BİR ÖZGÜVEN MESELESİ ( 1. Bölüm )

Standard

S1.jpg

Ocak başında çalışmaya başladığımız Sezen Hn 20’li yaşlarının ortalarında, bekar ve çalışan bir kadındı. Çalışmaya geldiğinde doldurduğu form üzerindeki çalışma konusu bölümüne birden fazla konu başlığı yazmıştı:

-Özgüven, özsaygı ve öz-yeterlilik eksikliği

-Panik atak ve anksiyete

-Özel hayatımda hep aynı tarzda insanlarla karşılaşmam

-Fakirlik korkusu

 

Bu konuların hepsine tek seansta bakamayacağımız için ilk konuya odaklandığımız öngörüşmeden sonra seansa başladık.

Panik-atak ve anksiyete teşhisi 2017 yazında konulmuştu ama özgüven sorunu doğduğundan beri vardı. Geçmişte özgüven konusunda bir psikologla 2 yıl çalışmıştı.

Yaptığımız uzun ön-görüşmede en çok dikkatimi çeken konulardan biri küçüklüğünden beri ara ara yaşadığı ama tıbben sebebi bulunmayan sağlık sorunları yaşamasıydı.

Birkaç örnek:

-0-7 yaş: her hafta burun kanaması

-9 yaş: tıbbi bir ürüne alerji

-12 yaş: regl olmaya başlayınca 3 ay boyunca kanama olması ama doktorlar tarafından herhangi bir sorun bulunamaması

-18 yaş: vitamin eksikliği ve stres sebebiyle bayılma, vücudun morarması. Doktorun bunu yetersiz beslenme ve vitamin eksikliğine bağlaması

-25 yaş: baş dönmesi ve göz kararması ile doktora gitme. sebebi olarak bazı vitamin değerlerinin ve demirin çok eksik olduğunun açıklanmasının ardından ilk panik atak krizi. panik atakla aynı anda anksiyete teşhisi de konulması. yapılan bütün tetkiklerde başka tıbbi sorun görülmemesi….  ……… vb

 

 

seans

 

Seans başındaki belirtiler nedeniyle eklenti seansı şeklinde ilerledi.

 

1.EKLENTİ:

3 Yıldır kendisinde olan bir eklenti grubuydu. 2013-2014 yıllarında özgüven konusunda 2 yıl terapi almıştı. Bu sürenin sonlarına doğru özel hayatında özgüvenini tamamen yitirdiği travmatik bir olay yaşayınca önce ailesine,  2 yıllık terapi sonucunda hala bunu yaşadığı için de en çok kendisine öfkelenerek bu eklentileri çekmişti. Erkek arkadaşıyla yaşadığı sorun nedeniyle 2 yıllık terapi sürecinin boşa gittiğini hissettim ve o sürede edindiğim tüm özgüveni kaybettim demişti. Ailesi de artık terapi sürecini ( maddi ve manevi olarak )  desteklemiyordu.

S3a) Ebevenylere öfke ile çekilen eklentiler: Bu eklentileri gelecek korkusuna, kendini ifade etme sorununa, kendisini yetersiz ve değersiz hissetmesine sebep olmuşlardı. Ayrıca kilo almaya başlamasına ve özelikle belinin kalınlaşmasına, baş ağrılarına, özellikle dizlerde ve alt bacaklarda gezinen ağrılara, kafa karışıklığına, bir yerde otururken veya ayakta sabit dururken bacaklarını sürekli sallamasına yol açmışlardı. Ve zaman zaman da ebeveynlerine karşı öfke patlamalarına sebep olmuşlardı.

Eklentilerden 2’sinin gitmediğini farkettiğinde ona eksik bilgi olduğunda da bazen gitmeyebileceklerini söyledim. Bu 2 eklentinin birisinin kalçasında sivilcelere yol açtığını ve bu sivilcelerin son zamanlarda daha da arttığını ekledi.

b) 2 Yıllık Terapi Süreci Sonunda Sorun Yaşamasına Öfke : Eklentilerinden 2 tanesi bu sebeple oluşmuştu. Dizlerinde ağrıya ve dişetinde kanamalara yol açmıştı.

S2.jpg

c) Kendine Öfke: Bu grupta bulunan eklentileri ise mide ağrılarına, karında şişkinliğe ve gaza, burnunda tıkanıklık ve ara ara kaşıntılara, gözlerinde kuruluğa ve algılarda bozukluğa sebep olmuşlardı. Bu nedenle net kararlar veremediğini ve kendiyle ilgili berrak düşünemediğini ekledi. Ayrıca bu gruptaki eklentiler karnında guruldamalara, boğazında kuruluğa, sesinin çatallaşmasına ve öksürmesine yol açmışlardı. Sağ kulağındaki tıkanıklığa da bu gruptaki eklentilerin yol açtığını ve hatta bu sebeple geçen yaz kulağını temizletmek zorunda kaldığını belirtti. Yine de hala sabahları sağ kulağındaki bu tıkanıklığı hissediyordu. Kafasında nadiren uğultulara da sebep olduklarından bu sorunu kulağı sebebiyle yaşadığını düşünüyordu. Sol kulakta ise akıntılara sebebiyet vermişlerdi.

