de olsa ilk defa bir çifti aynı anda seansa aldım. Bunun sebebi eşlerden birinin psikolojik danışman olması ve daha önceden beraber çift terapisini denemiş olmalarıydı. Bu sebeple, neden böyle davrandığımın anlaşılabilmesi için bu vakada danışanın izniyle meslek belirtmek durumunda kaldım.

Ben, sadece bireysel olarak regresyon danışmanlığı yapıyorum. Çift terapisi üzerine herhangi bir eğitimim olmadığı için, normal şartlarda böyle bir hizmet vermiyorum. Burada çok kısa süreli de olsa ikisini aynı anda alma sebebim; uzak bir şehirden geldikleri için, bir daha gelmelerine değecek, küçük de olsa bir umut olup olmadığını görmek istememdi. Bu vakayı okuyup, çift terapisi uyguladığım gibi yanlış bir algı oluşmasını istemediğim için bu detayın altını çizmek isterim.

Zaten ilerleyen bölümlerde de göreceğiniz üzere, BAĞLAR ÇALIŞMASI’nda bile her ikisi ile ayrı ayrı bireysel çalışma yaptım.

 

(  Devam edecek………)

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

BİR ÇİFTİN HİKAYESİ-1. Bölüm

Standard

m4

 

İsmine Bahadir diyeceğim danışan kasım ayı başında ilk yazdığı emailinde aşağıdaki gibi yazmıştı:

 

m5Merhabalar ben …. direk konuya girmek istiyorum evlilik ile alakali problemlerim sebebiyle esimle aile terapisine gidiyoruz ancak esim kendisinde hicbir istek duygu sevgi hicbirsey kalmadigini aile terapistine dahi zorla geldigini evliligimizin bittigini birde bunu terapistten duymam gerektigini soyluyor su ara istemeden de olsa ona karsi baskici israrci bir tavir sergiliyorum onunla ne zaman konussam hep eski konulari aciyor dunde seni affedemiyorum dedi( ……… dönemindeki tavrim yüzünden) bende gecmisle alakali bu terapiyi yine esimden duymustum daha once regrasyon terapisi teklifini ona sundum aklina yatti benim icin bir umut oldu eger olumlu olursa insallah..bu konu hakkinda neler yapabiliriz ne zamana randevu alabiliriz bu arada ….(şehir ismi )’de yasiyoruz. ”

 

Benim kendisine verdiğim cevapta ise eşlere çift terapisi uygulamadığımı, sadece bireysel olarak regresyon danışmanlığı yaptığımı, ancak talepleri halinde eşi ve kendisi ile ayrı ayrı çalışarak evlilikteki sorunların kaynağına bireysel olarak bakabileceğimizi belirttim.

Ek olarak; kendisi ile ancak kendi randevusu hakkında yazışabileceğimi, eğer eşi seansa gelmek istiyorsa bana ayrıca kendisinin email göndermesi gerektiğini, gizlilik kuralları gereği eşinin seansından sonra kendisine herhangi bir bilgi veremeyeceğimi belirttim. Bunun üzerine Bahadır bey’in eşi bana direkt emaille ulaşarak, beni uzun zamandır takip ettiğini ve randevu almak istediğini belirtti. Kendisine sorduğum sorular üzerine aşağıdaki şekilde cevap verdi:

 

Mrba eylül hanım. Eşimle msjlasmisiniz. Ben ……”den  Meryem. …… 3 sorunuz olduğunu söyledi. 3.den başlıyorum geçmişe dair affedemedigim olaylar var aslında affetmek de istemiyorum bu yüzden boşanma aşamasına geldik ancak ben artık bu evliliği sürdürmek istemedigim halde eşim regresyonun ise yarayacağını düşündüğü için sizden randevu almak istedik. Diğer 2 soruyla ilgili daha önce psikiyatriste girmedim ve kullandığım bi ilaç yok. 

 

m1

Bu ana kadar benim gözümde oluşan tablo;

-Boşanma aşamasına gelmiş, bana 500 km kadar uzak bir şehirde yaşayan bir çift var.

-Bu çiftteki kadın kesin olarak evliliği bitirmeye kararlı. Bu sebeple çift terapisine gitmişler ama kararında herhangi bir değişiklik olmamış.

-Ancak eşlerden erkek olan bu evliliğin bitmesini istemiyor, bitmemesi için de eşinin fikrini değiştirmek adına her türlü yolu deniyor…hatta eşi regresyonla geçmişte yaşadıkları olumsuz olayların etkisinden kurtulabilma olsaılığına inandığı için, bunun belki evliliğini de kurtarabileceğini düşünüyor.

 

Hal böyle olunca, bir yanlış anlamaya mahal vermemek için her ikisi ile ayrı ayrı yazışarak; bazı konuların altını çizdim. O kadar uzun yoldan gelip daha da büyük hayal kırıklığı ile dönmelerini istemediğim için baştan ikisine de uyarılarımı yaptım:

Eşlerden kadın olana yazdığım email: ” Siz seans yapmaya istekli değilseniz, %100 olarak boşanmaya karar vermiş durumdaysanız, regresyon terapisi yaparak sizin fikrinizi değiştiremeyiz. Ancak şöyle yapılabilir: Geçmişte yaşanmış olaylardan dolayı sizde bir birikim varsa-ifade edilmemiş duygular varsa bunlara bakılabilir. Siz de kararınızı bunların etkisinden bağımsız olarak mevcut şartlara göre isterseniz tekrar değerlendirmeye alabilirsiniz. Bu şekilde sizin için uygun ise ona göre çalışma şeklimi içeren emaili göndereceğim. ” 

                                                                 ***
Meryem hn çalışma şeklimi uygun bulup randevuyu teyit ettikten sonra eşi Bahadır bey de ayrı bir email göndererek, aynı günde kendisinin de seans almak istediğini belirtti:
Calismak istedigim konunun ana basligi esimle aramda halledemedigim sorunlarin olmasi aile terapisti bunun kok aile sorunu oldugunu benim ailemden ayrisamadigimi soyledi bu konu ile alakali olabilir . Randevu icin haber bekliyorum sizden
Sonuç itibariyle , şehirdışından gelecekleri için, ikisinin seansı aynı gün üst üste olacak şekilde ileri bir tarih için program yaptık.
seans
MERYEM  HN’IN SEANSI:
İlk olarak Meryem hn’ı seansa almak istedim çünkü Bahadır bey,  geçmişte Meryem Hn’ın düşük yaptığı bir dönemde ona olan davranış şeklinden ötürü eşinin kendisini  affedemediğini düşünüyordu. Meryem Hn ise boşanmaya kararlıydı ama artık Bahadır bey de bunu anlasın ve kabul etsin istiyordu.
Meryem Hn ile yaptığımız ön-görüşme sırasında sadece evlilikleri ile ilgili değil, tüm hayatını ilgilendiren birçok soru sordum. Meryem Hn, yıllar önce bir bebeğini 16 haftayı doldurduktan sonra karnındayken kaybetmişti ve o dönemde eşiyle sık tartıştıkları için buna üzüntünün, stresin yol açtığını düşünüyordu. Bebek alındıktan sonra yaptırdıkları genetik testte herhangi bir genetik soruna rastlanmayınca, doktorundan stres kaynaklı olarak da bebeğin olumsuz etkilenebileceğini, kalbinin durabileceğini belirtmesi üzerine bu olayla ilgili eşi Bahadır Bey’i suçluyordu. Evliliklerinde tek yaşadıkları sorun bu değildi fakat Meryem Hn özellikle bu konuya bayağı takılı kalmıştı.
m7
Ön görüşme sırasında Meryem Hn’ın psikolojik danışman olduğunu ve daha önce çift terapisi konusunda alanında bayağı ünlü bir prof’a aile terapisi için gittiklerini; bu kişinin ilk seanstan sonra kendilerine ” Kadın bitti dediyse bitmiştir. Siz 11 yıllık evliliğinizde, 1 yıllık bir ilişkide kurulması gereken bağı bile kuramamışsınız ” dediğini; özellikle eşine ” Sen kök ailenden hiç ayrışamamışsın ve bu evliliğe dahil olamamışsın. Şu ana kadar evlilik bağı hiç oluşmamış. Bu evlilik bugüne kadar 11 yıl boyunca devam etmişse, bunun sebebi eşinizin güçlü olmasıdır. Kadın bitti diyorsa bitmiştir, 2. seansa gelmenize gerek yok. ” dediğini; tüm bu yorumlara rağmen eşinin ısrarıyla bir kere daha gittiklerini ve bu seansların kendisinin boşanmaya dair fikrini değiştirmediği söyledi.
Bunun üzerine, boşanmaya kesin kararlı olduğu halde neden bana gelmek istediğini tekrar sordum. Boşanma konusunda emin olduğunu fakat çocukları da olduğu için eşiyle iyi bir şekilde, anlaşarak ayrılmak istediğini, eşi ona böyle bir terapi fırsatı tanımışken de bu hakkını regresyondan yana kullanarak en azından evlilik bittiğinde geçmişteki o affedemediği konulara hala takılı kalmadan hayatına devam etmek istediğini belirtti. Yani evliliğini yine bitirmek istiyordu ama  bu sayfayı düzgün bir şekilde, eşinin de isteğini yerine getirerek kapatmak istiyordu.
SEANSIN İLK BÖLÜMÜ:
İlk defa gelenlere yaptığım üzere seansı kısa eklenti temizliği ile başlattım. Meryem Hn 2 eklentisi olduğunu algılayınca seansı bu yönde ilerlettim.
1.EKLENTİ (GRUBU):
2,5-3 Yıldır kendisinde bulunan, iş sebebiyle farklı bir şehirde yaşadıkları dönemde eşinin uzun süreli olarak yanında olmadığı dönemde:
eklentia)Yalnızlık ve değersizlik duyguları ile kendine çektiği 3 adet gezinen enerji
b)Annesine öfke ile çektiği 3 adet gezinen enerji
Bu 6 gezinen enerjinin etkileri: Sırtında, kürek kemikleri arasında 3 yıldır devam eden ağrılar; omuzlarda gerginlik ; bacaklarda özellikle o dönemde dayanılmaz olan ama azalsa da hala devam eden ağrılar; hergün olan ve geçmeyen yoğun baş ağrıları ( son 6 aydır meditasyon yapmaya başladığından beri sıklığı haftada 1’e inmiş )
c) O hassas döneminde arayıp sormadığı ve ilgilenmediği için eşine öfke ile 4 gezinen enerji
Bu 4 gezinen enerjinin etkileri: Baş ağrıları; sırtta ağrılar; eşe karşı soğukluk; daha hassas ve alıngan olmak ve eşine karşı kırgınlık
Bu bölümde yeri gelmişken, eşine biriktirdiği öfke konusunda bir çalışma yaptık. Bu esnada sorduğum bir soru üzerine, sadece o dönemde değil tüm ilişkileri boyunca eşine karşı öfke ile aslında toplam 13 tane eklenti çektiğini söyleyince bu diğer 9 eklentinin etkilerini de sordum.
9 Eklentinin Etkileri: Kafa karışıklığı; dalgınlık; unutkanlık; cinsel isteksizlik
SEANSIN 2.BÖLÜMÜ:
Bu bölümde 5 yıl önce karnındayken kaybettiği bebeğiyle ilgili çalışmak istedim. Bu bebek 4,5 aylıkken ölmüştü ve cinsiyeti belliydi. O günden sonra bazen rüyasında hala karnında bebeği varmış gibi kıpırtılar hissettiğini, yaptırdıkları gen testi nedeniyle bebeklerini hastaneden geri alamamış olmalarından dolayı derinlerde suçluluk duygusu taşıdığını farketti. Bu konu üzerinde biraz detaylı çalıştıktan sonra seansı noktaladık.
g2
1.GÜN:
” …Eylül hanm yanlış hatırlamıyorsam geri bildirim istemiştiniz. Dün geceyi yolda geçirdiğim için mi bilmem ama tüm gün çok yorgun hissettim. Seansta konuştuğumuz sırt ve omuz ağrım bugün hiç olmadı sadece başımın on kısmında hafif bi ağrı oldu. Genelde baş ağrım sakaklardan enseye doğru ve siddetli olurdu. Son zamanlarda iştahsızlık sorunum vardı hatta biraz kilo kaybı da yaşamıştım ancak seanstan ciktigimdan beri çok iştahlı bi şekilde yemek yiyorum. Tüm gün kendimi sevecen ve pozitif hissettim. Aktaracaklarim bu kadardı iyi çalışmalar diliyorum..”
 19.GÜN:
” ……… İlk hafta genelde kendimi yorgun hissettim ve sürekli yatıp dinlenmek istiyordum. Fiziksel değişiklik olarak bir de sırtımdaki kürek kemiklerinin arasındaki ağrı azaldı ama geçmedi. Eşim de benzer noktadan benzer bi ağrı duyduğunu söyledi ilk bi kaç gün. Sonra geçti onunki. Duygusal anlamda değişiklikler de oldu. Size gelirken eşimle aynı ortamda bile bulunmak istemedigim bi durumdaydım. Yüzünü görmek istemiyordum seanslardan sonra bu anlamda yumuşadım ve evliliğimizin kurtarılabilir yanları olduğunu düşünmeye başladım. Bunun seansta kaybettiğimiz bebekle ilgili yaptığımız çalışmayla ilgisi olduğunu düşünüyorum.  “
(  Bir sonraki bölümde Bahadır bey’in seansı ile DEVAM EDECEK… )
NOTLAR Bölümü: İlerleyen bölümlerde eklenecektir.
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

UYKU PROBLEMİ: KARABASAN ( 1 . Bölüm)

Standard

geceterörü

 

İsmine Pervin diyeceğim danışanım, 30’lu yaşlarının sonlarında, evli ve çocuklu bir kadındı. Çocuğu doğduğundan beri ona baktığı için yaklaşık 4 senedir çalışmıyordu.

İlk defa seansa geldiğinde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Özgüven;  bolluk-bereket sorunları; uyku problemi ” yazmıştı.

Özgüven Sorunu: İlk seanstaki uzun ön-görüşmemizde küçüklüğünden itibaren diğer kardeşlerinden farklı olduğunu, utangaçlık sebebiyle yaşıtı olan arkadaşlarıyla oynayamadığını, evde ebeveynlerine dahi mesafeli olduğu için ” utangaç, yabani, korkak ” gibi sıfatlarla anıldığını, bugün bile hala bunun etkisinde olduğunu ve çocuğu dışında kimseye sevgisini gösteremediğini ve herkese mesafeli olduğunu belirtti.

Bolluk-bereket sorunları: Eskiden para biriktirebildiğini ama 20’li yaşlarda bir eğitim için yurtdışına çıkıp Türkiye’ye geri döndükten sonra hep bir borç içinde olduğunu; evlendikten sonra ise aynı durumun devam ettiğini belirtti.

Uyku Problemi: 18 Yaşındayken bir gece ailesinin evinde kaldığında bir anda göğüs kafesinin üstünde hissettiği bir ağırlık olarak tarif ettiği ve ilk karabasan olarak tanımladığı durumu yaşarken bağırmak isteyip bağıramamıştı. Olay anında inlediğini, bu sebeple evdeki herkesin uyandığını, kendisinin uyandırıldığı anda ise çok terlemiş ve göğüs kafesinin üzeri nokta nokta kırmızı lekeler olduğunu söyledi.

Geçen yıllar boyunca bu durum devam etmiş, yanında eşi veya çocuğu yatarken bile tekrarlamaya devam etmişti. Yaklaşık 19-20 yıldır her ay mutlaka en az 1 kere tekrarladığını, bazen ayda 5-6 kez bile olabildiğini ve bu sebeple çok tedirgin uyuduğunu ve son 2 aydır uyuyabilmek için ara ara ilaç kullanmaya başladığını söyledi.

 

İlk defa seansa gelen herkese sorduğum soruları da yönelttikten sonra Pervin Hn ile seansa geçtik.

 

seans

 

Seansa başlarken yaptığımız kısa temizlikte yoğun bedensel duyarlılıklar olunca seansımızı eklenti seansı olarak ilerlettik. Bu esnada Pervin Hn da kendisinde 7 eklenti olduğuna dair bilgi verdi.

 

ağaç

1.EKLENTİ: 9 Yaşında iken evlerinin karşısında bulunan yaşlı ağaçla ilgili gördüğü korkunç bir rüya anında çektiği 7 adet eklentiydi. O rüyayı hala her detayıyla hatırlıyordu. Rivayete göre bahsedilen ağaç çok eski bir ağaçtı ve o ağacı kim kesse, o kişinin başına mutlaka birşey geliyordu. O ağaç her kesildiğinde Pervin hn o ağaçla ilgili korkutucu bir rüya görüyor ve korktukça kendine daha çok eklenti çekiyordu.

7 Eklentinin Etkileri:

-Kaygı, korku ve tedirginlik yaratmışlardı.

-Sol ayak topuğunda  ara ara sızlamalara yol açmışlardı. Hatta Pervin hn’ın bu sebeple 20’li yaşlarında ameliyat olmasına rağmen sızlamalar bir türlü geçmemişti.

-Çocukluğundan beri kabızlık, karın bölgesinde şişkinlik ve gaza yol açmışlardı. –

-Kendisini sürekli yorgun hissetmesine, bıraksalar bütün gün uyuyacak kadar fazla uyuma ihtiyacına sebep olmuşlardı.

-Baş ağrıları : Küçüklüğünden beri  haftada en az 1 kere mutlaka baş ağrıları çekmesine ve bazen bu ağrıların şiddetli olarak 3-4 gün sürebilmesinde etkili olmuşlardı.

-Kötü rüyalar, kabuslar görmesine sebep olmuşlardı.

-18 Yaşından itibaren uyku sorunlarının başlamasına ve bir odada tek başına yatamayacak duruma gelmesine sebep olmuşlardı.

-Çocuğu olduktan sonra artan takıntılı düşüncelere; ve zaten olan temizlik-düzen takıntısının artmasına sebep olmuşlardı.

 

kemikler

2.EKLENTİ: Çocukken yaşadıkları bölge, eski bir uygarlığa ait mezarlığın üzerine inşa edilmiş olduğu için Pervin Hn toprağı kazarak kemik parçaları bulduğunu, kardeşleri arasında arkeolojiye meraklı olan tek kişi olduğunu; bulduğu kemiklerden korkmaması için annesinin onlara “ kireç ” dediğini; bu kemik parçalarını ve topraktan bulduğu eski paraları toplayarak oyunlar oynadığını ve sonunda birgün biriktirdiği herşeyin ablası tarafından  o korktukları ağacın içine atıldığını anlattı.