Bu gruptaki eklentilerin temizlik işlemi tamamlandığında 1 eklenti daha algıladı. Bu eklentisi ise bacaklarına yerleşmiş ve bacaklarının sürekli morarmasına sebep olmuştu. Bir yere çarpmadığım halde bacaklarımda sürekli morarma oluyor demişti.

 

S5

d ) Eski erkek arkadaşa öfke : İkili ilişkilerinde sorun yaşadığı dönemde çektiği başka bir eklentisi ise ikili ilişkilerinde ifade sorununa ve tahammülsüzlüğe yol açmıştı.

 

4 Ana başlıkta baktığımız eklentilerine çalıştıktan sonra seansı sonlandırdık.

Kendime seans sonunda aldığım özel notta kendisinde hala eklentiler olabileceğini ve ilerde tekrar bakılması gerektiğini yazmışım.

 

 

g2

1.GÜN:

” Eylül Hanım merhaba, dün yaptigimiz seansın geri bildirimini size yapıyorum.

Seanstan çıkıp eve geldiğimde kendimi daha hafif hissediyordum. Yalnız yol boyunca ve evdeyken sürekli esnedim, esneme krizlerim ara ara tutuyor.

Akşam eve geldikten sonra sağ kolumda özellikle eklem yerlerinde agrilar oldu. Bir de sol bilegim kaşindi

Bacaklarim dünden beri daha sakin, huzursuzluk hissi ve sallama ihtiyacı hiç hissetmedim. Ancak gün içinde ara ara çok kısa süreli de olsa salladigimi fark ettim. Fark ettiğim an o davranışı sonlandirdim. Eskiden fark etsem bile engel olamiyordum.

Geç uyuyup erken uyanmaya rağmen kendimi çok uykusuz hissetmedim. Eskiden kurumda öğle yemeğinden sonra gözümü açamayacak kadar yoğun bir uyku bastırırdı. Bu sefer de bastırdı ama çok yoğun değil.

Diş etlerimde kanamalar oluyor demistim. Bugün dislerimi fircalarken az bir miktar kanadı, ama gün içinde hiç kanama olmadı. Eskiden durduk yere kaniyordu.

Mide ve bagirsakta eskisi kadar gaz olmadı. Normalde gün içinde tuvalete çıkma ihtiyacı cok hissederdim, bugün hiç hissetmedim.

Kendime karşı daha ılımlıyım bugün sanki, sabah öyle uyandım.

Seansa gelmeden günler öncesinden sabahları uyandigimda burnum tıkanmış oluyor ve tüm günüm öyle geçiyordu. Bugün öyle bir şey yaşamadım. Birkaç kez hapsirdim.

Ara ara vücudumda kasinmalar oluyor. Hatta şu anda size yazarken bile kasiniyorum. Bu arada zaman zaman ayaklarımın altı çok kasiniyordu. Bu bilgi şimdi aklıma geldi.
…………………             ………………………..

Normalde son 1 aydır ders anlattıktan sonra ya da sınıfa girerken beni öksürük krizi tutar ve sesim bozulurdu. Bugün yine aynı tempoyla derse girdim ama 1-2 öksürük dışında bir şey yaşamadım. Bir de ders sirasinda vakit çok hızlı gecti.

Bir de imgeleme konusunda biraz mukemmelliyetciyim sanırım. Imgemele sırasında “Acaba doğru mu imgeliyorum?”diye zihnim supheye giriyor.

Sonuçlar şimdilik bunlar, uzun olduysa özür diliyorum.
Teşekkür ederim, sevgiler

 

8.GÜN:

 Eylül Hanim merhaba,
Bahsettiğim şikayetlerin azaldı. Ancak bu sefer de dilimde bir yara çıktı aniden ve çok zor geçiyor. 2-3 gün öncesine kadar ağrılarım geziniyordu ama şimdilik yok. Kalcalarimda eskisi kadar sivilcelenme yok. Ancak diş etlerim fircalayinca tekrardan eskisi gibi kanamaya başladı.

Ruhsal anlamda az da olsa daha iyi hissetmeye başladım. Iş arkadaşlarımla aram daha da iyi oldu sanki, kendimi biraz daha oraya aitmiş gibi hissetmeye başladım.

Son zamanlarda eve gelirken yolda uzerime bir hüzün çöküyor. Sanki sevgiye, şefkate cok ihtiyacım varmış gibi aniden duygusallasiyorum.

………………          ………………..         ……………
Kısa eklenti temizliğini geceleri uyumadan önce yapıyorum. Günümün çoğunluğu kalabalik ortamlarda gectiginden gun icinde yapamıyorum ama içimden geciriyorum.

Şimdilik bunlar oldu Eylül Hanim, umarım çok daha iyiye gider.
Sevgiler

 

NOT: 2. Seans ayrı bir bölümde yazılacak.

 

 

Sevgilerimle,

Eylül Erdoğan

 

 

 

 

Yorum bırakın