Bu tarihi bölgede gezinirken 7-9 yaş aralığında kendisine 4’ü gezinen enerji olmak üzere toplam 7 adet eklenti çekmişti.

 

pervinBu grubun da üstte belirtilen eklentilere benzer etkileri olduğu için tek tek detaya girmeden 7 dönemine baktık. Bu dönemde çocuklarla oynamayıp tek başına mezarlıkta oynadığını, şehitlerin yattığı söylenen evlerine yakın olan bir tepede bulduğu büyük taşı kazımaya çalıştığını ve bu dönemde merak duygusuyla kendisine bazı eklentileri çektiğini belirtti.

 

Bütün eklentileri gönderdikten sonra, 7-9 yaş aralığına biraz çalıştık. Seansın sonlarında ise anne tarafı atalarıyla alakalı yoğun travma etkisi olduğunu düşündüğüm için meditatif bir çalışmayla seansı noktaladım.

 

g2

1.GÜN:

Merhaba Eylül Hanım, Ense köküm ve başımda çok ağrı oldu hala da ara ara ağrı gelip gidiyor normal zamanlarda hemen ağrı kesiciye sarılabilirdim ama içmedim. Dün gece biraz geç yattım 3-4 saat uyku uyudum ama çok güzel bir uykuydu ve çok güzel rüyalar gördüm fakat ne gördüğümü hatırlayamıyorum sadece sabah çok mutlu uyandım ve ne güzel rüyalar gördüm dediğimi hatırlıyorum. Bugün 16:00’da çok yorgun hissettim ve 1 saat uyudum ama çok zor uyandım, gözümü çok zor açtım ve yataktan sürünerek kalktım diyebilirim. Normalde o bir saat uyku bile gece uykumu etkiler uyuyamazdım ama çok uykum var e-mailinizden sonra uyuyacağım hemen. Sevgilerimle .. ( Email Gönderilme Saati: 23.55- Pervin Hn için erken bir saat ) ”

3.GÜN:

”  Merhaba Eylül Hanım, Annemin teşhisini ve dedemlerin Yugoslavya’da yaşadıklarıyla ilgili bilgi istemiştiniz. Annemin teşhisi Anksiyete Bozukluğu. Kullandığı ilaçların isimleri Silunex, Seroquel ve Abizol. Raporu varmış bu ilaçlar için. Dedemin anlattıkları evlerinin basılması ve ziyafet hazırlatılması, kızlara ve kadınlara tecavüz, evin erkeklerinin kurşuna dizilmesi ve cesetlerinin ailelere teslim edilmemesi,bebeklerin havaya atılarak mızrağın üzerine saplanması ve mallarının gasp edilmesi gibi ağır vahşet içeren olaylar. 1953 yılında İzmire göç ediyorlar orda çiftlik alıyor bir düzen kuruyorlar fakat göçmen yasası çıkmadığı için ülkelerine geri gönderiliyorlar ve İzmir’de tüm malı,mülkü kalıyor. 1956 yılında tekrar Bursa’ya göç ediyorlar ama çoğu akrabamız gelemiyor. İsmet İnönü göçmen yasasını çıkardığı için Türkiye vatandaşı oluyorlar. Annem o zaman 6 aylık zaten 1 yaşındayken anneannem veremden ölüyor ve o zaman ki zihniyetle fotoğraf ve ona ait herşey yakılıyor. Annem hayatı boyunca annesinin fotoğrafını görmemiş. Dil bilmedikleri için çok zorlanmışlar dedem 50’li yaşlarda Türkçeyi öğrenmek ve çöpçülük yaparak evini geçindirmek zorunda kalıyor. Bu kadar detaya ihtiyacınız var mıydı bilmiyorum ama yardımcı olabileceğini düşündüm. Bu arada ilk mailimde size yazmıştım ben 2 dil biliyorum ama konuşma konusunda bir engelim var. İçimden çok güzel konuşuyorum ama dışa vurumda tıkanıklık yaşıyorum. Ablam 6 yıl Amerika’da kaldı konuşma konusunda çok zorlandı ve en küçük kardeşimde kursa gitmesine rağmen konuşma konusunda sorun yaşıyor. Kendi kendime soy ağacımızda hep farklı ülkelerde, farklı diller konuşulduğu için ve Türkiye’de yeni bir dil öğrenmek zorunda kaldıkları için mi bunu yaşıyoruz diye düşündüm hep. O günün heyecanıyla bunu hatırlatmayı unuttum kusura bakmayın. Bağlar çalışması ile ilgili bir boşluk olursa beni dahil etmenizi çok isterim. Sevgilerimle ..…”

 

9.GÜN:

Merhaba Eylül Hanım, 7 gün sonra geribildirim istemiştiniz. Çok yorgun bir hafta geçirdim, ilk 2 gün güzel uyudum ama 3. gece bir kabus gördüm ve açıkçası tüm hafta uyurken yine çok korktum ve çok sık uyanıp bazen uyuyamadım bir kaç gecede sabah ezanını bekledim. Daha önce rüyamda gördüğüm gibi yine çok kuvvetli bir enerji beni olduğum yerden uzağa fırlatıyordu. Ense köküm ve başım seanstan sonra 4. gün itibariyle çok şiddetli ağrıdı mecburen ağrı kesici içtim ama yinede geçiremedim. 3 gün bu şekildeydi son 2 gündür yok. Sezgilerimin güçlendiğini hissediyorum, size ben hiç hissetmem aslında demiştim, rüyalarımda çok net gördüğüm 3 şey birebir gerçekleşti geçtiğimiz hafta yada tesadüf bilmiyorum. 🙂 Seansa geldiğim günün gecesi ablam benim küçükken rüyamda gördüğüm o yaşlı kadını rüyasında görmüş. Ben ona ne bugüne kadar o kadının nasıl biri olduğunu ne de seansla ilgili hiçbir bilgi vermedim hani etkisinde kalacağı bir durum olsa bir nebze anlayacağım. Sabahında bana bir rüya gördüm dedi ve ben size nasıl tarif ettiysem birebir aynı kelimelerle bana tarif etti şok oldum ama anlamlandıramadık. Ablamda boyun fıtığı var özellikle sol kolunda yıllardır çektiği bir ağrı var ama o ağrının 1 haftadır olmadığını söylüyor hatta koluyla hiç yapamadığı hareketleri yaptığını belirtti ama son 4-5 gündür öyle bir ağrı benim sol kolumda var arada şiddetli bir ağrı arada elektrik çarpması şeklinde.

Dün gece kolay uykuya daldım normalde hep biri,birileri var ve bana bakıyor gibi hissederdim ve hep uyanıp odanın her yerine göz gezdirip çok korkardım ama dün gece öyle bir şey hissetmedim. 20 yıldır yaşadığım bir korkunun hemen geçmesini beklemiyorum ama geçeceğini ve bu konuda iyileşeceğime inanıyorum. Son olarak kendimi ifade ederken artık çok daha rahatım, konuşurken daha sakinim ki bazen çok hızlı konuşuyordum, insanlarla daha rahat göz kontağı kurabiliyorum şimdilik bu kadar. Sevgiyle kalın...”

 

Ş11

 

NOTLAR:

1-Pervin Hn, eklenti sayısını  en başta 7 olarak bildirmesine rağmen toplam 14 tane gönderdik. Bu genelde rastladığım bir durumdur. Eklentiler, onları göndermememiz için bazen olduğundan eksik göstermeye çalışırlar . Bu sebeple, genelde söyşenilenden yüksek sayıda eklenti çıktığına çok defa rastladım.

2-Seans sonunda kendime aldığım özel notlarda, uyku ve karabasan sorununun takip edilerek ne şekilde ilerleyeceğimize karar verebileceğimizi, kesinlikle BAĞLAR ÇALIŞMASI’na katılımını gerektiren çok konu başlığının olduğunu ve mutlaka anne eksenli başlanması gerektiğini yazmışım.

3-Pervin Hn’ın anne ve baba tarafı ataları herbiri neredeyse 4  farklı ülkeden göç eden bireylerden oluşuyordu. Hatta bu göç hikayelerinin bir kısmı çok yakın tarihli olup sonraki jenerasyonları etkileyecek seviyede ( savaş ortamı, katliamlar -bebek ölümleri ve tecavüzlere şahit olmak..vb ) büyük travmalardı. Pervin Hn’ın annesinin hayatına kırmızı ve yeşil reçeteyle verilen ilaçlarla devam edebildiğini, neredeyse 30 yıldır ilaç kullanım süresi dolsa bile tekrar tekrar yazdırarak bu ilaçlara bağımlı bir hayat yaşadığını ve sürekli uyumak istediğini belirtmişti. Bu yüzden annesiyle ilgili ek olarak sorduğum birkaç soru üzerine annesinin yaşama çok bağlı olmadığını ve geçmişte kendisine birkaç kere ölmek istediğini resmen ifade ettiğini söyledi.

Açıkça belirtmek gerekirse; bugüne kadar çok fazla göç hikayesi, çok fazla travmatik ebeveyn hikayesi duymuştum ama 4 ayrı ülkeden göç hikayesinin tek bir kişinin sisteminde toplanmış oluşuna ilk kez rastlıyordum. Dolayısıyla, bu çalışma sadece Pervin Hn’ı içermeyecek şekilde ilerlemek zorunda kaldı.

 

( Devam edecek……)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

MİKS BİR VAKA-II ( 4. Bölüm )

Standard

Z1

Zuhal Hn, uzak bir şehirden geldiği için, üçüncü seanstan bir gün sonra dördüncü seans için tekrar biraraya geldik.

Ön-görüşmede doğum şekli, süresi ve 0-6 yaş dönemine dair bazı sorular sorduktan sonra hemen seansa geçtik.

 

seans

Ana karnı dönemini keşfederken 8. günde giden bir kayıp ikizi olduğunu algıladı.

7 Aylık olduğu bir sahnede, babaannesinin ev işleriyle ilgili bir konuda annesine bağırdığını, annesinin karşılık vermek istediğini ama veremediği algıladı. O esnada annesinin sol göğsünün ağrıdığını ekledi.

8 Aylık olduğu bir sahnede; babasının annesiyle birlikte olmak için zorladığını ve annesinin bırakıp gitmek istediğini ama yapamadığını ve bu sebeple bu sahnede anne-babasının ayrılmalarından korktuğunu algıladı.

Doğum anı kolay ve sorunsuz geçiyordu. Doğduktan sonra annesinin kucağına verildiğinde annesinin ağladığını, doğumun kolay geçmesi sebebiyle mutlu olduğunu ama yine kız çocuğu olmasından dolayı biraz kırgın olduğunu belirtti. Annesinin sütü, doğumdan 12-13 saat sonra gelmeye başladığı için ilk gün kendisine mama veriliyordu.

Babasıyla ilk karşılaşma anında babasının kendisini kucağına alıp şefkatle baktığını ve ” Yine mi kız? ” diyerek annesine gülümsediğini söyledi. Bu cümle sebebiyle Zuhal hn olumsuz etkilenmiyordu fakat annesinin babasına karşı mahçup hissettiğini farketti. Babasının kucağındayken, annesinin kucağında olduğundan daha güvende hissettiğini, babasının yüzüne çok güzel baktığını anlattı.

 

Z12

 

0-1 Yaş Arası: Annesinin uyudu sanarak kendisini salıncağa yatırdığı bir sahnede, annesi odadan çıkar çıkmaz onun arkasından gitmek istediği için ayağa kalkmaya çalışırken beşik şeklindeki yüksek salıncaktan yere düştüğünü ve başının arkasını çarptığını algıladı. Bu sahnede çok ağlıyordu ve annesi başka bir odada olduğundan sesini geç duyup dönüyordu. Bu sahnede annesinin kucağında sakinleştirilmeye çalışırken dahi ağlamaya devam ediyor ve terk edilmiş hissediyordu.

 

 

2 Yaş: Bağırsaklarında sürekli bir ağrı olduğundan bahsettiği bu sahnede, annesiyle gezmeye gittiklerinde kaşla göz arasında yerde bulduğu bir toplu iğneyi yutuyordu. Yuttuktan hemen sonra annesi tarafından farkediliyordu fakat çoktan yutmuş olduğundan annesi hiçbirşey yapamıyordu. Toplu iğneyi dik bir şekilde yutsa da boğazında ve midesinde acı hissediyordu. Annesi tarafından o gün doktora götürülmediğini , annesinin telaşını gördükçe daha da çok korkup ağladığını anlattı. Toplu iğne yüzünden 2 gün boyunca bağırsaklarında sancı çektikten sonra tuvaletini yaptığında iğneyi çıkardığını ve çıkış anında acı hissetmediğini belirtti.

 

Z114 Yaş: Annesi tarafından saçlarının kısacık kesildiği bir sahnede, saçlarının kesilmemesi için çok ağlıyordu. Bakımının zor olması sebebiyle annesi tarafından saçlarının kısacık kesildiğini ve babasının buna engel olamadığını belirtti. Saçlarının zorla kesilmesi, o anda çocuk bilinciyle, kayıp duygusu yaşamasına sebep olmuştu ve hatta annesinin kendisini sevmediğini düşünmesine sebep olmuştu.

 

5 Yaş: Annesinin babasıyla birlikte işte olduğu bir anda kendisine bakan ablası tarafından dövüldüğü bir sahneyi keşfettiğimizde etrafta kendisini koruyacak kimse olmadığını düşünüyor ve çok yalnız hissediyordu.

Bütün bu sahneleri keşfettikten sonra, bu sahnelerin Zuhal Hn üzerindeki etkilerini dönüştürmeye çalıştık. Bedenine zarar gelen durumlar olduğu için buradaki travma izleri için beden terapi uyguladık.

 

Bu arada, ana karnı dönemi içinde kendisine eklenen bir eklenti daha algılamıştı. O eklentiyi de seans senasında gönderdik.

 

12

3 GÜN SONRA:

” 4.seanstan sonra üzerinden 24 saat geçti biraz da geç kaldım yazmakta, seans çıkışı epey yorgundum zaten yorucu olacağı bilgisini vermiştiniz, gene de o gece yürüyüşümü yaptım güzel vakit geçirdim rahat uyudum boğazımdaki acı ( NOT: TOPLU İĞNE SAHNESİYLE İLGİLİ BEDENDEKİ İZ )  bir iki gün sürdü ama ruhumdaki kayıp parçayı bulmuş olmak beni inanılmaz rahatlattı, malumunuz kayıp ikiz sendromu olduğum seans esnasında ortaya çıktı, ondan sonra ertesi gün arkadaşlarımla görüştüm hayata daha uyumlu ve olumlu dinginleşmiş olduğumu farkettim, eski olumsuz ruh halim de ortadan kalkmıştı ciddi bir huzur vardı üzerimde, kendimi yeniden keşfetmenin hazzı da tabi. 0-7 yaş aralığına baktık sizinle, bu dönemde çok fazla olumsuz şeylerin yaşanmamış olması beni sevindirdi ben daha olumsuz bir tablo bekliyordum, açıkçası 3. ve 4. seans benim hayatımın dönüm noktası oldu kendimi ilk kez tanıdığım ve anladığım kendimle yüzleştiğim yüklerimi bıraktığım inanılmaz güçlü seanslardı, enerji artışı karamsarlığın olumsuz etkilerinin geçmesi beni inanılmaz rahatlattı ve mutlu etti ben size çok ama çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız, sevgilerle. ”

Z38. GÜN:

” Merhaba Eylül hanım, son iki seansın üstünden bir hafta geçti bu sürede gayet iyi normal zamanlarımdan fazla enerjik huzurlu ve sakindim, ölme isteğimde azalma oldu yüzde yetmiş civarı, çektiğim tarifsiz acılar da hemen hemen çok azaldı dünyaya ve hayata daha uyumlu hissediyorum kendimi, önceden düzenin bir parçası gibi bile hissedemez kendimi atılmış itilmiş dışlanmış hissederdim. Uykularım düzenli dinlenmiş olarak kendiliğimden uyanıyorum hala burnumdan rahat nefes alabiliyorum, öfke kontrolü konusunda epey iyiyim, insan ilişkilerimde aile içi ilişkilerimde inanılmaz bir rahatlama oldu o görünmez tıkanıklık çözüldü, içimi kemirip kafamın içinde dönüp duran sancılar acılar bir bir azaldı, etkileri yaşadıkça daha çok yazacağım size çok teşekkür ederim. ”

 

20 GÜN SONRA:

 Seanstan sonra harika bir iki hafta yaşadım her anlamda rahatladığım bir süreçti, hatta eminim etrafımdakiler bendeki bu durumu kıskandı ama elimde değil aşırı enerjik ve pozitiftim durduğum yerde duramayacak kadar iyiydim, ta ki Y ( Şehir ismi ) ‘e dönmeden önceki akşama kadar, 26 ağustos sabah yola çıkmadan evvel ailemle bir tartışma yaşadım, aslında olay benle ilgili değildi genel olarak geçmiş olaylarla ilgili konuşuluyordu nasıl olduysa konu bana geldi ve benim hatalarım üzerinden konuşulmaya başlandı zaten geriye yani Y’ ( şehir )ye dönmek konusunda gergindim ayrılık yaşayacağım yeni bir hayata başlayacağım vb. için endişeli ve gergindim ki ailemin bana karşı kullandığı suçlayıcı ve aşağılayıcı dilden epey rahatsız oldum ve kendimi tutamayıp istemediğim tepkiler verdim sinirlendim geçmişe yönelik olumsuz konuşup kalp kırdım tatsız ayrıldık, bu durum bir süre beni olumsuz etkilediyse de tekrar toparlandım bi hafta içinde olumsuz etkiler üzerimden kalktı yeni bir hayata başladım burda. Etrafımdan olumlu yorumlar aldım yüzüne renk gelmiş, çok iyi görünüyorsun vb şekilde, ölme isteğim ara sıra yoklasa da kesinlikle eski boyutta değil sadece minicik anlarda olup geçiyor kendimi ikna ve teselli edebiliyorum, önceden canım hiçbir şey yapmak istemezken şimdi gayet istekli bir halde yaşıyorum evimi düzenlemeyi günlük işler yapmayı kendi sevdiğim şeylerle meşgul olmayı kendime yetmeyi başarabiliyorum, burun tıkanıklığım normalde Y ( şehir )  şartlarında had safhada olurken geldiğimden beri problem yaşamıyorum gayet güzel nefes alabiliyorum kendimi dinç, dingin ve olumlu buluyorum, önceden kitap okuyamazdım okuyabiliyorum, gereksiz muhabbetler yapmıyorum olgunlaştığımı büyüdüğümü hissediyorum ilk defa, sağlık problemlerim konusundaki şikayetlerim mesela astımım çok azaldı, alerjilerim aynı şekilde azaldı, sırt ağrılarım azaldı kendime karşı duyduğum öfke terse döndü kendimi sevmeye başladım, içimde kanayıp duran yara kapandı, içten içe sürüp duran eski hesaplaşmalarım nerdeyse bitti, eski eşime karşı duyduğum öfke vb duygular tamamen ortadan kalktı hiç umursamaz bir duruma geldim nerdeyse hiçbir olay yaşamamışım gibi oldu, sadece eski eşim yakın arkadaşlarıma telefon aracılığıyla ulaştı hala benden haber almaya çalışıyor ama ben gene umursamıyorum onda da bu durumun sonlanmasını bekliyorum, karşıma çıkmadı çünkü aşırı meyli olsa karşıma çıkacağına inanıyorum, açıkçası kendimi başka biri gibi hissediyorum, çünkü eskiden olsa kendimle başbaşa kalmak istemezdim direkt kendimi suçlayacak birşeyler bularak huzursuz olurdum şimdi ibadetlerimi elimden geldiğince yerine getirecek kadar istekli ve huzurlu hissediyorum önceden çoğu ibadetimi yerine getiremezdim, kısacası bende büyük bir değişim var hem de gözle görülür şekilde, umarım bu enerjimi artıracak ve koruyacak yolu da bulurum çünkü kendime çok iyi geldim, yaşamayı hayatta olmayı seviyorum gözlerimin içi gülüyor… Size çok ama çok teşekkür ediyorum, yazdığınız 3.bölüm için kolaylıklar sevgiler iyi çalışmalar.

******************

1 Ay Sonra ( Vaka yazısının teyidi için telefonda konuştuğumuzda ) : Göğüs kafesinde bir yarık varmış gibi tanımladığı, tarif edemediği bir acı şeklinde hissettiği durumu ve ayrıca geceleri yoklayan ölme isteği düşüncesinde değişiklik olup olmadığını sordum. Her ikisinin de tamamen geçtiğini belirtti.

 

Ş11

NOTLAR:

1- KAYIP İKİZ SENDROMU: Bknz. ekteki vakanın ” NOTLAR ” bölümü:  BİR KAYIP İKİZ SENDROMU ÖRNEĞİ ( 2. Bölüm )

2- Bu seansta, danışanın bedenine zarar gelen kaza, dayak, saçın zorla fiziksel şiddet uygulanarak kesilmesi gibi sahneler vardı. Bu bölümleri çalışırken yoğun beden terapi uyguladık çünkü bedenimizin de travmalarla ilgili bir hafızası var.

3- İlerde gelmeyi düşünen danışanları yönlendirmemek adına, Zuhal Hn’ın göğüs kafesinde hissettiği acının ve ölme isteğinin hangi konuyla alakalı olduğunu, orada nasıl bir işlem yaptığımızı ve neden bu seanstan sonra tamamen geçtiği gibi konuları seans içerisinde özellikle belirtmedim.

4- Zuhal Hn’ın hiçbir yere ait hissetmeme sorununda iyileşmeler başladı. Fakat atalarından gelen bazı etkiler taşıdığını da hissettiğim için, bu konuya ilerleyen tarihlerde BAĞLAR ÇALIŞMASI isimli, regresyon harici-farklı teknikler kullandığım grup çalışması içinde özel olarak bakacağız.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

MİKS BİR VAKA-II ( 2. Bölüm )

Standard

Z1

İlk seanstan iki gün sonra Zuhal Hn ile 2. seans için bir araya geldiğimizde verdiği geri-bildirimleri vakanın ilk bölümünün sonunda yazmıştım.

Seansa başlamadan evvel ek bilgi olarak geçmişte yaşadığı bir ilişkisiyle ilgili detay bilgi verdi. Lise bittikten sonra üniversite sınavını kazanamayınca evde çok eleştirildiği, az harçlık verildiği ve dışarı çıkmasının bile yasak olduğu depresif bir dönemde çocukluk arkadaşıyla yolları kesişmişti.

Z9Daha ilişkilerinin başlarında çocukluk arkadaşı Cihan’ın tecavüzüne uğramıştı ve Zuhal hn ailesine söylemekle tehdit edildiği için 3-4 sene boyunca bu ilişkiye devam etmek zorunda kalmıştı. İlişkileri boyunca hem dayak yemiş hem de tehdit edilmişti. Erkek arkadaşı bu 3-4 yıl boyunca sürekli olarak evleneceklerini de vadetmişti fakat 4. yıla geldiklerinde ” Ben evlenecek durumda değilim. Nerden baksan 10 yılım var evlenmeme ” demişti. Zuhal Hn ise evlilik konusunu bahane ederek ayrılmayı başarmıştı.

Bu ilk ilişkisinden bir süre sonra karşısına gerçekten etkilendiği bir erkek arkadaşı çıkmıştı fakat bu süreçte ise geçmişte yaşadığı olayların etkisiyle suçluluk duyduğu için tecavüz dahil yaşadığı her detayı sevdiği adama anlatarak vicdanını rahatlatmak istemişti. Erkek arkadaşı Selim , Zuhal hn’ın çocukluk arkadaşı Cihan’la yaşadığı ilişkide başına gelenleri öğrendikten sonra en başta önemsemiyor gibi görünse de evlilik sürecine girildikten sonra herşeyi bahane etmeye başlamıştı. Zuhal Hn’ın annesi de aradaki statü farkı yüzünden bu ilişkiye ve evliliğe baştan karşı çıkmıştı. Sonunda Zuhal hn sevdiği adam tarafından terkedilmişti.

İlk seansta üstü kapalı değindiği bu konuyu detaylıca anlattıktan sonra, seansımızda mutlaka bu konuya bakarak beden terapi yapmamız gerektiğini belirttim. Lakin, henüz seansın başındayken yine yoğun olarak eklenti algıladığı ve 11 ‘in üstünde olduğunu belirttiği için 2. seansımız da eklenti seansı olarak başladı.

 

seans

 

v61.EKLENTİ:

Üniversiteye girdiği ilk yıl yabancı bir dilde hazırlık sınıfı okurken çok zorlanmıştı. Hazırlık sınıfını okumayı istemiyordu. Aynı yıl, çocukluk arkadaşıyla ilişkilerinin de sonlarıydı. Cihan, kendisini sürekli dövdüğü için yoğun öfke ve nefret duyguları ile 8 adet eklenti çekmişti.

Dayakların sebebi genelde kıskançlık olarak gösterilse de Cihan’ın dövmek için mutlaka bir bahane yarattığını ekledi.

8 Eklentinin Etkileri: Yorgunluk ve halsizlik; titreme ( üşüme kaynaklı ürperme tarzında 10 sn süren ve haftada 2-3 kere olan titremeler  ); boyunda, ellerde ve midede ağrı; karında şişkinlik ve guruldamalar, sindirim sorunları ; kafa içinde uğuldama; daha öfkeli olma; kafa karışıklığı; özellikle sağ tarafında boyundan bele kadar inen sırt ağrıları; sağ kol ve dirseklerde ağrı

Seansın bu bölümünde dayak konusunda beden terapi ağırlıklı çalıştık. Tecavüz konusuna ise ayrıca beden terapi uyguladık. Yoğun olarak beden terapi ağırlıklı çalıştığımız bu bölümden sonra ilk sevgilisi olan Cihan’a öfkeyle çektiği tüm eklentileri gönderdik.

Bu ilişki, hala üzerinde olumsuz izleri olan ve benim ” tamamlanmamış ilişki ” olarak gördüğüm bir konu olduğu için, bu ilişkiye tamamlama çalışması yaptık.

 

 

v72.EKLENTİ:

17 Yaşındayken ilk defa tek başına bindiği bir toplu taşıma aracında yaşadığı, günümüzde halk arasında da ” fortçuluk ( frottörizm ) ” olarak tabir edilen bir taciz yaşamıştı. Ne olduğunu anladığında yoğun utanç ve suçluluk duymuştu. Bu olayın yaşandığı gün 3 adet eklenti çekmişti.

3 Eklentinin Etkileri: Sürekli olarak şiddetli sırt, boyun ağrıları; ellerde ve dirseklerde ağrı

Bu bölümde, yaşadığı tacizle ilgili beden terapi yaptıktan sonra eklentileri gönderdik.

 

 

 

v83.EKLENTİ:

1 Yıldır kendisinde olan, suçluluk hissettiği bir konuyla ilgili çektiği farklı bir eklenti modeliydi.

Bu eklentinin etkileri: Karında şişkinlik ve ölme isteği

Bu eklentisini de gönderdikten sonra, çocukluk arkadaşından sonra ilişki yaşadığı ve sırrını anlattıktan bir süre sonra terkedildiği eski erkek arkadaşı Selim’e hala yoğun duyguları olduğu için bu ilişki için de ” bir ilişkiyi tamamlamak ” olarak tanımlayabileceğim bir çalışma yaptık. Seansı bu şekilde bitirdik.

 

 

12

4.GÜN:

” İyi geceler , günlerdir yollarda olduğum için yazamadım, yorgunluk olduğu için biraz beklemeyi daha uygun buldum, her anlamda daha iyiyim, sadece ..Y (Şehir ismi)’e evime geldiğimden beri ara ara bir korku oluyor kısa temizliği yapıyorum ama daha fazla birşey yapabilirsem yolu varsa gösterirseniz sevinirim ……………… daha ayrıntılı yazacağım çok teşekkür ederim. Herşey için emeğiniz için.”

 

Bu emailine verdiğim cevapta, kısa eklenti temizliği ile ilgili birkaç detayı hatırlatarak evi içerecek şekilde düzenli yapmasını, düzenli uyguladıktan bir süre sonra tekrar yazmasını rica ettim.

 

13.GÜN:

 Yaklaşık bir haftadır aşırı şişkinlik ve kabızlık yaşıyorum yeme şeklimi değiştirmedim, tatlı düşkünlüğüm ve yeme bozukluğum tekrar ataklandı, eskiye göre dincim ve bilincim yerinde fakat sürekli huzursuzluk devam ediyor kimseyle konuşmak görüşmek istemiyorum ailemi bile aramadım şu süreçte, eşime olan öfkem artıyor dinlenemiyorum, eklenti temizliğini yapıyorum,  iyileşmeler zamanla, bazen bir ay sonra belli olur dediğiniz için telaş yapmamaya çalışıyorum, ama bir yandan da işte gördün mü gene işe yaramadı bulduğun çözüm diye hiç susmayan bir ses var beynimde, biraz da hastayım kırıklığım var, emeğinize gerçekten çok teşekkür ederim ama maalesef durum bu.”

 

3 AY SONRA:

” İyi geceler …. tarihlerinde bol eklentili iki seans yaptık sizinle bu seansların ikincisinde ilişki tamamlama yaptık ama sürekli aynı duygu düşünce ve özlemler bende nüksediyor sürekli aynı sarmalın içindeyim bi türlü kurtulamıyorum kurtulacağıma dair inancım tamdı hiç değilse bu yükümün hafiflemesi beni epey rahatlatacaktı ama bu da olmadı, neden ilişki tamamlama seansı yaptığımız halde ben kopamadım acaba bunun bi cevabı var mıdır teşekkür ederim iyi geceler.

Kendisine verdiğim cevapta, çok fazla konu başlığı olduğu için uzun süreli bir çalışma gerektiğini, yoğun eklenti ve bedene zarar gelen ve iz bırakan durumlar olduğu için o konularla başladığımızı, ilk etapta beklentimin fiziksel sağlığında biraz iyileşmeler, yaşam enerjisinde artma olduğunu, asıl değişimin derin konulara gireceğimiz regresyon seanslarından sonra daha yoğun hissedilebileceğini, sonraki etapta ise Bağlar isimli grup çalışmasına katılımını gerektirecek birkaç konu başlığı olduğunu hatırlatarak bu şekilde bir yol ilerlememizi tavsiye ettim.

3 ay 2 gün sonra:

Açıkçası sırt ağrılarım kalmayacak kadar azaldı ama alerjilerimde değişen bişey yok, hala aynı seviyede yaşıyorum burun tıkanıklığı astımı.. Bu arada seanslardan yaklaşık bir ay sonra içimde tam anlamıyla bir mucize oldu,-  en büyük sorunum olan obezite için X’i ( tıbbi bir metot ) denemeye  karar verdim ve seanstan 1,5 ay sonra yaptım. Bu metodu üç yıldır düşünüyordum ama karar veremiyordum müthiş bir kararlılıkla uygulamaya koydum 5 hafta oldu ve ben 15 kg verdim, benim için en önemli adım buna karar vermemdi ve benim için imkansızı başardım, tabi bu sebeple biraz para harcamak zorunda kaldım ve borçlandım ama sağlığım yerine gelmeye başladı bunun için çok mutluyum…

Sadece ilişki tamamlama yaptığımız halde ara ara Selim krizlerinin nüksetmesi beni zorluyor, Cihan’la ilgili kısımda sorun yok, size tekrar gelmek istiyorum ama haziran ayına kadar randevu talep edemiyorum malesef. Enerji artışını, zihinde berraklığı yaşadım epey düzeldim ama şu an eskiye nazaran daha az beslendiğim için ister istemez halsizlik yaşıyorum, durumum bu şekilde, teşekkür ederim size. ”

X3

Hazır hissettiği zaman yazmasını ve yol masraflarını minimize etmek için bir dahaki gelişinde Bağlar Çalışması’na denk getirecek şekilde gelmesini ve 1 gün öncesinde ana karnı ve 0-6 yaş çalışmamızı tavsiye ettim.

 

Ş11

 

NOTLAR:

1-Cihan’a karşı hiçbir olumsuz duygusu kalmamasına rağmen, neden hala ara ara Selim’i düşündüğünü ilerleyen bölümlerde göreceksiniz.

2-Eklenti seanslarından sonra, zihinsel berraklık ve kişinin yıllardır ertelediği şeyleri büyük bir kararlılıkla ve iradeyle yaptığına daha önce defalarca rastlamıştım. İlk 2 seansta obezite konusuna öncelik vermeyip beden terapi ağırlıklı çalışmamız, bol miktarda eklenti göndermemiz, obezite konusuna sıra gelmeden danışanın o konuda çözüm bulmasına etki etmiş olabilir. Kendisinin görüşü ve yorumu bu yönde olduğu için ilerleyen seansta belirtmişti.

3-Kişilerde çok fazla sayıda eklenti olduğu zaman, kaliteli bir trans geçiş sağlanamayacağından ötürü ve bedenine zarar gelen çok sayıda şimdiki hayat travması olduğundan ötürü, öncelik sıralamamızı bu şekilde seçtik. Her danışanın ilerleme yönü ve hızı birbirinden farklıdır. Ve genel eğilim, en ufak bir olumsuzlukta ” bu da işe yaramadı ” düşüncesidir. Halbuki , ön-görüşmede herkese aynı şeyi anlatırım. Eğer çok sayıda eklentiniz varsa, bunları kendinize neden çektiğiniz üzerine uzun soluklu bir çalışma yapmak gerekir. 30-40 Yılda oluşan tüm travmalara 2 saatte bakamayız. Bu yüzden, konu başlığınız çoksa, kendinize biraz zaman tanımalısınız.

Zuhal Hn’ın üstteki geri-bildirimlerini özellikle sizlerle paylaştım çünkü benzer süreçlerden geçen kişiler olmuş olabilir.

 

Hiç beklemediğim bir şekilde, ilk seanstan 6,5 ay sonra Zuhal hn benden yine randevu istedi ve 3. seans için kapıyı açıp da onu karşımda gördüğümde bambaşka biri olarak içeri girdi. Bana göre asıl hikaye burada başlıyordu…

 

( devam edecek…..)

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

AKADEMİK STRES; SIKILMIŞLIK HİSSİ; GÜVEN PROBLEMİ ( 1. Bölüm )

Standard

B1

İsmine Beste diyeceğim genç danışanım 2016 kışında, henüz 20’li yaşlarının başındayken ilk seansımızı yapmıştık. Geldiğinde doldurduğu form üzerindeki çalışmaya geliş sebebiniz bölümüne ” Akademik stres, güven problemi, sıkılmışlık hissi ” yazmıştı.

İlk seansta yaptığımız uzun ön-görüşmede bu 3 konu başlığı hakkında da konuştuk.

Güven problemini özellikle kadın-erkek ilişkilerinde yaşıyordu. Akademik stres olarak tanımladığı sorun ise; lisede çok başarılı bir öğrenciyken şu anda Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinde okumasından kaynaklanan başarısızlık korkusu ile ilgiliydi. Bu okulda herkes başarılıydı ve ailesine mahçup olmaktan çok korkuyordu.

İlişkiler konusunda en son yaşadığı sorun; bir ay önce çıkmaya başladığı erkek arkadaşının aslında 1,5-2 yıllık başka bir ilişkisi olduğunu 3-4 gün önce tesadüfen öğrenmişti ve nasıl tepki vereceğini bilemiyordu.

 

seans

 

Seansa kısa eklenti temizliği ile başladığımızda verdiği bilgiler sebebiyle seans eklenti temizliği ile başladı.

1.EKLENTİ:

8 Yıl önce aileye ve özellikle babaya öfke ile çektiği bir eklenti modeliydi. Bu eklentisi kendine karşı güvensiz olmasında ve kendi kendini engellemesinde etkili olmuştu.

Başka bir eklentisi ise yine babaya öfkeyle çektiği farklı bir türde eklentiydi. 12 Yıl önce babasının kendisine bağırdığı bir tartışma sırasında bu eklentiyi çekmişti ve eklenti babasıyla arasında mesafe yaratmıştı.

Şimdiki hayat regresyonu ile ilerlediğimiz seansın bu bölümünde 4-5 yaşlarındayken babasıyla arasında geçen travmatik bir ana baktık.

Daha sonra yine eklenti algılamasıyla eklenti temizliği yönünde ilerledik.

 

2.EKLENTİ:

2 Yıldır kendisinde olan, dersleri kötü olduğu için çok üzgünken suçluluk duygusu ile çektiği bir eklenti modeliydi. Bu eklentisi kendine inancını yitirmesinde ve başarısızlığa alışmasında etkili olmuş ve derslerine konsantre olmasını engellemişti.

 

Oldukça karışık bir sıralamayla ilerlediğimiz ilk seansın bir bölümünde ancak babasının gençliğinde olabilecek bir anı algıladı. Bu anının eklentisi kaynaklı mı olduğu yoksa ortak bir geçmiş hayat mı olduğuna dair net bilgi edinemediğimiz için seansı ilerde babaya öfke konusuna detaylı bakmak üzere not alarak noktaladık.

 

g2

1.GÜN:

” …    Seansta bildiğiniz gibi sol omzumda buyuk bir ağırlık hissetmiştim. Sizden ayrıldıktan 10-15 dk sonra omzumdaki hassasiyet oldukça azaldı. Fakat belki de eklentinin beni çok etkilemesinden hala sol omuz bölgeme odaklanınca ordaki ağırlığı ve tutukluğu hissedebiliyorum. Sonrasında odama gidip rahat bir uyku cektim. Bas ağrısı, mide bulantısı vb. bir semptom yasamadım. Fakat psikolojik olarak yatağa uzandığımda kesinlikle daha rahattım. Sol bacağımdaki kotu enerjiden kurtulmam çok buyuk bir fark yaratmasa da şimdilik kendime daha olumlu bakmamı sağlıyor. Uzun vadede yararını göreceğime inanıyorum. Suanda sadece normal bir günümden biraz daha uykulu hissediyorum.

Arabadaki sarısın kız konusunu biraz dusunmek istiyorum. Henuz o kızla ilgili ne hissettiğimi çozumleyemedim. Bunu netleştirdikten sonra yeni bir randevu alacağım sizden.

Gelişmeleri size haber vereceğim.”

 

BİR HAFTA SONRA:

”   İlk gün size mail attıktan sonraki saatlerde hissedilir bir şekilde iştahım açıldı ve tatlı yeme ihtiyacı hissettim. Fakat çok uzun sürmedi ertesi gün iştahım normale döndü. Yine aynı günün gecesinde size anlattığım, 1 ay önce tanıştığım fakat kız arkadaşı olduğunu bana soylemeyen şahısla ilgili büyük bir moral bozukluğu yaşıyordum. O konuda da şimdilerde daha sakin ve güçlü hissediyorum. Özgüven eksikliğine sebep olan eklentinin gitmesi  bu konuda da rahatlamamı sağladı diye düşünüyorum.

  2. ve 3. günlerde sol omzumda hissettiğim sızı tamamen kayboldu.İştahım tamamen normale döndü.Seanstan sonraki gün başlayan kısa süreli bir nezle geçirdim. Bu da bir tamir fazı semptomuydu sanırım. 4. ve 5. günlerde nezleden de kurtuldum. 
Fakat arada bir sol göğüs kafesimde kısa süreli bir ağrı hissediyorum. Sanırım sol tarafımda hala temizlenmeyi bekleyen eklentiler var.
Özgüven eksikliğine neden olan eklentiyi temizlediğinizden beri derslerim konusunda daha az kaygı duyuyorum tamamen yok olmasa da özgüvenimin bir tık arttığını söyleyebilirim. Akademik sorumluluklarımın nasıl üstesinden geleceğimi daha sakin planlayabiliyorum.
Babamla ilgili anlattığım o anıdaki detaya gelince o konuyla ilgili annemle konuşamadım. Açıkcası kendisinin nasıl karşılayacağını bilmediğim için konuyu açmadım henüz. İleriki günlerde o konuda bir gelişme kaydedebilirsem haber vereceğim size.
E8
Bu seanstan sonra 2 sene kadar herhangi bir irtibatımız olmamıştı. Danışanlar geri-bildirimde bulunmadıkları müddetçe hayatlarında ne olup bittiğini bilme şansım olmadığı için, Beste’nin neler yaşadığına dair herhangi bir fikrim yoktu. Zor geçen ilk seanstan sonra devam etmek istemediğini düşünmüştüm fakat tam 2 yıl sonra Beste’den aşağı emaili aldım:

” Merhaba Eylül Hanım,

Nasılsınız? İlk kez 2016 yılında gelmiştim size. Eklenti temizliği yapmıştınız. 
Sonrasında hayatımda sizinle paylaştığım sorunlarımla ilgili kendimi çok daha güçlü
 ve pozitif hissetmeye başladım. Regresyon terapisinin oldukça güçlü bir terapi 
olduğuna inanıyorum. Bu aralar yine  kurtulmak istediğim bazı olumsuz hislerim ve 
düşüncelerim var. Mayıs ayı içinde bir randevu almak istiyorum sizden.
***
Böylece 2. seans randevusu için yazıştık ve 2018 nisan sonunda 2. seans için bir araya geldik.
( Devam edecek…..)
Sevgilerimle,
Eylül Erdoğan

BENİM HİKAYEM-1. Bölüm( Troid Sorunu)

Standard

E1.jpg

Bugüne kadar hep danışanlardan örnekler verdim. Bu seferlik kendi vakalarımdan birini paylaşayım.

Bundan 2 sene önce, Mersin’de olduğum dönemde hayatımda ilk defa bir sene içinde hızlıca 8-10 kg aldığım bir dönem oldu. Geçmişte spor yapan biri olarak bunu spor ve diyet eşliğinde verebileceğimi düşünerek uzun aradan sonra tekrar spora başladım ve aynı zamanda sıkı bir diyet uyguladım. Normal şartlarda, haftada 4-5 gün ağır idman yapmasam bile ( ki 4 dk’lık bir tabata’dan sonra salondan dili dışarda çıkan insanları düşünürsek, bunun gibi bir sporu kalabalık bir grupla 50 dk boyunca yaptıktan sonra üstüne 50 dk da eğimli yürüyüş yaptığınızı hesaba katın ) sadece bu diyet ile bile bayağı kilo vermem beklenirken, 1 aylık sürenin sonucunda yapılan ölçümlerde kilomda hiçbir değişiklik olmamıştı ama bedenimde bazı bölgelerde sıkılaşma olmuştu. Sonuç oldukça şaşırtıcı olmakla birlikte ilk ay için normal olabileceğini düşünerek 1 ay daha devam ettim.

Bu süreç devam ederken, aynı zamanda ayda 1 kere İstanbul seyahatlerim olduğu için yaklaşık 10 gün spor yapamadığım bir dönem oldu. Bu vesileyle belimde başlayan esneklik kaybı ve ağrının sporla bir ilgisinin olmadığını anlamış oldum. Mersin’e döner dönmez spor hocama danıştığımda bel fıtığının genelde o bölgeden başladığını ve bir doktora görünmem gerektiğini söyledi.

 

E2Doktor, MR neticesinde L4-L5 arasında orta düzeyi biraz geçmiş bir fıtık bulunduğunu, ameliyatlık durumda olmadığını, tedavi uygulayacağını söyledi. Bu bahsedilen tedavi ise sadece ağrı kesici ve kas gevşeticilerden ibaretti ve artık ömür boyu hareketlerime dikkat etmem gerekiyordu. Geçici hastalıkları pek önemsemezdim fakat bana anlatıldığı şekliyle fıtık o bölgenin hiçbir zaman eski haline dönemeyeceği, sporu bırakmam gerektiği şeklinde olunca hastaneden çıkarken bilinçaltımdaki DJ çoktan George Michael”ın şarkısının “ I’m never gonna dance again.…..”  bölümünü bozuk plak gibi tekrar tekrar çalmaya başlamıştı… Geri dönüşü olmayan bir durum olması ve tüm hayatımı etkileyecek olması dolayısıyla bayağı üzülmüştüm.

Bu arada aile geçmişi ve genetik miras konusu pek aklıma gelmemişti. Ne yaparsam yapayım kilonun değişmemesi, metabolizma hızının durma noktasına gelmesi ilk etapta herhangi bir hastalık çağrışımı yapmamıştı. Fakat troid bezleriyle ilgili ciddi sorun yaşamış olan ablamın uyarısıyla troidime baktırmak üzere bir doktora gitmeye karar verdim. Çıkan sonuçlara göre troid bezim çok az çalışıyordu yani tıbben ” hipotroid ” denilen hastalık teşhisi konulmuş oldu. Doktorum 6 haftalık bir tedavi sonucunda tekrar test yapıp sonuçları görerek ilacın dozaj durumuna karar vereceğini söyledi.

 

E4.jpg

Çoğunuzun bildiği üzere, troid bezi çok az çalıştığında bu bezin salgıladığı hormonlar dışardan bir takım haplarla takviye olarak alınıyor. Ve bu hap hergün sabah uyanır uyanmaz ve kahvaltıdan 20 dakika önce alınması gereken bir ilaç olduğu için her gece yatarken yanıma hapımı ve suyumu koyarak güne öyle başlıyordum.

Hayatım boyunca hiçbir dönemde kronik bir hastalığa bağlı düzenli ilaç kullanmadığım için sabah ilk iş güne ilaçla başlamak psikolojime pek iyi gelmemişti. Belki bu hastalığı ömür boyu yaşayanlar için şımarıklık gibi gelecek ama kendimi sanki yaşlanmış gibi hissetmeye başlamıştım.

Hem arkadaşlarım içinde çok doktor olduğu için hem de her tıbbi sorunda danıştığım doktor kuzenim olduğu için biraz etraflıca araştırmaya karar verdim. Araştırırken de o dönemde bana seansa gelen doktor bir danışanımdan bu hastalığın ne kadar yaygın olduğunu, neredeyse hergün kendisine gelen her 3 kişiden birinde troid sorunu olduğunu ve kendisinde bile son haftalarda troid problemi başladığını öğrendim. “ Acaba yediğimiz, içtiğimiz şeylere birşeyler mi karıştırılıyor ki bende bile oldu bu sorun ” dediğinde bayağı şaşırmıştım.

İnternette yaptığım araştırmalarda genelde bu sorunun tek çaresinin ömür boyu ilaç kullanımı olduğu yazıyordu. Bu ise benim kabullenebileceğim bir durum değildi. Dolayısıyla hastalığın ardındaki etmenler eğer psikolojik bazlıysa bunu benim bedenim bir nedenden ötürü oluşturduysa, bu sorunun altında yatan etmenleri bulup dönüştürebilirsem, bedenimin bu sorunu çözebileceğine inanarak çözüm arayışına girdim.

Terzi kendi söküğünü dikemez ” sözü bizim mesleğimizde de geçerli olduğundan, herhangi bir danışana uyguladığım kalitede bir seansı kendi kendime uygulayamayacağım için hemen bir meslektaşımdan randevu aldım.

İlacı kullanmaya başlayalı daha 1 ay olmuştu ki kullanım devam ederken bu meslektaşımla hipotroid odaklı bir seans yaptık. Ortaya, o güne kadar hem eğitim dönemimde hem de sonrasınra çok seans almama rağmen o güne kadar henüz ortaya çıkmamış olan bir bilgi çıktı.

E5.jpgBilinçaltından çıkan bu hikaye benden önce 7 aylık bebekken zehirli ishal nedeniyle kaybedilen ablamla alakalı bir konuydu. ( Benzer konuyla seansa gelen kişileri yönlendirmemek adına, burada açığa çıkan bilgilerin ne olduğuna girmeyeceğim ).

Sonuçta ortaya çıkan bilginin doğruluğunu test edebilmek imkansızdı. Ama o günden sonra benim troid bezim tekrar düzenli çalışma sürecine girmiş olacak ki aradan birkaç gün geçtikten sonra dışardan takviye olarak aldığım ilaç bende yavaş yavaş yan etki yapmaya başladı. Kalp çarpıntısı, yoğun halsizlik, sıcak basması, huzursuzluk nedeniyle yataktan kalkamadığım bir gün olunca yine doktor olan kuzenimi aradım. Ona doktorumun Mersin’de olması sebebiyle ancak 1 hafta sonra kontrole gidebileceğimi ama hali hazırda ne yapmam gerektiğini sordum. O da ilacın dozajını yarı yarıya düşürerek bir an evvel tekrar gidip test yaptırmam gerektiğini söyledi.

 

E6.jpg1 Hafta içinde Mersin’deki ilk gittiğim doktoruma tekrar gittiğimde yapılan yeni testlerde bütün troid değerleri normal seviyede çıktı. Doktorum buna pek inanmak istemedi çünkü o ömür boyu ilaç kullanmam gerekeceğini düşünüyordu. O yüzden 6 hafta sonra tekrar test yaptırmam gerektiğini belirtti. İkinci 6 hafta sonunda yine gittiğimde troid değerlerim yine normal seviyede çıktı.

Bu seanstan sonraki 1 sene içinde yeme-içmemde ve günlük rutinimde hiçbir değişiklik olmamasına ve hatta sporu bırakmış olmama rağmen 9 kilo kendiliğinden gitti. Öncesindeki dönemde vücudumda çok ödem vardı. O şişkinlikler de indi. Bu sene ise sağlıklı beslenmek adına bir profesyonelden destek almaya başladım. Yaklaşık 3 aydır her hafta olan çalışma programıma göre bana 3 ana ve 1-2 ara öğünden oluşan bir liste veriliyor. Bu liste sayesinde eskiden yediğimden daha fazla yemek yediğimi söyleyebilirim. Böylece troid bezimin az çalıştığı dönemden kalma vücutta extra stoklanmış yağlardan da bir 7 kilo kilo daha gitti ve ben 10 sene önceki kiloma tekrar dönmüş oldum. Metabolizma yaşım da 8 yaş aşağı indi.

 

Bu sene yeni beslenme şekline geçmeden önce yaptırdığım tüm testlerde ise troid değerlerim yine normal seviyede çıktığı için hala sağlıklı şekilde çalışıyor olması sebebiyle son yıllarda oluşan extra yağlanmalar kendiliğinden gitmeye başladı.

Şu anda 53 kiloyum ve artık bu sınırda kalmaya devam ediyorum. 2 Sene önce troid sorunumundan habersiz yaptığım spor, haftada 4-5 gün 50 dakika boyunca grupla yaptığım ağır idman üstüne 50 dk eğimli yürüyüş veya bisikletti. Beraberinde diyet uygulamama rağmen kilo 1 gram bile değişmediği gibi bacaklar Roberto Carlos olup belimi fıtık etmem yanıma kar kalmıştı. ( Neyse ki fıtık sorunundan da tesadüfen tanıştığım bir yöntemle kısa sürede kurtulmuştum. O ise ayrı bir hikaye konusu  )

E3Son 3 aydır yaptığım yoğun bir spor yok. Arada yürüyüş yapamazsam evde max. 10-15 dk’lık tabata tarzında bir spor yapıyorum. Ek olarak hergün aynı saatlerde yiyecek şekilde çok sağlıklı besleniyorum. Dışarda bir etkinlik olmadığı müddetçe bütün yemeklerimi kendim pişiriyorum. Hiç aç kalmadan ve arada canımın çektiği birşeyi listede olmasa bile az da olsa yiyerek programı bozduğum halde hala yağdan kilo vermeye devam ediyorum. Dolayısıyla kilo vermek için ilk yapılması gereken önce, sistemin düzenli çalışıp çalışmadığını kontrol etmek diyebilirim. Sistem sağlıklı çalıştığı zaman illa ki düzenli bir beslenme programı ile hiç zorluk çekmeden bütün kilolarınızdan kurtulabiliyorsunuz.

 

Ş11

NOTLAR:

1-Bu sağlık sorununu yaşadıktan sonraki dönemde psiko-biyoloji eğitimi aldığımda troid sorunlarının ardında çok fazla sayıda etmen olduğunu gördüm. Benim örneğimdeki soruna sebep olan konuyu bu sebeple belirtmedim çünkü bu sefer aynı hikayeye sahip olan herkes aynı sonucu alacağını düşünebilir. Bu altta yatan sebepler bazen topluca tek kişide bulunabilir, bazen sadece bir travma konuyu tetikler, bazen de genetik miras devrededir. Dolayısıyla her sorunda bu bu yüzdendir, şu şu yüzdendir, çalışmıyorsa sebebi budur gibi genelleme yapmamak gerekir.

2-Kısa süre içinde hızlıca kilo alma eğilimine girdiğinizde ilk gideceğiniz yer bir spor salonu değil de bir tıp doktoru olursa benim durumuma düşmemiş olursunuz. İlk önce bedeninizde herşeyin tıkıt tıkır çalışıp çalışmadığını, hormonlarınızda bir dengesizlik olup olmadığını kontrol ettirmelisiniz. Ondan sonra size uyan bir beslenme programı uygulayan profesyonellerden destek alabilirsiniz.

3-Bu vakada benim için tek seansın yeterli olmasının sebebi, benim hala ara ara kendi üzerimde çalışıyor olmamdır. Terapiye ihtiyaç duyduğumda başvurduğum, farklı alanlarda çalışan birçok terapistim var. Eğer hayatımda ilk defa terapi alsaydım, belki de tek seans yeterli olmayacak ve sebepleri araştırıp çalışmaya devam etmek gerekecekti.

4-Kısa sürede sayıya yönelik hedefi olan ağır kilolu kişilere bunun bir süreç gerektirdiğini baştan açıklarım. Nasıl ki 50 kiloyu 1 ayda almadıysanız, kendinize de biraz zaman vermeniz gerekir. O yüzden dış görüntü veya sayı odaklı kişileri genelde almamaya çalışırım. Fakat, şunu da belirtmeliyim ki, seanslarda hiçbir zaman kilo odaklı çalışmadığımız halde, sorunlarını hallettikçe kilolarından da özgürleşen çok danışana rastladım. Eğer kilolarınız tıbbi sorunlara dayanmıyorsa, siz ruhsal açıdan hafifledikçe bedeniniz de bu duruma tepkisiz kalmıyor.

Bir diğer önemli detay ki bunu psiko-biyoloji eğitiminde de duymuştum: siz o kilolarla savaştığınızda hep aktif stres fazında kaldığınız için sonunda kazanan kilolar oluyor. Ama kilolu halinizle bile barış içindeyseniz ve kendinizi her halinizle kabul edip seviyorsanız, kilolar artık onları takıntı haline getirmediğiniz zaman hizmetini tamamlayıp kendiliğinden size veda edebiliyorlar. Yeter ki siz onların neye hizmet ettiğini görüp kabul etmeye açık olun.

 

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan